Mardin'in Gizli Hazineleri: Görmeniz Gereken Yerler
118
MİDYAT
Midyat, Mardin'in en popüler turistik ilçelerinden biridir. Tarihi ve kültürel açıdan oldukça zengin olan Midyat, Süryani, Kürt ve Arap cemaatlerinin bir arada yaşadığı bir mozaik şehirdir. Midyat'ta tarihi evleri, kiliseleri, manastırları, çarşıları ve yöresel lezzetleri ile unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.
218
GURS VADİSİ
Güneydoğu'nun saklı cennetlerinden biri olan Gurs Vadisi, şehrin en önemli yerlerindendir. Mardin'in Kızıltepe sınırları içerisinde bulunan vadi, turistlerin ilgisini çekmektedir. Yemyeşil ağaçlar, berrak sular ve şelalelerle dolu Gurs Vadisi, Mardin'in kurak iklimine rağmen adeta bir vahadır. Vadide çınar, kavak, söğüt ve dut ağaçları gibi birçok ağaç türü bulunmaktadır.
318
ULU CAMİİ
Mardin'in simgelerinden biri olan Ulu Cami, 12. yüzyılda Artuklu Sultanı Mesut tarafından yaptırılmıştır. Artuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen cami, günümüzde de ibadete açıktır.
Ulu Cami'nin inşası 1170 yılında başlamış ve 1185 yılında tamamlanmıştır. Cami, Artuklu Sultanı Mesut tarafından Mardin'in en önemli camisi olarak yaptırılmıştır. Ulu Cami, Mardin'in tarihi ve kültürel mirasının en önemli parçalarından biridir.
418
MOR GABRİEL MANASTIRI
Dünyanın en eski Süryani manastırlarından biri olan Mor Gabriel Manastırı, Mardin'in Midyat ilçesinde bulunan tarihi ve turistik bir mekan olarak öne çıkmaktadır. 4. yüzyılda Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından kurulan manastır, günümüzde de hala aktif olarak kullanılmaktadır ve Süryani Ortodoks cemaatinin önemli bir merkezi konumundadır.
518
KIRKLAR KİLİSESİ
Mardin'in tarihi ve kültürel açıdan en önemli mekanlarından biri olan Kırklar Kilisesi, Süryani Ortodoks cemaatinin en önemli dini yapılarından biridir. 569 yılında inşa edilen kilise, Mardin'in en eski kiliselerinden biridir ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır. Geniş avlusu, baskı perdeleri ve çan kulesini görmeden şehirden ayrılmayın.
618
HATUNİYE MEDRESESİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en eski medreselerindendir. Zengin tarihi ile dikkat çeken yeri mutlaka görmeli ve bol bol fotoğraf çektirmelisiniz. Mardin'in tarihi merkezinde bulunan Hatuniye Medresesi, 12. yüzyılda Artuklu Sultanı Necmeddin Alpi'nin hanımı Sitti Radviyye tarafından yaptırılmıştır. Medrese, Anadolu'da yapılan eyvanlı medreselerin ilk örneklerinden biridir ve günümüzde cami olarak kullanılmaktadır.
718
ŞAH SULTAN MEDRESESİ
Mardin'in tarihi merkezinde bulunan Şah Sultan Medresesi, 15. yüzyılda Akkoyunlu İbrahim Bey'in eşi Şah Sultan tarafından yaptırılmıştır. Şehrin tarihine ışık tutan, en önemli yapılardandır. Ulaşım konusunda zorluk çekmeyeceğiniz, Tekke Mahallesi'nde bulunan medreseyi mutlaka görmelisiniz. Medrese, Mardin'in en güzel medreselerinden biri olarak kabul edilir ve günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
818
MARDİN MÜZESİ
Mardin Müzesi, şehrin önemli simgelerindendir. İlk olarak, 1985 senesinde patrikhane olarak hizmet veren yer, şimdilerde müze olarak hizmet vermektedir. Müze, şehrin en önemli turistik mekanlarından biridir ve Paleolitik Çağdan günümüze kadar uzanan geniş bir eser yelpazesine ev sahipliği yapmaktadır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Mardin'in En Meşhur Lezzetleri
918
MARDİN KALESİ
Kartal Yuvası olarak da bilinen Mardin Kalesi, Mardin'in en ikonik simgelerinden biridir. Kayalık bir tepede kurulu kale, şehrin panoramik manzarasını sunmaktadır. Mardin Kalesi'nin tarihi M.Ö. 3000'li yıllara kadar uzanmaktadır ve yüzyıllar boyunca Asurlular, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler ve Osmanlılar tarafından kullanılmıştır.
