Mariana Çukuru Hakkında İlginç Bilgiler
Dünyanın en yüksek dağı Everest Dağı'nın zirvesinden bile 2.100 metre daha derinlerde gizemli bir dünya yatıyor: Mariana Çukuru. Pasifik Okyanusu'nun batı köşesinde, Mariana Adaları'nın doğu ucunda yer alan bu okyanus tabanındaki çukur, 11.034 metre derinliğiyle bilinen en uç noktayı temsil ediyor. Bu derinlikte, Everest Dağı'nın zirvesi bile su altında kalırdı!
Pasifik'in Derin Sırları: Mariana Çukuru'nun Gizemli Dünyası
Mariana Çukuru, sadece derinliğiyle değil, barındırdığı gizemler ve sıra dışı canlılarıyla da hayranlık uyandırıyor. Aşırı basınç ve soğuk gibi zorlu koşullara rağmen, bu bölgede devasa tek hücreli canlılardan tuhaf deniz canlılarına kadar birçok farklı tür yaşamını sürdürüyor.
Sizler için Mariana Çukuru'nun oluşumundan keşfine, barındırdığı canlılardan ilginç gerçeklerine kadar birçok bilgiyi sizlerle paylaşıyoruz. Dünyanın en derin noktasına fantastik bir yolculuğa hazır mısınız?
1. Mariana Çukuru Dünyanın En Derin Yeri
Mariana Çukuru, Pasifik Okyanusu'nda bulunan ve Dünya'nın bilinen en derin noktasıdır. Guam Adası'nın güneybatısında, Japonya ve Endonezya arasında yer alır.
Mariana Çukuru'nun Derinliği:
- Son ölçümlere göre en derin noktası 10.994 metredir.Bu, Everest Dağı'nın zirvesini ters çevirip çukurun dibine yerleştirsek dahi zirvenin deniz seviyesinden 1 kilometre yüksekte kalacağı anlamına gelir.
- Mariana Çukuru'nun derinliği ilk olarak 1875 yılında İngiliz gemisi HMS Challenger tarafından ölçülmüştür. Bu ölçümde 11.521 metre derinlik bulunmuştur.
- 1951 yılında İngiliz gemisi Challenger II, 10.863 metre derinlik ölçmüştür.
- 1995 yılında Japon araştırma gemisi Kaiko, 10.911 metre derinlik ölçmüştür.
- 2012 yılında, NOAA tarafından yapılan son ölçümlerde ise derinlik 10.994 metreolarak belirlenmiştir.
Mariana Çukuru'nun Uzunluğu ve Genişliği:
Mariana Çukuru'nun uzunluğu 2.550 kilometredir. Bu, Türkiye'nin uzunluğundan (1.650 kilometre) yaklaşık 1.5 kat daha fazladır.
Çukurun Pasifik Okyanusu'nun batı ucunda, Japonya ve Filipinler arasında uzanan bir hilal şeklindedir.
Mariana Çukuru'nun ortalama genişliği 69 kilometredir. Bu, İstanbul'un Avrupa yakasının genişliğinden (50 kilometre) yaklaşık 1.4 kat daha fazladır.
En geniş noktası 80 kilometreye ulaşırken, en dar noktası 50 kilometreye kadar düşmektedir.
2. Mariana Çukuru'nda Bilimsel Araştırmalar Yapılıyor
Dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru, bilim insanları için büyük bir ilgi kaynağıdır. Bu aşırı uç noktadaki zorlu koşullar, Dünya'da yaşamın sınırlarını ve okyanusların derinliklerinde neler saklandığını keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Mariana Çukuru'nda yapılan bilimsel araştırmalardan bazıları:
- Deniz tabanının haritalanması: Mariana Çukuru'nun deniz tabanı, sonar ve diğer araçlar kullanılarak haritalanmaktadır. Bu haritalar, bölgenin jeolojisi ve okyanus tabanındaki oluşumlar hakkında bilgi edinmemizi sağlıyor.
- Su ve sediment örnekleri toplanması: Mariana Çukuru'ndan su ve sediment örnekleri toplanarak, bu bölgedeki kimyasal ve biyolojik koşullar hakkında bilgi edinilmektedir. Bu örnekler, okyanus tabanındaki yaşamın nasıl var olduğunu ve aşırı koşullara nasıl uyum sağladığını anlamamıza yardımcı oluyor.
- Derin deniz canlılarının araştırılması: Mariana Çukuru'nda yaşayan canlılar, özel denizaltılar ve uzaktan kumandalı araçlar kullanılarak araştırılmaktadır. Bu araştırmalar, Dünya'da daha önce hiç bilinmeyen yeni canlı türlerinin keşfedilmesine yol açıyor.
Mariana Çukuru'nda yapılan bilimsel araştırmaların bazı önemli bulguları:
- Mariana Çukuru'nda devasa tek hücreli canlılar, tuhaf deniz canlıları, balıklar ve kabuklu deniz canlıları gibi birçok farklı tür yaşamaktadır.
- Mariana Çukuru'ndaki basınç, bir filin bir insan parmağı üzerinde durmasına eşittir.
- Mariana Çukuru'nda güneş ışığı nüfuz edemez.
3. James Cameron Mariana Çukuru'na Tek Başına İnmeyi Başaran İlk İnsan
25 Mart 2012 tarihi, denizcilik ve bilim tarihi açısından önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Ünlü yönetmen James Cameron, Deepsea Challenger adını verdiği özel denizaltısıyla Mariana Çukuru'na tek başına inmeyi başaran ilk insan oldu. Bu tarihi dalış, dünyanın en derin noktası olarak bilinen Mariana Çukuru'na dair yeni bilgiler edinmemizi sağladı.
Cameron'ın dalışı hakkında bilgiler:
- Deepsea Challenger, Cameron'ın bizzat tasarladığı ve Avustralyalı mühendislerle birlikte inşa ettiği özel bir denizaltıydı. Karbon fiber ve titanyumdan üretilen denizaltı, 1100 katı atmosfere dayanacak şekilde tasarlanmıştı.
- Cameron, 156 dakikalık bir inişin ardından 10.902 metre derinliğe ulaştı. Bu sayede, Challenger Deep olarak bilinen bölgeye inen ilk insan ünvanını da kazandı.
- Dalış sırasında 3 saat 27 dakika boyunca deniz tabanında incelemelerde bulunan Cameron, çeşitli numuneler topladı ve fotoğraflar çekti.
Cameron'ın dalışının önemi:
- Cameron'ın dalışı, bilimsel açıdan da büyük önem taşıyordu. Toplanan numuneler ve yapılan gözlemler, Mariana Çukuru'nda yaşayan canlılar ve okyanus tabanının yapısı hakkında yeni bilgiler edinmemizi sağladı.
- Cameron'ın dalışı, dünya çapında büyük ilgi gördü. Bu tarihi olay, insanlığın keşfetme ve sınırları zorlama azmini simgeliyor.
James Cameron hakkında bilgiler:
- James Cameron, Kanadalı bir film yönetmeni, yapımcısı, senaristi ve editördür.
- Cameron, Titanik, Terminatör, Avatar gibi gişe rekorları kıran filmlerin yönetmenidir.
- Cameron, okyanuslara da büyük bir ilgi duymaktadır. Daha önce Titanik filmini çekerken de denizaltı kullanmıştır.
Atlas-Atlantik Okyanusu Hakkında Bilgiler
4. Mariana Çukuru'ndaki Basınçta İnsanlar Hayatta Kalamıyor
Mariana Çukuru, Pasifik Okyanusu'nun batı kesiminde, Mariana Adaları'nın doğusunda yer alan ve dünyanın en derin noktasıdır. Yaklaşık 11.034 metre derinliğe sahip olan bu çukurda, basınç deniz seviyesindeki basıncın 1100 katına ulaşmaktadır. Bu kadar yüksek basınç, insan vücudu için ölümcül bir tehdit oluşturmaktadır.
Basıncın insan vücudu üzerindeki etkileri:
- Su basıncı: Mariana Çukuru'ndaki su basıncı, insan vücudunun kaldırabileceğinden çok daha fazladır. Bu basınç, vücudun dokularını ve organlarını ezerek ölüme neden olabilir.
- Oksijen seviyesi: Mariana Çukuru'ndaki suyun oksijen seviyesi çok düşüktür. Bu durum, boğulmaya yol açabilir.
- Soğuk: Mariana Çukuru'ndaki su buz gibidir. Bu soğukluk, hipotermiye ve ölüme neden olabilir.
Mariana Çukuru'na inen denizaltılar:
Mariana Çukuru'na inen denizaltılar, insanları bu aşırı koşullardan korumak için özel olarak tasarlanmıştır. Bu denizaltılar, kalın çelik duvarlara ve basınç dengeleme sistemlerine sahiptir.
Mariana Çukuru'na iniş yapan insanlar:
- Jacques Piccard ve Don Walsh: 1960 yılında, Trieste adlı denizaltısıyla Mariana Çukuru'na inen ilk insanlar oldular.
- James Cameron: 2012 yılında, Deepsea Challenger adlı denizaltısıyla Mariana Çukuru'na tek başına inen ilk insan oldu.
5. Mariana Çukuru'nda Keşfedilmemiş Birçok Canlı Yaşıyor
Dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru, keşfedilmeyi bekleyen birçok gizemli canlıya ev sahipliği yapıyor. Bu ekstrem ortamda yaşayan canlılar, olağanüstü adaptasyonlar geliştirmişlerdir.
Mariana Çukurunda keşfedilmemiş canlıların varlığını gösteren bazı kanıtlar şunlardır:
- Derin deniz araştırmalarında bulunan yeni türler: Bilim insanları, Mariana Çukuru'nda yapılan her araştırmada yeni türler keşfetmektedir. Bu, keşfedilmeyi bekleyen daha birçok türün olduğunu göstermektedir.
- DNA analizi: Su örneklerinde yapılan DNA analizi, bilinmeyen birçok canlı türüne ait DNA'nın varlığını ortaya koymuştur.
- Gözlemler: Araştırmacılar, denizaltılar ve uzaktan kumandalı araçlar ile yaptıkları gözlemlerde, daha önce hiç görmedikleri canlılara rastlamışlardır.
Mariana Çukurunda yaşayan canlıların sahip olduğu bazı adaptasyonlar şunlardır:
- Yüksek basınca dayanıklılık: Mariana Çukuru'ndaki basınç, deniz seviyesindeki basıncın 1000 katından fazladır. Bu basınca dayanabilmek için, bu canlıların özel proteinler ve dokular geliştirmesi gerekir.
- Az ışığa uyum: Mariana Çukuru'na güneş ışığı çok az ulaşır. Bu nedenle, burada yaşayan canlılar karanlıkta görebilme veya ışığı üretebilme yeteneği geliştirmişlerdir.
- Yüksek besin kıtlığına uyum: Mariana Çukuru'nda besin çok azdır. Bu nedenle, burada yaşayan canlılar, uzun süre besinsiz kalabilme veya az miktarda besinle hayatta kalabilme yeteneği geliştirmişlerdir.
Mariana Çukurunda keşfedilmeyi bekleyen canlıların bazı örnekleri şunlardır:
- Dev tüpler: Bu canlılar, filtre besleyicilerdir ve sudan besinleri süzerek beslenirler.
- Yüzgeçsiz balıklar: Bu canlılar, dipte yaşayan ve yosun ve diğer küçük canlılarla beslenen balıklardır.
- Denizanası: Mariana Çukurunda, daha önce hiç görülmemiş türde denizanası türleri keşfedilmiştir.
- Amfipodlar: Bu küçük kabuklular, Mariana Çukurunda en yaygın bulunan canlı türlerinden biridir.
6. Mariana Çukuru'nda Termal Sıcak Su Kaynakları Var
Mariana Çukuru, Dünya'nın en derin noktası olmasına rağmen, bazı bölgelerinde sıcak su kaynakları bulunur. Bu kaynaklar, okyanus tabanındaki çatlaklardan çıkan sıcak suyla oluşur.
