Bir Mizah Dergisi Marko Paşa
Türkiye’de Milli mücadele öncesi de aktif olan İstanbul basını, kurtuluş savaşının başlamasıyla iki farklı düşsel guruba ayrılmıştır; Osmanlı İmparatorluğu yanlısı ve Milli Mücadele yanlısı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Ülkemizde gazeteler çoğu siyasal olaylar sonucu askeri darbelerle kapatılmıştır. Tek partili dönemde İstiklal Mahkemeleri de gazeteciler yargılanmış, solcu ve aşırı dinci gazeteler kapatılmıştır. Sadece iktidar güdümlü gazeteler yayın hayatını sürdürebilmiştir. Her zaman olduğu gibi var olunan dönem ne olursa olsun o dönemde iktidar güdümlü bir yayın anlayışı belirlerseniz kısa bir sürede bir medya devi haline geliyorsunuz.
İlk Mizah Dergileri
İlk mizah dergisi haftalık ve mizah dergisi Diyojen’dir. 1870’den uzun bir süre sonra onu 1922’de Akbaba ve sonrasında Makro Paşa ve Gırgır izlemiştir. Sizlere Makro Paşa dergisinden bahsedeceğiz.
Marko Paşa Mizah Dergisi
1946 yılında çıkmaya başlayan ve kısa bir süre içinde büyük tirajlara ulaşan Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz’ın çıkarttığı Marko Paşa dergisi, toplumcu ve gerçekçi siyasi bir mizahıyla hem güldüren hem de düşündüren bir mizah dergisi özelliğine sahiptir. Marko Paşa dergisi bir çok kez kapatılmış, yazarlarına birçok kez dava açılmış ve hatta yazarları tutuklatılmış bir dergidir. Bundan dolayı, “Toplatıldığı zamanlarda çıkar “ve Yazarların hapiste olmadığı zamanlarda çıkar” sözleriyle oldukça ün kazanmıştır.
Anlat Derdini Marko Paşa’ya
Osmanlı döneminde oldukça iyi bir hekim varmış. Rum asıllı olan bu hekimin adı, Marko Paşa’ymış. Her derde deva bulan bu hekim, fazla Türkçe bilmezmiş. Oldukça fazla hastası olan hekim, gelen hastaları anlamakla zorluk çeker; hastalar da kendini anlatamadıklarını düşünürler. Marko Paşa, sürekli anladım anladım ne der? Hal böyle olunca hastalar uzaklaşmaya başlar ve ünü zamanla unutulur.
Derdimizi Marko Paşaya anlatmak,, hayli zordur, onun da bizi anlaması bir o kadar güçtür.
Çok iyi bir mizah dergisi olan Marko Paşa dergisinin, adı buradan geliyor.