George Orwell, birçok çarpıcı esere imzasını attı. Bu eserler arasında 1984 adlı eseri çarpıcılıyla oldukça farklı. 1950'de hayata gözlerini yuman Orwell, sanki geçmişten günümüze yolculuk yapmışçasına yeni dünya düzenini, 1984 kitabında bir olay örgüsüyle başarılı bir şekilde anlatıyor. İşte 1984 adlı eserden günümüzü anlatan kareler...
Piramidin tepesinde “Büyük Birader” vardır. Her başarı ve mutluluk onun verdiği esinden kaynaklanır.
Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymama demektir. Bağlılık, bilinçsizliktir.
Hani, çok güçlü bir akıntıya karşı yüzmeye çalışırken birden vazgeçip kendini akıntıya bırakırsın ya, öyle bir şeydi işte.
Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez.
Genellikle, kavrayış ne denli fazlaysa, yanılma da o ölçüde fazladır. Zeka ne denli fazlaysa, akıl o ölçüde azdır.
Savaş barıştır,
kölelik özgürlüktür,
bilgisizlik kuvvettir.
Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakamamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.
Küçük kurallara uyarsan, büyük kuralları çiğneyebilirsin.
Bilinçleninceye dek başkaldıramayacaklar, başkaldırmazlarsa da hiçbir zaman bilinçlenemeyecekler.
Partiye bağlılık, düşünmemek, düşünce gereksinimi duymamaktır. Partiye bağlılık, bilinçsizlik demektir.
Tekdüzelik çağından, yalnızlık çağından, Büyük Birader çağından, çiftdüşün çağından selamlar!
İnsanlar insan kaldığı sürece ölüm ve yaşam aynı şeydir.
Partinin varlığını sürdürmesi düşünce polisinden bile çok, sorgusuz sualsiz inanan, körü körüne bağlanan böylelerine bağlıydı.
Özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir. Eğer buna izin verilirse gerisi kendiliğinden gelir.