St. Petersburg'da Gezilip Görülmesi Gereken Yerler
St. Petersburg Rusya Federasyonu'nun ve Avrupa'nın en büyük merkezlerinden biridir. Aynı zamanda Rusya'nın başkentliğini de üstlenen kent sırasıyla Petrograd ve Leningrad isimleriyle de anılmıştır. Stratejik açıdan Rusya'nın Avrupa'ya açılış kapısı olarak görülen Petersburg siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel bakımdan da ülkenin değerli bölgelerinden biridir. Yaklaşık 5 milyon nüfusu barındıran şehrin yüzölçümü tam 1.439 kilometrekaredir. St. Petersburg ülkenin uzak ve yakın geçmişine damgasını vuran katedral, kale, saray, müze, meydan gibi tarihi yerlere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu kaynaklar kenti Avrupa'nın en turistik merkezlerinden birine çevirmiştir. St. Petersburg seyahatinde gezilecek görülecek yerleri sizlerle paylaşıyoruz.
Aziz İsaac Katedrali
Kentin Aziz İsaac Meydanı'nda yer alan şahane bir dini yapıdır. Rusya'da bulunan en büyük Ortodoks kilisesi olarak dünyaca meşhurdur. Aynı zamanda Dünya'nın en büyük bazilikası ve 4. büyük katedralidir. Aziz Peter'e adanan şaşalı katedral Çar I. Aleksandr'ın emriyle mimar Auguste de Montferrand tarafından tasarlanmıştır. 1818 ve 1858 yılları arasında inşa edilen manevi yapı Neo-Klasik ve Bizans mimari sitilllerinde oluşturulmuştur. En yüksek noktası 102 metreyi bulan katedral halen ibadete açıktır. Altın sarısı dev kubbesi ve sütunlarıyla dikkat çeken yapı St. Petersburg'un gezilecek yerlerinden biri olarak bilinir.
Nevsky Prospect
Burası St. Petersburg'un ana caddelerinden biridir. Sovyetler Birliği yıllarında 'Proletkult Caddesi' olarak anılan bölge kentin tarihi saray, kütüphane, kilise, heykel gibi tarihi yapılarıyla meşhurlaşmıştır. Nikolay Gogol ve Fyodor Dostoyevski gibi dünyaca tanınmış Rus yazarlarının eserlerinde de işlenen önemli mekanlardan biridir. Nevsky Prospect kentin alışveriş ve gece hayatının merkezine çevrilmiştir. St. Petersburg gezi rehberinize bu hareketli caddeyi de dahil edin.
Peterhof Sarayı
Yaklaşık 310 yıllık bir maziye sahip olan Peterhof Sarayı Avrupa’daki en şaşalı saraylardan biri olarak anılmaktadır. St. Petersburg’un sembol yapılarından biridir. Bahçesindeki yapay havuzdaki fıskiyeler çok dikkat çekmektedir. Bahçenin toplam alanı tam 12 bin dönümdür. Tüm bu özellikleriyle zaman zaman "Rus Versailles" (Rus Versayı) olarak da anılır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Peterhof Sarayı ve bahçesinde dolaşırken zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyeceksiniz. Bu saray St. Petersburg'un görülecek yerlerinden biridir.
Catherine Sarayı
Kentin 30 km güneyinde Tsarskoye Selo kasabasında bulunan tarihi saray Rus Çarlarının yazlık ikametgahı olarak yıllarca kullanılmıştır. Meşhur mimar Francesco Bartolomeo Rastrelli tarafından dizayn edilen saray Rokoko mimari stiliyle oluşturulmuştur. 1756 yılında kullanıma açılan sarayın çatısının yapımında 10 kilodan fazla altının kullanıldığı belirtilmektedir. Harika mimarisi ve mükemmel bahçesiyle ilgi gören Catherine Sarayı St. Petersburg seyahatinde ziyaret etmeniz gereken noktalardandır.
Yusupov Sarayı
Yusupov Ailesi'nin birinci ikametgahı olduğundan bu isimle anılmaktadır. Moika Sarayı olarak da bilinen yapı Fransız mimar Jean-Baptiste de la Mothe Vallin tarafından 1770 yılında inşa edilmiştir. Daha sonra birçok kez sarayda farklı mimari sitiller uygulanmıştır. Takı ve heykel başta olmak üzere 40 binden fazla esere de ev sahipliği yapan soylu Rus ailesinin sarayı 1916'da 'Grigori Rasputin' cinayetinin burada işlenmesiyle de bilinmektedir. St. Petersburg'un turistik yerlerinden birine dönüşen Yusupov Sarayı ve sanat koleksiyonları şu anda devlet kontrolünde ziyarete açıktır.
Ermitaj Müzesi
1764 yılında inşa edilen çok heybetli ve geniş bir binada hizmet vermektedir. Rus sanat ve kültürüne adanan kurum, 1852 senesinden bu yana faaliyet göstermektedir ve Dünya'nın en eski müzelerinden biridir. Burada 3 milyonun üzerinde eser sergilenmektedir. Muhteşem tablo ve çizimlerin beğeniye sunulduğu çok geniş koleksiyonlara sahip olan Ermitaj Müzesi St. Petersburg'un turistik yerlerindendir.
Voskresenia Khristova Kilisesi
Bu mükemmel kilise 1907 yılında tamamlansa da yapımı 1883 yılında yani tam 24 yıl önce başlamıştır. Voskresenia Khristova Kilisesi’nin yapımının bu kadar uzun sürme sebebi ise maddi sebeplerden kaynaklanmaktadır. Griboedov Kanalı’na sıfır şekilde oluşturulan ibadethane bir Rus Ortodoks Kilisesi’dir. Mimar Alfred Alexandrovich Parland tarafından tasarlanan ve Romantik mimari tarzında oluşturulan kilise, tam 94 metre yüksekliğe sahiptir. Kubbelerinin rengarenkliği, yüksekliği ve eşsiz mimarisiyle keşfedilmesi gereken değerlerden biridir.
Rus Devlet Müzesi
1895’ten bu yana hizmet veren Rus Devlet Müzesi önceleri Mihail Sarayı olarak faaliyet göstermekteydi. Müzede çok değerli portre, heykel ve etnografik ögeler başta olmak üzere değerli eserler sergilenmektedir. Kente gelen turistlerin ilgisini çeken ve 10. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar Rus sanatçıların eşsiz eserlerini kapsayan bu müzeyi sizler de ziyaret etmelisiniz.
Kazan Katedrali
Rusya’daki en özel ibadethanelerden biridir. 1801 ve 1811 yılları arasında inşa edilen Kazan Katedrali’nin sütunlarının mimarisi eşsiz bir biçimde tasarlanmıştır. Saray mimarisi tarzında oluşturulan manevi yapı, Nevsky Prospect'inde yer almaktadır. Mimar Andrey Voronikhin tarafından tasarlanan katedral, hala Rus Ortodoks Kilisesi olarak faaliyetini sürdürmektedir. Genişliği 56,7 en yüksek noktası ise 71,5 metre olan kilise, özellikle ayinlerde muhteşem bir kimliğe bürünüyor. Burayı ziyaret edenlerden hiçbir ücret talep edilmiyor.
Peter ve Paul Kalesi
1706 ve 1740 yılları arasında inşa edilen Peter ve Paul Kalesi harika bir görüntüye sahiptir. Aynı zamanda katedral olarak faaliyet göstermektedir. Kalenin içerisinde eski Rus çarlarının mezarları bulunuyor. Bir ada üzerinde bulunan Peter ve Paul Kalesi eskiden askeri bölge olarak kullanılmış, aynı zamanda mahkumların tutulduğu bir hapishane görevi de üstlenmiştir. Ünlü mimarlar Domenico Trezzini, Nikolay Lvov, David Grimm tarafından tasarlanan kale St. Petersburg'un turistik yerlerinden biridir.
NeOldu.Com / Özel Haber