En Komik, İğrenç ve Eğlenceli Fıkralar

İğrenç, Kısa ve Küfürlü Fıkralar

Temel, Dursun, İngiliz bir de tabii ki Fransız... Bizde fıkralar genelde böyle başlar. Hatta fıkra denildiğinde zihinlerimizde ampul gibi 'Temel' ismi yanar durur. Ya da Nasreddin Hoca... Tabi Teyo'yu da unutmamak gerekir. Neyse konumuza geri dönelim. Şimdi sizinle komik, iğrenç, beyin yakan, duygu karmaşasında sizi allak bullak edecek fıkraları paylaşacağız.

Her biri birbirinden komik, iğrenç ve küfürlü en iyi 5 fıkra;

1. Temel ve Üstün Zekası

Temel bir gün İstanbul'dan memleketi Trabzon'a döner ve kahvehaneye koşar. Arkadaşlarının oturduğu bir masaya yanaşır ve heyecanla konuşmaya başlar:

- Ula uşaklar gelun size bi şey anlatacağum.

Arkadaşları heyecanla Temel'in etrafına toplanır ve sorarlar;

- Ula Temel ne oldi?

Temel cevap verir;

- Haçan uşaklar ben çok akilliyim. İstanbul'dan geluken şoföri kandurdum.

- Laa nasi kandurdun?

- Haçan ben geluken gidiş donüş bileti aldum... Ama geri donmiceğum...

2. Kızılderili ve Eczacı

Bir Kızılderili eczaneye girer:

-Var bizim büyük şef ama yok bok!

Eczacı bir an düşünür ve şefin kabız olduğuna karar verir. Hemen bir kabız sökücü verip Kızılderiliyi gönderir.

Kızılderili ertesi gün yine gelir:

-Var bizim büyük şef ama yok bok!

Eczacı şaşırır ve biraz daha kuvvetli bir ilaç verir.

Ertesi gün aynı adam yine gelir:

-Var bizim büyük şef ama yine yok bok!

Eczacı sinirlenip en kuvvetlisinden iki kutu daha verir ve "Hepsini içsin!" der.

Ertesi gün Kızılderili gelir ve şöyle der:

-Var bizim büyük bok ama yok şef!

3. Laziolar Fıkrası

Bizim iki Lazio köyden İstanbul'a gelir ve bir masaj salonu görürler. Salonun tabelasında iç masaj 40, dış masaj 20 lira yazar. Dış masaj 20 lira olduğundan daha hesaplı gelir.

İçeri girip;

-Dış masaj yapturacağız. derler...

İki hatun gelir, Oooo, yeeee, çatara çutara....

Temel ve Dursun mutlu sonla salondan ayrılır..

Sonra memlekete geri dönerler. Herkese de ballandıra ballandıra bunu anlatırlar.

Bir hafta sonra tekrardan İstanbul'a gelip aynı salona giderler. 20 liraya bunları yapanlar, 40 liraya neler neler yaparlar deyip;

-İç masaj yapturacağuz. derler.

İri yarı iki adam içeri girer ve etma, yapma, oy anammm dedirte dedirte Temel ile Dursun'u bellerler.

Kendilerini nefes nefese dışarı zor atan Temel, Dursun'a şöyle der;

-Ula Dursun memlekete gittuğumuzda sakin buni kimseye anlatma. Bizum ökuzler cahildur iç masajdan anlamazlar, bizi bellediler sanurlar.

4. Trafik Polisi Fıkrası

Trafik Polisi uygulama yaparken bir aracı durdurur;

-Ehliyet ruhsat lütfen.

-Tabi buyurun. (Polis bakmış bir sorun bulamamış..)

-Peki çevre vergisi pulu?

-Burada, buyurun demiş adam.

-İlk yardım çantanız var mı? demiş polis

-Tabii deyip bagajı açmış adam. (Polis yine bir eksik bulamamış.)

-Yangın söndürücü? Zincir?.... derken hiçbir eksik bulamamış.

-Son olarak mezdeke kaseti var mı? diye sormuş.

-Şoför var demiş şaşkınlıkla.

-İyi tak ve sesini aç! der polis ve başlar oynamaya...

Şoför şaşkınlıkla bir sorun mu var memur bey? diye sorar...

Polis cevap verir;

-Eee eşek değilsin. Takarsın artık bi 20 lira...

5. Trakya Fıkrası

İki Trakyalı gazetede bulmaca çözer.

Biri sorar;

– Dört harfli hayvan?

– Oroz'dur be ya..

– Dur, dur yazma indi de olabilir.