Tapınakların Kenti; Ani Harabeleri

Çok kültürlülüğün beşiği olan Ani Harabeleri, kilise, cami ve başka dinlere ait ibadethanelerin olduğu bir kenttir. Kars'a geldiğiniz zaman, farklılıkları barındıran bu kenti es geçmeyiniz. Ani Harabeleri, bağrında koskoca bir tarihi barındırır .
Tapınakların Kenti; Ani Harabeleri

Ani, Tanrıça Anahit’in Kentidir. MS. 885’de  Büyük Aşot tarafında kurulan bir Ermeni krallığıydı. 961 yılına kadar Ermeni krallığının daha sonrada 1045 yılına kadar Bizans’ın başkenti olmuştur. 1064 Sonrasında da Selçukluların eline geçmiştir. Ani Kenti sırasıyla, Huriler, Urartular, Kimmeler, İskitler, Karsaklar, Araplar, gibi bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Haliyle bu tarihi kent, birçok kültürü barındırmıştır. Ani bugün, Kars Merkez ilçeye 48 km. uzaklıkta, Arpaçay Nehri kenarında bulunmaktadır. Kars ile Ermenistan arasında bir sınır oluşturuyor. Doğu’nun “tarihi cenneti” olarak bilinen bu kent her geçen gün yok oluyor. Sizlere bu kente geldiğiniz zaman göreceğiniz birbirinden güzel tarihi yapılar hakkında bilgi vereceğim.

İşte Mabetlerin Kenti, Ani Harabelerinde halen hayatta kalmayı başaran birbirinden değerli tarihi yapılar.

Ani Surları

surlar.jpg

 

Surların bir kısmı Aşot tarafından yapılmıştır. Sonrasında Kral olan Sembat tarafındanda da devamı yapılmıştır. Büyük Selçukluların 1064 yılında Ani’yi fethetmesinden sonra Ani Bey olan Ebul Menucher tarafında 1072’de 3. sur sistemi yapılmıştır. Bu kentin zıhlı duvarı olan bu surlar tahribatlar sonucu ve zamana karşı artık ayakta durmakta zorlanıyorlar. Bu kente girmek için koskoca bir kapıda geçmeniz gerekiyor. İşte, tarihin bütün yıkımlarına karşı halen sizleri karşılayan Aslanlı Kapı devasa görünümüyle sizleri kendine hayran bırakacaktır. Arazinin eğimine göre 5 m. Yüksekliğinde olan surların dış cephesini yakından inceleyiniz. Haç motifleri, aslan, ve yılan kabartmalı rölyefler, çini süslemeleri göreceksiniz.

aslanli-kapi-ani.jpg

 

 

Büyük Katedral

ani-harabeleri2.jpg

 

Meryem Kilisesi olarak da bilinen bu katedral II. Sembat tarafından 990 yılında temelleri atılmış ancak Smbat’ın ölümü üzerine eşi kraliçe Katranide, 1001 yılında tamamlamıştır. Bu kilisenin mimarı İstanbul Ayasofya Kilisesi’nin kubbesini ikinci kez inşa eden Mimar Trdat’dır.  Muhteşem bir şekilde yapılan bu Katedral, 1064 yılında Sultan Alparslan’ın Ani’yi fethetmesinden sonra camiye çevrilmil ve ilk fetih namazı kılınmıştır. Bu sebepten dolayı bu Katedral’e Fethiye Cami’de denilmektedir.

 

Tigran Honents Aziz Gregory/ Resimli Kilisesi

tigran-honents-1.jpg

 

Resimli Kilise olarak da adlandırılan bu yapı, Ermenilere Hristiyanlığı getiren Aziz Gregory Lusavoriö’in hayatından sahneler sunuyor. Mığmığ deresinin Arpaçay Nehri’ne karıştığı yer üzerinde yükselen bu kilise 1215 yılında Anili bir tüccar tarafından Tigran Honents tarafından inşa edilmiştir. Kilisenin iç cephesinde duvar ve kubbe kısmında Hz. İsa’nın doğumundan ölümüne kadar geçen olayları sembolize eden freskler mevcuttur. Aynı zamanda birçok hayvan rölyef figürleriyle süslenmiştir.

 

Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi

abughamrents-aziz.jpg

 

M.S. 980 yılında Prens Pahlavuni tarafından yapılmıştır.  Silindirik bir yapıya sahip olan bu kilise sekizgen kubbeli olup, kubbenin temeli derin yüzeyi ayıran birbirine geçmiş ince sütunların desteklediği 6 kenar üzerinde duruyor. Dış cephelerinde kullanılan oyma işlemeciliği Selçuklu Mimarisine örnek olmuştur.

 

Kral Gagik Kilisesi

kral-gagik.jpg

Ani’nin güney- batısında bulunan, Bostanlar deresine inen yol üzerinde dairesel olarak bulunan cephe duvarları ve kubbesi tamamen çökmüştür. Kilisenin sadece temel duvarları ve iç mekanda üç sütun ayakta kalmıştır.

 

Surp Hripsime ve Manastırı

surp-hripsimi-kilisesi.jpg

 

Mimarisiyle farkındalık yaratan bu kilise, 13. yy.’ın karakteristik özelliğini taşıyan, silindirik bir plana sahiptir. Manastır, ulaşılması zor olan sarp kayalıklara kurulduğu için günümüze sağlam bir şekilde ulaşabilmiştir.

 

Aziz Prkich (Kutsal Kurtarıcı) Kilisesi

aziz-prkich4.jpg

 

Ani Harabeleri’nin güney doğusunda büyük katedrale yakın bir noktada inşa edilen kilisenin yarısı sonradan yıkılmıştır. MS. 1036 yılında yapılan, zemini daire olan bu muhteşem yapı günümüzde yok olmakla karşı karşıyadır. 1200’lü yıllarda restore edilen yapı, 1930’lü yıllarda yıldırım düşmesi sonucu yarısı yıkılmıştır.

 

 Bakireler Kilisesi

bakireler-manastiri.jpg

 

Arpaçay ile çevrili dük kayalıklarının üzerine kurulan muhteşem bir manzaraya sahiptir. Ermenice Kuysiamrots veya Kusatans- Bakireler Kalesi olarak da biliniyor. Bu yapı 13. yüzyılda yapılmış, 1960 depremiyle birlikte güney ve batı duvarı yıkılmıştır.

 

Çoban Kilisesi (Hovui Ekeghetsi)

oban-k~1.jpg

 Adını bu güzelim eseri ortaya koyan bir çobandan aldığı halk arasında dilden dile söylenir. Bu eşsiz kilise ne yazık ki 1966 depremiyle tamamen yıkılmıştır.

 

Selçuklu Sarayı

selcuklu-sarayi.jpg

 

Tarihi tam belli olmayan bu saray, 1064 yılında muhtemelen Selçukluların Ani’yi Fethetmesinden sonra Ebul Menuçehr Bey tarafından imar çalışmaları sırasında yapılmıştır. Sarayın girişinde Selçuklu Mimarisi’nin en güzel taş işçiliğini sergileyen yıldız motiflerinden oluşuyor. Selçuklu Sarayı içerisinde bulunan şadırvan muhteşem bir mimari özelliğine sahiptir.

 

Kaya Şapeli

kaya-sapeli1.jpg

Selçuklu Sarayı ve Gagik Kilisesi arasındaki kayalıklarda yer alan bu kilise tamamıyla kayaların oyulmasıyla yapılmıştır. Hasar gören bu yapı görenleri şaşrtıyor.

 

Menuçerh Cami

menucerh-cami1.jpg

 

1064 yılında Ani’yi Fetheden Alparslan, Şehrin idaresini Şeddatlı Emiri Ebu’l Esvar’ın oğlu Menuçehr’e bırakmıştır. Menuçerh bu kenti imar etmiştir. İlk yapmış olduğu şey Menuçehr minaresidir. 1847 yılında tespit edilen, şimdi yıkılmış bir durumda olan bu minarenin üzeride yer alan çiçekli kufi hatla yazılmış olan kitabeye göre 1086 yılında yani Manaçehr döneminde yapılmıştır.

Kimi Ermeni araştırmacılar, binanın Türk fethinden öncesinde Bagratid dönemine ait bir köşk olduğunu ve daha sonraları bir camiye dönüştürüldüğünü söylerler. Bazı araştırmacılara göre ise önceden kilise olan bu yapı sonradan camiye dönüştürülmüştür.

 

Daha bir çok yapıya sahip olan bu antik kent''in yapıların çoğu günümüzde yok olmuştur. Geldiğiniz zaman; Yıkık dökük olan bu kente neden "harabe" olarak adlandırıldığını anlayacaksınız. Bir zamanların başkent olan, Tanrıçaların yaşadığı bu kent şimdi  tarihi bir harabe halini almıştır. Gelin ve muhteşem tarih kokan bu yapıları yakından görünüz

NeOldu.Com/ Kader Basayoğul

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.