Hamilelikte Anne Adayının Psikolojisi Nasıl Olur?

Gerek fiziksel anlamda gerekse psikolojik anlamda birçok değişikliğe yol açan hamilelik dönemi, aynı zamanda kadınların hayatı boyunca yaşadıkları en özel ve anlamlı süreçlerden biridir. Hamilelik döneminde yaşanan ve hissedilen güzel duyguların yanı sıra çeşitli sıkıntıları yok değildir.

Kadınlar için dönüm noktası olarak nitelendirilen hamilelik dönemi, kadında belirgin fiziksel değişikliklere neden olur. Ancak bu fiziksel değişimlerin yanı sıra hormonsal değişimler de anne adayının psikolojisini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu içeriğimizde kişiden kişiye değişkenlik gösteren hamilelik psikolojisi hakkında bilinmesi gerekenlere yer verdik.

İşte hamilelik psikolojisi hakkında her şey...

Aylara Göre Hamile Psikolojisi

Hamilelik sürecindeki psikolojik durumu dönemlere ayırabiliriz. Çocuk sahibi olacaklarını öğrenen çiftte ilk önce şaşkınlık ve mutluluk duyguları hakimken daha sonra annelik ve babalık duygusunun verdiği bir sorumluluk bilinci gelişmektedir. Bu nedenle gebelik sürecinde sürekli olarak değişen duygular özellikle anne adayının psikolojisinde önemli bir rol oynamaktadır.

1 – 3 Ay

İlk aylarda anne adayında mide bulantıları, hormon değişikliği ve yorgunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu süreçte anne adayı kendini hiç olmadığı kadar duygusal ve hassas hisseder. Bu nedenle ufacık bir neden ağlaması için yeterlidir. Östrojen ve projestreon hormonlarında meydana gelen değişim anne adayının psikolojisinde etkili bir rol oynamaktadır.

Anne adayında meydana gelen bu psikolojik değişimler baba adayının da psikolojisini dolaylı olarak etkilemektedir. Baba adayı bu duruma her ne kadar anlam veremese de bu süreci daha kolay atlatabilmek için önemli görevlere sahiptir. Baba adayı başta olmak üzere diğer aile bireylerinin anneye karşı hoşgörülü ve yakın davranması annenin kendini yalnız hissetmesini engeller. Bu da süreci daha kolay atlatmasını sağlar.

İlk üç ayda yaşanan sıkıntı ve korkuların bir diğer nedeni ise düşük problemidir. Anne adayı düşük riskinin olduğu bu dönemde bebeğine bir zarar gelebileceği korkusu taşır. Ancak düşük riski her gebelikte aynı ölçüde olmadığı gibi düşük riski karşısında hissedilen korku da kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir.

3 – 6 Ay

Düşük riskinin büyük oranda ortadan kalktığı bu dönemde annenin endişeleri azalır ve daha sakin bir döneme geçilir. İlk üç aya kıyasla mide bulantılarında önemli ölçüde azalma görülür. Bu dönemde bebeğin kalp atışlarını duymaya başlayan anne adayı bebeğinin varlığını tam olarak hissederken annelik duygusunu daha yoğun yaşamaya başlar.

Bebeğinin hareketlerini hissetmeye başlayan anne adayı duygularını daha yoğun yaşamaya başlar ve annelik hakkında daha çok bilgi edinme gereksinimi hisseder. Anne adaylarının büyük bir çoğunluğu bu dönemde hamile kıyafetleri giymeye başlar ve anne bebek ilişkisi hakkında derin araştırmalarda bulunur.

6 – 9 Ay

Gebelik döneminin sonlarına doğru stres ve endişe duyguları artmaktadır. Bu duygular anne adayında “Çocuğuma yeterli olabilecek miyim?” ve “İyi bir anne olabilecek miyim?” gibi sorulara neden olarak hamilelik depresyonuna yol açabilir. Özellikle beklenmeyen gebeliklerde sık rastlanan bir durum olan gebelik depresyonu doğum sonrasında lohusa depresyonuna da davetiye çıkarabilir.

İlk aylara göre anne adayının fiziksel görünümde büyük bir değişim meydana gelmiştir. Bu durum anne adayının psikolojisini olumsuz yönde etkilerken aynı zamanda hamile olmanın avantajları onu mutlu etmeye başlar. İyice büyüyen karnı nedeniyle çevresinin yardımı anne adayı için büyük önem taşır. Bu durum anne adayının kendini önemli hissetmesine neden olurken baba adayına önemli görevler düşer.

Baba adayı annenin kendini çirkin ve yetersiz hissettiği bu dönemde mutlaka daha çok ilgili davranmalıdır. Son aylara yaklaştıkça anne adayı eşine karşı kendini yetersiz hissederken aynı zamanda artık onu beğenmeyeceğini düşünür. Bu durumda babanın ilgisiz ve umursamaz davranması annede depresyona yol açabilir. Bu nedenle baba adayının daha ilgili ve dikkatli davranması önerilmektedir.

Hamilelik Depresyonu

Hamilelik dönemi kadının en hassas olduğu dönemlerden biridir. Bu süreçte annenin hamileliğini olumsuz yönde etkileyecek çeşitli unsurlar anne adayının depresyona girmesine neden olabilir. Çeşitli sağlık sorunları veya aile içi geçimsizlikler gebelik döneminde depresyonu tetikleyen başlıca unsurlardandır.

Anne adayının daha önce geçirdiği psikiyatrik bir hastalık geçmişi var ise bu rahatsızlık hamilelik döneminde dikkatli bir şekilde izlenmelidir. Anne adayının gebelik sürecinde depresyona karşı meyilli olması beslenmesinden vücut sağlığına kadar birçok alanda olumsuz etkilere yol açacaktır. Çoğu zaman hamilelik döneminde geçirilen depresyon doğum sonrasında görülen lohusa depresyonuna davetiye çıkarmaktadır.

Hamilelik Depresyonu Belirtileri

Hamilelik döneminde meydana gelen depresyonun birçok belirtisi bulunuyor. Bu belirtiler konsantre olamama, unutkanlık, çok az veya çok fazla uyuma, umutsuzluk, sürekli olumsuz düşünme, aniden gelen ağlama hissi, kendini değersiz hissetme, kendini toplumdan soyutlama, aşırı sinirlilik ve yeme alışkanlığını değiştirmedir.

Eğer bu belirtileri kendinizde görüyorsanız hamilelik depresyonuna yakalanmış olabilirsiniz. Bu durumda uzman bir psikologdan yardım almanızı öneriyoruz. Ayrıca eşinizin size vereceği desteğin bu dönemi atlatmanıza büyük fayda sağlayacağını belirtelim.

Hamilelik Depresyonunu Tetikleyen Unsurlar

Hamilelik döneminde yaşanan depresyonun birçok tetikleyicisi bulunuyor. Hamilelikte depresyonun nedenleri doğacak çocuğun engelli doğma ihtimali, stresli yaşam, aile içi sorunlar, beklenmeyen gebelik, anne adayının depresyon geçmişi, daha önce yaşanan düşükler, travma yaşanması ve maddi yetersizlikler olabilir.

Bu nedenler hamilelik döneminde depresyon oluşmasına neden olmaktadır. Bu sebeple uzman bir psikologdan yardım almanızı öneriyoruz. Alacağınız yardım sayesinde tetikleyici unsurların hayatınıza müdahale etmesini engelleyebilirsiniz.

Hamilelik Döneminde Stresi Yenmenin Yolları

Hamilelik döneminde değişen vücut yapısı sebebiyle anne adayları stres yaşayabilmektedir. Bebeğin sağlığı ve doğumla ilgili olabilen bu stresler annenin kendisini yorgun ve gergin hissetmesine neden olabilir.

Uzmanlar hamilelik döneminde stresi yenmenin en etkili yollarını bilgi edinme, yapmak istediğiniz aktiviteler için kendinize zaman ayırma, arkadaşlarınızla vakit geçirme, kitap okuma, sinemaya gitme ve egzersiz yapma olduğunu söylemektedirler. Bu önerileri uygulayarak stresten kurtulabilirsiniz.

Hamilelik psikolojisi ne zaman başlar?

Annelik hüznü doğum sonrasındaki günlerde başlamaktadır. Bu psikolojik durum 7 ile 10 gün içerisinde kendiliğinden geçmektedir. Ancak her 10 anneden 1'inde bu durum daha yoğun ve ciddi olabilir. Bu durum bunaltı, sıkıntı, ağlama, unutkanlık ve sinirlilik ile kendini gösterir.

Hamilelikte psikoloji bebeği etkiler mi?

Bebek hem fiziksel hem de ruhsal açıdan anneden etkilenmektedir. Dolayısıyla annenin ruhsal çalkantıları, mutluluğu, üzüntüsü ve heyecanının bebeği de doğrudan etkilediğini söyleyelim.

Hamilelikte psikoloji ne zaman düzelir?

Hamilelikte psikolojik değişimler ilk günden itibaren başlıyor. Özellikle hamileliğin ilk dönemleri anne adaylarının kendilerini güvensiz hissettiği zamanlardır. Bu sebeple bu dönemlerde anne adayının eşi ve sevdikleri tarafından desteklenmesi gerekiyor. Hamilelerin psikolojisi ise durumu kabullendiklerinde düzelmeye başlıyor.

Hamilelikte ruh hali değişikliği ne zaman başlar?

Hamilelikte ruh hali ikinci trimester döneminde değişmeye başlar. Fiziksel değişimin yavaşladığı bu dönemde kilo almak ve karın şişmesi gibi nedenlerden dolayı ruh hali etkilenir. Özellikle bu zamanlarda anne adayının her daim desteklenmesi ve kendisini değerli hissettirilmesi gerekir.

Hamile kadın psikolojisi nasıl olur?

Hormonlardaki değişime bağlı olarak ruhsal ve fiziksel açıdan değişimlerin yaşandığı hamilelik döneminde kişinin vücuduna uyum sağlaması gerekir. Aksi takdirde yaşama arzusunu kaybetme, kendini değersiz hissetme ve bebeği istememe gibi düşünceler meydana gelebilir.

Hamilelik psikolojisi nasıl geçer?

Hamilelik depresyonunu atlatmak için en çok tercih edilen ve etkili yöntem psikoterapidir. Depresyon şikayetlerinde anne adayları gerekli tetkikleri yaptırdıktan sonra depresyon teşhisi yapılmaktadır. Bunun ardından da psikoterapi tedavisine başlanır.