En Ağır ve Anlamlı Damar Sözler – Sevgiliye, Arkadaşa ve Eski Sevgiliye En Etkileyici Mesajlar
Damar Sözler
Bir gün aynı demlikten çay içersek anlatırım sana… Gökyüzü neden mavidir?
“Bir yudum almaz mısın kahvenden? Yoksa korktun mu beni 40 yıl sevmekten.”
- Cemal Süreya
Benim sana koşmaktan dizlerim kan revan içinde… Sen çakıl taşını bahane ediyorsun.
Bazı kadınlar doğuştan baş roldür bayım… Ondandır, figüran olmayışları, kısa metrajlı uyduruk sevdalarınıza.
İlk defa yıkılmadık ki bu yalancı dünyada… Elbet yine kalkarız.
“İnsanın en büyük hatası, doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır.”
- Charles Bukowski
Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin.
Sabrıma ağır gelen insanlar var. Bardak zaten dolu, damlayana yazık olacak.
Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir.
Mesele sevmek değil! Kime sorsam seviyor zaten. Mühim olan güzel sevebilmek. Kırmadan, yıkmadan, dökmeden ve acıtmadan.
Bakacağın yüze sakın ola utanacağın bir söz söyleme.
Şurama batan özlem demeselerdi bıçak derdim.
Bütün gün yine seni özlemekle geçti… Sevip sarılmamakla, mesafelere kızıp dokunmamakla…
Daha iyi olanı değil! Sana kendini iyi hissettiren birini seçmelisin.
Dışarıdan bakıldığında hiçbir şeyi umursamayan biri olarak görünürüm ama içimde kaç farklı dünya yıkıldı bilemezsin.
Seni gerçekten seven bir yolunu bulur ve sana kalır. Kendinden bile gider ama sana her zaman gelir.
Kıyısında zaman geçirdiğimiz denizlerde boğulduk.
Sevgiliye, Eski Sevgiliye En Damar Sözler
Ne yaptıysam seni unutamadım.
Kahpeliğin okulu yok ama mezunu çok.
İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.
Çıkartın sigaraları... Bu gece hayal kuracağız!
Masal kitabı gibisin, okumak güzel ama inanmak çok zor.
Ölürsem beni yarimin kalbine gömün. Mekanım cennet olsun.
Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim.
Hayatı yaşayamam diye korkacağına, içinde sızıntı yapan yeri bul ve sustur acıyı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır nefes almanın.
Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.
Beni en çok terk edilmek olgunlaştırdı. Şimdi insanların hepsi terk etse de bana mısın demez.
Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi başaramıyorum.
Ben düşüncelerimi senin fikrini değiştirecek diye paylaşmam, benim gibi düşünenler yalnız olmadıklarını bilsinler diye paylaşırım.
Unutulmak, ölmekten daha ağır bazen.
Zor günler, dostu düşmanı ayıklamak için var.
Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.
Üzülmem mi sanıyorsun yürek ağlar gözden önce.
Oyun bitti, perde kapandı. Gerçek hayata hoş geldin.
Sustuğum yerde sen varsın, konuştuğum yerde özlemin.
Senin sevgin yalan, yalan dünya gibi sen de yalansın.
İstersem çare bulurum, istemezsem bahane. Sen rahat ol!
Ve sonra anlıyorsun; hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini.
Yüreğimizden ölenin, dilimizden duası olmaz bizim.
Yıkılan sadece hayallerim değildi… Kişiliğim ve karakterim de yorgun.
Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça.
Ayakta kalmasını bilen için kaybetmek büyük mesele değildir.
Canı yanmış insanlar tehlikelidir; nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.
Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.
Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.
Kalp, durduğu zaman değil unutulduğu zaman ölür.
Varsın olmasın hayatta her istediğimiz. Biz olana “Elhamdülillah,” olmayana da “Eyvallah” deriz.
İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet.
Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın.
Düşerken iki şeyi unutma: Kimin ittiğini ve kimin tutmadığını. Ayağa kalkınca lazım olur.
Kurulu düzen isterken meğer ne çok dağılmışız.
İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik dolu!
Vazgeçmek yok! Allah var, umut var.
Olursa olur, olmazsa bir sigara daha yakarız.
Sakat, topal, sağır, dilsiz, kör ol ama asla **şerefsiz** olma!
Düşene tekme atmak bize yakışmaz; kalkınca hesaplaşırız.
Ne kadar gülersen gül, mutsuzsan annen gözünden anlar.
İçime attıklarım benden daha ağır.
En Güzel Damar Sözler & Etkileyici Damar Sözler
Ah ulan ayrılık, bir tek seninle ayrılamadık.
Belki yanlış zamandım, belki de yanlış yerdim ama yanlış kişi değildim.
Sırt üstü gömülür insanlar, ama sen beni yüzüstü bıraktın.
Akşam olunca sadece gökyüzü kararmıyor.
Yağmur olsan binlerce damla arasından yine seni seçerdim.
Sakın ümidini kesenlerden olma.
Kaybettiklerimize yakalım, sen benden başla…
Şurama batan diyor ya şair; şurama batana “özlem” demeselerdi bıçak derdim.
Nasıl gülebilir insan, şans bile yüzüne ağlarken...
Benim aklıma gelip başkasına giden insana “bana sevda düştü” diyemem.
Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. GAM’sız almadılar.
Bazen insan öyle sever ki, yalan olsa inanır, yılan olsa sarılır.
Güldün... Ve benim de hikayem başladı...
İlk görüşte mi, yoksa ilk gülüşte mi aşıktım sana?
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be gülüm.
Sizin geçtiğiniz yollardan biz vazgeçeli çok oldu.
O sadece ellerimi bırakmıştı oysa... Ben ise her şeyi...
Kalbime binlerce kez bıçak saplamışsın ama birini çekip çıkarsan affedeceğim.
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde... Ne yaptıysam seni unutamadım.
Sevdanı bulutlara yazmışsın, yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Tutacak el bulamazsak elimizi cebimize koyar yürürüz, sıkıntı yok.
Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.
Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.
Ne bileyim sevgili, öyle güzel baktın ki gözlerime… Sevmek değil ölmek geldi içimden.
Tutacak el bulamasak bile cana can katacak bir duamız var.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın andır.
Gerçek şu ki, hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Bir an gelir öyle bir kaybedersin ki, sadece beklemek kalır geriye, beklemek ve susmak...
Her gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
İsyanım yanışıma, ölüm bile susuyor!
Eğer herkes kaybettiği kadar içecek olsaydı, o masadan en son kim kalkardı?
Hissizler, hareketsizler yol alamazlar, uyuyanlar hedefe varamazlar.
Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.
Çok pahalısın be mutluluk, o kadar param yok.
Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.
Ve şükür… Sızı ince, yara derin.
Boğazımda kalan mutluluk, sırtıma vura vura çıkardılar.
Kurdukları hayallere ortaksın ama gerçeğe gelince yoksun!
İkimizi bir kefene saralar, bir kabirde sır olalım sevdiğim.
Vedalar gözleriyle sevenler içindir, gönülden sevenler ayrılmaz.
Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar.
Yeri gelir sevdiğin insanın yaşadığını bilmek yeterlidir.
Gidene üzülme, sevse gitmezdi. Gelene sevinme, o da başkasından geldi.
Özledim diyorsun mektubunda, sadece kuru bir “özledim” mi, yoksa yanan yüreğinin haykırışı mı?
Her sabah uyanıp ilk seni seviyorum.
Mevzu derin, sana aşığım...
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.
Kahrolsun, yan yana olamadığımız her yer!
Sen benim en güzel hislerimsin.
Özlemek denmez buna, bunun adı yangın.
Oksijeni bilmem ama kokun şart!
İnsanlar kırmızı güllerin peşinde koşarken, altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmaz.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Tutacak el bulamazsak, biz de elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Bir an gelir öyle kaybedersin ki, sadece beklemek ve susmak kalır geriye.
Her gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
İsyanım yanışıma, ölüm bile susuyor. Ardına dönüp giden sensin be kadın.
Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı. Sorun yok, ben kırmızıda durmayı sevmem zaten.
Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme!
Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.
Kabuk tutan her yaraya merhem olmaz sevgi, bazen tuz basmak gerekir ruha uyanmak için.
Bir anımsın okuyup bitiremediğim, bir ömürsün silemediğim, bir sen sensin merhaba deyip de elveda diyemediğim.
Sen aklıma gelince, dünya bir anda kapkaranlık olur. Çünkü sen güneşsin, sensiz dünya ışıksızdır.
Cigaramı yakar hayallerimi dumanla gökyüzüne salarım. Olur da yağmur olup yağarsın diye üstüme.
Benim tek bildiğim, sana ölümüne sevdam.
Bazı insanlar, yokluğuyla daha mutlu eder etrafındakileri.
Anlamayan için fırtına derinlerde kopar. Gülüşü her şeyi halleder sanırlar.
Sen “kim o?” dersen, ben “özleyen” derim. Kapıyı açarsan gider hasretim.
Hayat dediğin öyle bir oyun ki, bazen figüran gibi hissedersin, bazen de başrol. Mühim olan şerefinle, onurunla perdeyi kapatabilmek.