Farklı Bir Pencereden ‘Zeki Alasya’
Bizler Sinema ve Tiyatro Dünyası'nın usta ismi Zeki Alasya’yı sadece ekranlarda tanıdık. Bilinmeyen yönleriyle Alasya’yı tanımaya ne dersiniz.
İşte Zeki Alaysa'nın haytından kesitler:
Devekuşu Kabere Tiyatrosu Kurucularındandı
Aslen Kıbrıslı olan, 1943 yılında İstanbul doğdu. Usta oyuncu Robert Koleji'den mezun oldu. Zeki Alasya, sanat hayatına da 1959'da MTTB(Milli Türk Talebe Birliği) tiyatrosunda amatör olarak başladı. Arena, Genar ve Ulvi Uraz tiyatrolarında çalıştıktan sonra Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile birlikte Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun kurucuları arasında yer aldı.
1998’de Devlet Sanatçısı unvanını aldı
Film çevirmeye 1973'ten sonra başladı. Metin Akpınar ile birlikte Türk sinemasında yeni bir ikili oluşturdular. Birçok filmde yer aldı ve 1998 yılında Kültür Bakanlığınca Devlet Sanatçısı unvanı almıştır.
Filmleri Birçok Kez İzlendi
Türkiye’de her insanın en azından her filmini bir kez izlediği Alaysa’nın, Salak Milyoner, Köyden İndim Şehire, Güler Misin Ağlar Mısın, Nereye Bakıyor Bu Adamlar, Mavi Boncuk, Hasip ile Nasip gibi filmleriyle eşleştirilmiş bir komedyen olarak ün kazandı. İlk yönetmenlik deneyimini de yaşadığı kariyerinde önemli yere sahip 1977 ve sonrası filmleri olan Aslan Bacanak, Sivri Akıllılar, Caferin Çilesi, Petrol Kralları, Doktor, Köşe Kapmaca, Vay Başımıza Gelenler ve Elveda Dostum yer aldı.
Alasya, Koyu Bir Fenerbahçeliydi
Bizim hayatımız Fenerbahçe Stadı’nda geçerdi. Belli bir yaşa kadar Fenerbahçe’nin hiçbir maçını kaçırmadım. Zamanla Fenerbahçe aşkı, renk aşkı, oyunculara aşk yerini başka hiçbir aşka bırakmayacak şekilde insanı zapt ediyor sanırım fanatizm dedikleri şey de bu. Kendim gözüm kapalı fanatik olmama rağmen ve başarısızlıklarımızda da objektif düşünebilmeme rağmen tabir-i caizse “hasta bir Fenerbahçeli” oldum
Zeki Alasya Mason Muydu?
2010 yılında vermiş olduğu röportajda mason olduğunu bu cümlelerle itiraf etti. İşte Usta Oyuncunun masonlukla ilgili konuşmasından satır başlıkları.
Mason olunca sabrım daha da arttı. Paylaşmayı severdim, paylaşımcı olmam da arttı. Üç-beş kişi bir araya gelip saçma sapan şeyler konuşuyorduk. Futbol, para, kadınlar, dedikodu... Bir arayışa girmiştim. Masonlukta karar kıldım. Çok memnunum.
Mason olduğumu başta gizledim, çoğu kişide gizler çünkü başlarına bir şey gelecek diye korkuyorlar. Mesela Devlet Tiyatrosu'nda çok Mason var, söylese işinden olacak.
''Metin Akpınar’ın da Mason Olmasını İsterdim''
Metin Akpınar 'Zeki bana Mason olmayı önerdi, kabul etmedim' diye bir açıklama yapmıştı. Öyle mi sahiden?
E tabii, ben Mason olunca, Metin'in de Mason olmasını istedim fakat yanaşmadı.
Hayata farklı bir pencereden baktığınızda manzara farklı olacaktır. "Bildiklerimiz ve bilmediklerimiz" aslında bütün mesele bu.
NeOldu.com