Elfida Sözleri | Elfida Şarkısı Sözleri ve Hikayesi
Elfida Şarkısı Sözleri ve Hikayesi
4 yaşındaki kanser kız için yazdığı Elfida şarkısının çok beğenilmesinin ardından şarkının hikayesi ve sözleri çok merak edildi. Bizlerde Elfida şarkısı sözleri ve hikayesini araştırdık. İşte Elfida şarkısı sözleri ve öyküsü;
Elfida Şarkısı Sözleri
Yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran
Bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran
Anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi
Senden bana şimdi zamanı sızdıran
Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
Kim bilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun, hakkını almış yılların
Elfida, bir belalı başımsın
Elfida, beni fark etme sakın
Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın
Elfida, hep aklımda kalacaksın
Elfida, sen eski bir şarkısın
Elfida, beni fark etme sakın
Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın
Elfida, hep aklımda kalacaksın
Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
Kim bilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun, hakkını almış yılların
Elfida, bir belalı başımsın
Elfida, beni fark etme sakın
Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın
Elfida, hep aklımda kalacaksın
Elfida, sen eski bir şarkısın
Elfida, beni fark etme sakın
Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın
Elfida, hep aklımda kalacaksın
Elfida, bir belalı başımsın
Elfida, beni fark etme sakın
Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın
Elfida, hep aklımda kalacaksın
Elfida, sen eski bir şarkısın
Elfida, beni fark etme sakın
Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın
Elfida, hep aklımda kalacaksın
Elfida Şarkısı Hikayesi
Elfida şarkısını yazan Haluk Levent çok konuşulan bir konuya açıklık getirmek için Elfida şarkısının hikayesini şöyle anlattı;
“Elfida ismi sonradan verilmiş bir isim. Adı Beyzanur kızımızın. 4 Yaşlarındayken tanıştım.”
“Babası Murat Çelik bir emekçiydi. Kızın amansız bir hastalığı vardı ve bu amansız hastalıkla mücadelesine destek olmak için Cerrahpaşa Tıp Fakültesine gidiyordum, doktorlarla görüşüyordum.”
“Bir gün doktor odasındaydım ve doktorlardan biri gelip bana “Haluk Bey, bu kızı gözden çıkartın.” dedi. Yanımda da müzisyen arkadaşım Emrah Aydoğdu var. Emrah, “Gözden çıkartılan kadın anlamı Osmanlıca’da Elfida.” dedi. Belki tam birebir anlamını karşılamıyordu ama bir kavram olarak çok uyuyordu. Tabi biz birbirimize sarılıp ağladık. Gerçekten Beyzanur’u çok seviyordum.”
“Ve oturdum şarkıyı yazdım. Sevgili Emrah Aydoğdu da elinden geleni yaptı ve sözlerinde düzenlemeleri yaptık. Ömer Faruk Güney’in de müziği vardı. Bu şekilde Beyzanur’un son günlerinde ona şarkıyı söylüyordum ama o kendisi olduğunu bilmiyordu, Elfida olarak biliyordu. Tabii küçük bir çocuktu son zamanlarında, 8 yaşlarındaydı.”
“O dönemde şirketlerim batmış, sözlerdeki “Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın.” Şunu ifade etmek içindi: Ya zaten dünya kadar batmışım, sıkıntılıyım. Beyzacığım ne olur bari sen gitme demek içindi.
“O sözlerdeki yüzyıllardır sarılmamış kolların cümlesinin sebebi de şuydu: Anne ve babası gece gündüz nöbetteydiler. Beyzanur’un kırılganlığından, hasta yatağından dolayı sarılamıyorlardı. Gerçekten sarılabildiklerini görmedim.”
“Beyzanur’un hep yağmurlu gözleri vardı. Hayata tutunmaya çalışan…”
O dönemde hastane personeline Bakırköy’de bir konser verdim. Beyzanur’a iyi baksınlar diye onların gecesine katıldım. O gece evden başka bir yere kaldırılan Beyzanur’u kaybettik.
“Beyzanur’u kaybetmemizden sonra anne ve babasından rica ettim. Yıllardır Beyzanur’un başındaydınız. Evet kızımızı kaybettik ama lütfen bir çocuk daha yapın dedim. Aradan bir yıl geçti ve beni aradılar. Haluk Abi, bir çocuğumuz oluyor. Adını Elfida koyun dedim. Şu anda o Elfida belki de 8-9 yaşlarında ve bir okulda okuyor. Ablasının ismini taşıyor…”
“Ben bu şarkıyı ticari amaçla kullanmak ve vermek istemedim ve vermedim de. Bu başka bir şeydi. Bir Akdeniz Akşamları faciası daha yaşamak istemiyordum. Biliyorsunuz Akdeniz Akşamları muazzam bir şarkıdır aslında. O dönemin bir öyküsüdür ama herkes okuya okuya artık içimizden gelmeyecek hale geldi. Elfida’nın öyle olmasını istemiyordum, o çok özel bir şarkıydı. Ama ben yurt dışındayken benim bilgim dahilinde olmadan Ankara’dan bir müzisyene verilmiş şarkı. Çok üzüldüm ve kızdım. Ailesi beni aradı, çok özür diledim. Gerçekten benim elimde değildi. Onlar da anlayışla karşıladı ve bundan sonra kimseye vermeme kararı aldık şarkıyı.