Sehiv Secdesi Gerektiren Haller
Sehiv secdesi, kılınan namaz esnasında istenmeden yani unutma, yanılma ya da dalgınlık sebebiyle namazın vaciplerinden birinin terk edilmesi sonrasında namazda gerçekleştirilen son secdedir. Namaz kılarken yapılan hataların ya da bilmeden veyahut istenmeden işlenen kusurların telafisi sehiv secdesi ile gerçekleştirilir.
SEHİV SECDESİ NASIL YAPILIR?
Hanefi mezhebine göre Sehiv Secdesi, bir namazın kusurlu kılınmasının ardından düzeltmek ve kusuru kapatmak sebebiyle gerçekleştirilmektedir. Namaz içerisinde, kusuru fark eden kişi sehiv secdesi yaparak kusurlu olan namazını tamamlayabilmektedir.
Sehiv Secdesi Yapılışı
Sehiv secdesinin yapılışı yalnızca son oturuşta gerçekleştirilmektedir. Gerçekleştirilen son oturuşta "Tahiyyat" okunur ve sağ tarafa selam verilir. Sonrasında ise “Allahu Ekber” denilir ve secdeye eğilerek üç kez "Sübhane Rabbiye'l-alâ " okunur. Ardından “Allahu Ekber” denilerek ayağa kalkılır. Bir tesbih süresi kadar duraklama gerçekleştikten sonra bir kez daha "Allahu Ekber" deyip ikinci secdeye eğilme gerçekleşir. Yeniden, üç kez " Sübhane Rabbiye'l-alâ " okunduktan sonra "Allahu Ekber" denilerek kalkılır ve oturulur. Tahiyyat, Salli-Barik ve"Rabbena atina" okunup önce sağ tarafa sonra da sol tarafa selâm verilir.
Sehiv Secdesini Gerektiren Haller Nelerdir?
- Fâtiha'dan sonra zamm-ı sûre okumadan rükû'a gitmek. Rükû'da iken hatırlarsa, doğrulup sûreyi okur, sonra tekrar rükû'a gider. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar.
- Unutarak Fâtiha'yı iki kere okumak.
- Vitir namazlarının tekbir ve kunut duasının unutulması sonrasında secdeye gidilir.
- Dört rek'atlı namazlarda, iki rek'at kıldıktan sonra oturmayı unutarak üçüncü rek'ata kalkmak, yani, ilk oturuşu terketmek. Bu durumda tam kalkmadan hatasının farkına varırsa sehiv secdesine gerek yoktur. Tam kalkış gerçekleşmişse sehiv secdesinin yapılması gerekir.
- Birinci oturuşta Tehıyyât'ı okuduktan sonra hemen kalkmayıp salâvatları ve duaları okumak yahut da bir rükün edâ edecek kadar gecikmek. Bu durumda eğer salâvattan okunan kısım bir cümle teşkil eder ise (Allahümme salli alâ Muhammedin demek gibi) namazın sonunda sehiv secdesi yapılır. Fakat okunan kısım bir cümle teşkil etmemişse, sehiv secdesine gerek yoktur.
- Dört rek'atlı farz namazlarda, son rek'atta oturmaksızın beşinci rek'ata kalkılacak olsa, beşinci rek'atın kıyam, kırâet ve rükû'u tamamlanıp secdeye gidilmedikçe, dönüp tekrar oturulur. Tehıyyâtdan sonra selâm verilip sehiv secdesi yapılır.
- Dört rek'atlı bir farz namazın son ka'desinde teşehhüd miktarı oturduktan sonra kalkan kimse, hemen oturup selâm verir. Tekrar Tehıyyat okumasına gerek yoktur. Hâtta oturmadan ayakta bile selâm verebilir. Zira farz olan oturuşu yapmıştır. Yalnız ayakta selâm vermekle sünneti terketmiş olur. Sonunda ayrıca sehiv secdesi de lâzımdır. Çünkü selâm te'hire uğramıştır.
- İmama sonradan yetişen kimse, kendi kıldığı rek'atlar içinde hatâ yaparsa, o hatâsı için sehiv secdesi yapar.
- İmamın, açıktan okuması vâcib olan yerlerde gizli; gizli okuması vâcib olan yerlerde de açık okuması...
- Namaz sırasında Fâtiha okunduktan sonra, hangi âyet veya sûreyi okuyacağı bir müddet tefekkür edilse, sehiv secdesi icab eder.
- Ta'dîl-i erkânın terki, sehiv secdesini gerektirir.
- Namazda sehiv secdesini icab eden birkaç hatâdan dolayı tek sehiv secdesi gereklidir.
- Herhangi bir namazın bir rüknünü tekrar etmek, sehiv secdelerini gerektirir.