Immanuel Kant Sözleri | Immanuel Kant'ın Felsefi Mesajları
Immanuel Kant Sözleri
Gençlikte günler kısa, yollar uzun; yaşlılıkta ise günler uzun, yollar kısadır.
Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalıp ezilmekten yakınmamalıdır.
İnsanlar ışığı görmez, ışıkla görür.
Bilgi deneyle başlar ama deneyden doğmaz.
Her ne kadar inanmasam da, bir tanrının varlığını kabul etmek gerekir.
Uçarken havayı kesen ve onun direncini hisseden kuş, bunu havasız yerde daha iyi yapabileceği kanısına kapılabilir.
Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.
Bilgi deneyle başlar ama deneyden doğmaz.
İnanca yer açmak için bilgiyi bir kenara bıraktım.
Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir: ümit, uyku ve gülmek.
Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir süjenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur.
Her ne kadar inanmasam da bir tanrının varlığını kabul etmek gerekir.
Bilgi, deneyle başlar ama deneyden doğmaz.
Bilim olmadan yapılan bilim felsefesi boştur, bilim felsefesi olmadan yapılan bilim ise kör.
İnsan, eğitilmesi zorunlu olan tek yaratıktır.
İnsanın yaratıldığı böyle yamuk odundan düzgün hiçbir şey yapılamaz.
Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme.
Eğitim toplumun şimdiki aşaması için değil, o toplumun daha iyi geleceği için olmalıdır.
En Güzel Kant Felsefe Sözleri
Tanrıyla konuşmayı dilemek saçmadır. Kavrayamadığımızla konuşamayız; ve Tanrı’yı kavrayamayız; O’na sadece inanabiliriz. İşte bu yüzden duacının davranışları özneldir.
Her ne kadar inanmasam da bir tanrının varlığını kabul etmek gerekir.
Tutku derecesinde aşık olan, kaçınılmaz şekilde, sevilen nesnenin hataları karşısında körleşir, genellikle görme yetisini evlilikten sekiz gün sonra tekrar kazanmasına rağmen.
Bir kişiden ümit ve uykuyu alın; dünyanın en bahtsız ve en perişan insanı haline gelir.
Aklımda merak ve saygı uyandıran iki şey vardır: Üzerimdeki yıldız gibi parlayan cennet ve içimdeki ahlak yasası.
İnsan anlamayacak... ki insan; insanlara olan görevini yerine getirdiğinde Tanrı’nın komutlarını da yerine getirmiş olacak ve bunu yerine getirdiklerinde sonuç olarak daima Tanrı’nın hizmetinde olmuş olacak. İnsanın hareketleri ahlaksal olmadığı sürece başka türlü Tanrı’ya hizmet etmeleri de olanaksızdır.
İnsan aklı bilgilerinin bir türünde özel bir yazgı ile karşı karşıyadır. Öyle sorular tarafından rahatsız edilir ki, onları geri çeviremez, çünkü ona aklın doğasının kendisi tarafından verilirler; ve gene de onları yanıtlayamaz, çünkü insan aklının tüm yeteneğini aşarlar.
Bütün sahip olduğumuz bilginin tecrübe ile başladığına şüphe yoktur.
Anayasal bir ilke olarak bireyin özgürlüğü şu formül ile ifade edilebilir: Hiç kimse benim mutluluğumun kendi anlayışına göre olması konusunda beni zorlayamaz, herkes kendi mutluluğunu başkalarının özgürlüğünü sınırlamadığı ölçüde dilediği şekilde seçer.
Bir şeyi yapmalıysam, yapabilecek durumdayım demektir; üzerime kaçınılmazsa düşen, kurma olanaklarımın da içinde olmalıdır.
Acı çekiyor olabilirim ve çaresizlik içinde, diğerlerinin bana davrandığı gibi, haksızca davranmayı isteyebilirim. Eğer böyle yaparsam, yaralı hislerimin neden olduğu eğilimler tarafından yenilgiye uğratılmış olacağım fakat acı çekiyor olmama rağmen, ödev duygusuyla adilce hareket ediyorsam, o zaman ahlaklı bir şekilde hareket ediyorum demektir.
