Mavi Gözlü Dev Lakaplı Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Nazım Hikmet Ran, sisteme karşı duruşuyla dikkatleri üzerine çekmiştir. İçeriğimizde sizler için Nazım Hikmet'in hayatını ​ve şiirlerini derledik.
Mavi Gözlü Dev Lakaplı Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Bu içeriğimizde sizler için Romantik Devrimci, Gülen Yüzlü Adam, Mavi Gözlü Dev gibi isimlerle anılan Nazım Hikmet Ran'ın hayat hikayesini ve en beğenilen şiirlerini derledik. Nazım Hikmet'i anlamak için yaşamının küçük bir kısmını bilmeniz gerekir. Mesela Sovyetler'de komünist bir üniversitede okuması yaşamındaki en önemli gelişmelerdendir. Yazılarında ve şiirlerinde bu izleri görmemek mümkün değildir.

İşte Türk edebiyatının Mavi Gözlü Dev'i Nazım Hikmet Ran hakkında bilgiler;

Nazım Hikmet Kimdir?

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Nazım Hikmet, 20 Kasım 1902 yılında Selanik’te doğdu. Eğitim hayatının bir kısmını İstanbul’da okuduktan sonra Kurtuluş Savaşı için Anadolu’ya geçti fakat sağlık durumlarından dolayı bahriyeden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bolu’ya öğretmen olarak atandı. Sonrasında da Batum üzerinde Moskova’ya giderek Doğu Emakçiler Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat okudu. Gittiği 1921 yıllarında Moskova Devrimi'nin ilk yıllarına tanıklık etti. 1924 yılında Moskova’da yayınlanan Aydınlık 28 Kanunisan sahnelendi. O yıl yurda dönerek Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başladı. Bu dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı beş yıl hapsi istenince yeniden Sovyetler Birliği’ne gitti.

1928 yılında af kanununda yararlanarak tekrar Türkiye’ye döndü. Bu sefer de Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı. Yine yazdıklarından dolayı 1938 yılında 28 yıl hapis cezasına çarpıtıldı. 12 sene süren tutuklama kararından sonra askere alınacağı ve öldürüleceği endişesiyle tekrardan Sovyetler Birliği’ne gitti.

Bundan dolayı DP hükümeti tarafından ülke vatandaşlığından çıkarıldı. Nazım Hikmet büyük dedesi olan Mahmut Celaleddin Paşa‘nın memleketi olan Polanya vatandaşlığına geçti ve soyadı da Borzecik oldu. Moskova’da 3 Haziran 1963 yılında kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu.

Nazım Hikmet'in Başlıca Eserleri

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Sizler için Nazım Hikmet tarafından kaleme alınan romanları, şiirleri, tiyatro oyunlarını derledik. Bu eserler içinde sadece başlıca eserleri yer almaktadır.

Romanları

  • Kan Konuşmaz, (1965)
  • Yeşil Elmalar (yedi yazardan derleme), (1965)
  • Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim, (1967)

Bazı Eserleri

  • Memleketimden İnsan Manzaraları
  • Kafatası
  • Unutulan Adam
  • Taranta Babu'ya Mektuplar
  • Ferhad ile Şirin
  • Kurtuluş Savaşı Destanı
  • Kız Çocuğu
  • Tahir ile Zühre
  • Şeyh Bedrettin Destanı
  • Sevdalı Bulut, (Tiyatro oyunu)

Şiir Kitapları

  • 835 Satır, (1929)
  • Jokond ile Si-Ya-u, (1929)
  • Varan 3, (1930)
  • 1 + 1 = 1, (1930)
  • Sesini Kaybeden Şehir, (1931)
  • Benerci Kendini Niçin Öldürdü, (1931)
  • Gece Gelen Telgraf, (1932)
  • Taranta Babu'ya Mektuplar, (1935)
  • Portreler, (1935)
  • Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)
  • Saat 21-22 Şiirleri, (1965)
  • Kurtuluş Savaşı Destanı, (1965)
  • Şu 1941 yılında (Memleketimden İnsan Manzaraları'nın 3. kitabı), (1965)
  • Dört Hapishaneden, (1966)
  • Rubailer, (1966)
  • Memleketimden İnsan Manzaraları (İlk bölüm), (1966)
  • Memleketimden İnsan Manzaraları, (1966-1967)
  • Kuvayi Milliye, (1968)

Nazım Hikmet'in En Bilinen Şiirleri

Şiirleri içten yazmak için çok sevmek gerekir. Nazım Hikmet, Şuküfe Nihal Başar'a Bir Ayrılık Hikâyesi'ni yazmıştır. Memleket hasreti çeken şair, özgürlük ve memleket üzerine de şiirler, yazılar yazmıştır. İşte, Nazım Hikmet'in günümüzde en çok bilinen şiirleri, en duygusal Nazım Hikmet şiirleri;

Ben Senden Önce Ölmek İsterim

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Ben

senden önce ölmek isterim.

Gidenin arkasından gelen

gideni bulacak mı zannediyorsun?

Ben zannetmiyorum bunu.

iyisi mi,beni yaktırırsın,

odanda ocağın üstüne korsun

içinde bir kavanozun.

Kavanoz camdan olsun,

şeffaf, beyaz camdan olsun

ki içinde beni görebilesin

Fedakarlığımı anlıyorsun

vazgeçtim toprak olmaktan,

vazgeçtim çiçek olmaktan

senin yanında kalabilmek için.

Ve toz oluyorum

yaşıyorum yanında senin.

Sonra, sen de ölünce

kavanozuma gelirsin.

Ve orada beraber yaşarız

külümün içinde külün

ta ki bir savruk gelin

yahut vefasız bir torun

bizi ordan atana kadar...

Ama biz

o zamana kadar

o kadar

karışacağız

ki birbirimize,

atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz

yan yana düşecek.

Toprağa beraber dalacağız.

Ve bir gün yabani bir çiçek

bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse

sapında muhakkak

iki çiçek açacak :

biri sen

biri de ben.

Ben

daha ölümü düşünmüyorum.

Ben daha bir çocuk doğuracağım

Hayat taşıyor içimden.

Kaynıyor kanım.

Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,

ama sen de beraber.

Ama ölüm de korkutmuyor beni.

Yalnız pek sevimsiz buluyorum

bizim cenaze şeklini.

Ben ölünceye kadar da

Bu düzelir herhalde.

Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?

içimden bir şey :

belki diyor.

***

Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor

Onlardan kalbime sevda geçmiyor

Ben yordum ruhumu biraz da sen yor

Çünkü bence şimdi herkes gibisin

 

Yolunu beklerken daha dün gece

Kaçıyorum bugün senden gizlice

Kalbime baktım da işte iyice

Anladım ki sen de herkes gibisin

 

Büsbütün unuttum seni eminim

Maziye karıştı şimdi yeminim

Kalbimde senin için yok bile kinim

Bence sen de şimdi herkes gibisin

***

Hürriyet Kavgası

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,

dalga dalga aydınlık oldular,

yürüdüler karanlığın üstüne.

Meydanları zaptettiler yine.

 

Beyazıt'ta şehit düşen

silkinip kalktı kabrinden,

ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını

yıktı Şahmeran'ın mağarasını.

 

Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.

Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.

Safları sıklaştırın çocuklar,

bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.

***

Sen

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

sen esirliğim ve hürriyetimsin,

çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,

sen memleketimsin.

sen elâ gözlerinde yeşil hâreler,

sen büyük,güzel ve muzaffer

ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...

***

Tahirle Zühre Meselesi

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,

bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte

yani yürekte.

 

Meselâ bir barikatta dövüşerek

meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken

meselâ denerken damarlarında bir serumu

ölmek ayıp olur mu?

 

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

 

Seversin dünyayı doludizgin

ama o bunun farkında değildir

ayrılmak istemezsin dünyadan

ama o senden ayrılacak

yani sen elmayı seviyorsun diye

elmanın da seni sevmesi şart mı?

Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık

yahut hiç sevmeseydi

Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

 

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

***

Vera'ya

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Gelsene dedi bana

Kalsana dedi bana

Gülsene dedi bana

Ölsene dedi bana

 

Geldim

Kaldım

Güldüm

Öldüm

***

Seviyorum Seni

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Seviyorum seni

ekmeği tuza banıp yer gibi

Geceleyin ateşler içinde uyanarak

ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi

Ağır posta paketini

neyin nesi belirsiz

telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi

Seviyorum seni

denizi ilk defa uçakla geçer gibi

İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık

içimde kımıldayan birşeyler gibi

Seviyorum seni

Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

***

Seni Düşünmek

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Seni düşünmek güzel şey,

ümitli şey,

dünyanın en güzel sesinden

en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...

Fakat artık ümit yetmiyor bana,

ben artık şarkı dinlemek değil,

şarkı söylemek istiyorum...

***

Durup Dururken

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,

Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,

Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,

Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,

Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,

Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,

Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,

Durup dururken kafamda bir güneşli duman,

Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,

Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...

***

Yaşamaya Dair

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Yaşamak şakaya gelmez,

büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

bir sincap gibi meselâ,

yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.

 

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

yani, o derecede, öylesine ki,

meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

yahut, kocaman gözlüklerin,

beyaz gömleğinle bir laboratuvarda

insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel, en gerçek şeyin

yaşamak olduğunu bildiğin halde.

 

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,

hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak, yani ağır bastığından.

***

Bir Ayrılış Hikayesi

Nazım Hikmet Ran Hakkında Bilgi

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp

parmaklarımı kanatarak

kırasıya

çıldırasıya...

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,

yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,

yüzde hudutsuz kere yüz...

Kadın erkeğe dedi ki:

-Baktım

dudağımla, yüreğimle, kafamla;

severek, korkarak, eğilerek,

dudağına, yüreğine, kafana.

Şimdi ne söylüyorsam

karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..

Ve ben artık

biliyorum:

Toprağın -

yüzü güneşli bir ana gibi -

en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..

Fakat neyleyim

saçlarım dolanmış

ölmekte olan parmaklarına

başımı kurtarmam kabil

değil!

Sen

yürümelisin,

yeni doğan çocuğun

gözlerine bakarak..

Sen

yürümelisin,

beni bırakarak...

Kadın sustu.

SARILDILAR

Bir kitap düştü yere...

Kapandı bir pencere...

Ayrıldılar...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
En Güzel Nazım Hikmet Sözleri10 Maddede Nazım Hikmet Ran
Tuncel Kurtiz SözleriCenap Şahabettin Sözleri
Aldous Huxley SözleriPablo Neruda Sözleri
Ahmet Rasim SözleriOnur Ünlü Sözleri
Ozan Arif Şiirleriİskender Pala Sözleri

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.