Bir Göl Nasıl Bingöl Oldu?

Bingöl, dört tarafı dağlarla çevrili olan bir ilimizdir. Birçok doğal güzelliği bulunan bu ilimizin hakkında birçok da efsane vardır. Bingöl’e gittiğiniz zaman yöre halkı tarafından da anlatılan birbirinden güzel efsaneleri dinlemenizi öneririm.

Uzun boylu, iri yarı bir avcı yaşarmış bu topraklarda. Haftada en az bir gün ava giden avcı, geçimini bu şekilde sağlarmış. Avcı, bir gün bir turnayı vurmuş ve bunu gölün kenarına getirip tüylerini yolmuş.

Tüylerini yolduğu turnayı temizlenmesi için göle daldırıp çıkarmış. Çıkardığı zaman turna aniden canlanmış. Canlanan turnayı gören avcı çok şaşırmış, bu gölün ölümsüzlük etkisinin olabileceğini düşünerek bu sudan kendisi de içmek istemiş. Tam suya eğilip bir yudum içmek isterken göl bin parçaya bölünmüş. Bin parçanın birinde ölümsüzlük damlası bulunulduğu düşünülür. Halen ölümsüzlük damlasının bulunduğu gölü bulamamışlardır. Bundan dolayı bir göl bin göl olmuştur.

İlköğretim kitaplarında yer alan bu efsane, birçok kişi tarafından oldukça ilgi görmektedir. Efsaneler o yörenin gerçekleridir. Yürekten anlatılan bu efsaneler bir coğrafya için önemli yaşanmışlıkları barındırır. Düşünsenize efsanelerin olmadığı bir coğrafyayı, anlatılacak bir şeylerinin olmayışını, gönüllerin bağının kopuşunu...