İslam’da İbadetlerin Yapılış Amacı?
İslam’da ibadetlerin yapılış amacı Allah’ın rızasını kazanmak, O’nun emirlerine uymak ve verdikleri emirleri yerine getirerek rızasını kazanmak ve bu rıza karşılığında Allah’ın ahiret günü vereceği mükafatları kazanmaktır.
İbadetler, her şeyden önce Allah (c.c) emrettiği için yapılır. Mesela bir insan, sevdiği bir kişinin yapmasını istediği şeyleri yerine getirmekten çekinmez bilakis bunları yaparken mutluluk duyar. Neden, çünkü sevdiği kişi bunu istemiştir. Kişinin annesi kendisinden bir şey istediğinde, evladı annesinin istediği şeyi zevkle yapar. Çünkü anne, kişinin en değerli varlığıdır ve O’nun istediği şeyleri yapmak, kişiyi manevi olarak doyurur, zevk verir.
“Anne” örneğinde model rol olan kişi, insanı doğurandır. Bir de insanı doğuranı yaratan vardır o da Allah’tır. Allah, insanı en güzel şekilde yaratmıştır. “Biz insanı en güzel şekilde yarattık.” (Tin Suresi 4. Ayet) El vermiş, ayak vermiş, düşünmek için akıl vermiş, ibadet etsin ya da etmesin herkesin rızkını vermiştir. Bunlar sadece birkaçıdır. Bunlar gibi insana binlerce hatta milyonlarca nimet vermiştir. Dolayısıyla bu kadar nimeti veren bir Rabbe, ibadet etmek, kişinin şükrünü ifade eder yani verilenlere karşı bir nevi teşekkür etmektir.
İbadetlerin Geçerli Olma Şartları Nelerdir?
İman eden yani İslam dinine giren bir insan, Allah’a ibadet etmekle yükümlüdür yani zorundadır. Peki, ibadetin geçerli olabilmesi için nasıl ibadet edilmelidir?
- Yaptığımız yapacağımız tüm ibadetlerin yalnızca Allah’ın (c.c) rızasını kazanmak için olması
“İbadet” kelime anlamı olarak “saygı davranışı” anlamına gelmektedir. Yani yaratıcıya duyulan saygı karşısında bedeni olarak yapılacak olan hareketler (ameller)’dir. Namaz kılmak bir ibadettir, oruç tutmak bir ibadettir, zekât vermek bir ibadettir, hacca gitmek bir ibadettir. Ama bunların geçerli olabilmesinin tek şartı vardır o da Allah’ın (c.c) rızasını kazanmak amacıyla yapılmasıdır. Yani cehennem korkusu veya cennete girmek için ibadet edilmez, ibadetin hakkını layıkıyla verenlere Cennet mükâfat olarak verilir, yapmayanlar için ise Cehennem bir azap olarak verilir.
- Hayatımızda yaptığımız ve yapacağımız tüm ibadetlerin Hz. Muhammed (s.a.s)’ın şeriatine uygun biçimde yapılması
İbadet etmenin bir şekli var mıdır? Elbette vardır. İbadet (namaz, oruç, zekat, hac) ve diğer ibadetlerin her birinin belli bir yapılma şekli vardır. Mesela namaz kılmak için önce ayakta durmak, sonra rükûa inmek, sonra secdeye kapanmak, sonrasında dualar okuyarak selam vermek gibi hareketler, Allah’ın (c.c) Cebrail (a.s) aracılığı ile Peygamber’e (s.a.v) öğrettiği şekli ile bize aktarılmasını baza alarak yapılması gerekir. Yani insan kendi başına bir ibadet şeklini belirleyemez. Biz tüm bunlara “Hz. Muhammed’in (s.a.v) şeriatı” diyoruz ve ibadetlerin de bu şeraite göre olması gerektiğini kabul ediyoruz.
- İbadetlerin şartlarına uygun şekilde yapılması
Her ibadetin yapılış şekli vardır. Hacca giden insan yurdundan uzak olan Mekke’ye gider, buraya geldiğinde “Hacı” sayılabilmesi için Kâbe’yi tavaf etmesi, şeytanı taşlaması, Sefa-Merve tepeleri arasında gidip gelmesi gibi rükunları yerine getirmesi gerekir. Namaz kılmak isteyen birinin öncelikle maddi olarak temiz olması gerekir yani abdestli olması gerekir. İbadetlerin geçerli olabilmesi için bu ön şartların yerine getirilmesi gerekir. Aksi halde ibadetler yapılsa da kabul edilmez.
İbadetlerin Bireysel ve Toplumsal Faydaları Nelerdir?
Bir insan, ibadeti elbette Allah’ın (c.c) rızasını kazanmak için yapar. Ama bunları yaparken hem kendine hem de topluma faydası olur. Peki, ibadetlerin bireysel ve toplumsal faydaları nelerdir?
İbadetin Bireysel Faydaları
- Kişinin Allah’ın (c.c) rızasını kazanmasına yol açar,
- Kişinin ahlakının güzelleşmesini sağlar,
- Kişiye maddi ve manevi güzellik sağlar,
- Kişinin huzurlu ve mutlu olmasını sağlar,
- İnsanın ahiret hayatını sürekli hatırlamasını, dünyada yaşadıkları sıkıntıların geçici olduğunu anlamasını sağlar,
- Kişinin sürekli olarak “ölümlü” olacağını hatırlatır ve dünyasına çeki-düzen vermesini sağlar,
- Kişiyi kötü ve zararlı olan davranışlardan korur.
İbadetin Toplumsal Faydaları
- İbadet edilen bir toplumda suç oranı düşer,
- Toplumda birlik, beraberlik ve dayanışmayı sağlar,
- Toplumlarda güven ve istikrarın oluşmasını sağlar,
- Toplumun birbirinden emin olmasını sağlar.
Tüm yukarıda belirtilen bireysel ve toplumsal faydalar, ibadetlerin hakkıyla yerine getirildiği yerlerde mevcuttur. Yani kişi ibadet ederek sadece kendine fayda sağlamış olmaz, tüm dünya için de aynı zamanda faydalı olmuş olur.