Mariana Çukurunda sıcak su kaynaklarının varlığını gösteren bazı kanıtlar şunlardır:
- Derin deniz araştırmaları: Bilim insanları, Mariana Çukurunda yaptıkları araştırmalarda sıcak su kaynakları keşfetmişlerdir.
- Su sıcaklığı ölçümleri: Sıcak su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde, çevredeki sudan çok daha sıcak su ölçülmüştür.
- Kimyasal analizler: Sıcak su kaynaklarının suyunda, okyanus suyunda bulunmayan kimyasallar bulunmuştur.
Mariana Çukurunda bulunan sıcak su kaynaklarının bazı özellikleri şunlardır:
- Sıcaklık: Sıcak su kaynaklarının suyu, 400°C'ye kadar ulaşabilir.
- Asitlik: Sıcak su kaynaklarının suyu, okyanus suyundan daha asidiktir.
- Mineral içeriği: Sıcak su kaynaklarının suyunda, okyanus suyunda bulunmayan birçok mineral bulunur.
Mariana Çukurunda bulunan sıcak su kaynaklarının canlılar üzerindeki etkileri şunlardır:
- Bazı canlılar için yaşam alanı sağlar: Sıcak su kaynakları, yüksek sıcaklığa ve asitliğe dayanabilen canlılar için bir yaşam alanı sağlar.
- Besin sağlar: Sıcak su kaynaklarından çıkan su, okyanus suyundan daha fazla besin içerir. Bu da, bu bölgede yaşayan canlılar için bir besin kaynağı oluşturur.
- Ekosistemi etkiler: Sıcak su kaynakları, Mariana Çukurunda bulunan ekosistemi etkileyebilir.
7. Mariana Çukuru'nu 1875 Yılında Keşfedildi
Mariana Çukuru'nun keşfi, 19. yüzyılın sonlarında, okyanusların derinliklerini keşfetmeye yönelik artan bir ilgiyle gerçekleşti.
Keşif Süreci:
- 1872-1876: Challenger Seferi - Kraliyet Donanması'na ait Challenger gemisi, okyanusların derinliklerini haritalamak için dört yıllık bir dünya seferine çıktı. 23 Aralık 1875'te, Pasifik Okyanusu'nun Mariana Adaları yakınlarında, 10.994 metre (36.070 fit) derinliğe ulaşarak o zamana kadar bilinen en derin noktayı keşfetti. Bu noktaya "Challenger Deep" adı verildi.
- 20. yüzyıl: 20. yüzyıl boyunca, Mariana Çukuru'na çeşitli keşif seferleri düzenlendi. Bu seferler, bölgenin jeolojisi, deniz tabanı ve su kolonunu inceledi.
- 1960: 23 Ocak 1960'ta, Jacques Piccard ve Don Walsh, Trieste batiskafı ile Challenger Deep'e dalan ilk insanlar oldular. Bu dalış, insanlığın okyanusların en derin noktasına ulaşmasının önemli bir dönüm noktasıydı.
- Günümüz: Günümüzde, Mariana Çukuru'na robotik araçlar ve denizaltılar ile yapılan araştırmalar devam etmektedir. Bu araştırmalar, bölgenin biyolojisi, kimyası ve jeolojisi hakkında yeni bilgiler edinmemizi sağlamaktadır.
Keşfin Önemi:
- Mariana Çukuru'nun keşfi, okyanusların derinlikleri ve Dünya'nın topografik yapısı hakkında bildiklerimizi önemli ölçüde genişletti.
- Bölgenin ekstrem koşullarına uyum sağlamış canlıların keşfi, Dünya'daki yaşamın çeşitliliği ve esnekliği hakkında yeni bilgiler edinmemizi sağladı.
- Mariana Çukuru'na yapılan araştırmalar, deniz teknolojisi ve okyanus biliminin gelişmesine katkıda bulundu.
8. Maria Çukuru'nun Oluşumu Hala Devam Ediyor
Mariana Çukuru'nun oluşumu, levha tektoniği adı verilen bir süreçle gerçekleşti. Bu süreçte, Pasifik levhası Avrasya levhasının altına dalmaktadır. Bu dalma, okyanus tabanında Mariana Çukuru'nun oluşmasına neden olan bir çukur oluşturur.
Mariana Çukuru'nun oluşumu hala devam etmektedir. Pasifik levhası Avrasya levhasının altına dalmaya devam ettikçe, çukur daha da derinleşecektir.
Mariana Çukuru'nun Oluşumuna Katkıda Bulunan Faktörler:
- Levha tektoniği: Yukarıda bahsedildiği gibi, Mariana Çukuru'nun oluşumunun en önemli faktörü levha tektoniğidir.
- Okyanus tabanı kayması: Okyanus tabanı sürekli olarak hareket halindedir ve bu da Mariana Çukuru'nun oluşumuna katkıda bulunur.
- Volkanik aktivite: Mariana Çukuru bölgesinde volkanik aktivite yaygındır ve bu da çukurun derinleşmesine katkıda bulunur.
Mariana Çukuru'nun Oluşumunun Etkileri:
- Derin deniz habitatı: Mariana Çukuru, ekstrem koşullara dayanabilen birçok canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır.
- Tsunami riski: Mariana Çukuru bölgesinde meydana gelen depremler ve tsunamiler için bir kaynak oluşturmaktadır.
- Deniz seviyesi: Mariana Çukuru'nun oluşumu, deniz seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmaktadır.
Dünya Hakkında Bilinmesi Gerekenler
9. Mariana Çukuru Adını Mariana Adalarından Alıyor
Mariana Çukuru adını Mariana Adaları'ndan alıyor. Bu adalar, Pasifik Okyanusu'nun batı kısmında, Guam Adası'nın güneyinde yer alır. Mariana Çukuru, bu adaların yakınında bulunduğu için bu isimle anılmaktadır.
Mariana Adaları'nın ismi ise İspanyol Kraliçesi Mariana'dan (1634-1696) gelmektedir. Adalar, 1668 yılında İspanyol denizci Diego Luis de Sanvitores tarafından keşfedilmiş ve kraliçenin onuruna "Las Marianas" olarak adlandırılmıştır.
Mariana Çukuru'nun diğer isimleri şunlardır:
- Challenger Deep: Bu isim, 1875 yılında bölgeyi keşfeden Challenger gemisi anısına verilmiştir.
- Nero Deep: Bu isim, Roma İmparatoru Nero'ya atıfta bulunarak verilmiştir.
- Marianas Trench: Bu isim, İngilizce "Mariana Çukuru" anlamına gelir.
10. Mariana Çukuru'nun Etrafında Çevresel Tehditler Var
Mariana Çukuru, Dünya'nın en derin noktası olsa da, insan faaliyetlerinden kaynaklanan birçok çevresel tehdide maruz kalmaktadır. Bu tehditler şunlardır:
Plastik Kirliliği:
- Okyanuslara her yıl milyonlarca ton plastik atık atılıyor ve bu atıklar Mariana Çukuru'na kadar ulaşıyor.
- Plastikler deniz canlıları tarafından yutulabilir ve ölümlerine neden olabilir.
- Plastikler parçalanarak mikroplastiklere dönüşür ve besin zincirine girerek tüm canlıları etkileyebilir.
Derin Deniz Madenciliği:
- Bazı şirketler, Mariana Çukuru'nda bulunan nadir toprak elementleri ve diğer değerli mineralleri çıkarmayı planlıyor.
- Derin deniz madenciliği okyanus tabanını tahrip edebilir, deniz canlılarının yaşam alanlarını yok edebilir ve su kirliliğine neden olabilir.
İklim Değişikliği:
- İklim değişikliği okyanusların ısınmasına ve asitlenmesine neden oluyor.
- Bu durum Mariana Çukuru'ndaki canlılar için büyük bir tehdit oluşturuyor.
- Isınma ve asitlenme deniz canlılarının yaşam döngülerini ve besin zincirini bozabilir.
Balıkçılık:
- Mariana Çukuru'nda ticari balıkçılık yapılmasa da, aşırı balıkçılık deniz canlılarının popülasyonlarını azaltabilir.
- Aşırı balıkçılık deniz ekosisteminin dengesini bozabilir ve Mariana Çukuru'nu da etkileyebilir.