Salzburg'da Gezilip Görülmesi Gereken Yerler
Hohehsalzburg Kalesi
1077 yılında başpiskopos Gebhard’ın yaptırdığı Orta Avrupa’da bugüne kadar asıl haliyle korunan en büyük kale olma özelliği taşımaktadır. Şehre hakim bir tepeye konuşlandırılan tepeye konuşlandırılan Hohensalzburg Kalesi’nden şehir manzarasıyla tanışmanın pahı biçilemez. Onlarca metre yükseklikten dümdüz bir ovaya kurulmuş yemyeşil Salzburg’u görmenin keyfi sizi büyüleyecek. Kalenin içerisinde kale müzesi başta olmakla 3 müze hizmet vermektedir. Kaleye ve müzelere giriş ücreti için toplamda 11 Euro (yaklaşık 36 TL)
Untersberg
Burası şehrin çıkışında bulunan heybetli bir dağdır. Untersberg’in en yüksek noktası tam 1973 metredir. Uluslar arası bir üne sahip olan dağ tırmanış meraklılarının ve dağcıların uğrak mekanlarından biri haline gelmiş durumda. Bu muhteşem tepeye yürüyerek ya da teleferik kullanarak ulaşabilirsiniz. Zirveye ulaştığınızda muhteşem dağ havası ve esinti ile birlikte buradaki kafe ve restoranlarda bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Helnburnn Sarayı
17. yüzyılda inşa edilen villa tarzında bir yapıdır. Barok tarzda yapılan saray başpiskoposa yaz aylarında ikametgah sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. 1613 yılında yapımına başlanan binanın tamamlanması 6 yıl sürmüştür. Sarayın bahçesi yemyeşil ve içerisinde birçok havuz ve ağaç bulunmaktadır. Salzburg’un önemli tarihi yapılarından biri olan Helnburnn Sarayı şehrin turizmine ivme kazandırmaktadır.
Salzburg Katedrali
1614 yılında yapımına başlanan katedral 1628 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Ülkedeki en önemli dini mekanlardan biri olan Salzburg Katedrali döneminde inşa edilen birçok eser gibi Barok tarzda inşa edilmiştir. En yüksek noktası 33 metreye ulaşan nadide yapının kuleleri ve içi ziyaretçilerini efsunlamaktadır. Katedralin duvarlarındaki işlemeler, heykeller ve iç dekorasyonu mükemmeldir. Salzburg’a gelen herkesin uğramadan şehirden ayrılmaması gereken mekanlardan biridir.
Mirabell Sarayı
17. yüzyılda yapılan bu saray Orta Avrupa’nın en önemli şaheserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne de dahil olan Mirabell Sarayı Prens Wolf Dietrich Raitenau’nun isteği üzerine 1606 tarihinde inşa edilmiştir. Yaklaşık 100 yıl sonra saray Barok usulüyle bir kez daha yapıldı. Sarayın bahçesi her yıl yerli ve yabancı yüz binlerce turisti büyülemektedir. Bahçenin çiçek düzenlemesi, ağaçları ve heykelleri takdire şayandır.