En Güzel Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri ve Şiirleri

Türk Edebiyatının usta kalemlerinden Ümit Yaşar Oğuzcan'ın aşk sözleri ve romantik şiirlerine bu yazımızdan ulaşabilirsiniz.
En Güzel Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri ve Şiirleri

Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri

En ağır işçi benim; gün yirmi dört saat, seni düşünüyorum.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiçbir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Gülleri sarı severim, toprağı ıslak, Türküleri yanık, şiirleri hoyrat, havayı nemsiz, çayı demsiz bir seni olduğu gibi bir seni her şeye rağmen, bir seni hala…

O bana baktı, ben ona baktım. O güldü, ben güldüm. O gitti, ben kaldım.

Canımı sıkma benim, kötü söyletme… Gel diyorsan gel, git diyorsam sakın gitme.

Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri

Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri

Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız, sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne?

Bir gün gelir de unuturmuş insan en sevdiği hatıraları bile… Bari sen her gece yorgun sesiyle, saat on ikiyi vurduğu zaman, beni unutma çünkü ben her gece o saatlerde, seni yaşar ve seni düşünürüm…

Kahrolsun bu karanlıklar, bu mesafeler bu zaman, ben seni istiyorum ya seninle yaşamak ya da sende yok etmek.

Bir gün gelir de unuturmuş insan en sevdiği hatıraları bile… Bari sen her gece yorgun sesiyle, saat on ikiyi vurduğu zaman, beni unutma çünkü ben her gece o saatlerde seni yaşar ve seni düşünürüm…

Yalan değil değiştiğim, yalan değil şimdi her şarkı beni ağlatır deli eden insanı zaman değil zamanı unutmamak kahirdir..

Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; seni özlediğim içindir.

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın, öylesine yıktın ki bütün inançlarımı; beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

Boşuna değil pazarları sevmeyişim. Durup durup içimin kararması, gözlerimin dolması apansız boşuna değil.

Sevmek. seni alabildiğine sevmek. hiçbir şeyi umursamadan, bütün karışıkları hiçe sayarak sevmek tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere orda hep sen olmalı, seni yaşamak ve olduğun yerde bile..

Ve deler sevgi dolu yüreğini sevgi bilmeyen bir kurşun.

Bu kadar yürekten çağırma beni. Bir gece ansızın gelebilirim. Beni bekliyorsan, uyumamışsan, sevinçten kapında ölebilirim.

Ne zaman seni düşünsem, yalnızlığım aklıma gelir.

Gül biraz; bunca keder, bunca göz yaşı dinsin, gül biraz; şu gök kubbe kahkahanı işitsin. Her gidenin ardından koşmaya değmez hayat, gelecekleri bekle, gidecek varsın gitsin.

Bir ateşim yanarım, külüm yok dumanım yok sen yoksan… Mekânım belli değil, zamanım yok, fırtınalar içinde beni yalnız bırakma, benim senden başka sığınacak limanım yok…

Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne?

Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; seni özlediğim içindir. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, yine seni özlediğim içindir. Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki.

Öyle bir gel demelisin ki, mesafeler anlamını yitirmeli.

Gül biraz; bunca keder, bunca gözyaşı dinsin, gül biraz; şu gök kubbe kahkahanı işitsin. Her gidenin ardından koşmaya değmez hayat, gelecekleri bekle, gidecek varsın gitsin.

Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.

Nice güzellikler gördüm yeryüzünde, en güzeli bir sabah ellerinle uyanmak.

Etime bir alev değmişçesine nasıl da yakardı öptüğü zaman, bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine…

Ben akıllı kadınları severim: düşünen, az konuşan, çok bilen. Her yerde, her zaman nazı çekilen…

Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri

Ve bu dünyaya aşk dolu şiirlerim kalsın seninle her yerde güzel, her zaman yeni istemem, sensiz hatırlamasınlar beni.

Sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda ölebilirim. Karşılık vermediğin anda değil.

Şimdi en açık renginde gözlerin şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak anlatılmaz bir şey var aramızda, hazin şiir gibi bir şey seninle yaşamak…

Dün bir fotoğrafta gözlerini gördüm. İki uzak yıldız gibiydiler, dalgın.

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz nabzın benim bileklerimde vurmakta, artık bütün kaygıların ötesindeyiz, benimle en güzelsin aynalardan uzakta…

Unutma ki her seven isimsiz bir kahramandır. Unutma ki insan; sevebildiği kadar insandır.

Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı…

Hani hiç bitmeyecek sandığım güzellikler? Ne sevinçler, arzular ve neler vardı gitti. Kalakaldım ortada böyle ben param parça, her gelen yüreğimden bir şey kopardı gitti.

Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri

Her şey güzeldi bir zaman, çok önce şehirler, insanlar, güneş deniz mutluluğumu görebilirdiniz çökmeseydi içime bu son gece…

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın, öylesine yıktın ki bütün inançlarımı; beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

Oysa şimdi neredeyiz, neyiz bak her umut belirtisinden uzağız. O sevilmiş gözlerde saf ve berrak bir ayna bile yok bakacağımız.

Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel.

Aşktı o. Değiştiren tüm gecelerimi aşktı o. Beni durup yenileyen oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi oydu, doludizgin gidişime dur diyen…

Daha çok aldanacağız yaşadıkça. Anlaşana bu ilk aldanışımız değil.

Sen yoksun artık anla, yeryüzünde bir o var, onun elleri var, gözleri, dudakları anlarsın tenin beslediği zaman toprakları ve hala seversin zaman bitinceye kadar…

Aşk başlamadan güzel, kalplerde heyecan bakışlarda korku olduğu zaman güzel.. Birbirimize sezdirmemek için çırpınış, başkaları görmesin diye çabalayış, gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman. Aşk başlamadan güzel…

Bu kadar yürekten çağırma beni ! Bir gece ansızın gelebilirim..

Sevmek. Seni alabildiğine sevmek… Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere orda hep sen olmalı, seni yaşamak ve olduğun yerde bile.

Yoruldum, her bulduğum yerde seni kaybetmekten.

Boşuna değil pazarları sevmeyişim. Durup durup içimin kararması, gözlerimin dolması apansız boşuna değil.

Öyle bir gel demelisin ki, mesafeler anlamını yitirmeli.


En Meşhur Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri

Bizlere birbirinden güzel şiirler bırakan Ümit Yaşar Oğuzcanın en çok bilinen şiirlerini sizler için bir araya getirdik. Şiirlerinde acı, aşk, ayrılık, özlem temalarına ağırlık veren Oğuzcana ait bu şiirleri sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.

Ben Bir Eylül, Sen Bir Haziran

Bir eylüldü başlayan içimde

Ağaçlar dökmüştü yapraklarını

Çimenler sararmıştı

Rengi solmuştu tüm çiçeklerin

Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı

Katar katar gidiyordu kuşlar uzaklara

Deli deli esiyordu rüzgar

Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa

Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar

Neydi o bir zamanlar

Sevmişliğim, sevilmişliğim

O heyheyler, o delişmenlikler neydi

Ne bu kadere boyun eğmişliğim

Ne bu acıdan korlaşan yürek

Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım

Önümdeki dizboyu karanlıklar da ne

Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım

Beni kötü yakaladın haziran

Gamlı, yıkık eylül sonuma

Bir ilkyaz tazeliği getirdin

Masmavi göğünle

Cana can katan güneşinle

Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime

Çiçekler açtı dokunduğun

Çimler büyüdü yürüdüğün

Ve güller katmer katmer oldu güldüğün yerde

Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi

Oldurduğun yemişlerin ağırlığından

Dallarım yere değiyor

Güneşi batmadan saçlarının

Bir dolunay doğuyor bakışlarından

Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma

Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık

Başım dönüyor, off başım dönüyor yaşamaktan

Ölebilirim artık

Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse

Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma

Baksana; parmak uçlarım ateş

Lavlar fışkırıyor gözbebeklerimden

Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan

Benimle meydan oku her çaresizliğe

Benimle uyu, benimle uyan

Birlikte varalım onüçüncü aylara

Ben bir eylül, sen haziran.

***

Sevi Şiiri

Ben senin en çok sesini sevdim

Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi

Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren

Bana her zaman dost, her zaman sevgili

 

Ben senin en çok ellerini sevdim

Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak

Nice güzellikler gördüm yeryüzünde

En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

 

Ben senin en çok gözlerini sevdim

Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil

Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar

Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

 

Ben senin en çok gülüşünü sevdim

Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran

Unutturur bana birden acıları, güçlükleri

Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

 

Ben senin en çok davranışlarını sevdim

Güçsüze merhametini, zalime direnişini

Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında

Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

 

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim

Tüm çocuklara kanat geren anneliğini

Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada

Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini

 

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim

Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni

Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim

Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...

***

Acılar Denizi

Ben acılar denizinde boğulmuşum

işitmem vapur düdüklerini , martı çığlıklarını

Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni

Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

 

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime

Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını

Bu ne karanlık , bu ne zindan gece böyle

Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını

 

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma

Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek

Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

 

Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa

Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse

Yılların içimde bıraktıklarını...

***

Adak

Sana şiirler okuyacağım, gitme

Güneşler doğacak yalnızlığımdan

sana bir ışık getireceğim

Büyük aydınlığımdan

 

Sana bir dolu umut getireceğim

Küçük ellerine sığmayacak

Sana Afrika gecelerini getireceğim

Sımsıcak

 

Sana çiçekler getireceğim

Bozulmuş güz bahçelerinden

Sana bir serinlik getireceğim

Yağmur tanelerinden

Sana avuç avuç yıldız getireceğim

Güneşimden başka

Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim

Köpük köpük dalga dalga

 

Sana bir rüzgar getireceğim

Dağlardan, tepelerden

Gitme, sana zamanı getireceğim

Zamanın bittiği yerden

***

Arayış

Bir tas zehir verin bana içeyim

Tek unutmak için acılarımı

Baksana; kırdılar kapılarımı

Yağmalandı kalbim, ömrüm, herşeyim

Kurşuna dizdiler anılarımı

Yenik düştüm bu savaşta neyleyim

Bir mezar nasılsa işte öyleyim

Unuttum en güzel şarkılarımı

Gündüzü yok upuzun bir geceyim

Yitirdim umut kırıntılarımı

Sevgimi, neşemi, bütün varımı

Çaresiz bir yokluğun içindeyim

Gömdüm içime yıkıntılarımı

Arıyor bir yarım öbür yarımı

***

Ayrılanlar İçin

Yollarımız burada ayrılıyor,

Artık birbirimize iki yabancıyız.

Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa

Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.

 

Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.

İnsan ne kadar sevse unutabilir.

Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer

Sen de unutursun bir gün gelir.

 

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine,

Unutursun, o günlerimizi, gecelerimizi,

O günlerce, gecelerce sevişmelerimizi...

 

Her şeyi evet, her şeyi unutabilirsin.

Hatta bütün yazdıklarımı satır satır,

Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır.

***

Aşk Şairi

Acılar vardır, bir de çaresizlikler

Ne zaman başladıysa benim öyküm

Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber

Bir yanımda aşk, bir yanımda olum

Durup kirlendim yaşadıkça

Aşktı beni yıkayan, Arıtan su

Dünyamı saran bir uçtan bir uca

Hep o bir gün sevememek korkusu

Ben kalbimi o taşlarda biledim

Bütün pisliklerini yer yüzünün

Kazıdım hançerimle yeniledim

Son dakikasında bile ömrümün

Ben Tanrıdan başka bir şey istemem

Her sevgiye acık olsun pencerem.

***

Çaresizlik

Çaresizliğin en amansız olduğu yerdeyim şimdi

İlk defa sevmenin tarif edilmez korkuları içindeyim

Uykusuz gecelerin yorgun sabahlarında seni düşünüyor

Ve korkularla yine sana doğru koşuyorum

Hep aynı soru düşüncemde “ya severse”

O zaman neler olabileceğini düşünmek korkutuyor beni

İlk defa yenileceğimi anlıyorum

Karşımda kendinden emin gözlerin, dudakların, ellerin bunu söylüyor bana

Seni tanımadan geçen bütün yıllara lanet ediyorum.

***

Galata Kulesi

6 Haziran 1973

Pırıl pırıl bir yaz günüydü

Aydınlıktı, güzeldi dünya

Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden

Kendini bir anda bıraktı boşluğa

Ömrünün baharında

Bütün umutlarıyla birlikte

Paramparça oldu

Bir adam benim oğlumdu...

 

Gencecikti Vedat

Işıl ışıldı gözleri

İçi

Bütün insanlar için sevgiyle doluydu

Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa

Kendini bir anda bıraktı boşluğa

Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün

Zaman durdu

Bir adam düştü Galata Kulesi’nden

Bu adam benim oğlumdu

 

“Açarken ufkunda güller alevden”

Çıktı, her günkü gibi gülerek evden

Kimseye belli etmedi içindeki yangını

Yürüdü, kendinden emin

Sonsuzluğa doğru

Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel

Bir fincan kahve, bir kadeh konyak

Ölüm yolcusunun son arzusu buydu

Bir adam düştü Galata Kulesi’nden

Bu adam benim oğlumdu

 

Küçüktü bir zaman

Kucağıma alır ninniler söylerdim ona

“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”

Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat

 

6 Haziran 1973

Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini

Bu nankör insanlara

Bu kalleş dünyaya inat

Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona

“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...

***

Milyon kere Ayten

Ben bir Ayten'dir tutturmuşum

oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel

Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin

Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor

Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum

Ayten üstüne

Saatim her zaman Ayten'e beş var

Ya da Ayten'i beş geçiyor

Ne yana baksam gördüğüm o

Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor

Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz

Günlerden Aytenertesidir

Odur gün gün beni yaşatan

Onun kokusu sarmıştır sokakları

Onun gözleridir şafakta gördüğüm

Akşam kızıllığında onun dudakları

Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim

Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz

Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz

Onu siz de seversiniz benim gibi Ama yağma yok

Ayten'i size bırakmam

Alın tek kat elbisemi size vereyim

Cebimde bir on liram var

Onu da alın gerekirse

Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem

Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar

Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil

Aytensizlik kadar

Ona uğramayan gemiler batsın

Ondan geçmeyen trenler devrilsin

Onu sevmeyen yürek taş kesilsin

Kapansın onu görmeyen gözler

Onu övmeyen diller kurusun

İki kere iki dört elde var Ayten

Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun

Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir?

 Ümit Yaşar Oğuzcan, 22 Ağustos 1926 yılında Mersin Tarsus’ta doğdu. Lise öğrenimini Eskişehir Ticaret Lisesi’nde okudu. Türkiye İş Bankası sınavlarına girerek Adana, Ankara, İstanbul gibi yerlerde çalıştı. Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı olarak görevini 30 yıl sürdürdükten sonra emekliye ayrılarak, İstanbul’da kendi adına bir sanat galerisi kurdu. Şiire 1940 yılında Yedigün şairleri arasında başlayan, 1975’te 33 şiir, 4 kitap, 13 antoloji ve biyografik eser, toplamda 50 kitap çıkarmış Ümit Yaşar Oğuzcan, şarkı sözleriyle, şiir plaklarıyla günümüzün en popüler şairleri arasında yer alıyor. Aşk, özlem, artılık, yalnızlık temalarıyla şiirler yazan Oğuzcan, 1973 yılında psikolojik bulanımda dolayı Galata Kulesi’nde intihar eden Oğlu Vedat için Galata Kulesi şiirini yazmıştır. Ünlü şair 1984 yılında vefat etti. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Edip Cansever SözleriEce Ayhan Sözleri
Tomris Uyar Sözleriİlhan Berk Sözleri
Ahmet Arif SözleriSezai Karakoç Sözleri
İsmet Özel SözleriAhmet Telli Sözleri

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum