Şimdiki nesillerin hiç bilmediği bie lezzet harikasıydı sobalar... O sobaların üzerinde pişen kestanelerin lezzetini ne verebilir ki?
Sobalı evde büyüyüp de bu keyfin tadına varmayan olur mu hiç? Portakal kabuklarını soba üzerine dizince, etrafa saçılan muhteşem kokuyu şimdilerde nerede bulabiliriz ki? Kokusu 3 gün odadan çıkmazdı.
Eksiden yaşlıların heveslerle ördüğü, el emekleri olan çeltiklerin keyfini, sıcaklığını bize fabrikasyon ürünler sağlar mı? Tabi ki hayır.
Aile büyüklerinin el emeklerinden bir tane de battaniyedir. Haftalarca işlerle ördükleri el emekleri battaniyeler... Bir de onun altında uyuyakalınca aldığımız haz paha biçilemez.
Kış aylarının vazgeçilmez içeceği bozalardır. Misafirlere leblebiler eşliğinde ikram edilen bozaların tadı, keyifi de kış aylarının aranılan lezzetlerindendir.
Akşam saatlerinde, dedelerimizin anlattığı akıcı masalları, hikayeleri dinlemek de kış aylarının özlenen ve en tatlı hatıraları arasında yerini almaktadır.
Kış aylarının muhteşem üçlüsü nohut, pilav ve turşu... Akşam yemeklerine bu mükemmel lezzetlerle oturmak da ayrı bir keyiftir.
Yağmurlu kış günlerinde, dışarıya çıkıp saylangozlarla oynamak, onların hareketlerini izlemek de kış aylarının en güzel sembollerindendir.
Lapa lapa yağın kardan sonra kedi köpeklerin patilerini takip etmek, bu heyecanı ve araştırmacı ruhunu yaşamak da çok güzel deneyimler arasında yerini almaktadır.
Yaşa bakmadan yapılan kar topu savaşlarının keyfi de ayrıdır. Küçük bir mahallede büyümüşseniz eğer, bu keyif biraz daha artar.
Kış ayları dendiği zaman, akla gelen ilk besinlerdendir sahlep. Şimdilerde hazır kutularda ve toz şeklinde yapılmaktadır. Gerçek süt ile yapılan bir ev sahlebini için ve arasındaki farkı anlayın.
Belki de çoğunuz bu neslin çocuğu olamadınız. Sobanın yanına konulan leğenin içinde banyo yapmanın verdiği mutluluğuyla geçirilen bir kış mevsimi...