1018
ZİNCİRİYE MEDRESESİ
Mardin'de bulunan ve şehrin en önemli tarihi yapılarından biridir. 14. yüzyılda Artuklu Sultanı Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır. Medrese, ismini iki dilimli kubbesi arasında gerilen zincirden almaktadır. Medresenin avlusunda bir havuz ve çeşme bulunmaktadır. Aynı zamanda, medresenin iç kısmında derslikler, odalar ve mescit yer almaktadır. Medresenin minaresi ise kesme taştan inşa edilmiştir ve tek şerefelidir.
1118
DEYRULZAFARAN MANASTIRI
Mardin'in antik kalbinin gizemli bir köşesinde, güneşin altın ışınlarıyla aydınlanan bir manastır yatmaktadır. Deyrulzafaran Manastırı, 5. yüzyıla uzanan bir tarihiyle, sadece bir ibadet yeri değil, tarihin ve kültürün buluşma noktasıdır.
Manastırın ismi, safranın sarı rengini anımsatan taşlarından gelmektedir. Deyrulzafaran, Süryani dilinde "Zafran Manastırı" anlamına gelir ve bu isim, manastırın etrafındaki geniş zafran tarlalarından ilham almıştır. Manastırın taş duvarları, yüzyılların fısıltılarını taşır. 5. yüzyılda inşa edilen Deyrulzafaran, Süryani Ortodoks Kilisesi'nin en önemli manastırlarından biridir. Geçmişte dini bir eğitim merkezi olarak hizmet veren manastır, günümüzde bir müze ve tarihi bir cazibe merkezidir.
1218
ŞEHİDİYE MEDRESESİ
Mardin'in tarihi sokaklarında dolaşırken, gökyüzüne uzanan bir taş devinin ihtişamını görürsünüz. Bu devin adı Şehidiye Medresesi'dir. 13. yüzyıldan kalma bu medrese, sadece bir taş yığını değil, Mardin'in ruhunu ve tarihinin derinliklerini yansıtan bir eserdir. Kesme taşlardan özenle inşa edilmiş Şehidiye Medresesi, Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan'ın eseri. 800 yılı aşkın bir süredir ayakta duran bu medrese, zamanın acımasız yüzüne meydan okurcasına varlığını sürdürmektedir.
Dikdörtgen bir yapıya sahip olan medrese, iki katlıdır. Büyük eyvanı ve geometrik süslemelerle bezeli duvarları, medresenin ihtişamını gözler önüne serer. Avlusundaki havuz ve çeşme, ziyaretçileri serinletirken, minaresi ise şehrin panoramik manzarasını sunar. Uzun yıllar boyunca eğitim kurumu olarak hizmet veren Şehidiye Medresesi, 19. yüzyılda cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise Mardin Müzesi olarak ziyaretçilerine kapılarını açmaktadır.
1318
DARA ANTİK KENTİ
Mardin'in antik topraklarında, Fırat Nehri'nin kıyısında gizlenmiş bir hazine yatmaktadır: Dara Antik Kenti. Tarihi M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan bu antik kent, Mezopotamya'nın en önemli şehirlerinden biriydi. Dara Antik Kenti, Roma İmparatorluğu'nun en önemli sınır şehirlerinden biriydi. Sasani İmparatorluğu'na karşı önemli bir savunma noktası olan Dara, aynı zamanda ticaret ve kültür merkezi olarak da hizmet vermekteydi.
