Korona Virüs Cinsel İlişkiye Engel midir?
Dünya korona virüs salgınıyla boğuşuyor. Dünya nüfusunun büyük bir bölümü evlerinde kendilerini karantinaya almış durumda. Tabii ki çiftler evde kaldıkları bu sürede yakınlaşıp yakınlaşamayacaklarını merak ediyor. Op. Dr. Burcu Çetinkaya korona virüsünün ikili ilişkileri nasıl etkileyeceği konusunda merak edilenleri yanıtladı.
Düzenli bir partneriniz varsa, herhangi bir semptom göstermeyen, olası bir virüs taşıyıcısıyla temas etmemiş, evde kalma kuralına uyan kişiler için ‘güvenli seks’ mümkün. Eğer partneriniz ya da siz korona virüsten şüpheleniyorsanız, birbirinizden uzak durmalısınız. Eğer riskli bölgelerde bulunup döndüyseniz ya da beraber olduğumuz kişinin risk taşıdığını düşünüyorsanız asla tensel ve cinsel temas kurulmaması gerekiyor. Ancak ikiniz de izole olmuşsanız ve başkalarıyla görüşmüyorsanız, tabii ki birlikte olabilirsiniz.
Korona Virüs Cinsellikle Bulaşır mı?
Güncel olarak bütün dünyanın yakından ilgilendiği yeni tip korona virüsün (Covid-19) damlacık yoluyla bulaştığı biliniyor. Cinsel salgılarda varlığı henüz tespit edilememiş olmakla birlikte korona virüs cinsel ilişkideki yakın temas ve tükürük salgılarıyla partnere geçebilmektedir. Yani öksürük, aksırık, tükürük ile kolaylıkla hasta bireyden sağlıklı bireye geçebiliyor. Korona virüs direkt cinsel yolla bulaşmaz ancak yakın temasla bulaşabilme riski büyük olduğu için dokunma, öpüşme yoluyla yani dolayısıyla da cinsel yolla bulaşabilme ihtimali vardır. Eğer siz ya da partneriniz korona virüsü taşıyıcısıysa mümkün olduğunca birbirinizden uzak durmanızda yarar var. Hatta mümkünse hastalık geçene kadar virüs taşıyıcısı başka bir evde kalmalıdır. Özellikle yurt dışından gelenler çok dikkatli davranmalıdır.
Eğer hastalığı geçirmekteyseniz ateş, halsizlik, nefes darlığı belirtisi düzelene kadar cinsellik için beklenmelidir. Virüsün kuluçka süresi göz önüne alındığında hastalıktan sonraki en az 20 gün cinsellik için beklenmesi uygun bir süre olacaktır.
Korona Virüs İçin Güvenli Cinsel ilişki Nasıl Olmalıdır?
Korona virüsün yaygın olduğu şu dönemlerde cinsellik için en güvenli yer evlerinizdir. Virüsle infekte olmadığına inandığınız, viral belirtileri olmayan bildiğiniz bir partnerle ilişki olmalıdır. Eğer partneriniz veya siz kendinizi iyi hissetmiyorsanız ilişkiye girmeyiniz. Sex öncesi ve sonrasında eller, ağız ve burun yollarının ve tüm vücudun yıkanması önemlidir. İlişki öncesinde cinsel organlara antiseptik solüsyonla yıkanması asla önerilmez bu ürünler yakıcı ve tahriş edici özellikleri nedeniyle sıkıntı yaratabilir. Cinsel ilişkide öpüşmek korona virüsün yayılmasına ve partnerinize bulaştırmanıza neden olacaktır. Ayrıca cinsel ilişki ve öpüşmeyle güvenli bulaştırıcılık mesafesinin azalması nedeniyle virüsün bulaşması daha kolay olacaktır. Korona virüsünün vajinal veya anal ilişki yoluyla bulaşabileceğine dair bir kanıt yoktur. Korona virüsün henüz cinsel salgılarda net olarak izole edilip edilmediği bilinmediğinden kondom ile ilişkiye girilmesi önerilmektedir.
Koronavirüs Cinsellik ve Çiftler Arasındaki İlişkiyi Etkiler mi?
Korona virüs salgını; insanların yaşamlarını birçok yönden, altüst etti. Hastalık taşıma riski olan birisiyle etkileşimde olmak; kişilerde hayati risk teşkil eden bir durum gibi algılanmaktadır. Doğal olarak insanlar kendi yaşamları için risk teşkil eden böyle bir durumdan uzak kalmaya çalışacak ve insanlarla her türlü yakın ilişkiden kaçınacaklardır. Kendileri için tehdit olabileceğini düşündükleri kişilerle aynı evi paylaşma fikri bile bazen kişiler arası etkileşimde sorun olabilmektedir.
Korona virüsle temas etmiş kişilere karşı oluşan korku ve endişe sonucu gelişen sosyal anksiyete nedeniyle partnerlere karşı olan cinsel istek azalabilmektedir.
Uzun süren karantina veya evden çıkmama durumları da çiftin yaşamını olumsuz etkilemektedir. En sevdiğiniz kişi de olsa dar alanda uzun vakit geçirdiğinizde birbirinin hatalarını, eksik taraflarını daha fazla görmeye başlarsınız. Ona tahammülünüz azalır. Aile içi kavgalar, uyuşmazlıklar, çiftler arası problemler ön plana çıkabilir. Bu dönemde evde kalan aile bireylerinin birbirlerinin alanlarına bulaşmadan farklı işlerle uğraşmaları ilişkilerini koruyacaktır. Bu dönemde kişilerin sürekli beraber olmaları değil bireysel nefes alma fırsatı bulmaları önemlidir. Böyle dönemlerde aynı şeylerle uğraşmak; aynı anda televizyon seyretmek gibi durumlardan uzak durulmalıdır. Farklı ilgi alanları, konuşulacak konuları da arttıracaktır. Ayrıca çifti, birbirlerinin davranışlarına odaklanmaktan uzak tutarak birbirlerine olan tahammül eşiğini arttıracaktır. Ortak bir şeyler yapılacaksa daha çok eğlenceli şeyler tercih edilmeli. Cinsellik dahil birbirlerini iyi hissettirecek her eylem, kişilerin ilişkilerini canlı tutmakta faydalıdır.
