En Güzel İngilizce Sözler: Kısa, Anlamlı ve Etkileyici Mesajlar

İngilizce sözler ile sosyal medyada dikkat çekin! En duygusal, komik ve anlamlı İngilizce cümlelerden kısa mesajlara kadar, ruh halinize uygun içerikleri burada bulabilir, Instagram ve diğer platformlarda paylaşıp etkileşimlerinizi artırabilirsiniz.
En Güzel İngilizce Sözler: Kısa, Anlamlı ve Etkileyici Mesajlar

İngilizce Sözler bazen duygularımızı en sade şekilde ifade etmemize yardımcı olur. Sosyal medyada paylaşabileceğiniz, kalbinizden geçenleri yansıtabileceğiniz ya da ruh halinize uygun mesajlar arıyorsanız, aşağıdaki liste tam size göre. İşte en etkileyici 10 İngilizce söz ve daha fazlası:

En Anlamlı İngilizce Sözler

  • I wash quiet, but I was not blind. (Sessizdim ama kör değildim.)
  • Do you believe in love at first sight, or should I walk by again? (İlk görüşte aşka inanır mısın yoksa tekrar mı geçeyim?)
  • Love is a sweet melody sung by two. (Aşk iki kişi tarafından söylenen tatlı bir melodidir.)
  • You will win if you don’t quit. (Eğer bırakmazsan kazanırsın.)
  • Everything you can imagine is real. (Hayal edebileceğin her şey gerçektir.)
  • If opportunity doesn’t knock, build a door. (İmkân kapıyı çalmıyorsa, bir kapı inşa et.)
  • You can do anything, but not everything. (Herhangi bir şeyi yapabilirsin, ancak her şeyi yapamazsın.)
  • Before you judge me, make sure that you’re perfect. (Beni yargılamadan önce mükemmel olduğundan emin ol.)
  • Accept who you are. Unless you’re a serial killer. (Seri katil olmadıkça, kim olduğunu kabul et.)
  • Having one child makes you a parent, having two makes you a referee. (Bir çocuğa sahip olmak seni aile yapar, iki çocuk ise hakem.)

İngilizce Güzel Sözler

Love is not just looking at each other, it’s looking in the same direction.

(Aşk sadece birbirine bakmak değil, aynı yöne bakmaktır.)

If I had to choose between loving you and breathing, I would use my last breath to say I love you.

(Eğer seni sevmek ile nefes almak arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydım, son nefesimi seni sevdiğimi söylemek için kullanırdım.)

Anlamlı İngilizce Sözler

Being deeply loved by someone gives you strength, while loving someone deeply gives you courage.

(Birini derinden sevmek sana cesaret verirken, biri tarafından derinden sevilmek sana güç verir.)

Trying to forget someone you love is like trying to remember someone you never met.

(Sevdiğin birini unutmaya çalışmak, hiç tanımadığın birini hatırlamaya benzer.)

Silence is the most powerful scream. (Sessizlik en güçlü çığlıktır.)

If you want to shine like the sun, first burn like the sun.

(Eğer güneş gibi parlamak istiyorsan önce güneş gibi yan.)

Live together, die alone. (Birlikte yaşa, yalnız öl.)

Don’t try to be different. Just be good. To be good is different enough.

(Farklı olmaya çalışma. Sadece iyi ol. İyi olmak zaten yeterince farklı olmaktır.)

You never know how strong you are, until being strong is your only choice.

(Güçlü olmak tek seçeneğin olana kadar, ne kadar güçlü olduğunu bilemezsin.)

The secret of happiness is freedom, the secret of freedom is courage.

(Mutluluğun sırrı özgürlüktür, özgürlüğün sırrı ise cesarettir.)

Sometimes you have to travel a long way to find what is near.

(Bazen yakın olanı bulmak için uzun bir yolculuk gerekir.)

Life shrinks or expands in proportion to one’s courage.

(Hayat, cesaretin oranında ya genişler ya da daralır.)

If it is important to you, you will find a way. If not, you’ll find an excuse.

(Senin için önemliyse bir yol bulursun, değilse bir bahane bulursun.)

Hurt me with a truth, don’t comfort me with a lie.

(Beni bir hakikat ile incit, bir yalanla avutma.)

All my life I thought air was free, until I bought a bag of chips.

(Hayatım boyunca havanın bedava olduğunu düşündüm, ta ki bir paket cips alana kadar.)

Sometimes you just need some space, to fart.

(Bazen sadece biraz boşluğa ihtiyaç duyarsın: osurmak için.)

At least mosquitoes are attracted to me.

(En azından sivrisinekler bana ilgi duyuyor.)

I had a horribly busy day converting oxygen into carbon dioxide.

(Bugün oksijeni karbondioksite çevirmekle çok meşguldüm.)

The only thing I gained so far in 2014 is weight.

(2014’te şu ana kadar kazandığım tek şey kilom oldu.)

Learn from yesterday, live for today, hope for tomorrow.

(Dünden öğren, bugün için yaşa, yarın için umut et.)

Be not afraid of going slowly, be afraid only of standing still.

(Yavaş gitmekten korkma, yerinde saymaktan kork.)

Life’s a game, let’s make a high score.

(Hayat bir oyundur, hadi en yüksek puanı yapalım.)

Eventually, everything goes away.

(Sonunda her şey yok olup gider.)

I know I haven’t changed but I’m not the same.

(Değişmediğimi biliyorum ama aynı da değilim.)

Hey, this is the latest entry into Instagram world.

(Hey, bu Instagram dünyasına son giriş.)

Kısa İngilizce Mesajlar

People who touch your heart are always with you.

(Kalbine dokunan insanlar daima seninle birlikte kalır.)

İngilizce Anlamlı Sözler

I hear and I forget, I see and I remember, I do and I understand.

(Duyarım unuturum, görürüm hatırlarım, yaparım ve anlarım.)

In teaching others we teach ourselves.

(Başkalarına öğretirken kendimize de öğretiriz.)

There is only one happiness in life — to love and to be loved.

(Hayatta tek bir mutluluk vardır; sevmek ve sevilmek.)

Where there is love there is life.

(Aşkın olduğu yerde hayat vardır.)

Friendship often ends in love; but love in friendship, never.

(Arkadaşlık çoğu kez aşkla sonuçlanır ama aşkta arkadaşlık asla.)

Teachers open the door but you must walk through it yourself.

(Öğretmenler kapıyı açar ama içinden sen geçmelisin.)

You must be the change you wish to see in the world.

(Dünyada görmek istediğin değişim önce sen ol.)

Choose a job you love, and you will never have to work a day in your life.

(Sevdiğin işi seç, böylece ömrün boyunca tek gün bile çalışmış olmazsın.)

A friend walks in when everyone else walks out.

(Herkes çıkıp giderken içeri giren kişi gerçek dosttur.)

The true sign of intelligence is not knowledge but imagination.

(Zekânın en belirgin işareti bilgi değil, hayal gücüdür.)

İngilizce Kısa Cool Sözler

I have not failed. I’ve just found 10,000 ways that won’t work.

(Başarısız olmadım; sadece işe yaramayacak 10.000 yol keşfettim.)

Love is the beauty of the soul.

(Aşk, ruhun güzelliğidir.)

To improve is to change; to be perfect is to change often.

(Gelişmek için değişmek gerekir; mükemmel olmak için sık sık değişmek gerekir.)

Men never remember, but women never forget.

(Erkekler asla hatırlamaz, kadınlar ise asla unutmaz.)

Try to be a rainbow in someone’s cloud.

(Birinin bulutunda gökkuşağı olmaya çalış.)

Stop talking about darkness and light a candle.

(Karanlık hakkında konuşmayı bırak ve bir mum yak.)

A smooth sea never made a skilled sailor.

(Durgun bir deniz asla usta bir denizci yetiştirmemiştir.)

I have nothing to lose, but something to gain.

(Kaybedecek hiçbir şeyim yok, ama kazanacak bir şeyim var.)

Cool İngilizce Sözler

Follow your heart and see where you land.

(Kalbini takip et ve seni nereye götüreceğini gör.)

I’m not lazy, I’m just on energy saving mode.

(Ben tembel değilim, sadece enerji tasarrufu modundayım.)

İngilizce Kısa Sözler

He who opens a school door, closes a prison.

(Bir okul kapısı açan, bir hapishane kapatır.)

Everything has beauty, but not everyone sees it.

(Her şeyde güzellik vardır ama herkes göremez.)

Advertising is legalized lying.

(Reklam, yasallaşmış yalandır.)

Tell the truth and then run.

(Gerçeği söyle ve sonra kaç.)

Every accomplishment starts with the decision to try.

(Her başarı denemeye karar vermekle başlar.)

One thing only I know, and that is that I know nothing.

(Tek bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir.)

I cannot teach anybody anything, I can only make them think.

(Ben kimseye bir şey öğretemem, ancak düşünmelerini sağlayabilirim.)

When you’re finished changing, you’re finished.

(Değişmeyi bıraktığın an, sen de bitmişsindir.)

No bees, no honey; no work, no money.

(Arı yok, bal yok; iş yok, para yok.)

A mother’s heart is always with her children.

(Bir annenin kalbi daima çocuğuyla birliktedir.)

İngilizce Özlü Sözler

A heart that loves is always young.

(Seven bir kalp her daim genç kalır.)

I don’t trust words, I trust actions.

(Sözcüklere değil, eylemlere güvenirim.)

Özlü İngilizce Sözler

Enjoy the little things in life, because one day you will look back and realize they were the big things.

(Hayattaki küçük şeylerden zevk al; bir gün geriye baktığında onların büyük şeyler olduğunu anlayacaksın.)

Wealth is the slave of wise man. The master of a fool.

(Zenginlik, bilge insanın kölesi, aptalın efendisidir.)

You can’t have a better tomorrow if you are thinking about yesterday all the time.

(Sürekli dünü düşünüyorsan, daha iyi bir yarın elde edemezsin.)

A person starts dying when they stop dreaming.

(İnsan, hayal kurmayı bıraktığı anda ölmeye başlar.)

They can kill the dreamer, but they can never kill the dream.

(Hayalperesti öldürebilirler ama hayali asla yok edemezler.)

There are no shortcuts to any place worth going.

(Gitmeye değer yerlere giden kestirme yollar yoktur.)

Age doesn’t always bring wisdom. Sometimes age comes alone.

(Yaş, her zaman beraberinde bilgelik getirmez. Bazen sadece yaşlanırsın.)

Life must go on. (Hayat devam etmeli.)

Don’t worry, be Happy! (Endişelenme, mutlu ol!)

Battery about to die. (Pil bitmek üzere.)

My life is in under construction. (Hayatım yapım aşamasında.)

İngilizce Anlamlı Sözler

Time never comes again. (Zaman asla geri gelmez.)

If life’s a journey I am a traveler. (Hayat bir yolculuksa ben de bir gezginim.)

Memories last forever. (Anılar sonsuza kadar kalır.)

Happiness is to love and to be loved. (Mutluluk sevmek ve sevilmektir.)

My big afraid to losing you. (Seni kaybetmekten çok korkuyorum.)

Enjoy every single moment in your life. (Hayatındaki her anın tadını çıkar.)

Pictures are worth a thousand words. (Resimler bin kelimeye bedeldir.)

Train your mind to see the good in every situation. (Her durumda iyiyi görecek şekilde zihnini eğit.)

Duygusal İngilizce Alıntılar

My secrets of life is a book any one can take a look. (Hayat sırlarım, herkesin bakabileceği bir kitap.)

I’m not lazy, I’m just on energy saving mode. (Ben tembel değilim, sadece tasarruf modundayım.)

Be an encourager, the world has enough critics already. (Dünyada zaten yeterince eleştirmen var, sen cesaret veren ol.)

If you’re reading this, congrats you know how to read. (Bunu okuyorsan tebrikler, okumayı biliyorsun.)

I love to walk in fog, Because nobody knows I am smoking. (Sis içinde yürümeyi severim, kimse sigara içtiğimi anlamıyor.)

 İçerik Üreticisi
YORUMLAR (111)
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
111 Yorum