İsyan Sözleri | Dertli ve Duygusal İsyankar Sözler
İsyan Sözleri
En İsyan Eden 10 Söz;
1. "İsyan eder oldum şansa kadere."
- Müslüm Gürses
2. "Sabrı öğrenmek, her zorluğa isyan etmek değildir."
- Henri Nouwen
3. "Ruhumuzun derinliklerinde yatan bir isyankar vardır."
- Clint Eastwood
4. Yok kimseye isyanım, isyanım kendime nasıl kandım senin o tatlı sözlerine!
5. Samimiyet istiyorum artık. Boğuldum, dili süslü ama yürekleri boş insanlardan.
6. İçine atıp bağırmak istediğin şeyleri. Duaya dök, umuda dök, ama sakın isyana dökme. Onlar seni kırdı ama sen rabbini kırma.
7. Bir şeyden çok eminim… kendimi üzdüğüm kadar kimseyi üzmedim hayatta.
8. "Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer, aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun? Etme! İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme."
-Mevlana
9. Ölsen bile benden kurtulamazsın kefen olur bedenini sararım. Yağmur olur üzerine yağarım. Çiçek olur mezarında açarım. Ölsen bile benden kurtulamazsın.
10. Yaprak döken gençliğimin satır aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.
Empati devri bitti... Artık herkese antipati.
Her gün isyan etmekten bıktım. Artık haftada üç kez isyan edeceğim.
Bir şeyden çok eminim… kendimi üzdüğüm kadar kimseyi üzmedim hayatta.
Gitmek gerekir bazen, düşünmeden, yormadan isyan etmeden…
Sorunun kendinde olduğunu anlamayan insanlar, çözümü başkalarının huzurunu bozmakta bulur.
O Kadar çok yoruluyorum ki bazen hayattan… Kapayınca gözlerimi bir daha açasım gelmiyor inan.
Bir şey sizi mutlu ediyorsa başkasına mantıklı gelmek zorunda değil.
Uzaydan daha boş insanlar tanıdık!
Dışımda kahkahalardan bir suret, içimde kan ağlayan bir çocuk var.
Dertli İsyan Sözleri
Empati devri bitti... Artık herkese antipati.
Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder.
İnsanlık çok ilerledi… Artık gözükmüyor!
Ve bir gün kalem diyecek ki Bu kadar yazdığın yeter. Artık çiz gitsin…
Bir gün benden ayrılırsan sanma ki ardından ağıt yakarım dünyaya bir pembe gözlük takıp sana şu lanet sözleri yağdırırım. Evlendiğin kişi Azrail, damatlığın kefen, kurduğun yuva mezarın olsun…
Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyorsan… Giderken aldığın ” Ah “tandır.
Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Tutar yönünü şaşırır hasret cehennemine düşersin. Sonra o kadar uğraş ki o yangını söndüresin.
Sevgilim baş çeker, naz ederse, gamlara atar, kararsız korsa beni, bir kez olsun ah demem, inat için. “Ah’a” da kızmışım ben!
Ne seni sevene düşmanım, ne de seni sevdiğime pişmanım, sadece senle olmak varken, sensizliğedir isyanım…
"Ben öyle bir zerreyim ki, bütün aleme isyan etmişim! Havaya, toprağa isyan etmişim! Ateşe, suya isyan etmişim! Altı yöne isyan etmişim! Beş duyuya isyan etmişim!"
- Mevlana
Duy beni kalleş karanlık duy beni ey yalnızlık. Sabahı bir gelin türkü çığıracak kaval sesiyle, toylar kurulacak günün ilk güneşiyle ve yürekler tutuşacak, yürekler yanacak aşk ateşiyle…
Kaybolur zaman saçlarında gözlerim sokaklarda sebebi isyan aşkım içim yanar, içim kanar da isyan! Geriye bir avuç yalan beni bu derde sen attın da, gittin ya kafam hep duman.
