Ece Ayhan Sözleri, Ece Ayhan Kitaplarından Alıntı Sözler
Ece Ayhan Sözleri
Sevdiklerimizi tekmelemeye anne karnında başlarız.
Ne olurdu yani, Bir sene de insanlık moda olsa..
Bir gün “herkes gerçek sevdiğiyle buluşacak” dense, eminim o kadar çift yer değiştirir ki ..
Ah be dünya! Sen dönüyorsun onu anladık da bu insanlar senden daha hızlı dönüyor, hemde ortada hiçbir yörünge yokken.
Fakir kuş hiç unutmaz, kitapların yakıldığı yıldı, Kırk kapıdan birden devletle girdiğini gördük. Başsız bir at ve içindeki solgun süslü binicisinin Dervişlere göre parçalanmış ölüm doğudan dönüyordur.
Ünlü Şair Ece Ayhan'ın Güzel Sözleri
Yüreğimi korkak büyütmedim. Kaybettiklerim; dağıttığım servetimdir .
Ama yok ne olur ağlama böyle ama yok şunun şurasında tramvaysız, çocuk olmak turunç olmak.
Şimdi vaktin padişahı ya da padişahları kimdir yahu patron?
Sevmek sevdiği için kendini ateşe atmaktı eskiden. Şimdi; sevdiğini ateşe atıp üzerinden atlamak olmuş.
Keşke bazı insanlar için “imalat hatası var, geri topluyoruz”
Yıllardır şairlerle devletin arası açıktır. Atatürk şairleri hariç. İktidarla şiir bağdaşmaz. Zira iktidar nötralize eder. Sivil şiir resmi kültürde yer alamaz. Zaten askeri şiire alışılmış bu ülkede. Ben kendi payıma şiirin iktidar olmasını istemem..
Devletin cüceleri nasıl iki kez ayağa kalkmak zorundaysalar, Tabiatın cüceleri de bir dehliz bulmuşlardır kendi içlerinde.
Vasiyetimdir; her şeyimi zamana bırakıyorum.
Ey Yalnızlık! Herkesin koynuna girip çıkarsın da, Bir tek benimle mi düzenli bir ilişkin var…
Aşk örgütlenmektir, bir düşünün abiler!
Ne olurdu yani, Bir sene de insanlık moda olsa.
Bir tırnağı kırıldı diye 9 tırnağına birden kıyabilen bir kızın, kalbi kırıldığında neler yapabileceğini siz düşünün…
Keşke bazı insanlar için “imalat hatası var, geri topluyoruz”
Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim.
Ah be dünya ! Sen dönüyorsun onu anladık da bu insanlar senden daha hızlı dönüyor, hemde ortada hiçbir yörünge yokken.
Kim ne derse desin, tek bir gerçeği vardır aşkın; “Karşındakinin adam olup olmadığını, aşıkken değil ayrılırken anlarsın.
Ben öğretmenleri sevmem. Çocukları sınıfta bırakırlar. Düzenle şu veya bu şekilde uyuşmadır bu. Mesela Köy Enstitüsü çıkışlılar sistemin dışında olduklarını ileri sürerler ama, sistemin tam göbeğindedirler. Sistemin dışında olmakla karşı olmak farklıdır.
Bir tırnağı kırıldı diye 9 tırnağına birden kıyabilen bir kızın, kalbi kırıldığında neler …
Keşke bazı insanlar için imalat hatası var, geri topluyoruz deseler.
İnsanlar fazla sevilmemeye programlı galiba. Ne zaman çok sevildiğimi hissetsem gidesim gelir. Ve ne zaman çok sevsem o gider.
Yeniden sevmek zordu.. Başardım. Ama bir unutmayı daha becerebilir miyim, hiç bilmiyorum!
Hayatın orta öğretmeni sustu, dondu gülmeleri çocukların. Bir cenaze töreninde daha ölümlü karşılamaya götürüleceğiz.
Hiç bir aşk bittiği gün bitmez aslında. Giden için çok olmuştur biteli; ama kalan için belli değildir ne zaman biteceği!
Seni Özlemek Nasıl Bir Borçsa Artık, Özle Özle Bitmiyor.
Yeter be ! Kimsenin kollarında ölmek istemiyorum artık, annemin ayaklarının dibine gömün beni, o yeter.
Sevmek sevdiği için kendini ateşe atmaktı eskiden. Şimdi; sevdiğini ateşe atıp üzerinden atlamak olmuş.
İnsanlar fazla sevilmemeye programlı galiba. Ne zaman çok sevildiğimi hissetsem gidesim gelir. Ve ne zaman çok sevsem o gider.
Ece Ayhan, ölü şair. Meçhul bir aşkı yazdı. Tabiata gömüldü..
Merakımdan soruyorum…El ele ‘tutuşan’ bir çift gördüğünüzde sizde benim gibi üşüyormusunuz?
Doğuya doğru fazla giden, coğrafya yüzünden, Batıya düşer. Tersi de geçerlidir bunun.
Aslında kırmak istemiyorum kimseleri; ama hayat bu, bazen kırmak gerekiyor gereksizleri...
Onun için ki acı bir suyla üçe bölünmüştür bir kent.
Hiç bir aşk bittiği gün bitmez aslında. Giden için çok olmuştur biteli; ama kalan için belli değildir ne zaman biteceği!
Öyle insanlarla birlikte olacaksın ki; onlar için “iyi mi ?” diye sormadan “iyi ki” var diyebilesin.
Ya kal, ya da git. Ama sakın ‘bekle gelirim’ deme çünkü ben, şimdiye kadar giden birinin geri...
Vücudunun %70 i su olan bir canlının nasıl olurda içi yanar.
Doğuya doğru fazla giden, coğrafya yüzünden, Batıya düşer. Tersi de geçerlidir bunun.
Bir gün herkes gerçek sevdiğiyle buluşacak dense, eminim o kadar çift yer değiştirir ki .
Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır.
Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de; Sevdim işte, o kadar.
Aslında seni sevmeyenlere teşekkür etmelisin. Zaten sen de onlara bayılacak değilsin.
Şiir, şiirde kalmaz efendiler! Kalmamıştır da!
Evet, bir şiirde dizgi yanlışı olabilir!
Ama, baba düşüncede? Asla!
Unutulmaz Ece Ayhan Şiirleri
Şiir diliyle Yeni Akımı'nın öncüsü olan Ece Ayhan'a ait unutulmaz şiirleri sizler için bir araya getirdik. "Aşk Örgütlenmektir Abiler" sözüne sahip şair Mor Külhani şiiri ile ölümsüzlüğe kavuşmuştur.
Meçhul Öğrenci Anıtı
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
Bir teneffüs daha yaşasaydı,
Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
Devlet dersinde öldürülmüştür.
Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
- Maveraünnehir nereye dökülür?
En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:
- Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir.
Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor
Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:
Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım
O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik
Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazmıştır:
Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler
Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:
Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında
Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır
Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek
***
Galata Kantosu
Benim hiç Çin'de bir ablam olmadı
Hiç çiçekçi dükkânım İvan Milinski
Üç Galata gecesi Ceneviz kerhânesinde
Boyalı kunduralarıma büyük erkekliğime baktı kaldı
Dişleri kâmilen altın dövülmüş bir kadının yüzü
Peki bu Güzel Avratotu da kim yahu?
Oldum olası ayakta bira içiyor
Galiba yine yüz kişi ütülemiş kayıkta kızcağızı
Biliyorsun işte bira içerken vergi vermek gücüme gidiyor arkadaş
Hem ne demeye o Güllü Agop ukalâsı otobüs paramı çekecekmiş
Eve gitmek istemiyorum pazarlık ederiz hamamda yatarız
Ulan git şimdi milli gelirden söz açma bana defol bas git yıkıl
Mübeccel Mübeccel ben ben olayım da seni hiç anlamayayım ha
N'olur uzat bacaklarını Galata'dan denizlere uzat uzat da
Zırlamadan anlat on ikisi de deli olan kardeşlerini Mübeccel
Anlat kimlerin yüreğinde Kız Kulesi gibi grev çivileri var
Kimler boş sarnıçlara eğilmiş ha bağırır ha bağırır
Sen kahırlanma bana gözlerim Çin'de benim çiçek bahçelerine kaçmış
Benim hiç Çin'de bir ablam olmamış hiç çiçekçi dükkânım olmamış
Geceleri Galata'da gülerken bacaklarımız uzamış alıştık artık ölüme
Diyeceğim
***
Fayton
O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
incecik melankolisiymiş yalnızlığının
intihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
caddelerinden ölümler aşkı pera'nın
Esrikmiş herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablam
çiçeksiz bir çiçekçi dükkanının önünde durmuş
tüllere sarılmış mor bir karadağ tabancasıyla
zakkum fotoğrafları varmış cezayir menekşeleri camekânda
Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç, bilemem
intihar karası bir faytonun ağışı göğe atlarıyla birlikte
cezayir menekşelerini seçip satın alışından olabilir mi ablamın.
***
Üç Gencin Kalbi
Bir gemici tanırım
Kalbini bir limanda bırakmış
Ya kaybolursa?
Ağlar çocukluğundaki gibi
Kalbini almaya gidecek hâlâ
Bir oğlan tanırım
Derin yeşil gözlü
Gönlü güney denizlerinin dibi
Kalbi ise yerinde
Birine vermeye gidecek
Bir gemi arar durur
Bulutlardan.
Bir şair tanırım
Onunki içler acısı
Kalbini asla vermemiş
Çalmışlar
Kalbi eski bir efsanede saklı.
Şiirin Deniz Kıyısındaki Sesi
Denize atılmış şiirdir bence
Yurtsayan, yurdu bilinmeyen bir yıldız
Şiirin deniz kıyısındaki sesine bırakılmış ölümdür
yanacak sarayların kestiği bir, yarım ay.
