Şizoaffektif Bozukluk Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Diğer psikiyatrik bozukluklara oranla çok daha uzun süre devam eden şizoaffektif bozukluk, kişinin halsiz düşmesine, halüsinasyon görmesine ve mantık dışı düşüncülere sahip olmasına neden olmaktadır. Bu içeriğimizde şizoaffektif bozukluk nedir, belirtileri nelerdir, neden olur, tanı kriterleri nelerdir ve tedavisi nasıldır gibi soruların cevabını vereceğiz.
Şizoaffektif Bozukluk Nedir?
Şizoaffektif bozukluk, karmaşık bir psikiyatrik durumdur. Bu durumda, şizofreni ve duygudurum bozuklukları belirtileri bir arada görülür. Kişiler şizoaffektif bozukluk yaşadığında, hem şizofreniye özgü semptomlar olan gerçeklikten kopma, düşünce bozukluğu ve halüsinasyonlarla birlikte, hem de duygudurum bozukluklarına ait belirtiler olan depresyon, mani veya karışık duygudurum yaşarlar.
Şizoaffektif bozukluğun tanımı ve teşhisi oldukça zordur. Çünkü bu durumda hem şizofreni hem de duygudurum bozuklukları belirtileri bir arada bulunur ve bu belirtiler zaman içinde değişebilir. Bu nedenle, doğru bir tanı koymak için uzman bir psikiyatrist tarafından detaylı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Şizoaffektif bozukluğun belirtileri, hem şizofreni hem de duygudurum bozukluklarının belirtilerini içerir. Şizofreni belirtileri arasında gerçeklikten kopma (psikoz), yanılsamalar (halüsinasyonlar), düşünce bozukluğu ve sosyal ilişkilerde sorunlar yer alır. Duygudurum bozukluklarının belirtileri ise depresyon dönemlerinde üzgün, umutsuz ve enerjisiz hissetmek, mani dönemlerinde ise aşırı enerji, hiperaktivite, aşırı konuşma ve kontrol edilemeyen düşüncelerdir.
Şizoaffektif bozukluğun nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucunda geliştiği düşünülmektedir. Beyindeki kimyasal dengesizlikler ve sinir sistemi ile ilgili sorunlar da bu bozukluğun oluşumunda rol oynayabilir.
Şizoaffektif Bozukluk Neden Olur?
Şizoaffektif bozukluk, karmaşık bir psikiyatrik rahatsızlık olup, hem şizofreni hem de duygudurum bozukluklarının belirtilerini içerir. Bu bozukluğun nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, çeşitli faktörlerin etkileşimi sonucunda geliştiği düşünülmektedir.
Genetik Faktörler
Genetik yatkınlık, şizoaffektif bozukluğun gelişiminde önemli bir rol oynar. Ailede şizoaffektif bozukluğu olan bir kişi, bu bozukluğa yakalanma riskini artırır. Ancak, genetik faktörlerin tek başına bozukluğun ortaya çıkmasına neden olmadığı bilinmektedir. Çevresel etkilerle birlikte etkileşim halinde olmaları gerekmektedir.
Beyin Kimyasal Denge
Şizoaffektif bozukluğun gelişiminde beyindeki kimyasal dengesizliklerin rol oynadığı düşünülmektedir. Dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin düzensiz çalışması, bozukluğun ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir. Dopamin eksikliği veya aşırı düzeyde salınımı, şizofreni semptomlarına yol açabilirken, serotonin dengesizlikleri de duygudurum bozukluklarına katkıda bulunabilir.
Beyin Yapısı ve İşlevi
Şizoaffektif bozukluğu olan kişilerin beyin yapılarında ve işlevlerinde farklılıklar olduğu gözlemlenmiştir. Beyindeki frontal lob, temporal lob ve limbik sistem gibi bölgelerde anormallikler olabilir. Bu bölgelerin düzgün çalışmaması, şizoaffektif bozukluğun belirtilerine katkıda bulunabilir.
Stres ve Çevresel Faktörler
Şizoaffektif bozukluğun ortaya çıkmasında çevresel faktörlerin etkisi de önemlidir. Travmatik yaşam olayları, stres, aile içi problemler, zorlu ilişkiler veya çocuklukta kötü bir sosyal destek sistemi gibi etkenler, şizoaffektif bozukluğun riskini artırabilir. Bu faktörler, genetik yatkınlığı olan kişilerde bozukluğun ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
Şizoaffektif Bozukluk Belirtileri
Şizoaffektif bozukluk, karmaşık bir psikiyatrik rahatsızlık olup, hem şizofreni hem de duygudurum bozukluklarının semptomlarını içerir. Bu bozukluğu olan kişilerde genellikle şizofreniye özgü semptomlarla birlikte depresyon veya mani gibi duygudurum bozuklukları belirtileri görülür. İşte şizoaffektif bozukluğun yaygın belirtileri:
1. Gerçeklikten Kopma (Psikoz)
Şizoaffektif bozukluğu olan bireyler, gerçeklik algısında bozulmalar yaşarlar. Bu durum, yanılsamaları (halüsinasyonlar) ve yanlış inançları içerebilir. Örneğin, kişi duyduğu seslerin gerçek olduğunu düşünebilir veya paranoid düşüncelere sahip olabilir.
2. Düşünce Bozukluğu
Şizoaffektif bozukluğu olan kişilerde düşünce süreçleri bozulabilir. Zihinsel karışıklık, düzensiz düşünceler, mantık dışı bağlantılar ve konuşma bozuklukları gözlemlenebilir. Kişinin düşünceleri arasında anlamsız ilişkiler kurması veya konuşmasının anlaşılması zor olabilir.
3. Halüsinasyonlar
Şizoaffektif bozuklukta sıkça rastlanan semptomlar arasında işitsel halüsinasyonlar yer alır. Kişi, sesler duyduğunu veya konuşmaları olduğunu hissedebilir. Bu sesler gerçek değildir, ancak kişi bunları gerçek olarak algılar. Görsel veya dokunsal halüsinasyonlar da nadir olarak görülebilir.
4. Depresyon Belirtileri
Şizoaffektif bozukluğu olan kişilerde depresyon dönemleri yaşanabilir. Depresyon belirtileri arasında sürekli üzgün veya umutsuz hissetme, enerji kaybı, ilgi kaybı, uyku düzensizlikleri, iştah değişiklikleri ve düşük özgüven yer alır. Depresyon dönemleri, günlük işlevselliği olumsuz etkileyebilir.
5. Mani Belirtileri
Şizoaffektif bozuklukta manik dönemler de görülebilir. Bu dönemlerde kişi aşırı enerjik, hiperaktif, coşkulu ve heyecanlı olabilir. Konuşma hızı artabilir, düşünceler hızla geçiş yapabilir ve riskli davranışlar sergileyebilir. Mani dönemleri, kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğini etkileyebilir.
Şizoaffektif Bozukluk DSM-5 Tanı Kriterleri
Doktor bu rahatsızlığı teşhis edebilmek için bazı tanı kriterlerini kullanacaktır. Bunlara DSM-5 tanı kriterleri denmektedir. Kesintisiz bir hastalık sürecinde şizofreniyle aynı anda manik bir dönem bulunması ya da major depresif olması bu kriterlerden ilkidir.
Duygudurum bozukluğu seyrinde manik veya depresif bir zaman haricinde en az iki hafta varsanılarla ya da sanrılarla seyreden psikotik dönem bulunması ikinci kriterdir.
Üçüncü kriter ise hastalığın rezidüel ve aktif döneminde toplam sürenin büyük çoğunluğunu oluşturan dönem içerisinde majör bir duygudurumu tanı ölçütlerinin görülmesidir.
Dördüncü ve son şizoaffektif bozukluk DSM-5 tanı kriteri ise bu bozukluğun herhangi bir ilaç, madde kullanımı ya da başka bir tıbbi durum ile alakalı olmamasıdır.
Şizoaffektif Bozukluk Tedavisi
Şizoaffektif bozukluk, karmaşık bir psikiyatrik rahatsızlıktır ve tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi genellikle bir kombinasyon tedavisi olarak uygulanır ve şizofreniye özgü semptomların yönetilmesi ve duygudurum bozukluklarının tedavisi üzerinde odaklanır. İşte şizoaffektif bozukluğun tedavisinde kullanılan yaygın yöntemler:
İlaç Tedavisi
Şizoaffektif bozukluğun tedavisinde antipsikotik ilaçlar en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Bu ilaçlar, psikotik semptomların, özellikle gerçeklikten kopma ve yanılsamaların azaltılmasında etkili olabilir. Antipsikotikler, dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin etkisini düzenleyerek semptomları hafifletir. Dozaj ve ilaç seçimi, bireysel ihtiyaçlara göre uzman bir psikiyatrist tarafından belirlenir.
Duygudurum Düzenleyiciler
Şizoaffektif bozuklukta duygudurum bozuklukları da sık görülür. Depresyon veya mani belirtileri olan kişilere duygudurum düzenleyici ilaçlar (antidepresanlar veya mani önleyici ilaçlar) reçete edilebilir. Bu ilaçlar, duygudurum düzeyini stabilize ederek duygusal dalgalanmaları azaltmaya yardımcı olur.
Psikososyal Destek
Psikososyal terapiler, şizoaffektif bozukluk tedavisinde önemli bir rol oynar. Bireysel terapi, grup terapisi veya aile terapisi gibi terapi yöntemleri, bireyin semptomlarını anlamasına, başa çıkma becerilerini geliştirmesine ve işlevselliğini artırmasına yardımcı olur. Psikososyal destek aynı zamanda sosyal becerilerin geliştirilmesi, stres yönetimi, günlük rutinlerin oluşturulması ve destekleyici bir çevre oluşturulması açısından da önemlidir.
Destek Grupları
Şizoaffektif bozukluğu olan bireyler için destek grupları, benzer deneyimlere sahip insanlarla bağlantı kurma ve destek alma imkanı sunar. Destek grupları, duygusal destek, bilgi paylaşımı ve yaşam becerilerinin öğrenilmesi konusunda faydalı olabilir.
Sağlıklı Yaşam Tarzı
Sağlıklı yaşam tarzı, şizoaffektif bozukluğun tedavisinde destekleyici bir rol oynar. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, yeterli uyku almak ve stresten uzak durmak, semptomların yönetimine yardımcı olabilir. Ayrıca, düzenli olarak ilaçları kullanmak ve düzenli kontroller için psikiyatristle iletişim halinde olmak da tedavinin bir parçasıdır.
Bipolar Depresyon Belirtileri ve Tedavisi | Duygu Durumu Bozuklukları Nelerdir? |
---|---|
Depresyon ve Kurtulma Yolları | Panik Atak Nedir? |
Şizoaffektif bozukluk ne demek?
Şizoaffektif bozukluk birden fazla ruh hastalığının karışımından meydana gelen rahatsızlığa denmektedir. Bu bozuklukta şizofreni ve duygudurum bozukluğu bir araya gelmektedir. Belirtileri geç görülmesi nedeniyle zor tespit edilen bu rahatsızlık oldukça olumsuz etkilere sahiptir. Bu yüzden bir an önce tedavi edilmesi gerekir.
Şizoaffektif psikoz mu?
Şizoaffektif bozukluk hem şizofreni hem de duygudurum bozukluğu öğelerinin her ikisini de içermektedir. Bu rahatsızlığın psikotik duygudurum bozukluğundan farkı temelde şizofrenik bir sürecin belirtileri olması ve bunun üzerine duygulanım bozukluğunun ortaya çıkmasıdır.
Şizoaffektif bozukluk ne kadar sürer?
Bu rahatsızlık duygudurum semptomlarının dışında 2 haftadan daha uzun süren psikotik belirtilerin olduğu durumdur. Bu belirtiler arasında çoğu zaman hezeyanlar karşımıza çıkmaktadır.
Şizoaffektif bozukluk çalışabilir mi?
Şizoaffektif bozukluğa sahip olan kişiler de çalışabilmektedir. Ancak bu kişilere karşı iş ortamında oldukça dikkatli olunması gerekiyor. Yapılan araştırmalara göre hastaların hastalanmadan önce ve sonra ortalama bir iş deneyimi olduğu saptanmıştır.
Şizoaffektif bozukluk geçer mi?
Şizoaffektif bozukluk rahatsızlığını geçirmek istiyorsanız uzman bir doktora görünmeli ve tedavisini olmalısınız. Doktor depresif ağırlıklı olgularda karbamazepin, bipolar tipte hem lityum hem de karbamazepin ve gereğinde antipsikotik ilaveler verecektir.
Duygu durum bozukluğu olan kişilere nasıl davranılmalı?
Duygu durum bozukluklarına sahip olan kişilere herkese davrandığınız gibi davranmamanız gerekiyor. Bu kişilere karşı daha anlayışlı ve sabırlı olmak büyük önem taşıyor. Çünkü bu kişiler kendilerini başkalarının üzerinde bir yük olduğunu hissederse anında kendisini geri çekmektedir.