Edebi Sözler | En Güzel ve Anlamlı Edebiyat Sözleri
Edebi Sözler
Bakmayın etrafında çok insan dolandığına, sırılsıklam yalnızım aslında
Ölünce zaten unutulacaktık. İnsanlar acele etti.
"Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur."
- Benjamin Franklin
Herkes aynı anda geceyi yaşar ama herkesin karanlığı farklıdır.
Sır ip gibidir. Bir ucunu başkasına verirsen, başkalarının sırtında kazak olarak örülürsün.
Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar dipsiz değil aslında. Tutunmaya çalıştığımız ipler kısa.
"Mutluluğu tatmanın tek çaresi, onu paylaşmaktır."
- Byron
"Her bildiğini söyleme, her söylediğini bil."
- Clavdius
Hiçbir noktada taviz verme… İlk uzlaşma, senin yıkımının başlangıcıdır.
"Hayatta hep mutlu olursam, Hayalini kuracak neyim kalır."
- Dostoyevski
"Açıklamalarla vaktini harcama. İnsanlar sadece duymak istediklerini duyarlar."
- Paulo Coelho
Hayallerimiz için yarın kaçta uyanıyoruz.
"Dünya üzerinde çok şey kolay da insan olmak zor."
- Yaşar Kemal
Kurumuş bir okyanusa bardak bardak su taşıyorum... Olmuyor, dolmuyor.
"Komşunu sev ama bahçe duvarını yıkma."
- G. Herbert
Ben artık insanları anlamaya çalışmaktan vazgeçtim. Ve dedim ki; anlamak kolaysa eğer insanlar beni anlasın.
Her şeyin zamanı, yaşadığınız O andır. Mutlu olmayı ertelemeyin. Çünkü canınızın istediği zaman ölmeyeceksiniz.
"Büyük seven kalbin acısı küçük olmaz."
- Kahraman Tezeoğlu
Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı.
Koşarsın koşarsın da varamazsın hani; İçindeki umut varamadığın kadar büyür.
En Güzel Edebi Sözler
Eğer isteklerin için savaşmıyorsan kaybettiklerin için ağlama.
Hayatın 4 işlemi vardır: Başarı, insanı toplar. Başarısızlık eksiltir. Aşk çarpar. Ayrılık böler. Geriye sadece sen kalırsın…
Mahşerde en yakınımızı bile tanıyamayacağımız söylenir ya hep, benim gönül gözüm seni bir yerden ısıracak mutlaka. Adım gibi, adın gibi biliyorum bunu!
Bilmiyorum ne vardı saçlarında. Rüzgâr mı delice eserdi, gözlerim mi öyle görürdü yoksa. Saçlarını her hali hoşuma giderdi.
Baharda kışı, kışın da baharı özler insan. Ne uzaksa onu özler. Kavuşmak şart mı? Boş ver! Bazı şeyler yokken güzel.
Bir hoşçakala sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım.
Kalbin kırılabilir ya da dünyanın en güzel aşkını yaşayabilirsin, ama denemediğin sürece asla bilemeyeceksin.
Ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum.
Sarılmak için yürek gerekir, kollar sonraki iş.
Yine de beddua edemem sana; Allah ne mutluluğun varsa versin
Eski hayatıma dönmeye niyetim yok” diyor Marla. Kendimi iyi hissetmek için bir cenaze evinde çalışıyordum, sırf nefes alıp vermekte oluşuma sevinmek için.
Mahşerde en yakınımızı bile tanıyamayacağımız söylenir ya hep, benim gönül gözüm seni bir yerden ısıracak mutlaka. Adım gibi, adın gibi biliyorum bunu!
Uçamazsan koş, koşamazsan yürü, yürüyemezsen sürün. Ama ne yaparsan yap ilerlemek zorundasın.
Adem ile Havva üç şey seçtiler cennetten çıkarmak için. Birincisi kelimeler, ikincisi aşk, üçüncüsü annelik duygusu. Kelimeleri n Adem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak Havva’ya kaldı. Ama aşk çok ağırdı…
En az benimki kadar annemin de ahı tutar sana.Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta.!
Kitap okumanın tadını bilenler bilir ki, okumak deniz suyu içmek gibidir. İçtikçe susarsınız, susadıkça içersiniz.
Sesini değil sözünü yükselt! Yağmurlardır büyüten zambakları, gök gürültüleri değil.
Alnım da açıktı, yüzüm de aktı, kimseye verecek hesabım yoktu, günah kervanımı pazara çekti, yükümde ne varsa, hepsini saydı; ah şu şairliğim olmaz olaydı!
Kalbin kırılabilir ya da dünyanın en güzel aşkını yaşayabilirsin, ama denemediğin sürece asla bilemeyeceksin.
Eğer bir gün çok büyük bir derdin olursa; Rabbine dönüp büyük bir derdim vɑr deme. Derdine dönüp büyük bir Rabbim var de.
Bazen insan kendi zamanını yaratır sadece saatin yelkovanında mutlu kalabilmek için, durdu sanırız aslında o arada zaman ancak bu avutur bizi değil mi yaşanan onca şeyden sonra.
Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece.
Kadınlar duyduklarına, erkekler gördüklerine âşık olurlar. O yüzden kadınlar makyaj yapar, erkekler yalan söyler.
Bazen insan kendi zamanını yaratır sadece saatin yelkovanında mutlu kalabilmek için, durdu sanırız aslında o arada zaman ancak bu avutur bizi değil mi yaşanan onca şeyden sonra.
En az benimki kadar annemin de ahı tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta!
İnsan parasını kaybedince fakir, özgürlüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair olurmuş.
Güvenemiyorum insanlara, dil başka olmuş yürek başka. Görünmüyor asıl çehre. Artık o kadar sık değiştiriliyor ki, maskeler bile sahte.
Kitap okumanın tadını bilenler bilir ki, okumak deniz suyu içmek gibidir. İçtikçe susarsınız, susadıkça içersiniz.
Özüne, sözüne kurban olduğum yoluna, izine yüzüm sürdüğüm gündüz düşlediğim, gece gördüğüm yollar uzak, mevsim soğuk, hava kar yüz yüze gelmeden ölmek de mi var.
Bazı şeyler İstemsiz olur. Öksürmek gibi, hapşırmak gibi, esnemek gibi; ya da ne bileyim, özlemek gibi.
Yine de beddua edemem sana; Allah ne mutluluğun varsa versin!
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; sen hem bir hastalık, hem de sağlık gibisin.
Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi, öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an… Bozmadım.
Edebi Aşk Mesajları
Gece yağan yağmur gibi sev..Ne sessiz nede kirli..Olacaksa gönül birlikte olsun.Hem senli hem benli!
Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı.
Uykumun içinde bir rüya, rüyamda bir gece, gecede ben. Bir yere gidiyorum delice. Aklımda sen.
Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder büyükleri ise yüceltir tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi yükselttiği gibi.
Bir hoşça kala sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım.
Bana unut dediler seni unuttum; Ama seni değil, bana seni unut diyenleri.
Bakarken kıyamamak mı, yoksa baktıkça doyamamak mı aşk?
Seninle bir pergelin iki ayrı kolları gibiyiz ne kadar dönersen dön yine aynı yerde karşılaşacağız
Gece yağan yağmur gibi sev. Ne sessiz ne de kirli. Olacaksa gönül birlikte olsun. Hem senli hem benli!
Dışarıya kar, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden; bir bilsen.
Bakarken kıyamamak mı, yoksa baktıkça doyamamak mı aşk?
Gel be, gel işte. Küfrüm tövbeme karışsın, aklım fikrime. Öyle bir gel ki bana, nefes nefese.
Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen hayat her şeye bedeldir.
Gözlerine gözleriyle göz koyanın, gözlerini gözlerimle oyarım. Gözlerini gözlerden sakın, gözlerin gözlerime lazım.
Kalp sevmekten yorulmaz, sevene sebep sorulmaz.
Biz birbirimize dönmüş iki ayna gibiyiz.İçimizde binlerce olsa da görüntümüz biz sadece birbirimizi görürüz.
Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.
Aşkımıza nokta koyma;sana bir kucak dolusu virgül getirdim !
Kalp dediğin atıyor zaten, marifet ritmi değiştirebilende.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine, gözlerin zamanla takılırsa uzaklara, hele kulakların zamansız deli gibi çınlarsa, bil ki bir yerlerde özlenmişsindir.
Benimle yarına gelecek olsaydın; seni dünde bırakmazdım!
İsmini kağıda yazamıyorum. Gün gelir yerlere atılır diye, elerim tutmuyor çizemiyorum resmini görenler tutulur diye…
Düşündüren Edebi Sözler
İnsan parasını kaybedince fakir, özgürlüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair olurmuş.
Aşkı reddetmek,günesin batisini görmekten üzüntü duyduğun için doğusunu izlemekten zevk almayı reddetmeye benzer.
Dünyada iki gül olsun biri kırmızı biri beyaz, sen beni unutursan kırmızı gül solsun, ben seni unutursam beyaz gül kefenim olsun…
Ne insanlar tanıdım yıldızlar gibiydiler, hepsi göklerdeydi parlıyordu. Ama ben seni, güneşi seçtim. Ve bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim…
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; sen hem bir hastalık, hem de sağlık gibisin.
Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen, o bil ki yalnız ve yalnız senin için yanan kalbimdir…
Açık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş. Öyle derdi.
Bu gece kayarken yıldızlar gökyüzünden ve gözümden yaşlar süzülürken, dilek tutmadım ilk defa sadece teşekkür ettim tanrıya, bu gece yanımda olduğun için…
Beni anlamalısın çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.
Rüzgarın kemanını çaldığı ve damlaların pencerene vurduğu bir gecede yatağına uzanıp hayalini kurduğun ve keşke dediğin tüm güzellikler senin olsun…
Bilmiyorum ne vardı saçlarında. Rüzgâr mı delice eserdi, gözlerim mi öyle görürdü yoksa. Saçlarını her hali hoşuma giderdi.
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen, yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış; tutabildiklerin senin sevgin.. tutamadıklarınsa; benim sana olan sevgimdir.
Diğerlerine benzemiyor yokluğun Diğerlerine benzemiyor ayrılığın… Niye benzesin ki? Hepsinden çok sevilmedin mi?
Benim sana olan aşkım sağır bir ressamın , kristal bir yüzeye düşen gülün sesini çizdiği zaman biter.
Eğer aşkta güzel bir an varsa oda başkalarını bastan çıkartan o yüreğin benim için kan ağladığı zamandır.
Ağlamak istiyorsanız asla yapmayın çünkü, bir yerlerde sadece sizin bir gülüşünüz için yaşayan birileri mutlaka vardır.
Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi, her şeyi öğrendim de” yalnız seni unutmayı öğrenemedim”
Bilirsin, sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter sevda sözleri.
Bir gün dünyanın en ıssız kuyusuna düşsen de tek tutunacak dalım sen olsan seni kırmaktan korkarım
Hayata niye geldim diye düşünmeye başlamıştım. 21′ imden sonra seninle tanısınca anladım dünyaya geliş sebebimi…
Sevgiliyi aylarca göremeyen aşığa, sevgili için akan gözyaşı bile güzeldir
İnsanlar her ne kadar sonbaharı ayrılık mevsimi kabul etmişlerse de, kaderde ayrılık varsa sonbaharı beklemez.
Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz.
En Anlamlı Edebi Şiirler
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
- Orhan Veli Kanık
***
Bir Gün Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
evmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
Ümit Yaşar Oğuzcan
***
Seviyorum Seni
Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan bir şeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
- Nazım Hikmet
***
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
- Ataol Behramoğlu
***
Ağlamak İçin Gözden Yaş Mı Akmalı
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
- Victor Hugo
İlginizi Çekebilir | |
---|---|
Anlamlı Sözler | Manalı Sözler |