***
Anahtarlar
Çünkü kapıları
Götürüyorlar (öyle yanlış ki)
Cam kırıkları üzerinde
Gülüyor ve
Gülen artık çingene değildir
Değil mi değil
Bilmem şu uzakta odaların
Pancurlarını açmışlar
Açmışlar mı açmışlar
Denize karşı
(deniz yoktur ya)
İçerdekiler içerlerde
Dışardakiler dışarlarda kalmışlar
Kalmışlar mı kalmışlar
Anahtarları çalan bir çingenedir
Bir çingene mi bir çingene bireee
***
Mor Külhani Şiiri
1. Şiirimiz karadır abiler
Kendi kendine çalan bir davul zurna
Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan
Taşınır mal helalarında kara kamunun
Şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir
Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler
2. Şiirimiz her işi yapar abiler
Valde Atik’te Eski Şair Çıkmazı’nda oturur
Saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür
Kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta
Saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir
Dirim kısa ölüm uzundur cehennette herhal abiler
3. Şiirimiz gül kurutur abiler
Dönüşmeye başlamış Beşiktaşlı kuşçu bir babanın
Taşınmaz kum taşır mavnalarla Karabiga’ya kaçan
Gamze şeyli pek hoş benli son oğlunu
Suriye hamamında sabuna boğmasının şiiridir
Oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir ağabeyler
***
Mor Külhani Şiiri 2
4. Şiirimiz erkek emzirir abiler
İlerde kim bilir göz okullarına gitmek ister
Yanık karamelalar satar aşağısı kesik kör bir çocuğun
Kinleri henüz tüfek biçimini bulamamış olmakla
Tabanlarına tükürerek atış yapmasının şiiridir
Böylesi haftalık resimler görür ve bacaklanır abiler
5. Şiirimiz mor külhanidir abiler
Topağacından aparthanlarda odası bulunamaz
Yarısı silinmiş bir ejderhanın düzüşüm üzre eylemde
Kiralık bir kentin giriş kapılarına kara kireçle
Şairlerin ümüğüne çökerken işaretlenmesinin şiiridir.
Ayıptır söylemesi vakitsiz Üsküdarlıyız abiler
6. Şiirimiz kentten içeridir abiler
Takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir
Bir kent ölümünün denizine kayar dragomanlarıyla
Düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?
***
Yalınayak Şiirdir
1. Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim
Emrazı Zühreviye Hastanesi’ne kapatıldı anamız
Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır
Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran’da
Acı Bacı’nın acı bilmez uçurtma çocuklarına
Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz?
2. Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim
Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanede
Acaba halk nedir diye düşünür arada işittiği
Dudullu’dan tâ Salacak’a koşarak alkışlayalım
Fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları
Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?
Ece Ayhan Kısaca Hayatı
Ece Ayhan, 1931 yılında Muğla Datça’da dünyaya geldi. Asıl adı Ece Ayhan Çağlar’dır. En büyük şairlerimizden olan Ece Ayhan, ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1959 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdikten sonra bir süre kaymakamlık görevini yaptı. 1966 yılında memurluk görevine son verdi. Yayın evlerinde çalışan Ayhan, geçirdiği rahatsızlıktan dolayı üç yıl İsviçre’de tedavi gördü. Birkaç beyin ameliyatı geçiren Ece Ayhan, yurda döndükten sonra sakinliği ile bilinen Bodrum- Gümüşlük’te yaşamını sürdürdü. Bir süre sonra da Çanakkale’ye yerleşti. 1954 yılında ilk şiirini Türk Dil Dergisi’nde yayınladı. Daha sonrada çeşitli dergilerde şiirlerine yer verildi. Özellikle Pazar Postası’ndaki şiirleriyle ün kazandı. İkinci Yeni akımının öncülerinde olan Ece Ayhan’ın şiirlerinin kilit noktası şiir dilidir. Şiirlerinde Türkiye üzerinde görüşlerini anlatan şair, tedavi görmekte olduğu Çanakkale’de ayrılarak Temmuz 2002’de Gürçeşme Huzurevi’ne yerleşir. 12 Temmuz 2002 yılında rahatsızlanır, hastaneye kaldırılır 13 Temmuz'da hayata gözlerini yumar.16 Temmuz tarihinde Çanakkale’nin Ecebat ilçesi Yalova köyünde toprağa verilir.
Eserleri:
- Kınar Hanımın Denizleri (1959)
- Bakışsız Bir Kedi Kara (1965)
- Ortodokslular (1968)
- Devlet ve Tabiat ya da Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler (1973)
- Yort Savul (Toplu Şiirler, 1977)
- Zambaklı Padişah (1981)
- Çok Eski Adıyladır (1982)
- Çanakkaleli Melahat’a İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi (1991)
- Sivil Şiirler (1993)
- Bütün Yort Savullar (1993 Bütün şiirleri),
- Son Şiirler (1993)
Edip Cansever Sözleri | Tomris Uyar Sözleri |
---|---|
İlhan Berk Sözleri | Ahmet Arif Sözleri |
Sezai Karakoç Sözleri | İsmet Özel Sözleri |
Ahmet Telli Sözleri | Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri |