Avrupa, Osmanlı'ya diz çöktürmeyi başarmıştı. Her şey istedikleri gibi ilerliyor, vatan bölüşülüyordu. Patlak veren 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı, her kaybettiği cephe için Avrupa devletleri kadeh tokuşturuyordu. Ancak bu vatanın şah damarı olan Çanakkale'ye ne zaman ki demir attılar, Osmanlı zincirlerini kırdı çünkü Çanakkale diğer cephelerden farklıydı. Osmanlı askerlerinden misli misli kalabalık ordulara ve daha büyük teknolojilere sahip olmasından dolayı Osmanlı'nın son kalesi olan Çanakkale'yi de alıp Türkler'i tarihin tozlu raflarına kaldıracaklardı. Ancak karşılarındaki 10 yaşından 70 yaşına kadar her erkeğin siper aldığı ve kadınların sırtlarında mermiler taşıdığı bir millet nasıl yıkılabilirdi? Göğüslerdeki imanın gölgesinde dalgalanan bu vatanı kazanmak öyle kolay olmadı. İşte Avrupa'yı göğsündeki imanla geri savuran Osmanlı, Avrupa'ya son bir dersle tarihte yerini Türkiye Cumhuriyeti'ne bıraktı. İşte dünya tarihinin en önemli savaşlarından teki olan Çanakkale Savaşı ile ilgili söylenmiş olan en güzel sözler...
Avustralyalı Yarbay D. M. HORNER
“Çanakkale Savaşları, Avusturalya ordusunun gelişimine birçok etkide bulunmuştur. İlk olarak Avusturalya ordusu kuvvetlerinin bir yabancı tarafından değil, bir Avusturalyalı subay tarafından idare edilmesini temin edecek bir uygulamaya başlanmıştır ve Çanakkale olayları, bu uygulamayı başlattı.”
İngiliz Tarihçi Robert Rhodes James
“Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Martı aralıksız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da, büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki hasar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cephane durumu ciddiyetini koruyordu.”
General Tawshend
“Avrupa'da hiçbir asker yoktur ki, bu ifadenin altını çiziyorum, Türklerle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu'yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde kalamaz ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar.”
Sami Paşazade Sezai
“Çanakkale müdafaası, üç mucizeler muharebesidir Hali kurtardı; maziye hamaset ve azametini iade etti; vatanımızı bir vatanı ebedi yaptı.”
“Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Martı aralıksız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki hasar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cephane durumu ciddiyetini koruyordu.”
Alman Generali Liman von Sanders
“Bu Türk kıtaatının cesaret, metanet ve se'bat cihetiyle takdir ve senaya liyakati, her şüphenin fevkinde bulunmuştur. Donanmasının ateşiyle de, en müessir surette muavenet gören pek cesur bir düşman taarruzlarına karşı sayısız muharebelerde bu kıtaat mevkilerini muhafaza etmişlerdir.”
Churchill
''Ordunun yardımı olmaksızın Filo'nun başarı sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat şimdi bu işte müşterek bir harekatın zorunlu olduğunu anlıyorum. Türkler, Çanakkale'yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.”
İngiliz Başbakanı Asquith
Harpte iki meş’um (uğursuz) şey vardır. Bunlardan biri taş duvara körü körüne yüklenmek, diğeri kuvvetleri birtakım ayrı ve bağlantısız harekâta dağıtıp köreltmektir. Biz bu iki ahmaklığı yapmanın tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Mehmet Akif Ersoy
''Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor.
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! ''
General Fahri BELEN
“Çanakkale Seferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını meydana koydu.”
Atatürk
“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”
İngiliz General Oglander
“Türk askerinin savaş ve dövüş hususunda haiz bulunduğu evsafın bidayette laiki ile takdir edilmemiş olması, İngilizler için felaket olmuştur. Türk askerinin ne yaman muharip olduğunu, İngilizler kendileriyle dövüştükten sonra anlamışlardır.”