Maksim Gorki Sözleri | Özlü ve Unutulmaz Gorki Sözleri

Maksim Gorki Sözleri

Çocuklukta aklın ürettikleri ruhun çok derinlerinde yaralar açıyor ve bu yaralar kimi zaman bir ömür boyu geçmiyor.

Dudaklar ölür ama sözler yaşar ve sağ kalanların yüreğinde sonsuza dek yaşayacaktır da!

Bende böylesine tiksinti uyandıran bu acı durum nasıl olup da onları güldürüp neşelendiriyordu?

Kitap oku, gereksinim duyduğun her şeyi kitaplarda bulacaksın ama ciddi kitaplar olmalı.

Daima aşk içinde, daima aşık olarak yaşa! İnan bana, dünyada bundan daha iyi, daha güzel hiçbir şey icat edilmemiştir!

Çocuk doğurmak çileli iş, gel gelelim kimse kadına saygı göstermez. Bak bu sözüm kulağına küpe olsun: Kadınlara hep saygılı ol, analara yani!

Her kızın sevdiği ya da beğenmediği şeyler vardır. Kimisi sevişmeyi sever ama parayla pulla ama küpeyle! Her kız büyüyüp büyükanne olur.

Bilmiyor musun? O zaman sana şunu söyleyeyim: Kurnaz olmak her zaman saf olmaktan iyidir. Saflık, aptallıktır, anladın mı? Örneğin, koyun saftır. Bunu aklından çıkarma! Hadi yallah!

O günleri bugün iyiliksever bir perinin ustaca anlattığı acımasız bir masalmış gibi anımsıyorum.

Ona nasıl davrandığımın önemi yoktu, o benim bir parçamdı, içimde bir yerlerde yaşıyordu.

Her bilginin kaynağı insandır. İnsanlar zahmetle ve kabaca öğretirler ama öğrettikleri bilgiler kitaplardan çok daha derin ve sağlamdır.

Pırıl pırıl, güzel bir sabahtı ama nedense içimde bir sıkıntı vardı. Kendimi ıssız kırlara atmak istedim.

İnsanlar türlü türlüdür. Kiminin ayağındaki zincir, ruhunu özgür kılar, kiminin ruhu zincirlenmiştir. Bunu iyi anlamak lazım.

Buz sıcağı görene kadar yaşar.

İyi bir insan için yaşamak zor, ölmek kolay.

En Güzel Maksim Gorki Sözleri

Günlük yaşamın durgunluğu içinde, mutsuzluğun kendisi bir bayramdır, yangınsa bir eğlence. Silik bir yüz üstünde bir çizik bile bir süstür.

Bu anlamsız, karanlık ve ölü dünya içinde yalnızlığımın bilinci, kül altında bir ateş gibi gıcırdıyordu.

Dünya insan için karanlık gecedir ve herkes kendi yolunu aydınlatmalıdır.

Biliyor musunuz, çok yalnızım; dünyada hiç kimsem yok! İnsan susar, susar ama bir gün gelir, ruhunda biriken şeyleri ansızın boşaltmaya başlar. O zaman da, ağaçla da konuşmaya razı olur.

Özgürlüğün tadını duyuyor, gecenin hüznü yüreğime doluyordu.

Herkes ilk ‘aşkından’ söz ederken gösteriş yapmamaya, abartmamaya, kabalığa düşmemeye çalışırdı; bundan öyle nazikçe hüzünle sık sık söz ederlerdi ki, başlarından geçen en iyi olayın o olduğu hemen anlaşılırdı. Sanki bomboş yaşamlarını o iyi şeyle doldurmak isterlerdi.

Yaşam, ruhumdaki en iyi şeyleri inatla ve kabaca kemiriyor, yerine değersiz birtakım süprüntüler, saçmalıklar koyuyordu. Yaşamın bu gücüne karşı öfkeyle ve inatla direniyor, ötekilerle aynı ırmakta yüzüyordum ama su benim için daha soğuktu ve ötekiler gibi su üzerinde kolayca duramıyordum. Kimi anlarda dibe battığımı hissediyordum.

Okumuş olduğum kitaplardan, hedeflerine varmakta sonuna kadar ayak direyen insanlara saygı göstermeyi, ruhsal dayanıklılığa ve sebatkarlığa değer vermeyi öğrenmiştim.

Eğer bir insan saygıdeğer bir biçimde yaşıyorsa ona kızıyorlar, onu kıskanıyorlar. Eğer öyle yaşamazsa, o zaman da adam yerine koymuyorlar.

Anlamlı Maksim Gorki Sözleri

İnsanlar konusundaki çok sevdikleri acımasız yargıların gerçek değerini iyi biliyordum. Başkalarının kusurlarını dikkatle gözlemlemek, hiç kuşku yok ki, bedava yararlanılabilecek tek eğlenceydi.

Gerçekten de, şiirler bana yeni bir yaşamı müjdeliyordu. Okuyabilmek ne büyük mutluluktu!

