Land Rover araçları 1948 yılında üretilmeye başlandı. Ancak Land Rover 1978 yılına kadar bir şirket olarak kurulamadı. Bu İngiliz otomotiv endüstrisinin kötü yönetiminden kaynaklanmaktadır.
2. Dünya Savaşı sonrasında üretilen ilk Land Rover'ın direksiyonu aracın ortasında bulunuyordu çünkü tasarımcısı Land Rover'ı traktöre benzer bir araç olarak üretmiştir.
Land Rover, Oxford ve Cambridge öğrencilerine araştırmalarda kullanmaları için araçlarını veriyor. Böylece bu üniversite öğrencileri de bu sağlam arazi araçlarıyla dünyanın dört bir yanını gezip görme fırsatını yakalamış oluyorlar.
2. Dünya Savaşı'ndan sonra Charles S. King, Rolls Royce ile çalışarak, ilk jet motorlarını tasarlamaları için yardım etti. Üretmiş olduğu bu motorları arazi araçlarından bir tanesinde kullandı ve bu jet motoruna sahip hızlı aracıyla kara hız rekoruna imzasını attı.
The Series II Cuthbertson isimli bu Land Rover aracı, bir İskoçyalı tarafından tasarlanmıştır. Bu aracın üretiliş amacı ise Kuzey İskoçya’nın bataklıklı kötü yollarında rahatlıkla ilerleyebilen bir araca ihtiyaç duyulmasından dolayıdır.
Camel Trophy; Sibirya, Amazon, Avustralya taşraları gibi pek çok zorlu alanda yapılan yol dışı bir araba yarışıdır. Land Rover, yirmi yıl boyunca yapılan bu yarışlarda en başarılı araç olmayı başarmıştır.
İlk Range Rover aracı 1950’li yıllarda üretilmiş olmasına rağmen, Range Rover 1970’li yıllara kadar ortalarda görünmemiştir çünkü bu araçlar Road Rover olarak bilinen bir otomobil platformunun temeline dayanmaktaydı.
Land Rover hakkındaki bir diğer şaşırtıcı bilgi ise, markanın yüzebilen araçlar üretmiş olmasıdır.
Range Rover 1966 yılında ürettiği bu aracın, aynı şekilde üretimini yapmaya başladı. Bu olay, otomobil endüstrisinde ilk defa gerçekleşen bir durumdu.
Range Rover'ın tasarlamış olduğu prototip o kadar beğenildi ki, Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir.