Recep Tayyip Erdoğan Sözleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan Sözleri
Türkiye’nin en önemli siyasetçilerinden Cumhurbaşkanı / Başkan Recep Tayyip Erdoğan sözleri 'ni özenle hazırladığımız bu içerikte sizler için bir araya getirdik. Recep Tayyip Erdoğan sözleri resimli olarak da sosyal medya hesaplarından paylaşabilirsiniz. İşte, etkileyici Recep Tayyip Erdoğan sözleri…
Recep Tayyip Erdoğan Sözleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en etkileyici 10 sözü;
1. Oku, Düşün, Uygula ve Neticelendir.
2. Sürüngen, sürungendir... Ayağa kalkamaz ki eğilsin...!
3. Herkes bilmelidir ki, ilkesi, kuralı, sınırı, ahlâkı olmayan bir yapı, hiç kimseye fayda sağlamaz.
4. Irak maalesef terör örgütlerinin hareket alanı haline geldi, bu durum Türkiye'yi etkilemektedir.
5. Biz gönüllerimizi sizlere açtık. Sizler de bizlere gönüllerinizi açın.
6. Siyasetin tek limanı ahlaktır.
7. Adalet ve Kalkınma Partisi'ni yani aşkımı, sevdamı, tutkumu, kavgamı önce Allah'a, sonra sizlere emanet ediyorum
8. Demokrasi bir tramvaydır, gideceğiniz yere kadar gider orada inersiniz.
9. Egemenlik kayıtsız şartsız ALLAH’ındır.
10. Din teröre sıfat olamaz.
Recep Tayyip Erdoğan Özlü Sözleri
Benim mücadelem sadece ve sadece Allah rızası için ve ülkem içindir. Bu uğurda bedel ödenecekse Tayyip Erdoğan olarak bu bedeli ödemeye hazırım.
Korktukları aslında Recep Tayyip Erdoğan değildir. Asıl korktukları gün ve gün uyandırıp arkasına aldığı Müslümanlardır.
Siz hiç Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, Fatih Sultan Mehmet’i övgüler ile anlatan bir Avrupa gördünüz mü ki Recep Tayyip Erdoğan’ı övsünler.
"Millet olarak aşamayacağımız engel YOKTUR."
"Onlar Türkiye'nin ufkunu karartmak için çirkin söz ve eylemlere girişecek, Biz ise her zaman DOĞRUYU söyleyeceğiz."
"Hayal, gerçeğe atılmış tohumdur..."
"Biz dava taşını gediğine koymanın derdinde olacağız."
"Filistin halkına sahip çıkmak, insanlık onurumuzun gereğidir."
"Bizim sözümüzde de, gönlümüzde de, içimizde de ayrım yoktur."
"Türkiye'nin diz çökmesini bekleyenleri sevindirmedik, sevindirmeyeceğiz."
Bundan sonra, ne Fethullahçı Terör Örgütünü, ne de diğer terör örgütlerini destekleyenlere en küçük bir merhamet gösterilmeyecektir.
Kudüs, bir terör devletinin insafına bırakılmayacak kadar mukaddes bir mübarek beldedir.
Kadına karşı her türlü cahiliye adetini ayaklarımızın altına aldık ve alacağız.
Birlikte yürüyecek daha çok yolumuz var. Aşkımız, sevdamız, yârimiz, yarınımız, vatanımız var.
Biz milletimizle hep dertleştik, hep ona hesap verdik.
Biz; 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduranlarız. O gece ölümü öldürenleriz. 15 asırdır Okçular Tepesi’ni bekleyenleriz! Biz, gölgesini üzerimizde hiç eksik etmeyecek o al sancağın bekçileriyiz.
Bundan sonra, ne Fethullahçı Terör Örgütünü, ne de diğer terör örgütlerini destekleyenlere en küçük bir merhamet gösterilmeyecektir.
Biz emri dağdan değil, Hak’tan ve halktan aldık, farkımız bu.
Bu vatana ihanet edenler, bu ihanetin bedelini ödeyecek.
Biz, bu kutlu davaya başımızı koyduk. Bu darbe girişimi Allah’ın izniyle püskürtülecektir.
Biz geçmişte darbecilere, vesayet odaklarına karşı verdiğimiz mücadelede ne kadar samimiysek, terörle mücadelede de o kadar samimiyiz.
Biz, gerektiğinde tüm fertleriyle inancı, vatanı, bayrağı, devleti uğruna savaşabilen, bunu göze alan bir milletiz.
Biz ancak rükûda eğiliriz.
Biz, yaptığımız hiçbir şeyi bu alçaklar için yapmadık. Amacımız, orada yaşayan mağdur ve mazlum kardeşlerimizin yaralarına merhem olmaktır.
15 Temmuz’daki teşebbüsün adı vatana ihanettir. Dünyada vatana ihanetin cezası ne ise, bu teröristler de aynı cezaya maruz kalacaklardır.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Mehmetçiklerimiz bizim göz bebeğimizdir.
Gözlerini kırpmadan milletin üzerine ateş edenler sandılar ki, bu millet korkacak, meydanları, sokakları bırakıp evlerine çekilecek…
İradelerini Fethullahçı terör örgütüne teslim eden şer çetesinin teşebbüsleri, milletin ve devletin iradesi karşısında başarısız olmuştur.
Ellerini ovuşturarak Türkiye’nin sıkıntıya düşmesini,diz çökmesini, pes etmesini bekleyenleri bugüne kadar sevindirmedik, sevindirmeyeceğiz
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve bu kahraman milletin Cumhurbaşkanı olmaktan şeref duyuyorum.
Türkiye, “ceberrut devlet” anlayışından kurtulmuş, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışını esas alan bir yaklaşıma geçmiştir.
İslam dünyasının umudu Türkiye’dir.
Bizi birbirimize düşürmek isteyen kesimler, kendi karanlıklarında boğulacak.
Bu alçaklarla mücadelede milletimizin duruşu herşeyden önemlidir. Durmak yok, çekilmek yok. Meydanları boş bırakmayacağız.
Millet olarak İstiklal Marşı gibi bir metne sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak, ne kadar şükretsek azdır.
Sokağa çıkma imkanı bulamayıp evinde duasıyla, yüreğiyle, gözyaşıyla buğz eden vatandaşlarımın her birine teşekkür ediyorum.
Vakit mezhep, meşrep, etnik kimlik siyasetiyle ayrışma değil; bir olma, beraber olma, birbirimize kardeş olma vaktidir.
Küçük azınlığın Türkiye`de Kaos oluşturma girişimleri asla başarılı olamayacak. Bu ülkenin sahibi artık Millettir.
Türkiye bizim ortak hayat alanımız, ortak sevdamız, ortak geçmişimiz, ortak geleceğimizdir.
Bu millet dayatmaya, alavereye dalavereye gelmez. Bu milletin karşısında dürüst ve harbi olacaksınız.
Bu millet bir olursa aşamayacağı engel yok.
Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.
Komşumuza, arkadaşımıza, dostumuza Türk diye, Kürt diye, Alevi, Sünni diye baktığımız gün, terör örgütünün tuzağına düştüğümüz gündür.
Durmak yok. Bu yol devletin yolu. Milletin doldurduğu meydanları, AK Parti olsun, olmasın bütün insanları siyasetin merkezine insanı yerleştiren bir felsefeyle yolumuza devam ediyoruz.
Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim.
Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır.
Sizin işiniz, bürokratları takip etmek, onları değiştirmek değil. İşinize bakın.
Yapılabilecek tüm jestleri yaptık. Kopenhag kriterlerini yerine getirdik. Artık Avrupa’dan delikanlılık bekliyoruz.
Sermaye ırkçılığı yapıyorlar.
Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır
Maaşım yetmediği için ticaret yapıyorum.
Mahalle baskısı, mahalle baskısı deniyor ya, asıl mahalle baskısı bu ülkede ‘ben içmiyorum kardeşim, sen buyur iç’ diyenlere. Bunlara yapılıyor mahalle baskısı.
Küçük azınlığın Türkiye`de Kaos oluşturma girişimleri asla başarılı olamayacak. Bu ülkenin sahibi artık Millettir.
Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir. Ben İslam’ı devlet planı içinde düşünüyorum.
Siyasetin yolu, demokrasiye ve kalkınmaya; terörün yolu ise kana, ölüme, acıya çıkar.
Gençler dik durdukça bizi kimse yolumuzdan çeviremeyecek.
15 Temmuz gibi bir ihanetin dahi üstesinden gelebilen bu ülkeyi durduracak bir güç tanımıyoruz.
"Her ne olursa olsun, bu şanlı bayrak dalgalanmaya devam edecek."
Biz bugün var, yarın yokuz ama bu millet inşallah ilelebet var olacak.
Her kim bu vatana göz dikerse önce bin yıldır ödediğimiz bedellere baksın. Adımını da ona göre atsın zira o adımı son adımı olabilir.
Gün vatanımıza, milletimize, Türkiye’ye sahip çıkma zamanıdır.
Her zorluğun ardından bahar gelecektir.
Bize omurgalı siyaset lazım. Yalpalayan değil!
Çocuklarımızla birlikte geçirdiğimiz her saniye; hayatımıza, dünyamıza değer katar.
Aramıza ayrımcılık tohumu atanlara, nifak tohumu ekmek isteyenlere, bu ülkeyi bölmek isteyenlere ben ‘yazıklar olsun’ diyorum.
Bu devlet, bu ay yıldızlı bayrak, bu Cumhuriyet bizim hepimizin.
Biz bu milletin sofrasına bereket katmak için, aşına aş katmak için geldik.
Çok okuyan arkadaşlar şimdi sefilleri oynuyor.
Beni Alevi düşmanı olarak gösterenler var. Ben Aleviliği, Hazreti Ali’yi sevenler olarak biliyorum. Ben bugünkü Aleviyim diyenlere baktığım zaman hepsinden daha Aleviyim. Hiçbiri Hazreti Ali gibi yaşamıyor, ben onun gibi yaşamaya çalışıyorum.
Türkiye’yi hükümetsiz bırakan, egolarına mahkum olanlar, tarihe de milletimize de bunun hesabını veremezler.
Bu milleti kimseye böldürmeyiz. Bu bayrağı asla yere düşürmeyiz. Bu vatanın üzerinde kimseye operasyon yaptırmayız.
Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz.
Biz, önce devlet değil önce insan, sonra devlet anlayışını yerleştirdik.
Sen ne mutlu Türküm diyene dersen o da ne mutlu Kürdüm diyene der.
Şimdi diğer parti liderleri beni Yüce Divan ile tehdit ediyor ama bilmiyorlar ki ben bu yola çıkarken kefenimi yanıma aldım.
Tarihine sahip çıkmayan milletler yıkılıp gider.
Ekonomi bir risktir, siyaset bir risktir. Aslında hayat bir risktir. Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız. Bugün Türkiye, statik dış politikadan dinamik dış politikaya geçmiştir. Türkiye’nin dünya ile arasındaki perde kalkmıştır, ufku genişlemiştir.
Bizim yoldaşımız millettir. Milletimizle beraber yürüdüğümüz müddetçe bizi yolumuzdan ayırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik.
Türkiye bizim ortak hayat alanımız, ortak sevdamız, ortak geçmişimiz, ortak geleceğimizdir.
Biz kaybedeceğiz onlar kazanacak, yok öyle şey. Onlar kaybedecek biz kazanacağız, o da adalet anlayışımıza ters.
Fedakârlık ve sevginin, merhamet ve şefkatin timsali olan annelerimiz, başımızın tacı, en değerli varlıklarımızdır
Bu devlet, bu ay yıldızlı bayrak, bu Cumhuriyet bizim hepimizin.
Vakit mezhep, meşrep, etnik kimlik siyasetiyle ayrışma değil; bir olma, beraber olma, birbirimize kardeş olma vaktidir.
Biz bu milletin sofrasına bereket katmak için, aşına aş katmak için geldik.
Bu millet dayatmaya, alavereye dalavereye gelmez. Bu milletin karşısında dürüst ve harbi olacaksınız.
Bu küresel kriz de inşallah bizi teğet geçecek.
Bizim Rabia’mız, Allahuekber Dağları’nda, ölümün üzerine, Allah’ına teslimiyetle giden o kahramanların, yiğitlerin mirasıdır.
Biz, örgüt liderlerinin karşısında eğilenlerden değiliz.
Siyasetin yolu, demokrasiye ve kalkınmaya; terörün yolu ise kana, ölüme, acıya çıkar.
Türkiye bir göçebe kabilesi değildir.
İnanıyorum ki gençlik kendisine yakışanın en iyisini bulmaya, imar etmeye azimlidir, kararlıdır; bundan sonra da bunun adımlarını atacaktır.
Biz, legal görünümlü illegal örgütlerin de liderlerinin karşısında eğilenlerden değiliz.
Oku, düşün, uygula, neticelendir.
Biz bu milletin sofrasına bereket katmak için, aşına aş katmak için geldik.
Dünyada makamlar, mevkiler bâki değildir.
Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile 105 kişiye verilen idam cezaları hukukun, temel hak ve özgürlüklerin katledilmesidir.
Aramıza ayrımcılık tohumu atanlara, nifak tohumu ekmek isteyenlere, bu ülkeyi bölmek isteyenlere ben ‘yazıklar olsun’ diyorum.
Bir şehidin kanını 550 milletvekiline değişmeyiz.
Hiç kimsenin, seçimlerin ortaya çıkardığı tablodaki konumunu, sorumluluk üstlenmek yerine sistemi kilitlemek için kullanmaya hakkı yoktur.
Saygı duruşu sap gibi durmaktır. Saygı duruşu yerine dua edilmeli. Sap gibi durmanın manasını anlayamıyorum.
Kürt meselesi değil terör meselesi var.
Hiçbir mağduru, mazlumu zalimin pençesine terk etmedik, etmeyeceğiz.
Tarihe Geçen Recep Tayyip Erdoğan Sözleri
Davos'ta "One Minute" söylemi ile dünya çapında akıllarda yer edinen Recep Tayyip Erdoğan'ın unutulmaz sözlerini siz değerli okurlarımız için derledik.
Eğer hala bunu göremeyenler varsa gözlerindeki mührün açılması için ben dua ediyorum. Efendim böyle bir şey yaparsak, yargıda başımıza bir şey gelir mi? Bir kere ölür bir insan ya. Her gün ölmenin ne anlamı var?
Ekonomi bir risktir, siyaset bir risktir. Aslında hayat bir risktir. Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız. Bugün Türkiye, statik dış politikadan dinamik dış politikaya geçmiştir. Türkiye’nin dünya ile arasındaki perde kalkmıştır, ufku genişlemiştir.
Türkiye artık eski Türkiye değil. Yeni Türkiye. Burada adalet egemen olacaktır.
Kardeşlerim, aziz milletim, sevgili vatandaşlarım, sizleri bu tarihi günde demokrasinin ve milli iradenin bu zafer gecesinde en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum.
Gençler dik durdukça bizi kimse yolumuzdan çeviremeyecek.
Şimdi diğer parti liderleri beni Yüce Divan ile tehdit ediyor ama bilmiyorlar ki ben bu yola çıkarken kefenimi yanıma aldım.
Kralların değil Kuralların hukukunu inşaa edeceğiz.
Onuncu Yıl Marşı okumakla Türkiye raylarla donanmıyor. Bu işler lafla olmuyor. Marşı oku, demir ağlarla ör. Neyi ördün yahu, neyi?
Artık Çankaya ile millet arasında bir engel yok. Milletin iradesi tam manasıyla tecelli etmiştir. Millet Çankaya’nın yıldızını ehline emanet etti.
Yurdu demir ağlarla ördük dediler. Ne ördünüz laftan başka? Ama bak, biz örüyoruz. Öreceğiz inşallah. Daha da devam edeceğiz.
Kirli siyaset ibretlik bir ders almıştır. Siyaset dışı güç odakları ibretlik bir ders aldı. Bizi sevmeyenler bu seçimin mağlubu değildir.
Muhalefet siyaha beyaz deme sanatı değildir.
Acaba AB ne der, acaba bizi alır mı almaz mı?’ Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Siz kendi aklınızı kendinize saklayın.
Hz. Muhammed ( S.A.V. ) tüm müslümanların kırmızı çizgisidir.
Bu millet bir olursa aşamayacağı engel yok.
Uyuşturucu baronlarının gençlerimizi elimizden almasına sessiz kalmayacağız.
Aramıza ayrımcılık tohumu atanlara, nifak tohumu ekmek isteyenlere, bu ülkeyi bölmek isteyenlere ben ‘yazıklar olsun’ diyorum.
İslam dünyasının üzerinde oyunlar oynanıyor.
Vatanını seven insaf sahibi, vicdan sahibi herkesi bu kirli odaklara cesur bir duruşla cevap vermesini özellikle hatırlatmak istiyorum.
Din dersi tartışılacaksa neden uyuşturucu bağımlılığından bahsedilmiyor.
En Güzel Recep Tayyip Erdoğan Şiirleri & Recep Tayyip Erdoğan'ın Okuduğu Şiiirler
İçeriğimizin bu bölümünde, Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda ya da toplantılarda, ünlü şairlerin yazdığı en güzel şiirleri derledik. İşte, Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu en güzel şiirler…
EY SEVGİLİ (SEZAİ KARAKOÇ)
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome’nin Belkıs’ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca’da Emirgan’da
Kandilli’nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
GURBET ( NECİP FAZIL KISAKÜREK)
Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
Ne söylemez, akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet!
Titrek parmağınla tutup tığını.
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda, emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet
Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk dertlerimi gözümde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet!.
KIZ ÇOCUĞU (NAZIM HİKMET)
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
BU VATANA NASIL KIYDILAR? (NAZIM HİKMET)
İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler.
götürüp kâfire : «Buyur…» dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?