Hz. Peygambere Bağlılık ve İtaat Hakkında Bilgi
Hz. Peygambere (s.a.v) bağlılık, itaat her Müslümanın üzerine farzdır. Nitekim Allah (c.c) ayet-i kerimesinde De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Al-i İmran 31) şeklinde buyurmaktadır. Yani bir kişinin tek başına Allah’a iman etmesi yeterli değildir, aynı zamanda Peygambere de itaat etmesi gerekir.
Peygambere Bağlılık ve İtaat Nedir?
“İtaat” kelime anlamı ile “boyun eğme, buyruğa uyma, söz dinleme” manasına gelir. Peygambere itaat de O’nun (s.a.v) gösterdiği ve emrettiği şekilde hareket etmektir. Nitekim Hz. Muhammed’in (s.a.v) “yapın” dediği her şey muhakkak bir ayete dayanır yani Allah’ın O’na verdiği emirlerden alıntıdır. Peygamberin sünneti, biz Müslümanlar için kesinlikle kopulmayacak değerlerde olup hayatımızın her alanını O’nun gösterdiği şekilde dizayn edilmesi gerekir. Peygambere bağlılık ve itaat hakkında bilgi verirken öncelikli olarak söylememiz gereken en önemli konu; Peygamberin emirlerinin hem sosyal hem de uhrevi hayat açısından önemli bir yer taşıdığıdır. Ticaret, aile hukuku, çevre hukuku, toplum hukuku ve daha aklımıza gelebilecek tüm alanlarda O’nun (s.a.v) gösterdiği şekilde hareket ederek O’na olan bağlılığımızı göstermek durumundayız.
Allah (c.c) ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır;
“Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab-21)
Peygamberin gerek aile hayatı gerek ticaret hayatı ve gerekse de sosyal hayatının tamamı ölçülüdür. Haksızlık etmeyen, haksızlığa boyun eğmeyen, insanlara karşı hilm ile yaklaşan bir Peygamberin ümmeti olabilmek için O’nun gösterdiği her şeye elimizden geldiğince itaat etmek ve bağlılığımızı göstermek zorundayız. Nitekim ayet-i kerimede de söylenmek istenen tam da budur. Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. Hz. Aişe (r.a) validemize “Peygamber nasıl yaşar?” diye sorduklarında O cevaben; “O yürüyen bir Kur’an gibidir” şeklinde cevap verir. Yürüyen Kur’an gibi yaşayan ve hareket eden bir Peygamberin hayatının her alanında örnek teşkil edecek şeyler vardır. Biz Müslümanlar da O’nun (s.a.v) önderliğini ve liderliğini kabul etmiş bireyler isek kesinlikle gösterdiği yoldan herhangi bir şekilde sapmamak ve O’na olan bağlılık ve itaatimizi hal ve hareketlerimizle göstermek zorundayız. Aksi halde tam manasıyla iman etmiş sayılmayız.
Hayatın Her Alanında Örnek Şahsiyet Hz. Muhammed (s.a.v)
Bir insanın hayatını doğru şekilde yaşayabilmesi için örnek alması gereken bir yöntem, yola veya kişiye ihtiyacı vardır. Biz Müslümanlar, örnek şahsiyet olarak Peygamber efendimizi ölçü alırız. O’nun gösterdiği ve “yapın” dediği her şeyde hayır arar, “yapmayın” dediği her şeyde ise şer arayarak uzak dururuz. Bu şekilde yapmakla Hz. Peygambere (s.a.v) bağlılık, itaat ve bağlılığımızı gösterebiliriz. Bunun aksine yapacağımız her işin kesinlikle hüsran ile sonuçlanacağının bilinci ile hareket ederiz/etmeliyiz.
Önerilen İçerik: Hz. Muhammed Çocukluk Yılları
NeOldu.com / DİN