Birinci Dünya Savaşı Nedenleri, Siyasi ve Ekonomik Sonuçları, Tarafları
Birinci dünya savaşı, 1914-1918 yılları arasında yaşanmış, dünyanın büyük devletleri ve dünyanın farklı yerlerindeki sömürge ülkelerinin de katıldığı bir savaştır. “Dünya savaşı” olarak adlandırılmasındaki neden de budur. 4 yıl süren I. Dünya savaşı 28 Temmuz 1914 yılında başladı.
Birinci dünya savaşına katılan ülkeler iki bölümde incelenmiştir. Bunlar; “ittifak devletleri” ve “itilaf devletleri” olarak adlandırılmaktadır.
İttifak devletleri: Almanya, Avusturya-Macar imparatorluğu, İtalya (1915'e kadar), Bulgaristan, Osmanlı Devleti’dir.
İtilaf devletleri: İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya (1915'ten sonra), Sırbistan, Japonya, Romanya, Portekiz, ABD, Brezilya, Yunanistan’dır.
Birinci Dünya Savaşı Nedenleri Nelerdir?
Savaşların yaşanmasının özel nedenleri olmakla birlikte genel nedenleri vardır. Dünyanın büyük ülkeleri, küçük ülkeleri istedikleri şekilde yönlendirebilirler ve ülkelerin yer altı kaynaklarını da istedikleri gibi kullanabilirler. Fransa’nın uzun dönem sömürgesi altında tuttuğu Afrika ülkeleri bunun en açık örneklerindendir. Ancak bazı ülkeler, büyük ülkelere karşı güçlerini gösterebildikleri için bu ülkeleri işgal altında tutmak zorlaşır ve bu da “ülkeler savaşının” dünya savaşına dönmesine neden olur. Birinci dünya savaşı nedenleri şunlardır;
- Ham madde ve sömürge arayışı
- Almanya ile İngiltere arasında yaşanan ekonomik rekabet
- Silahlanmanın hızla yayılması
- Fransız ihtilalinin neden olduğu “milletçilik” akımının etkisi
- Fransızların “Alsos-Loren” bölgesini Almanlardan geri istemesi
- Devletler arasında meydana gelen bloklaşma
- Rusya ile Avusturya’nın Balkanlar üzerinde çıkar çatışmasına girmesi
- Siyasi birliği geç tamamlayan Almanya ile İtalya’da siyasi dengelerin değişmesi, birinci dünya savaşının nedenleridir.
Birinci Dünya Savaşının Siyasi Ve Ekonomik Sonuçları Nelerdir?
Birinci dünya savaşının siyasi ve ekonomik sonuçları, ciddi boyutlardadır. Maddeler halinde saymak gerekirse şu şekilde bir sıralama yapılabilir.
- Milyonlarca insan hayatını kaybetti
- Avrupa’nın siyasi haritası değişti
- Avrupa’da güç dengeleri değişti
- Savaşın mağlubu devletler ağır şartlara mahkum oldu
- Avrupa’da yeni ideolojiler ve siyasi rejimler gelişti
- Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kuruldu
Milyonlarca İnsan Hayatını Kaybetti
Birinci dünya savaşının yaşandığı 1914-18 yılları arasındaki 4 senelik savaş dönemi, dünya adına o güne kadar yaşanan “en kanlı savaş” olarak değerlendirilmektedir. Savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı hakkında net bilgiler olmasa da tarihi kaynaklarda yer edinen bilgilere göre 16 milyon ile 19 milyon arasında ölüm yaşanmış ve 20 milyona yakın insan da hayatını kaybetmiştir.
Avrupa’nın Siyasi Haritası Değişti
Orta ve Doğu Avrupa’nın siyasi haritasının değişmesine neden olan birinci dünya savaşı sonrasında Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Rus Çarlığı gibi köklü devler için sonun başlangıcı oldu. Savaşta toprak kaybeden Avusturya-Macaristan, Almanya ve Rusya topraklarında; Polonya, Yugoslavya, Çekoslovakya, Macaristan, Finlandiya gibi devletler kurulara yeni bir siyasi harita oluştu. Birinci dünya savaşında Almanya da toprak kaybeden ülkelerden oldu.