Bir şey açık seçik ortadaydı: İnsanın gönlünce yaşamasını önleyen iki ‘güç’ vardı ki, bunlar Tanrı ve insanlardı.

Onun ardı ardına yığdığı bu “sonra”lar, aklıma, beni çok aşağıya, ondan çok uzağa, karanlığa ve yalnızlığa götüren bir merdiven getirdi, çok derin bir acı duydum.

O, kendi öz memleketinde kendilerini yabancı gören, ama aramızdaki insanların en iyisi olan sayısız insandan biriydi.

Biliyor musunuz, çok yalnızım; dünyada hiç kimsem yok! İnsan susar, susar ama bir gün gelir, ruhunda biriken şeyleri ansızın boşaltmaya başlar. O zaman da, ağaçla da konuşmaya razı olur.

Günlük yaşamın durgunluğu içinde, mutsuzluğun kendisi bir bayramdır, yangınsa bir eğlence. Silik bir yüz üstünde bir çizik bile bir süstür.

Maksim Gorki Felsefi Sözleri Resimli

İşini ustalıkla yapacaksın. Şişman bir herifi boğazlamak istiyorsan tümden soyunacaksın. Şişmanlar çok kanlı olur, üstüne başına sıçrar, kan içinde kalırsın. Çıplakken kan sıçrasa da ziyanı yok, bir bez bulur silersin güzelce.

Sanki ağır bir şey üzerime çullanmış beni eziyordu. Sanki karanlık ve derin bir çukurun içinde - yaşıyordum. Hissiz, duygusuz ve körleşmiş gibiydim. Yarı ölüye dönmüştüm.

Seni gidi tuzlu kulaklı Permyak seni! Şeytan alıp götürsün seni!

Gördün mü işte herkes böyle olmalı. Üzüntü sanki bir ikinci dert gibi bizim bütün varlığımızı sarmış, aldığımız soluk üzüntü, giydiğimiz elbise üzüntü, hep üzüntü… Ancak bunda övünülecek bir sey yok; insan böyle olunca sıkıntıyı, acıyı göze almalıdır!

Bugün çalışıyor, yiyorlar; yarın aynı şey ve ömürlerinin her günü böyle geçer: çalışmak, yemek. Arada, çocuk dünyaya getirirler. Önce eğlence olur bu. Gelgelelim çocuklar da çok yemeye başladılar mı, ana babalar kızarlar, onları hırpalamaya başlarlar: çabuk olun, bir an önce büyüyün, pisboğazlar, büyüyün ki çalışasınız! diye sıkıştırırlar. Yavrularını evcil hayvanlar haline getirmek isterler ama çocuklar da kendi mideleri için çalışmaya koyulurlar, bir kürek mahkumu prangasını nasıl sürüklerse onlar da yoksul yaşantılarını öyle sürdürürler! Aklının zincirlerini koparan kimseler gerçek insanlardır.

Bu insanlar da kendilerini kentteki herkesten üstün görüyorlardı. Bütün görgü kurallarını, bildiklerini ileri sürüyor ve bu kurallara göre de herkesi yerden yere vuruyor, herkese tepeden bakıyorlardı. Onlara, başkalarını yargılama hakkı veren bu kurallardan nefret etmeye başladım. Bu kuralları çiğnemekten zevk duyuyordum.

Büyükleri görmekten bile iğreniyordum artık. İçimden öyle geliyordu ki, şu dikenlerle yaban otlarını söküp atayım, kırık tuğla parçalarıyla kalasları, bütün pis ve gereksiz şeyleri toplayıp kaldırayım, kendime temiz bir köşe kurayım ve bütün yazı, büyüklerden uzak, tek başıma burada geçireyim.

Maksim Gorki Kimdir?

Maksim Gorki, (1868- 1936) tarihleri arasında yaşamış Sovyet/Rus yazar, sosyalist realist yazımın öncüsü, politik eylemcidir. Ünlü Soyvet yazarı, nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybeder ve annesinin evlenmesiyle birlikte Nijniy Novgorod’a döner. 11 yaşında tamamen öksüz kalır, anneannesi ve dedesi tarafından büyütülür. Masallar ile büyüttüğü anneannesinin Gorki’nin üzerinde çok büyük etkisi olur. Gorki yalnızca birkaç ay okula gidebilir. Küçük yaşta çalışma hayatına başlar. Çocukluk ve gençlik yıllarını bulaşıkçılık yaparak sürdürür, bu sırada okuma merakı da artar. Beş yıl boyunca çeşitli işlerde çalışan Gorki, Rusya turuna çıkar. Bu tur onun kitaplarında oldukça güzel yer edinmiştir.

1892 yılında Tiflis’te, Kafkasya Gazetesi’nde çalışmaya başlar. Yoksullukla ve acıyla geçen bir hayat sürdüğü için Rusça'da acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanır. Yazılarıyla dikkat çeker ve kısa sürede ünü yayılır. Rus Devrimi’nin olduğu dönemde yaşayan Gorki, Stalin ile tanışma fırsatı bulmuş ve birçok devrimci ile tanışmıştır.