İslam Dininin Aileye Verdiği Önem Hakkında Bilgi
Bireylerin davranış şekilleri, inançları, yaşama biçimleri, inançları vs. aile ortamında pekişmeye başlar ve ailede alınan eğitim ile bireyler yoluna devam ederler. Bu yüzden İslam dini aileye son derece önem vermiş, aile bağlarının güçlü kalması için emirler ve tavsiyeler vermiştir.
Ailenin büyükleri yani anne ve baba, çocuk için modeldir. Yani büyükler ne yaparsa küçükler de onları taklit ederler. Öyle ki bu sadece yaşayış biçimine değil, yeme içmeye, giyinmeye ve arkadaş çevresine bile sirayet etmektedir. Bir ailede sosyal dengelere iyiyse ilerleyen zamanlarda çocukların da sosyal hayatları daha düzeyinde olur, aynı şekilde evde mutluluk ve huzur atmosferi hâkim ise çocuklar da ilerleyen dönemlerde arkadaş çevresinde uyumlu olmayı daha kolay bir şekilde başarabilirler. Yani ailede çocuğun gördüğü her şey onun hayatını belirlemeye yardımcı olur ve yol gösterici model olur.
Aileler Birbirlerinin Velileridir
İslam dini, büyüklere yüklediği sorumluluklar gibi çocuklara da bazı sorumluluklar yükler. Yani sorumluluk hiçbir zaman tek taraflı değildir. Mesela aile büyüklerine İslam dininin yüklediği en büyük sorumluluklardan biri, çocuklarına iyi bir eğitim ve ahlaki yönde yol göstermektir. Nitekim bir hadis-i şerifte Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmaktadır;
“Hiçbir baba evlâdına güzel edep ve terbiyeden daha değerli ve üstün bir miras bırakamaz.” (Tirmizi)
Terbiye, güzel ahlaktır ve insan yaşamının en önemli parçalarından biridir. Bir bireyde eğer yeteri kadar terbiye yoksa çevresi ile ilişkileri, iş hayatı, sosyal hayatı ve insanlarla olan tüm diyalogu kötü olur. Terbiyeden yoksun olan bir insan başkasına saygı göstermez, başkasının değerlerine saygılı davranmaz, insanların birbirleri üzerindeki hakları yerine getirmez. Yani hayatı tam bir kaos haline gelir. Bu yüzden İslam dininin aileye verdiği önem son derece yüksektir. Çünkü çocuğun alacağı ilk eğitim bu kurumdan başlar ve bu kurumda alınan eğitim, çocuğun tüm hayatı boyunca rehber edeceği bir kılavuz gibidir. Hz. Muhammed (s.a.v) başka bir hadis-i şerifinde anne ve babalara yönelik şöyle buyurmaktadırlar;
“Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.” (Buhari)
Bu hadis-i şerifte de yine görüldüğü gibi İslam dini ailelere büyük bir sorumluluk yüklemektedir. “Hepiniz birer çobansınız” denerek, sorumluluğun büyüklüğü net bir şekilde gözler önüne serilmektedir. Nitekim çobanlar, güttükleri sürülerden mesuldürler onların beslenmelerinden eğitimlerine kadar her şeyden mesuldürler. Burada bir benzetme yapılarak anne ve babaların çoban, evlatların ise sürü olduğu söylenmiştir. Yani anne ve babalar, eli altında olan kişilerden sorumludur ve tüm konularda en iyisini yapmakla mükelleftirler.
İslam Dininin Evlatlara Verdiği Sorumluluk
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere İslam dininin aileye verdiği önem sadece anne babanın evlatları üzerindeki sorumluluk ile kısıtlı değildir. Aynı şekilde çocukların da anne ve babalarına karşı birtakım sorumlulukları vardır. Nitekim Kur’an’ı Kerim’de Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır;
“Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Anneye, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın…” (Nisâ, 36)
Bu ayet-i kerimede Allah (c.c) küçüklere yani evlatlara büyük sorumluluklar yüklemektedir. Önce “Allah’a ibadet etmeyi” emretmiş hemen akabinde ise anneye, babaya iyi davranmaktan bahsetmiş. Yani sorumluluk tek taraflı değildir.
Peygamber efendimiz (s.a.v) biz Müslümanlar için en büyük örnektir, O’nun yaptığı her şey bizim için bir tavsiye veya emir niteliğindedir. Hz. Muhammed (s.a.v) büyüklerine karşı son derece saygılı idi. Bununla ilgili hayatından bir örnek verelm.
Bir gün ashab ile otururken sütbabası gelmiş, efendimiz sütbabasına hürmeten elbisesinin bir kısmını yere sermiş ve sütbabasının orada oturmasını istemiştir. Az sonra sütannesi çıkagelmiş bu sefer de elbisesinin diğer kısmını yere sererek sütannesinin üzerine oturmasını istemiş. Biraz sonra sütkardeşi gelince onun için ayağa kalkmış ve onu da önünde oturtmuştur. (Ebu Davud)
İslam dininin aileye verdiği önem hakkında bilgi vermek elbette kısa bir sayfalık yazı ile anlatılacak bir konu değildir. Fakat genel olarak söylemek gerekirse; aile büyüklerinin yani anne ve babanın evladını en iyi şekilde yetiştirmesi, çocukların da aile büyüklerine karşı saygıda kusur etmemesi istenmektedir. Başında da dediğimiz gibi aile kurumu, bireylerin eğitimini aldıkları ilk eğitim yuvasıdır. Burada alınan eğitimler, bireylerin ömür boyu yapacaklarını şekillendirir ve hayatlarına yön verir. Dolayısıyla burada verilecek eğitimin hayati önem taşıdığını ve kesinlikle eğitimde aksamaların olmaması gerektiğini söylememiz gerekir. En nihayetinde aile toplumun en küçük yapı taşı ise, bu yapı taşının sağlamlığı ölçüsünde toplum da sağlam olmuş olur.
Önerilen İçerik: Dini Değerlerin Toplumsal Bütünleşmeye Katkısı
NeOldu.com / DİN