Cemal Süreya Sözleri | Aşk ve Sevgi Dolu En Anlamlı Şiirleri
Cemal Süreya Sözleri
Birbirinden anlamlı ve aşk Cemal Süreya sözlerini sizleri için bir araya getirdik. İşte kısa ve etkileyici Cemal Süreya sözleri;
- Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın. Kimisi içine atar çığlıklarını.
- "Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk."- Cemal Süreya
- Hiç kimseyi, rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez.
- Öyle büyümüş ki içimizdeki yalnızlık. Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz.
- "Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan. O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan."- Cemal Süreya
- "Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum."- Cemal Süreya
- "Aklıma bile gelmiyorsun artık, o kadar kalbimdesin ki!"- Cemal Süreya
- Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.
- "Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek… Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu…"- Cemal Süreya
"Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek…"
- Cemal Süreya
"Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini."
- Cemal Süreya
Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!
Sana seni seviyorum dediğim kadar, Anneme peki anneciğim deseydim; hazırdı cennetteki yerim.
Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.
Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz.
Sana rastladığım gün susuzdum, yalnızdım bir çırpıda içtim gözlerini.
Kim demiş aşk uğruna ölmek zor? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor.
Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık “sevda” da boğulur.
Biz kırıldık daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.
"Bir gün ayrıldık ve sevilmekten eskimiş bir renk gibi hissettim kendimi."
- Cemal Süreya
Cemal Süreya Aşk Sözleri
Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar.
Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü, sensizlik kelimesi bile senle başlıyor.
Cevap veriyorum zamanla her şey geçer diyen akıllılara; geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara.
Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz.
Acı çektikçe insan olgunlaşırmış. Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.
Aslında ayrılıklar değil de, gidenin sevmediği halde ‘ seviyorum ‘ demesi en çok koyuyor insana.
Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.
Seni soruyorlar. Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin!
Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.
Küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; O elmalı, sen ise elmalı.
Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası. Ve yine sevgili çocuk, biliyorsun, kişi tutkularıyla yalnızlığını adlandırıyor o kadar.
Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz.
Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, ‘Ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum.
Annesinden dayak yediği halde, yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk.
Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.
Kimseyi suçlama, Suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, Sen ise ona her şeyini verdin.
Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni.
Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.
Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem. Seninki gül oluyor aralarında.
Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek.
Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek.
Acı çektikçe insan olgunlaşırmış, yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.
Cemal Süreya'nın Güzel Sözleri
Aklıma bile gelmiyorsun artık, o kadar kalbimdesin ki!
Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti.
Umut belki de gelecek sayfadadır. Kapatma kitabı
Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim ve gülerken yalan olduğunu kimse anlamaz.
Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemek oldu. Kim sorsa saat kaç diye, cevabım hep aynı… O’na doğru…
Kim demiş aşk uğruna ölmek zor? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor.
Bir takvim ve bir şişe rakı yeter bana. Takvim, senin geleceğin günleri saymaya, Rakı gelmediğin günleri kurtarmaya.
Nazar değmesin diye mi kurşun döküyordu kalleşler masum çocuklara?
Ben senin sevgilin, baban, ağabeyin, arkadaşınım… Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım.
Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorsa saat kaç diye, cevabım hep aynı; o’na doğru.
‘BENİMSİN’ demeden önce ‘SENİNİM’ diyebilmeli insan…
Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş ya, aynı ben seni öyle seviyorum.
Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlamaz.
Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylemiş sanki. Tek yanlı AŞK kişiyi nasıl aptallaştırıyor. Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini.
Öyle güzel bakma bana; Allah yarattı demem severim!!!
SEN; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.
Biz ne zaman yelken açsak sevdalara, kesiliyor bütün rüzgârlar… Ve biz ne zaman bir parça AŞK istesek, yalnızlık kesiyor önümüzü…
Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz; sonra gelir bir ‘MERHABA’ der, yine o kazanır.
Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek… Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu…
Yaşamaz aşkı günübirlik, arar sevgide derinlik... Arar sevgide derinlik, edecek sana yarenlik…
Biliyorum sana giden yollar kapalı! Üstelik sende hiçbir zaman sevmedin beni. Ne kadar yakından ve arada uçurumlar, insanlar, evler aramızda duvarlar gibi.
Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.
Uğraşmayı bırak artık dünle ve dündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.
Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin.
Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde “ölüden değil, diriden kork” demişti. Zamanla anladım ki annem yine haklıydı.
Cemal Süreya Resimli Sözleri
Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.
Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek.
Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek…
Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini.
Dokunulmasa da, görülmese de; kalpte yer verilir bazısına, nedensiz!
Annesinden dayak yediği halde, yine “anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk.
Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk. Büyüyünce kalbin paramparça olacak.
Evet, gün geliyor bıkıyorum senden, ama İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey.
Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, karanlık her sokaktaydın, gizli her köşedeydin..
Sana rastladığım gün susuzdum, yalnızdım bir çırpıda içtim gözlerini.
Cemal Süreya Şiirleri
8.10 Vapuru
Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
***
Sesinde ne var biliyor musun
Uykusuz Türkçe var
İşinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
***
Sesinde ne var biliyor musun
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
***
Üvercinka
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
***
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil
***
Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Bir çok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
***
Sizin Hiç Babanız Öldü mü?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
***
Aşk
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
***
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullular
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi ki sevmek
Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bırakasalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik