Karacaoğlan Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri
En Güzel ve Kısa Karacaoğlan Şiirleri
Karacaoğlan 17. Yüzyılda yaşadığı ileri sürülen ünlü ve önemli bir aşık edebiyatı şairlerinden bir tanesidir. Çukurova ve Toroslar bölgesinde doğduğu düşünülen ve bu bölgede hayatını süren Karacaoğlan saz şairi olarak ünlenmiştir. Karacaoğlan şiirlerini günlük konuşma dili ve hece ölçüsüyle yazmıştır. Aynı zamanda doğa, gurbet, aşk ve sıla konularını çok sık işlemiştir. Bu içeriğimizde sizler için en güzel ve kısa Karacaoğlan şiirlerini derledik.
- 1. Bir Ayrılık Bir Yoksulluk
- 2. Elif
- 3. Ağacın Eyisi Özünden Olur
- 4. Bir Kız Bana Emmi Dedi
- 5. Evvel Allah, Ahir Allah
- 6. Cennet Cehennem Yoktur Diyenler
- 7. Bir Sofra İsterim
- 8. Üryan Geldim Yine Üryan Giderim
- 9. Bana Kara Diyen Dilber
- 10. Başlıksız
- 11. Var Git Ölüm
- 12. Nasihat
- 13. Ağlama Sevdiğim Gül Dedi Bana
- 14. Akça Kızlar Göç Eyledi Yurdundan
- 15. Ağlayı Ağlayı Düştüm Yollara
Karacaoğlan Şiirleri;
1. Bir Ayrılık Bir Yoksulluk
Vara vara vardım ol kara taşa
Hasret ettin beni kavim kardaşa
Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesinin gül benzini soldurdu
Nicelerin gelmez yola gönderdi
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
Karacoğlan der ki kondum göçülmez
Acıdır ecel şerbeti içilmez
Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
2. Elif
İncecikten bir kar yağar,
Tozar Elif, Elif deyi...
Deli gönül abdal olmuş,
Gezer Elif, Elif deyi...
Elif’in uğru nakışlı,
Yavrı balaban bakışlı,
Yayla çiçeği kokuşlu,
Kokar Elif, Elif deyi...
Elif kaşlarını çatar,
Gamzesi sineme batar.
Ak elleri kalem tutar,
Yazar Elif, Elif deyi...
Evlerinin önü çardak,
Elif'in elinde bardak,
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif, Elif deyi...
Karac'oğlan eğmelerin,
Gönül sevmez değmelerin,
İliklemiş düğmelerin,
Çözer Elif, Elif deyi...
3. Ağacın Eyisi Özünden Olur
Ağacın eyisi özünden olur
Yiğidin eyisi sözünden olur
İl için ağlayan gözünden olur
Ağlama hey gözü yaşın sevdiğim
Yavrı keklik gibi kaynar eğlenir
Mis kokulu yağlar ile yağlanır
Sabah akşam türlü yazma bağlanır
Eğip geçer yeşil başın sevdiğim
Karacaoğlan der ki hoşça salınsın
Dursun yol üstünde bacı alınsın
Çözüver düğmeni göğsün görünsün
Nokta nokta benli döşün sevdiğim
4. Bir Kız Bana Emmi Dedi
Değirmenden geldim beygirim yüklü
Şu kızı görenin del'olur aklı
On beş yaşında kırk beş belikli
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
Birem birem toplayayım odunu
Bilem dedim bilemedim adını
Albıstan yanaklı Türkmen kadını
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
Bizim ilde urum olur uc olur
Sızılaşır bozkurtları aç olur
Bir yiğide emmi demek güç olur
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
Karac'oğlan der ki n'olup n'olayım
Akan sularınan ben de geleyim
Sakal seni makkabınan yolayım
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
5. Evvel Allah, Ahir Allah
Evvel Allah, ahir Allah
Andan ulu gelmemiştir
Hak Muhammed'den sevgili
Hakk'ın kulu gelmemiştir
Sah-ı merdan idi adı
Cömert sofrasın kim kodu
Ali'ye aslanım dedi
Uyruk Ali gelmemiştir
Pir olmayan aşka gelmez
Koç olmayan kurban olmaz
Ecel gelse derman olmaz
Hakk'tan rıza gelmemistir
Od düştüğü yeri yakar
Değme dalda gül mü biter
Ko dört dilin, çok kuş öter
Bülbül ünü gelmemistir
Karac'oglan Hakk'a yalvar
Verdiğine günah ol dar
Sol alemde eksiksiz yar
Kimse bulup gelmemiştir
6. Cennet Cehennem Yoktur Diyenler
Cennet cehennem yoktur diyenler
İl hakkını alıp haksız yiyenler
Al yesil konaktan hükm'eyleyenler
Dur bakalım canım beyler kalır mı
Karac'oglan her cefayı biliyor
Sualciler yedi yerde soruyor
Yetmis iki millet ar'ya giriyor
Dur bakalım canım daglar kalır mı
7. Bir Sofra İsterim
Bir sofra isterim kimse sermedik
Bir yayla isterim kimse konmadık
Bir güzel isterim yad el değmedik
Ellenmiş de bellenmişi n'ideyim
Severim güzeli nice olursa
Boyu uzun, beli ince olursa
Severim atımı dinçce olursa
Kovulmuşu yorulmuşu n'ideyim
Karacaoğlan der ki kolu kırarım
Nedir yüce dağlar size zararım
Ararsam pınarın gözün ararım
Bulanmış da durulmuşu n'ideyim
8. Üryan Geldim Yine Üryan Giderim
Üryan geldim gene üryan giderim
Ölmemeye elde fermanım mı var
Azrail gelmiş de can talep eyler
Benim can vermeye dermanım mı var
Dirilirler dirilirler gelirler
Huzur-ı mahşerde divan dururlar
Harâmî var diye korku verirler
Benim ipek yüklü kervanım mı var
Er isen erliğin meydana getir
Kadir Mevlâm noksanımı sen yetir
Bana derler gam yükünü sen götür
Benim yük götürür dermanım mı var
Karac'oğlan der ki ismim överler
Ağu oldu bildiğimiz şekerler
Güzel sever diye isnad ederler
Benim Hak'tan özge sevdiğim mi var
9. Bana Kara Diyen Dilber
Bana kara diyen dilber
Kaşların kara değil mi
Yüzümü güldüren gelin
Gözlerin kara değil mi
Güzel ben seni isterim
Seni koynumda beslerim
Yüzünü güzel göreyim
Zülüfün kara değil mi
Boyun uzun belin ince
Yanakların olmuş gonca
Salıversin kulunca
Beliğin kara değil mi
Utanırsın akar terin
Güzellikde yok benzerin
En sevgili makbul yerin
Saçların kara değil mi
Beni kara diye yerme
Mevlam yaratmış hor görme
Ela göze siyah sürme
Çekilir kara değil mi
Hint'den Yemen'den çekilir
İner Bağdat'a dökülür
Türlü taama ekilir
Biber de kara değil mi
Göllerde kuğular olur
Göğsü ak kara benlidir
Mısır'da çok zengin vardır
Kölesi kara değil mi
Pınara konan kuğunun
Kanadı beyaz çoğunun
Çöldeki Arap Beyinin
Çadırı kara değil mi
Her yoldan gelir geçerler
Aktan karayı seçerler
Ağalar beyler içerler
Kahve de kara değil mi
Evlerinde sular akar
Güzelleri göze bakar
Hublar yanağına sokar
Sümbül de kara değil mi
Karac'oğlan der maşallah
Birgün görünür inşallah
Kara donludur Beytullah
Örtüsü kara değil mi
10. Başlıksız
Karac'oğlan der ki bizi kayıran
İki canı birbirinden ayıran
Muhannet sofrasında karnın doyuran
İki elle zehir yemiş gîb'olur.
11. Var Git Ölüm
Ölüm ardıma düşüp de yorulma
Var git ölüm bir zaman da gene gel
Akıbet alırsın komazsın beni
Var git ölüm bir zaman da gene gel
Şöyle bir vakitler yiyip içerken
Yiyip içip yaylalarda gezerken
Gene mi geldin ben senden kaçarken
Var git ölüm bir zaman gene gel
Çıkıp boz kurtlayın ulaşamadım
Yalan dünya sana çıkışamadım
Eşimle dostumla buluşamadım
Var git ölüm bir zaman da gene gel
Karac'oğlan der ki derdim pek beter
Bahçede bülbüller şakıyıp öter
Anayı atayı dün aldın yeter
Var git ölüm bir zaman gene gel
12. Nasihat
Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelince
Onu yad ellere açıcı olma
Mecliste arif ol kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geldikçe sen eylik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma
Dokunur hatıra kendisin bilmez
Asilzadelerden hiç kemlik olmaz
Sen iylik etde ozayi olmaz
Darılıpta başa kakıcı olma
El arifdir yoklar senin bendini
Dağıtırlar tuzağını fendini
Alçaklarda otur gözet kendini
Katı yükseklerden uçucuolma
Muradım nasihat bunda söylemek
Size layık olan onu dinlemek
Sev seni seveni zay etme emek
Sevenin sözünden geçici olma
Karacaoğlan söyler sözün başarır
Aşkın deryasını boydan aşırır
Seni bir mecliste hacil düşürür
Kötülere konup göçücü olma
13. Ağlama Sevdiğim Gül Dedi Bana
Seherden uğradım dostun köyüne
Hoş geldin sevdiğim in dedi bana
Tomurcuk memesin verdi ağzıma
Yorgunsun sevdiğim em dedi bana
Benim yârim gelişinden bellidir
Ak elleri deste deste güllüdür
İbrişim kuşaklı ince bellidir
İnce bellerimi sar dedi bana
Benim yârim bana yalan söylemez
Söylerse de gıybetimi eylemez
El yanında ikrarını söylemez
Elleri uyut da gel dedi bana
Mestine de deli gönül mestine
Aşık olan gül gönderir dostuna
Telli mahramasın attı üstüme
Terlisin sevdiğim sil dedi bana
Karac'oglan sırrın kime danışır
Siyah zülfü mah yüzüne kıvrışır
Ayrılanlar elbet bir gün kavuşur
Ağlama sevdiğim gül dedi bana
14. Akça Kızlar Göç Eyledi Yurdundan
Akça kızlar göç eyledi yurdundan
Koç yiğitler deli oldu derdinden
Gün öğle sonu da belin ardından
Saydım altı güzel indi pınara
Üçü uzun boylu, kaşların süzer
Üçü orta boylu, zülfünü dizer
Sanki akça ceylan bir çölde gezer
Sarı kınalı keklik indi pınara
El atıp dericek Hatce' nin gülü
Can için sarıcak Ayşe' nin beli
İkisi hampalı biri döndeli
Eminem çok içti kandı pınara
Karac'oğlan bunu böyle söyledi
İndi aşkın deryasını boyladı
Kızlar gitti diye pınar ağladı
Acıştım yüreğim yandı pınara
15. Ağlayı Ağlayı Düştüm Yollara
Ağlayı ağlayı düştüm yollara
Karışayım bozbulanık sellere
Adı sanı bilinmedik illere
Gitmeyince gönül yardan ayrılmaz
Ahım kaldı şu gelinin ahdinde
Deremedim güllerini vaktinde
Karanlık gecede kolum altında
Yatmayınca gönül yardan ayrılmaz
Gözüm kaldı şu kaplanın postunda
Azrail de can almanın kastında
Döne döne teneşirin üstünde
Yunmayınca gönül yardan ayrılmaz
Hadini de Karac'oğlan hadini
Aramazlar gurbet ile gideni
Ak göğsün üstünde çakır dikeni
Bitmeyince gönül yardan ayrılmaz