Zamanın acımasız geçişi, Dara Antik Kenti'ni yutmuş olsa da, şehrin ihtişamı hala hissedilmektedir. Kesme taşlardan inşa edilmiş görkemli yapılar, yıkılmış tapınaklar ve gizemli tüneller, şehre gizemli bir hava katmaktadır.
1418
MERYEM ANA KİLİSESİ VE PATRİKHANESİ
Mardin'in tarihi sokaklarında dolaşırken, gökyüzüne uzanan görkemli bir yapı görürsünüz. Bu yapı, Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhanesi'dir. 5. yüzyıldan kalma bu kilise, sadece bir ibadet yeri değil, Mardin'in Hristiyan cemaatinin kalbi ve Süryani Ortodoks Kilisesi'nin önemli bir merkezidir. Meryem Ana Kilisesi, M.S. 5. yüzyılda Meryem Ana'ya adanmıştır. Kilise, Süryani Ortodoks Kilisesi'nin en eski kiliselerinden biridir ve uzun yıllar boyunca bir ibadet merkezi olarak kullanılmıştır.
1518
BAKIRCILAR ÇARŞISI
Mardin'in tarihi sokaklarında dolaşırken, altın gibi parıldayan bir çarşıya rastlarsınız. Bu çarşı, Bakırcılar Çarşısı'dır. Yüzyıllardır bakır ustalarının el emeği ile üretilen ürünlerin satıldığı bu çarşı, Mardin'in en önemli simgelerinden biridir. Bakırcılar Çarşısı'nda bakır cezveler, tencereler, tabaklar, süs eşyaları ve daha birçok ürün bulabilirsiniz.
Bakırcılar Çarşısı'nda ustaları izlerken, bakırın işlenişine hayran kalacaksınız. Ustalar, çekiç ve örs kullanarak bakırı şekillendirir ve benzersiz ürünler ortaya koyarlar. Her bir ürün, ustanın becerisi ve yaratıcılığını yansıtır. Çarşı, tarihi bir atmosfere sahiptir. Dar sokaklar, taş evler ve tarihi camiler bu atmosfere katkıda bulunur. Çarşıda dolaşırken, Mardin'in geçmişine yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz.
1618
BEYAZ SU
Mardin'in bereketli topraklarında, Fırat Nehri'nin kollarından biri olan Beyaz su Nehri, bembeyaz bir akışla ilerliyor. Bu nehir sadece bir su kaynağı değil, Mardin'in ruhunu ve doğal güzelliğini yansıtan bir mucizedir.
Beyaz su Nehri, adını kireçli topraklardan aldığı bembeyaz renginden almaktadır. Bu nehir, Mardin'in güneyinden doğarak Fırat Nehri'ne dökülmektedir. Beyaz su Nehri'nin kıyıları, yeşilliklerle kaplı ve huzurlu bir atmosfer sunmaktadır. Nehir, aynı zamanda doğa severler için bir cennet köşesidir. Nehir kenarında yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir, kamp kurabilir veya kanoyla gezebilirsiniz. Beyaz su Nehri'nin serin suları, sıcak yaz günlerinde ferahlamak için idealdir.
1718
KASIMİYE MEDRESESİ
Mardin'de bulunan ve Türkiye'nin en önemli tarihi eserlerinden biridir. 15. yüzyılda Akkoyunlu Sultanı Kasım İbn Cihangir tarafından yaptırılmıştır. Medrese, mimari açıdan oldukça önemlidir ve Anadolu'daki Türk-İslam mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.
1818
MOR YAKUP MANASTIRI
Mardin'in tarihi sokaklarında dolaşırken, kayalara oyulmuş gizemli bir manastır görürsünüz. Bu manastır, Mor Yakup Manastırı'dır. 5. yüzyıldan kalma bu manastır, sadece bir dini yapı değil, Süryani Ortodoks cemaatinin tarihi ve kültürü ile ilgili önemli bilgiler sunan bir hazinedir. Mor Yakup Manastırı, Süryani Ortodoks cemaatinin en önemli merkezlerinden biridir.