Avrupa’da Güç Dengelerinin Değişmesi
Birinci dünya savaşının kazanan tarafı hiç şüphesiz İngiltere ile Fransa’dır. Savaşın ardından dünya siyaseti adına önemli konuma ulaşmayı başaran bu ülke, siyasi dengelerin değişmesinde büyük etkilere sahip oldular. Birinci dünya savaşı öncesinde Avrupa’da yükselen bir güç olmaya başlayan Almanya, bu statüsünü kaybetti. Orta ve Doğu Avrupa’nın en güçlü devletlerinden olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dağıldı ve Rusya, savaş sonrası Avrupa’daki topraklarını kaybederek yeni bir güç dengesinin oluşmasını tetikledi.
Savaşın Kaybedenlerine Ağır Bedeller Ödetildi
Birinci dünya savaşının en çok kaybedeni, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Osmanlı devleti oldu. Her iki büyük devlet de büyük kayıplar verdiler. Osmanlı Devleti, Anadolu dışındaki tüm topraklarını kaybetti, ardından yapılan “Sevr Antlaşması” ile birlikte Anadolu da parçalanmak istese de “Kurtuluş Savaşı” sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, Anadolu’nun ayakta kalmasını sağladı.
Almanya açısından da büyük kayıpların yaşandığı Birinci dünya savaşı sonrasında Almanya ile imzalanan “Versay Antlaşması” Almanya’nın eski gücüne yeniden kavuşamaması için yapılan bir anlaşma olsa da Almanya’nın eski gücüne kavuşmasına engel olamadı. Yapılan kısıtlamalar ve baskılar Almanya’da aşırı milliyetçiliğin ortaya çıkmasına neden oldu. Bunun neticesi de Avrupa ve dünya için yeni bir savaşın başlaması anlamına geldi. Yani ikinci dünya savaşı… Özetle; birinci dünya savaşının sonuçları, ikinci dünya savaşının nedenleri oldu.
Avrupa’da Yeni Siyasi Düşüncelerin Ve İdeolojilerin Ortaya Çıkması
Birinci dünya savaşının etkisinde çok fazlasıyla kalan Avrupa’da yeni siyasi hareketler ve ideolojiler oluşmaya başladı. Bunlardan ilki 1917 yılında Rusya’da meydana gelen “Bolşevik devrimi” sonrasında kurulan “Komünist rejim” oldu.
Savaşın siyasi etkileri sadece Rusya’da yaşanmadı. İtalya’da “Faşizm” ideolojisinin ayaklanması durumu söz konusu oldu ve Faşizm yandaşları Benitto Mussolini önderliğinde İtalya’nın iktidarını eline aldı.
Savaşın kaybeden taraflarından olan Almanya’nın ağır şartlara mahkûm edilmesi, burada da yeni bir ideolojinin ortaya çıkmasını etkiledi. “Nazizm” bu dönemde ortaya çıktı ve Adolf Hitler’in Almanya iktidarını ele almasıyla birlikte Nazi Rejimi Almanya’nın yeni yönetim şekli oldu. Tabi bu da Hitlerin yayılmacı ve saldırgan politikasının kendini göstermesine neden oldu. Bu durum, ikinci dünya savaşının başlamasında en önemli etki oldu.
Cemiyet-İ Akvam’ın (Milletler Cemiyeti) Kurulması
Birinci dünya savaşının en bilindik etkilerinden biri de Cemiyet-i Akvam’ın kurulmasıdır. Cemiyet, itilaf devletleri tarafından uluslararası siyasi düzeni sağlamak amacıyla kurulmuştur. Cemiyet-i Akvam sözleşmesi, itilaf devletlerinin savaşta yenilen devletlerle yaptıkları anlaşmaları kapsamaktadır. Bu da yenilen devletlerin kurulmak istenen yeni düzeni kabul etmelerini zorunlu hale getirmiştir.
Türkiye’nin yeni siyasi düzene katılması 1932 yılında gerçekleşmiştir. Ancak bu düzen tam olarak sağlanamadığı için ikinci dünya savaşının başlamasına ön ayak olmuş oldu.