Sabahattin Ali Sözleri, Sabahattin Ali Kitaplarından Sözler
Sabahattin Ali Sözleri
"İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı."
"Böyle dümdüz bir beynim olacağına hiç olmamasını tercih ederdim. "
Onların beni anlamalarına imkan yoktu. İzahat vermeye de asla mecbur değildim.
Yalnız onun yanındayken içimi müthiş bir korku, onu kaybetmek korkusu sarardı.
Yollarımız bir kere karşılaştı. Fakat ona dair hiçbir şey bilmiyorum.
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir.
''Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir...''
"Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok."
Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok.
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir…
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Bir arkadaş istiyorum. Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.
Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek.
“Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız.
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim.
Sabahattin Ali'nin En Güzel Sözleri
“O gelmez artık” dedi. “Nereden biliyorsun” dedim. “Gidişinden belliydi” dedi.
Ama unutma, taş duvarlar arasındaki karanlığımın senden başka penceresi yok.
“Herkes ne diyecek!” Herkesten ne gördüm ki? Bu herkes dedikleri şey beni üzmekten başka ne yaptı.
Her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir felaketin içerisinde kaybetmenin manası yoktur.
Benim beklediğim aşk başka! O bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka… Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!.
Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: ‘Dünyada neler gördünüz? ‘ dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki…
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti…
İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.
Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan insanı vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir ? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?
Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.
Yalnız bir şeye kızıyorum kardeşim: Bari bu hiçliği düşünemeyecek kadar aptal olsaydım. Kendimi bir şey zannedebilseydim. İnansaydım.
Ve çok geçten daha kötüsü yoktur hayatta…
Acılar kalbimi nasırlaştırdı ve kalbim, her zaman üzerine basılan bir nasır gibi sızlıyor. Yalnız ben artık bağırmıyorum, bağıramıyorum.
İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.
Anadolu’da işsizliğin doğurduğu yegane iş dedikodudur.
Yerinde bir cevap, keskin bir nükte bütün hakikatlere bedeldi.
Bu ölü toprakların üstünde hiçbir şey ölmek ve öldürmek kadar kolay değildir.
Sonra bu garip ağaçlar bana daima hasretini çektiğim uzak memleketleri hatırlatır…
İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer… Ne olursa olsun…
Sabahattin Ali Kitaplarında Geçen Etkileyici Sözler
Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
“Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız."
"İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir."
"Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir."