Atatürk'ün Spor Alanında Yaptığı Çalışmalar
1915
Osmanlı Genç Cemiyetleri Başmüfettişi görevine getirilen Mustafa Kemal, bu görevdeki ilk yetkisini köylerdeki gençler için kullandı. Köydeki gençlerinde spor yapabilmesi için ilk çalışmaları yaptı ancak hayata geçirilemedi. Bu ve benzeri projelerini 1923 yılında çıkardığı Köy Kanunu ile hayata geçirdi. Köylere tesis yapmaya ülkenin maddi gücü yetmese de güreşlerin yapılmasını zorunlu kıldı.
1920
Atatürk’ün de desteklediği askeri bir spor kulübü olan Muhafızgücü kuruldu. Çok önemli başarılara imza atan bu kulübü Ulu Önder yakından takip etti.
1921
Topraklarımızda yer alan Genç Erkekler Hristiyan Birliği, spor organizasyonlarına katılarak Türkiye'nin Amerikan mandasına girmesini amaçlıyordu. Ancak Mustafa Kemal, bu spor kulübüne karşı Türkiye İdman İttifakları Cemiyeti'nin güçlenmesi için, mali katkılarda bulunarak kulübü güçlendirdi.
1924
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Spor Kongresi’ni topladı. 1924 yılından 1938 yılına kadar devam edecek olan bu kongrede Türk sporunun gelişimini konusunda projeler hazırlanmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye, katıldığı Olimpiyatlarda devlet statüsünde değer görmüyor sadece sporcular kişisel olarak değerlendiriliyordu. 1920 yılındaki olimpiyatlara katılan Türkiye, savaş suçlusu olarak gösterilip Olimpiyat süresince boykot edildi. Ancak Ulu Önder’in uzun süren çalışmalarının ardından Türkiye, 1924 Paris Olimpiyatları'na devlet statüsünde ilk kez katıldı. Oysa Birinci Dünya Savaşı’nı kaybeden ülkeler, kendilerine sunulan her dayatmayı kabul etmiş ancak ülkemiz Ulu Önder’in üstün çabalarıyla bu dayatmalara şart koştu ve öneriler de bulundu. Bunun Lozan’da bu şartları ve önerileri kabul edilen tek ülke Türkiye oldu.
1925
Ulu Önder maddi gücün olmadığı o zorlu günlerde, Ankara Hipodrumu'nu inşa ettirerek At ve At Yarışı İslah Encümeni'ni kurdu.
O yıl spor faaliyetlerini sürekli takip eden Atatürk, İngiliz Donanması ile oynanacak maç öncesi Altay Kulübü’nü ziyaret etti. Özellikle izlediği bu maçı Altay’ın 1-0 yenmesiyle büyük bir sevinç ve gurur duymuştu. Soyadı kanunu çıktıktan sonra bu maçı birlikte izlediği Fahrettin Paşa'ya Altay soyadını verdi.
1926
Ulu Önder sporda sadece erkekleri değil kadınları da görmek istiyordu. Bunun üzerine 1926 yılında Ömer Besim Koşalay ile birlikte çalışmalar yaparak ilk bayan atletler faaliyetlere başladı. Bu süreçte Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mübeccel Hüsamettin gösterdikleri başarılarla ilk Türk bayan sporcular oldu.
1927
O yılların en büyük spor dallarından biri olan at yarışlarında Gazi Koşusu'nu başlattı.
1928
Türk futbolu için 1928 yılında Atatürk, Gençler Ligi'ni oluşturdu. Ancak bu lig Ata’nın ölümü ile birlikte son bulsa da o ligin en yetenekli oyuncusu olan Leblebi Mehmet’i ortaya çıkardı. Leblebi Mehmet, ligdeki başarılarıyla tüm dünyanın ilgisini çekmiş ve Olimpiyatlara katılarak futbol oynamış. Böylece bu alanda ilk ve tek Türk futbolcu olma unvanını eline aldı.
1930
At yarışları üzerine büyük çalışmalar yapan Ulu Önder, 1930’da Türkiye Binicilik Federasyonu'nu kurdurdu.
Atatürk bir gün Galatasaray Lisesi ziyaretinde okulun spor salonu olmadığını görünce okul yönetimine büyük bir öfkeyle kızdı. Lisenin hemen yakınında cami olduğu için mescit yapımını iptal ettirerek yerine spor salonu yapılmasını emretti.
1931
Türkiye, spor tarihinin ilk sponsorluğunu Ulu Önder ile yaptı. New York'tan hareket eden Amerikalı Havacılar bir rekora imza atarak Okyanusu geçip İstanbul'a indi. Bu rekorun masraflarını karşılayan Atatürk, Türkiye’nin ilk sponsoru olma unvanını da eline aldı.
1935
Türk Havacılık sporuna oldukça önem veren Atatürk, bu alanda çok önemli gelişmelerin yaşanmasını sağlayacak olan Türk Kuşu'nu kurdu.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Fetgeri'nin Atatürk’ e 19 Mayıs'ın Gençlik ve Spor Bayramı olarak her yıl kutlanma önerisinde bulundu. Bu öneriyi Ulu Önder duyar duymaz kabul ederek Fergeri’ye teşekkür etti.
1936
Atatürk, Fenerbahçe Kulübü'nün Kalamış Koyu'na bakan kısmına spor tesisi dışında hiçbir tesis yapılmamasını emretmiş ve günümüzde Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bugün o bölgede sahip olduğu tesisler, Atatürk'ün vasiyeti sonucu oluşmuştur.
1938
1938 yılında binicilikte Mussolini Kupası'nı kazanan ekipte dört Türk sporcu yer alıyordu. Bu başarının ardından bu dört sporcu Atatürk'ün süvarileri olarak tarihe geçti.