İsyan etme ey gökyüzü uğraşma bu kadar mümkün değil benim kadar ağlayamazsın.
Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi…
Ecelle sözlü ölümle nişanlıyım, tesadüfen doğdum yaşamak zorundayım, alayına isyan kralına ölüm…
Yaradan’a sitem etme günahkâr olursun her güzele gönül verme isyankâr olursun.
Madem çaresizliğe hüküm giymiş bu hayat, o zaman ölmek için yaşamak gerek.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: geçip giden zaman.
Aşk sevgiye isyanda, ağlıyor gökler, yavaşça güneş batmakta, gök karanlık ay ağlamakta.
Kim bilir hangi akşam güneşle beraber bende söneceğim kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim, belki göremeden öleceğim fakat yine de seni ‘ebediyen seveceğim.’
Dünyada iki kör tanıdım; biri beni görmeyen şen, biri de senden başkasını görmeyen ben.
Yanına gelecek yüzüm yok. Benim çoktan doldu tanrım günah defterim, öyle çok günah işledim ki ben isyan etti günah defterim.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim…
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem…
Yağmurdan sonra büyürmüş başak, sevgiler zamanla olgunlaşırmış… Bir gün gözlerimin içine bak anlarsın ölüler niçin yaşarmış…
Artık çizdim üstünü. Ne silgim var, ne kağıdımda boş yer. Dönülmez bir isyandayım bu sefer.
Ben içimde her gün yüz binlerce özlemimle seni yaşıyorum, sana doyamıyorum ve seni delicesine özlüyorum.
Yaprak döken gençliğimin satır aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.
Seni benim kadar kim seviyorsa, o da benim kadar sana hasret kalsın.
Aşk sevgiye isyanda, ağlıyor gökler, yavaşça güneş batmakta, gök karanlık ay ağlamakta.
Senin gibi yalancı olacağıma, ölümüne isyankar olurum daha iyi…
En Güzel İsyankar Sözler
Bir gün bir rüzgâr eserse oralara benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla.
Bir vefanın isyanıdır bu. İçmem artık namert elinden. Bakır taslar içinde olsa da serin bir su. Çölde can veririm. Gülde diken olurum. Arar belamı bulurum. Ama dönme artık bana sen. Çünkü daha bu isyandan vazgeçmem ben.
İsyanım Allah'a değil haşa. Baş kaldırışım, kendini adam zanneden iyi gün dostlarına. Her zaman, vuracağınız yeri yoklamak için sıvazladınız. Ben iyi niyet gösterdikçe, sizler azdınız. Artık geçmişte kaldı o saf günlerim. Herkes ayağını denk alsın. Yanlışınıza, bin belayla cevap veririm.
Sesizliğedir isyanım yoksa ne seni sevdiğime pişmanım ne de seni sevene düşmanım.
Dışımda kahkahalardan bir suret, içimde kan ağlayan bir çocuk var.
İsterdim mutlu olalım seninle isterdim hep dolu dizgin yaşayalım hayatı birlikte, sen bırakıp gittin beni birden bire, hayatım isyan oldu sözlerim duman oldu..
Geceler özlemine özlem kattı. Ben seni böyle severken, sen yad ellerde mutluluk aradın. Artık tahammülüm kalmadı, isyan bayrağını çektim. Senden gelecek her şeye, senle olan herkese lanet ettim.
Soysuz insanlar için, tertemiz bir sevginin hiçbir önemi yok. Adam gibi seven, ihanet etmeyen birini aradım hep. Yoksa çevremizde, zaten kahpe insan çok.
Bir şeyden çok eminim… kendimi üzdüğüm kadar kimseyi üzmedim hayatta.
Eğer çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek; için gözyaşlarımla sulardım eğer gözümdeki bir damla yaş olsaydın; seni kaybetmemek; için hiç ağlamazdım.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: geçip giden zaman.
Uzakta olsan da seni sevmeyi kabullendirdim kalbime, yalan atsan da isyan etmemeyi öğretmeye çalışıyorum beynime..
Gitmek gerekir bazen, düşünmeden, yormadan isyan etmeden…
Bu dünyada herkesin ayakları var, bırak sen ayağınla değil de namın ile yürü ki adam desinler.
Sen Beni Bırakıp Gittiğinde Suskun Yüreğim isyan Etmeyi Öğrendi..
Hayatımda yapabildiğim En Güzel Şey Adına Ve Aşkına isyan etmek isyankar Olmak..
Artık hayallerimin yıkılmasından da korkmuyorum çünkü kurulacak bir hayalim bile kalmadı.
Ellerimi tutma, artık yok karşında o saf aşık bunu unutma! Artık isyanım sana yalancısın bunu anla..
Bir derdiniz olduğunda, anlatacak kimsenin olmadığını değil, sizi anlayacak kimsenin olmadığını anladığınız an yalnızsınızdır.
Aynı ülkenin şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent… İlk isyan hep sende başlardı, cezasını çekmek bana kalırdı.
Biz deli rüzgârların deli dalgaların adamıyız sevdik mi destan kızdım mı katliam oluruz.
Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin.
Değer verdiğin insanlar senin yüceltiyorsa doğru yoldasın demek aksi halde gözyaşların hep akacaktır.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.
Nankörlüğün çeşidi de bir insana aynı şekilde davrandığında senin görevin zannedip hep seni ezmeye çalışır.
Makam sahibi değil kişilikli insanlar ile vakit geçirin ki onlar sizleri yüceltsin. Makam sahibi basit insanlar sadece kendilerini vazgeçilmez sananlar sizlere kaybettirir.
Güller hep ellerinde açsın ama dikenleri batmasın sevda hep seni bulsun ama seni yaralamasın mutluluk hep yüreğine dolsun ama beni unutturmasın.
Sana seni anlatamam isyan edersin, aşkı tekrar istemem ziyan edersin, seninle vardım seninle soldum, bir varlığım yok ki muradım olsun!
Gel isyanım ol, gel günahım ol, ne gelirse gelsin başıma sonunda sebep yeter ki sen ol.
Seni seninle sevmeme engel oldun ama ben seni sensiz de sevebiliyorum, buna da engel olabilecek misin?
Üç kuruşluk insana beş kuruşluk değer verirsen kalan iki kuruşa da seni satar!
Ağlamak isyansa her gün ağlıyorum, gülmek bir oyunsa o oyunu hiç bilmiyorum, sevmek suçsa beni affetme çünkü seni her şeyden çok seviyorum.
Huzur içinde ellerimi kavuşturuyor ve bekliyorum, rüzgâra, gel gide ya da denize aldırmıyorum ve artık zamana ya da kadere isyan etmiyorum, bana ait bana gelecek çünkü…
Hayata İsyan Sözleri
Yanında benden yakın başka biri de olsa, her şeyi inkâr etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da, biliyorum bu gece beni düşüneceksin…
Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kır şeytanın bacağını bir kez beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde…
Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm.
Yok kimseye isyanım, isyanım kendime nasıl kandım senin o tatlı sözlerine!
Bir gün bir rüzgâr eserse oralara benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla…
Ömrümde yapabildiğim en güzel şey adına ve aşkına isyan etmek isyankâr olmak…
Önce düştüğümde kalkmayı öğrendim sonra aleve dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonra terk edilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim her şeyi öğrendim de yalnız unutmayı öğrenemedim.
Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin.
Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.
Seni benim kadar sevenler, sana benim kadar hasret kalsın.
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım. Hiç bu kadar uzun susmadın sevdiğim. Hiç bu kadar uzun gitmedin bilmediğim yerlere, gözlerimi götürmeden yanında!
Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun.
Madem çaresizliğe hüküm giymiş bu hayat, o zaman ölmek için yaşamak gerek.
Biz deli rüzgarların deli dalgaların adamıyız sevdik mi destan kızdım mı katliam oluruz.