Sokak Çocuğu Sözleri: Yoksunluğun İçinde Büyüyen Umut ve Samimiyet

Zorluklarla büyüyen sokak çocuklarının dokunaklı hikâyelerini, yürek burkan sözlerini ve hayat derslerini keşfedin. Bu içerik, empatiyi artırmak ve toplumsal duyarlılığa katkı sağlamak amacıyla derlenmiştir.
Sokak Çocuğu Sözleri: Yoksunluğun İçinde Büyüyen Umut ve Samimiyet

Sokak Çocuğu Sözleri

Her sokağın kendine ait bir hikâyesi, her hikâyenin de bir kahramanı vardır. Kimi zaman sevgiye muhtaç, kimi zaman mahalle dayanışmasıyla ayakta duran çocukların hikâyesi, sokak çocuğu sözleri ile dillendirilir. Belki elleri kirli, belki üstü başı yırtık ama yürekleri kocaman olan bu çocuklar, hayatın en “gerçek” yüzünü yaşarlar. İşte, yüreğinize dokunacak ve sokakların naif ama bir o kadar da sert gerçeğini anlatan uzun bir söz derlemesi.

Sahiller bizsiz, yetimler bizsiz, yaşlılar bizsiz, sokak çocukları bizsiz. Anla!

Cesaretin yoksa adam gibi sevmeye, ben de mecbur değilim çocuk büyütmeye.

Dünyadaki kimsesiz çocuklar için, dua et ki zulüm nedir bilmesin, görmesinler.

Yoksunluğun ortasında büyüyen yürekler

"Sokak çocukları sokakta güzel. Ama karnı tok, elinde sanatı, üstünde kışlık kıyafetleri, başını koydukları bir yastık, üstlerinde çatı ile."
- Gazapizm

Ağlamak sadece ama sadece çocukken sonucu değiştirir. Büyüdüğünde gözyaşın da yetim kalır.

Sadece çocukken güler insan, diğerleri palavra. Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir aslında.

Kalbinin ışığını sokakta büyütenler

Özlemek: Ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk.

Saklıyorsun içinde fırtınanın şiddetini, üzeri örtülmüş bir sokak çocuğu gibi.

Bir sokak çocuğu ağlayabilir sonbaharda. Veya bir kadın, sevdiğine bir papatya verebilir. Bir tren bileti iki aşığı kavuşturmaya yetebilir. Bir eylül akşamı, içmeden sarhoş edebilir.

Sokak çocuklarını yargılama, sokakta yatmamışsan. (Joker)

Sokakta buldukları umutla yaşayanlar

"Ben sokak çocuğuyum abi. Hani şu uçurtması asılı kalan çocuk var ya, bilyelerini rüyalarında unutan çocuk."
- Bedirhan Gökçe

Sokak çocuğu diye bir şey yoktur. Sokaklar çocuk doğurmaz!

Mahalle maçında çamura düşen topu temizlemek için, duvara şut çeken çocuklardık biz. Ne kadar düşsek de hep ayağa kalkardık.

Sokak çocuğu/hayvanı diye bir şey yoktur çünkü sokaklar ne çocuk ne de hayvan doğurabilir. Sadece dışlandıkları için konulan saçma bir isim.

Yalnızlığın gölgesinde büyüyen gülen yüzler

Belki gözlerim mor, belki tipim serseri; ama hani siz rahat olun, bu çocuk hepinizden daha yürekli, daha şerefli.

Çocukları sevin, para kazanmaya çalışan çocukları daha çok sevin, çünkü onların ellerinden çok şey çalınmıştır.

Kirli bir çocuk yüzüyüm kapında! Ama dünyanın en temiz gözleriyle bakıyorum sana. Şeker değil istediğim, yüreğini koy avuçlarıma.

Biz çekildik o puslu sokaklardan. Başrol sizsiniz, eski sokakların yeni çocukları.

Anlamsız görünen sokaklarda yeşeren masumiyet

Boş ve karanlık sokaklarda, korkusuz çocuklar gezer. Çünkü kaybedecek bir şeyleri yoktur, ama kocaman bir yürekleri vardır.

Ben gülümsemeyi sokak çocuklarından öğrendim, ondandır kirlenmiş bir yüzün içinde parıldayan gülüşlerim.
- Melike Melis

Ben sadece, çocukluğumda hiçbir şey düşünmeden, erkenden uyuduğum gecelerimi özledim. Çünkü sokaklara adım attıkça hayallerim de yarım kaldı.

Ben kimsesiz seyyahı, meçhuller caddesinin. Ben yankısından kaçan çocuk, kendi sesinin.
- Necip Fazıl Kısakürek

Sokakta büyüyen cesaretin resmi

Sokak Çocuklarının İç Dünyasını Anlatan Sözler

Eskiden sokaklarda başıboş yetişen çocuklara “kirli yüzlü melek” derlerdi. Sonra “asi gençlik” dediler. Şimdi ise “serseri” veya “sokak çocuğu” diyorlar. Oysa sokaklar çocuk doğurmaz; onları dışladığımız için onlara bu ismi verdik. Bu sözler, bu gerçeği anlatıyor.

  • Ayağı kayan bir çocuk kadar şaşkınım, bilemedim düz yolda yürümenin imlâsını.
  • "Kanayan dizlerimize bakıp da ağlamadık, sokaklar bizi böyle büyüttü."
  • "Bir lokma ekmek için ağlamak değil, sokaklarda unutulmak acıtır canı."
  • "Sokaklar, kedilere, köpeklere ve biz 'kimsesizlere' kalınca daha da karanlık olur."
  • "Ekmek yoksa su var mı diye soranlara, biz 'sevgi' istiyoruz diye fısıldarız."

Adım, sokak çocuğu. Bizim sokaklara hiçbir zaman bayram gelmez. Elimizden tutup okula götürmez kimse bizi. Kayboluruz, ölürüz de yokluğumuzu kimse hissetmez. Birbirimize benzeriz hepimiz; siyahtır yüzlerimiz, tırnaklarımız, siyahtır hikayemiz… Sokaklar çocuk doğurmaz. Bu, insanlığın ayıbı.

Hayallerini sokaklarda arayan çocuğun gözyaşı

Menfaat nedir bilmeyen, dostluk nedir diye sormadan dost olan çocuklarız biz. Sokaklar bize dost, gökyüzü bize ev.

Sevdiği arkadaşıyla kavga ettiğinde “hadi öpüşün barışın” dendiğinde hemen barışan çocuklardık biz. Nefret nedir bilmezdik. Sonra büyüdük, kentler betonlaştı, yürekler taşlaştı ve biz “öteki” olduk.

Bakmayın bizim semtin çocuklarının sakız çiğnediklerine, olay tamamıyla farklı! O sakızlar, belki de açlığı bastırmak içindir.

Kimseye anlatamadıkları, sokaklara sığındıkları masum yürekler

Eskiden sokaklarda, mahalle maçlarında bir topumuz olurdu. Çamura düşse bile önemsemezdik. “Temizleriz” derdik, “devam ederiz” derdik. Şimdi ise herkes kendine ait topun, kendi hayatın peşinde. Unuttuk, paylaşmayı unuttuk.

Oyalan gönlüm, sahte dünyada çocuklar gibi oyalan. Belki bu gerçektir diye yaklaştığın her insan koskoca bir yalan!

Sokak çocuklarının kendi el yazılarından hayallerine bakalım… “Abi ben doktor olacam, annemi kurtaracam…” oysa annesi çoktan yitip gitmiş bir hayalde.

Sokakta büyümüş insanların naiflikleri

Sokak çocuğu, çok gülüp az mutlu olan insandır. Gülümsemesinin ardında koca bir dram yatar, kimse bilmez. En ufak bir merhamet, en ufak bir sevgi dokunuşuna öylesine muhtaçtır ki, dünya umurunda değildir.

Yastığı taş, tavanı gökyüzü olan çocuklar, bizi hiç affetmeyin. Çünkü bu düzeni böyle kurmakla, en büyük suçu işledik.

Mahalleyi toz ve gaz kokusu kapladığında, bizler yine de umudumuzu kaybetmeyen çocuklardık. Çünkü biliyorduk, yarın güneş yeniden doğacaktı.

Sokakta beslenen hayallerin fotoğrafı

Biz serseriler, otoriteden, faşistlerden, polisten, zabıtadan korkmayız; sadece ve sadece kendi beyin hücrelerimizden korkarız. Gri hücrelerimizi zapt etmek, sakinleştirmek için uğraşırız. Havalandırmalı yerleri sevmeyiz.

İçimdeki çocuk çok mutsuz! Kimse bana oyuncak vermeye kalkmasın, kırarım. Çünkü en büyük oyuncağım sokaklar oldu.

Çocukken güneş olmak isterdim. Sonra anladım ki en iyisi “çocuk” olmak. Güneşten sıcaktı kalbim. Derken büyüdüm. Yaşam denen ayazda üşüdüm. Soğudu, buza döndü kalbim. Ne güneş olabildim, ne çocuk kalabildim.

Yoksulluğun ortasında yaşanan küçük sevinçler
  • Sokaklarda büyüdük diye kimseyi incitmeyiz, bizi incitenlerin halinden de anlarız.
  • "Her şeyini kaybetmiş bir çocuğun yüzünde hala gülümseyen umudu gördünüz mü?"
  • "Sokak lambası altındaki titrek bedenler kadar üşümez bazen yürekler."
  • "Ayakkabısı yırtık olan bir çocuğun umutlarına sırtını dönmeyin."
  • "Senin attığın bir lokma ekmek, onun yarınlara dair umudunun adı olabilir."

Bir gün sende seveceksin, seni sevmeyeni. Belki de en çok da kendini. Çünkü sokakta öğrenirsin ki, kimse sana kendinden fazlasını vermez. Bu hayatta sahip olduğun en büyük servet, kendi kalbinin sıcaklığıdır. İşte bu yüzden sokak çocukları hep daha merhametli, hep daha güçlü olur.

Kimsesizliğin acısını unutturan dayanışma

Sizler sakin sofralarda otururken, unuttuğunuz bir çocukluk var… Kaybolan balonların, çizgi filmlerin, mahalle maçlarının arasında büyüyen ve kimseye anlatamadığı o karanlık sokakların hikâyesi.

Biz geceleri üşüyen çocuklardık. Yıldızları battaniye, ay ışığını lamba yaptık. Ama yinede gülümsemeyi başardık. Çünkü biliyorduk ki, her gecenin sabahı var. Ve biz sabahlara hep umudu bağladık.

Bir lokma ekmeği paylaşan yürekler

Sevdiği arkadaşıyla kavga ettiğinde “hadi öpüşün barışın” dendiğinde hemen barışan çocuklardık. Nefret nedir bilmezdik; sokaklar kardeşliği öğretmişti bize. Şimdi büyüdük, “yabancı” dedik birbirimize. Belki de kaybettiğimiz “masumiyeti” geri getirmek için, yeniden çocuk olmaya ihtiyacımız var.

Sizin o tipsiz veya serseri dediğiniz sokak çocukları var ya; Onlar kendilerine bakmıyor, ailesine bakıyor!

Kirli bir çocuk yüzüyüm kapında. Ama dünyanın en temiz gözleriyle bakıyorum sana. Bana şeker değil, bir gülüş, biraz da sevgi ver… Tek ihtiyacım olan bu.

Bir gün sen de anlarsın, sokaklarda büyüyenlerin selamını almak, dudaklarında kaybolan o acı tadı siler belki.

Sokakta umut arayan çocukların dünyası

Ayağı kayan bir çocuk kadar şaşkınım, bilemedim düz yolda yürümenin imlâsını. Kanayan dizlerime bakıp da ağlamayı öğrenemediğim gibi.

Kimse “Sokak lambası altında üşüyen çocuk” olmak istemez. Kimse evsiz, kimsesiz olmak istemez. Ama kader dedikleri, bazen en masumların boynuna asılıyor. Bizimse tek yapmamız gereken: Gözlerimizi kapatmayıp, o yürekleri ısıtmak.

Fakirlik ve masumiyet arasında sıkışan küçük beden

 Yazar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.