22 July Filmi Hakkında Bilgi - İzleyici Yorumları
22 July Filmi Hakkında Bilgi - İzleyici Yorumları
2011 tarihinde gerçekleşen Norveç saldırılarını konu edinen 22 July filmi, 2 Kasım 2018'de netflix filmleri arasındaki yerini aldı. Başarılı oyunculukları, dikkat çeken hikayesi ve aldığı ödüllerle adından bahsettiren 22 July filmini bu inceleme film içeriğimizde sizler için mercek altına alıyoruz. İşte Paul Greengrass tarafından senaryosu yazılan ve yönetilen Paul 22 July hakkında tüm merak edilenler, izleyici yorumları ve film incelemesi...
1. 22 Temmuz 2011’de tüm Norveç, büyük bir haberle sarsılmıştı. Norveç’in başkenti Oslo’da belediye binasında meydana gelen büyük patlama sonrasında, Utøya adasındaki öğrenciler öldürülmüş ve halk adına büyük bir trajedi yaşanmıştı. Siyasi çekişmelerin gencecik insanların ölümüne sebep olduğu bu olay, tüm gerçekliğiyle tam bir vahşetti.
2. 2006 yapımı United 93 ve 2013 yapımı Captain Phillips filmleriyle tanınan Paul Greengrass’ın hem senaristliğini hem de yönetmenliğini üstlendiği 22 July filmi, 2 Kasım 2018'de yayınlandı. Abd, Norveç ve İzlanda ortak yapımı film izleyiciye 2 saat 23 dakikalık bir hikaye sunuyor.
3. Saldırıdan kurtulanlar, Norveç’in siyasal liderliği ve davada görev alan avukatlardan oluşan 3 bölüme ayrılan film, 22 Temmuz 2011 tarihinde aşırı sağcı terörist Anders Behring Breivik'in Norveç’i kana buladığı korkunç saldırıya odaklanıyor. Film, ülkenin içinden geçtiği iyileşme ve barış sürecini, hayatta kalan bir kurbanın fiziksel ve duygusal yolculuğu üzerinden anlatıyor.
4. Scott Rudin, Paul Greengrass, Gregory Goodman ve Eli Bush’un yapımcılığını üstlendiği film, tek başına tam 77 kişinin ölümüne sebep olan Anders Behring Breivik’in nasıl pişman olmadığını da gözler önüne seriyor. Hatta mahkemesinde, Nazi selamı vererek faşizmi nasıl desteklediğini de kendi dilinde izleyenlere gösteriyor.
5. 22 July filmi, 4 karakter üzerinde şekilleniyor diyebiliriz; Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, avukat Geir Lippestad, Anders ve en büyük trajedilerden birini yaşayan Viljar! Gerek ABD gerek Türkiye ve hatta Avrupa’da birçok ülkenin bu olaydan kıyısından köşesinden etkilenmiş olması, 22 July’ı film olmaktan çıkarıyor ve bir belgesel tadı yakalıyor.
6. Etkileyici senaryosu, başarılı oyuncuları ve dikkat çeken gerçek öyküsüyle izleyiciye nefis bir keyif sunan 22 July filminin başrollerinde ise; Anders Danielsen Lie, Jon Øigarden, Jonas Strand Gravli, Maria Bock, Thorbjørn Harr, Ola G. Furuseth, Seda Witt ve Isak Bakli Aglen gibi isimler yer alıyor. Netflix üzerinden izleyebileceğiniz 22 July filmi yaşanmış trajedilere sinematik bir gözle şahit olmak isteyenler için kütüphanenizde sizleri bekliyor.
22 July Filmi İzleyici Yorumları
1. adamlar katliamla yüzleşti yargılamayı yaptı sorumluları cezalandırdı şimdi filmini çekip unutulmaması için uğraşıyorlar. bugün 10 ekim ankara garı katliamının yıl dönümü. değil belgesel-film çekmek anmasını yapmak bile yasak polis müdahalesi var şu sıralarda anmalara. işte gelişmişlik/ gelişmemişlik ancak bu kadar iyi anlatılabilir.tanım: netflixten izlenebilecek 22 temmuz 2011'de norveç gençlik kampına yapılan terör saldırısını konu alan film.
2. sahneler çok ama çok gerçekçi çekilmiş. özellikle baştaki ada saldırısı. ana roldeki ailenin olaylara olan az tepkileri ise kesinlikle soğuk ülke vatandaşı dediğimiz soğuk kanlılıktan geliyor olsa gerek. yoksa hic bir anne sanmıyorum ki kayıp oğlundan gelecek olan haberi elinde kahvesiyl beklesin.
3. yönetmenliğini paul greengrass'ın yaptığı, başrollerinde anders danielsen lie, jonas strand gravli, jon øigarden ve seda witt'in yer aldığı 2018 yapımı netflix filmi. film, dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 75. venedik film festivali'nde yapmıştır 22 temmuz 2011 norveç'te gençlik kampı baskını'ndan uyarlanan film, terör saldırılarının ardından olayı bizzat yaşayan bir genç, yaslı aileler ve bir ulusun adalet ve toparlanma için birlik olmasını anlatmaktadır.
4. film, olay anı ile sonrasında yaşanan bireysel ve toplumsal travmayı başarılı bir şekilde anlatmayı başarıyor. olayın gerçekleştiği ilk yarım saatin içinde gerek patlama ve sonrası durum, gerekse kamptaki gençlerin korku ve gerilimi olayın vehametini anlamada oldukça yardımcı oluyor fakat filmin süresi biraz uzun gibi. saldırı sonrasındaki süreçte hikayesine odaklanılan genç ve ailesinin hikayesi biraz fazla ayrıntılı anlatılmış durumda. bu süreçte belki de katliamı gerçekleştirilen caninin içinde bulunduğu radikal sağcı grubun yapısı, hikayesi ve orada bulunanlar aktarılsa olayın arka planı daha dolu bir şekilde aktarılabilirdi. toplumsal travmada derin yaralar açan bu tür elim olayları unutmak yerine daha çok ön planda tutmak ve hikayesini bir sonraki kuşaklara aktarmak benim başarılı bulduğum işlerden biri sinema tarihinde. o yönden ülkemizde de aynı acıları yaşayan bireyler olarak bu tür bir filmde yaşananları anlamak bizler için hiç de zor olmuyor. hikayenin uyarlanması, oyunculukları ile başarılı bir yapıt olarak ortaya çıkan film, son zamanlarda izlenilmesi gereken filmler listesinde kendine yer bulmalı kesinlikle.
5. farklı bir bakış açısıyla filmin norveç işçi partisini ve antifascist kültürü yansıtmadaki başarısı açısından hayranlık uyandıran bir filmdir. zira turkiye'de çekilen bir sürü sansasyon yaratmış zırva dönem (60 lar ve ya 80 ler) dizileri ya da filmleri, ne dediği bilinmeyen, fanatik siyasi kültürümüzü bire bir yansıtıyor olsa da ana fikir açısından sıradan bir aşk dizisinden ya da alalade bir amatör kisa film konusundan farkı olmuyor. bu bakımdan ülkemiz yönetmen ve senaristleri icin 22 july filminden alınacak çok dersler olduğuna inanıyorum.
6. katliam sahnesi dehşet verici, çarpıcı, tüyler ürpertici,bu kez kamerası daha durgun olsa da yine de her paul greengrass filmi gibi adeta belgesel gerçekliğinde. zaten based on a true story ve bu kabus çok başarılı bir şekilde canlandırılmış.genel olarak da iyi bir film. oyuncu anders danielsen lie, terörist breivik rolünde iyi bir iş çıkarıyor. ki oslo august 31st filminde de unutulmazdı kendisi. süresi biraz haddinden uzun olsa da görülmeye değer bir netflix filmi.
7. şöyle bir düşününce bu kadar terör saldırısı yaşadık ve çok garip siyasi süreçlerden geçtik. darbeler atlaktık. -post truth darbesini dışarıda bırakıyorum- ama bir tane böyle yapım çıkaramadık, çıkaramayız da. biz yapmaya çalışsak elimize-yüzümüze bulaştırırız. filmde sürekli ağlayan analar, ciğeri paralanan babalara odaklanır, problemin temeline inemeyiz. hedef noktamız izleyen insanları daha fazla duygulandırmak, hatta ağlatmak olur. he işte bu film bunun tam tersi...
8. böylesine acı bir katliamı ele alırken gereksiz dramalara girilmemiş, konu ekstradan ajite edilmeye çalışılmamış. bu hikayeyi ele alırken bu kavramlardan nasıl uzak durdular şaşıyorum gerçekten. filmde ağlayan, bağıran insan göremiyorsunuz, her şey o kuzeyli gerçekçiliği tamamen yalın bir şekilde olup bitiyor. bu gerçeklik o kadar yalın ki film sizi aslında daha çok etkiliyor, 'gerçeklik' yüzünüze pat diye vuruyor. bu yüzden de son dönemlerde izlediğim en iyi filmlerden birisi olduğunu söyleyebilirim. evet kabul gerçek bir hikayeye dayanıyor ve hikayenin gerçekliği filme ekstra bir güç katıyor. ama bu düşüncem filmin o yönünden tamamen bağımsız. çünkü hikayenin işlenişi muazzam. seçilen dar evren çok yerinde ve o ufak hikayeden olayın bütününe bağlanış gayet iyi planlanmış.
9. film, anders behring breivik'in 22 temmuz 2011'de gerçekleştirdiği ve 77 kişiyi katlettiği iki terör eylemini detaylıca anlatırken sonrasında mahkeme sürecine ve katliamdan sağ kurtulan kurbanların ve ailelerinin yaşadıklarına da değiniyor. zaten iki buçuk saate yakın bi film olduğundan oslo'daki hükümet binasına düzenlenen bombalı saldırı, utoya adası'ndaki baskın, mahkeme süreci, breivik ve avukatı arasındaki ilişki ve sağ kurtulan kurbanların psikolojisi detaylıca anlatılıyor. breivik'i 31 ağustos oslo ve birçok norveç filminden de tanıdığımız anders danielsen lie canlandırıyor. anders'in donuk, duygusuz, melankolik ve nihilistik oyuncu mizacına biraz da rednecklik ekleyince ortaya oldukça gerçekçi bi neo-nazi ve breivik portresi çıkmış. filmde de zaten breivik düşüncelerinde tutarsız, paranoid şizofren, elini bile sıkmaya korkacağınız derecede ürkütücü ve annesi de dahil neo-nazi yoldaşlarının bile yanında durmadığı yalnız ve loser olarak yansıtılmış.
10. film yaşananları güzel bir şekilde irdelemiş, zaten bilindiniği için yazıyorum bazı şeyleri, hiç bir fikriniz yoksa okumayın. özellikle bomba sahnesi gayet güzeldi o büyüklükte bir bombanın tesir ettiği alan güzel hesaplanmış ve etkileri güzel aktarılmış,filmin ilk 50 dk sından sonra açıkçası sıkıcı gelmeye başladıysa da izleyip ailelerin psikolojisini biraz daha görmek istedim.
Önerilen İçerik: Dram Filmleri
NeOldu.com