Osmanlı'da kadınlar ne zayıf ne de kilolu olmalıdır. Yavarlak hatlara sahip olan kadınlar genelde dikkat çekmektedir.
Kadınların tenleri sıkı, kendileri ise hem alımlı hem de şehvetli olmalıdır.
Osmanlı döneminde kadınların önemli bir özelliği ise, şarkı söylemeye istekleridir. Şarkı söylemeye istekli kadınlar dikkat çekmektedir.
Kadınların gülmesi latif, tebessümlerinin ise kibar olması gerekmektedir.
Yürüyüşlerinin endamlı, sohbetlerinin tatlı olması, yanaklarının, dudaklarının ve dillerinin kırmızı olması gerekmektedir.
Osmalı döneminde, cinsel ilişki için en doğru zaman, uykuya dalmadan önceki zamandır. Tabi akşam yenilen yemeğin çok fazla olmaması gerekir. Yemek fazla yendiyse biraz dinlenilmesi gerekir.
Osmanlı'da kadınların adet zamanlarında ilişkiye girilmemektedir.
Osmanlı döneminde, sinirlerin kurumasından dolayı, ayakta ilişkiye girilmemektedir.
Osmanlı döneminde, cinsel ilişkiye girilirken yan yatarak ilişkiye girilmez. Sebebi ise, meni, düzensiz boşaldığı için böbrekler zarar görmektedir.
Çok fazla cinsel ilişkiye girmek de sağlıklı olmadığı düşüncesi hakimdir. Görme bozukluğu, işitme kaybı, el ayak titremesi ve felce neden olabilmekteymiş.
Osmanlı kadınlarının vücutları, cinsel hayatları hakkınma mesaj vermektedir. Bir kadının yüzü geniş, boynu kalın, kalçaları küçük ise, cinsel organı büyük ve dar olur.
Kadınların alt dudaklar ince ise, cinsel organı da incedir. Burnu sivri olan kadınlarda ise, cinsel istek çok az olmaktadır.
Osmanlı kadınlarının baldırları sıkı ve etli ise, gözleri doğuştan sürmeli ise bu kadınlardaki şehvetin işaretidir. Çenesi küçük kadınların, cinsel organı çukurdur.
Cinsel ilişkinin faydalarına bakacak olursak, ruh hastalıklarını iyileştirmede çok etkilidir ve günde en az bir kere ilişkiye girilmelidir.
Cinsel ilişki zihni açar, erkeği hafifletir ve sesini iyileştirirken, hastalıklara da iyi geldiği görülmüştür.