Ne var ki her yandan «düşünmeyin! Aklınızı kullanmayın! » diye bağırıldığını ısıtıyorum. Subay, düşünme, eğitimini yap! », maliyeci düşünme, vergini öde! , din adamı düşünme, inan! Diyorlar.
Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir. Ümit uyku ve gülmek.
Unutulmaz Immanuel Kant Sözleri
Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir sujenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur.
Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir. Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.
İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve vicdanımdaki ahlak yasası.
Aydınlanma nedir sorusuna şu şekilde cevap verir: “Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır.”
Dogmalar ve kurallar, insanın doğal yetilerinin akla uygun kullanılışının ya da daha doğru bir deyişle kötüye kullanılmasının bu mekanik araçları, erginleşme ve olgunlaşma için sürekli bir ayakbağı olurlar.
Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda aramalıdır.
Resimli Immanuel Kant Sözleri
İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve vicdanımdaki ahlak yasası.
İnsanın yaratıldığı böyle yamuk odundan, düzgün hiçbir şey yapılamaz.
Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme.
Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme.
İnsanın yaratıldığı böyle yamuk odundan düzgün hiçbir şey yapılamaz.
Söylediklerimizden çok, söylemediklerimize pişman oluruz. Dile getirilmemiş düşünce, gidilmemiş yoldur..
Kavramlar duyusuz boştur, duyular kavramsız kördür.
Ne var ki her yandan "düşünmeyin! aklınızı kullanmayın!" diye bağırıldığını işitiyorum. Subay, "Düşünme, eğitimini yap!", maliyeci "düşünme, vergini öde!", din adamı "düşünme, inan!" diyorlar.
Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalıp ezilmekten yakınmamalıdır.
Zaman, sessiz bir testeredir.
Aklımda merak, şüphe ve saygı uyandıran iki şey vardır: Üzerimde yıldız gibi parlayan cennet ve içimdeki ahlak yasası.
Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.
Bütün sahip olduğumuz bilginin tecrübe ile başladığına şüphe yoktur.
Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir süjenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur.
Dogmalar ve kurallar, insanın doğal yetilerinin akla uygun kullanılışının ya da daha doğru bir deyişle kötüye kullanılmasının bu mekanik araçları, erginleşme ve olgunlaşma için sürekli bir ayakbağı olurlar.
İmmanuel Kant Kimdir?
İmmanuel Kant, 1724 yılında Doğu Prusya’da bir kasabada doğdu. Ünlü Alman filozofudur. Hayatını doğduğu şehirde geçiren Kant, felsefe, fizik ve matematik eğitimi alarak kendini bu konularda geliştirmiştir. İskoçya’dan Prusya’ya göç etmiş fakir bir ailenin çocuğu olan Kant, maddi sıkıntılar içinde bir çocukluk geçirmiştir.
Öğrenim hayatı sırasında babasını kaybeden Kant, hem bir işte çalışıp hem de okumuştur. Kant geliştirdiği düşünce sistemi üzerine doktorasını tamamlamış ve sonrasında Konigsberg Üniversitesi’nde öğrenimine başlamıştır. 1770 yılında profesörlüğe başlayan Kant, emeklilik dönemine kadar çeşitli statülerde çalışma hayatını sürdürmüştür. Matematiğe özel ilgisi olan Kant, yaptığı çalışmalar ekseninde 1781 yılında felsefe alanında ilk eserini vermiştir. Birçok çalışma sürdüren Kant, yaptığı çalışmalar sonucu Nebula hipotezini ortaya çıkarmıştır.
Alman Filozofu Kant, Alman felsefesinin kurucuları arasında yer alarak felsefe alanında yaptığı çalışmalarla döneminde ve sonrasında da yol gösterici olmuştur. Felsefe’de bilgi kuramlarını ortaya atmıştır. Kant’ın yaptığı felsefesini anlamak istiyorsanız dönemindeki ve önceki dönem filozofları incelemenizde gerekir. 1724 yılında dünyaya gelen Kant, 80 yaşında yaşama gözlerini yumar. Ardında birçok eser bırakan Kant, günümüzde de etkisini sürdüren düşünürler arasında yerini alır.