En Tehlikeli Hapishane Mahkumları | Korkunç Suçlar İşlediler

Hapishaneler pek çok suç işleyen insanlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu insanlar hayatlarını kötülük yapmaya adamışlar ve oldukça tehlikelidirler.

Dünya'nın En Tehlikeli Mahkumlarının İşledikleri Suçlar

Dünyanın en tehlikeli hapishanesinde dahi hayatta kalmayı başarabilen bu suçlular, tüm zorlu yaşam koşullarına alışabilir.

İşte akıl almaz cinayetlerin mahkumları ve ceza yattıkları tehlikeli hapishaneler;

1. Eyeball Man (Jason Barnum)

ABD'nin Alaska şehrinde bir polisi öldürmekle suçlanan, “Gözbebeği” lakaplı 39 yaşındaki Jason Barnum'un yüzündeki dövmelerinin davasını etkileyip etkilemeyeceği tartışılıyor. 22 yıl hapis cezasına çarptırılan Barnum'un gözü de olmak üzere yüzünün yarısını kaplayan dövmeleri birçok kişiye ‘korkutucu' gelmektedir.

Mahkemeye çıkarılan Barnum'a 22 yıl hapis cezası verilmişti. 2012'nin Eylül ayında polis Daniel Thyen'i öldüren ve daha önce 14 mahkumiyeti bulunan Barnum, 2010'da hapisten çıktıktan sonra kendine yaşayacak yer bulamadığını söylemişti.

Yüzündeki dövmeler nedeniyle iş bulamadığını belirten ve cinayeti işlediği gün eroin etkisi altında olduğunu dile getiren Barnum, mahkemede, “Yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum. Hiçbirini geri alamam” demiştir. Çok havalı bir ifade ancak bu gözü dönmüşlüğünü örtemez. Resimde de gördüğünüz üzere oldukça ürkütücü bir tipi var!

2. Charles Bronson (Charles Buchinsky)

Pensilvanya doğumlu olan Bronson 15 çocuklu bir ailenin 11.sidir. Fakir bir ailenin çocuğu olan Bronson ilk defa 1974 yılında iken yani 19 yaşında bir silahlı soygun davası yüzünden hapse girmiştir. Bu tarihten itibaren de hapishane arkadaşlarına ve gardiyanlara şiddet uyguladığı, insanları defalarca rehin aldığı gerekçesiyle cezası sürekli uzamaktadır.

Bronson 1974 yılında hapse ilk girdiğinden bu yana sadece 131 gün özgür yaşamıştır. 95 kilo ve 1.78 boyunda olan Bronson kapatıldığı demir parmaklıkları çıplak el ile bükebilecek kadar güçte olmasıyla ünlüdür. Bronson günlük antrenmanlarında 3000 şınav çekmektedir.

Resmi olmasa da İngiltere'de en çok hapishane isyanlarına katılan kişi rekoru ona aittir. 2000 yılında hapishane ziyareti sırasında bir öğretmeni rehin almasının sonucunda müebbet yemiştir.

3. Andrey Çikatilo

16 Ekim 1936 tarihinde Ukrayna'da doğmuştur. Yaşadığı dönemde Sovyetler Birliği var olduğu için en ünlü sovyet katili olarak anılmaktadır. Doğduğu yıllarda bulunduğu ülke karanlık dönemler geçirdiğinden tabiri caizse açlığın içine doğmuştur diyebiliriz.

Çocukluk döneminde anne sevgisinden de nasibini alamayan Çikatilo sürekli dayak yiyordu. Babası ise o daha 5 yaşındayken savaşta olan sovyet ordusu için öldürülmüştür. Okul hayatında şaşırtıcı bir şekilde başarı göstermekteydi. Ergenlik dönemi çocukluk dönemine göre daha zor geçmekteydi. Bu dönemde sosyal yaşantısında içine kapanık bir dönem yaşamaktaydı.

Andrey Çikatilo 1969 yılında evlenmiştir. Çeşitli yöntemlerle bu evliliğinden 2 çocuğu olmuştur. Çikatilo ilk cinsel saldırısını 15 yaşındaki bir kız öğrencisine 1973 yılında gerçekleştirmiştir. Yani öğretmenmiş. Aradan belirli bir süre geçtikten sonra başka bir kız öğrencisine de saldıran bu pislik okul yönetimi tarafından zorunlu olarak istifa ettirilmiştir.

Başka okulda göreve başlayan Çikatilo başka bir öğrencisine de taciz ettiğinden öğretmenlik mesleğinden atılmıştır. (Baksanıza bir hayli müsamaha görmüş!) Bir fabrikada çalışmaya başlamış ve işi gereği sürekli seyahat etmekteydi. İlk cinayetini 9 yaşında bir kız çocuğuna sakız vereceğini söyleyerek gerçekleştirmiştir.

1953 yılından itibaren kendi işlediği ispatlanan tam 56 cinayet teşebbüsü olmakla beraber 53'ünü öldürdüğünü kendi ağzıyla söylemiştir. (Bu aşağılığa neler yapılır ancak insan hakları müsade etmiyor!)

4. Jeffrey Dahmer

Cinayetlerine 18 yaşında başlayan, öldürme hazzını daha da yukarı taşımak için ölü bedenlere işkence yapan nekrofili bir cani ve de tam bir psikopat. 17 kurbanı öldüren bu mahkum 1994 senesinde yakalanıyor.

Yakalandıktan sonra söyledikleri ise tüyler ürpertici " Benim yaptığım işkence ve cinayetleri bir insanın yapabileceğine inanmam çok zor." vay vay!... Şuna bak!... Cezaevine koyulduktan sonra pek çok mahkum tarafından öldürülmeye çalışılsa da bunlardan kurtuluyor. Fakat 28 Kasım 1994 gününde çamaşırhanede arkadan kafasına aldığı bir darbe sonucunda hayatını kaybediyor.

5. Charles Manson

Bir seri katil düşünün işlediği veya işlettiği vahşice cinayetler sonucunda çok popüler olsun. Kurduğu bir kaç kamyon arkası felsefi güzel sözleriyle yüzyılın filozofu olarak kabul edilip binleri arkasından sürekleyen kişinin adı Charles Manson.

Dayak yemek amacıyla kendinden büyüklere saldıran bu adamın psikolojik sorunları vardır. Sahte çek vermek, kadın ticareti yapmak gibi suçlar nedeniyle hapse giren Manson insanların zihnine girme yeteneğini burada elde ettiğini söylemektedir.

6. Christian Fernandes

2011 yılında, 11 yaşındaki Christian Fernandes’i annesi üvey kardeşiyle birlikte evde yalnız bırakmıştı. Fernandes, küçük kardeşini öldürene dek dövmüştür. 2013’te “birinci dereceden cinayet” ile suçlanan Fernandes’in davası daha sonra “kasten adam öldürmek”e çevrilmiştir.

Fernandes'in anneannesi bir uyuşturucu bağımlısıydı ve annesi 14 yaşında sokaklara düşmüştü. Haliyle böyle bir aileden de böyle bir çocuk ortaya çıkmıştır.

Dünyanın En Büyük Uyuşturucu Baronları

7. Jordan Brown

Jordan Brown, babası ve babasının nişanlısı ile birlikte yaşıyordu. 20 Şubat 2008’de, babasının nişanlısı sekiz buçuk aylık hamileydi. Jordan, gelecekte üvey annesi olacak kişiyle yalnız kaldığında babasının tüfeğini alarak onu kafasından vurdu.

Tutuklandıktan sonra verdiği ifadede, “Benim yerimi yeni doğacak olan bebek alacaktı. Üvey kardeşimi kıskanıyordum.” demiştir. Çocuk psikolojisinin ne sonuçlar doğurabileceğinin en büyük kanıtı. Bu yüzden çocuklarımızı eğitmede ve psikolojilerinin doğru bir şekilde şekillenmesinde bizlere büyük önem düşmektedir.

8. Thompson Toddler

Houston, Texas’ta yaşanmış olayda Racquel Thompson isimli bir kadın ve erkek arkadaşı, birkaç dilim pizza almak için evden dışarı çıktılar. Racquel ve erkek arkadaşı, 3 çocuklarını evde bırakmışlardı. Çocuklardan 2’si 3’er yaşında olan bir ikiz, diğeri ise 19 aylık bir bebekti. Eve geldiklerinde, bebek evdeki fırının içinde birçok yanık nedeniyle can vermişti.

İkizler, kardeşlerini kıskandıkları için onu öldürmeye karar vermiş ve gerçekleştirmişlerdi. Ceza almadılar, ancak Racquel ve erkek arkadaşına, çocukları tehlikeye atmaktan dava açıldı. Bu çocukların sizce bir suçu olabilir mi? Tabiki olamaz. Ancak çocukları vede yalnız bırakan bu sözde yetişkinlere ne demeli? Taktir sizin...

9. Erica De Nardo

İtalya’nın Novigure şehrinde, iyi bir muhitte yaşayan De Nardo ailesi mutlu bir yaşama sahipti. En azından öyle zannediyorlardı. Kızları Erika De Nardo, uyuşturucuya başladı. Zaman içerisinde ailesinden nefret etmeye başladı. Erika ve erkek arkadaşı, korkunç bir plan hazırladılar.

Babası maç izlemeye gitmişken, annesi ve kardeşini 100 defadan fazla bıçaklayarak öldürdüler. İlk olarak bir hırsızın yaptığı sanılan olay, sanıldığının aksine ortaya çıktı. Erika 16 yıl, erkek arkadaşı 13 yıl ceza aldı.

10. Girl A

1 Haziran 2004'de 11 yaşındaki bir Japon öğrenci sınıf arkadaşı tarafından katledildi. Girl A ismiyle bilinen katil, 12 yaşındaki Satomi Mitarai’yi boş bir sınıfta gözünü kırpmadan öldürdü. Girl A, üstü başı kanlı bir şekilde sessizce sınıfa geldi. Kendisine sorular soran öğretmene hiçbir cevap vermedi. Öğretmen, yan sınıfta Satomi Mitarai’nin cansız bedenini buldu.

Girl A’ya cinayeti neden işlediği sorulduğunda, kilosuyla dalga geçtiğini söyledi. Sorgusundan sonra, akli dengesinin yerinde olmadığı anlaşılan Girl A, ismi kamuoyuyla paylaşılmadan bir akıl hastanesine yatırıldı.

Dünyanın En Çok Aranan Suçluları

11. Mobilyacı Katil (Seyit Ahmet Demirci)

Mayıs-Temmuz 1998 tarihleri arasında İstanbul'da üç mobilyacıyı dükkanın bodrum katında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Demirci'nın neden sadece mobilyacıları öldürdüğünü geçmişte yaşadığı bir travmaya bağlamaktadır. Ne kadar pislik insanlarla yaşıyoruz diyorsunuz siz şimdi dimi?

Kötü insanların başlarına da kötü şeyler gelebilir. Çocukluğunun geçtiği Fatsa'da en yakın arkadaşı ile birlikte küçük bir mobilya dükkanının bodrum katında saldırıya uğramıştı.

Seyit Ahmet kaçmayı başardı. Ancak saldırıyı gerçekleştiren yaşlı mobilyacı arkadaşına tecavüz etmişti. Ve Seyit Ahmet bunu gözleriyle izlemişti. İki arkadaş bu olayı bir daha asla konuşamadılar. Ta ki arkadaşı üniversite okurken intihar ettiği güne kadar. Arkadaşının neden intihar ettiğini sadece Seyit Ahmet biliyordu ve arkadaşının intikamını almak için tüm mobilyacıları kendine hedef seçmişti.

12. Bebek Yüzlü Katil (Ali Kaya)

Cinayetlerinin hepsi Alanya'da gerçekleştirmiştir. İlk cinayetinin kurbanı amcası Celal Kayadır. Bu psikopat katil amcasını öldürmek suçundan 5 sene ceza almıştı. Cezası bitince kendi annesine tecavüz eden aşağılık, pislik Zeynel Abidin Gümüş'ü gözlerini kırpmadan öldürmüştür.

İçinizden iyi yapmış, oh olsun dediğinizi duyar gibiyim. Bu cinayetinden sonra akli dengesi bozuk raporu alarak akıl hastanesine yatırılmıştır. 1999 yılında kapalı yerde duramaz raporu aldı ve bu nedenle hastaneden çıkarıldı. Bundan sonra Alanya'da 5 kişiyi daha bıçaklayarak öldürmüştür. Artık adı Bebek Yüzlü Katil olarak anılmaya başlandı.

Son cinayetinden sonra kişilik bozukluğu nedeniyle tekrar hastaneye kapatıldı. Hastanede yine aynı sebeplerle hastaneye yatırılmış olan Ayhan Kartal'ı bıçaklayarak öldürdü. Daha sonra Şanlıurfa yarı açık cezaevine kaldırıldı. Bir yıl sonra buradan firar eden Kaya 2004 yılında Alanya'da yakalandı

13. Çivici Katil (Süleyman Aktaş)

"Çivi görünce dayanamıyordum, insanların kafasına çakmak istiyordum hep" yakalanınca polise bu ifadeyi veren Süleyman Aktaş "çivici katil" olarak ülke genelinde nam salmıştı. Elektrik kurumunda hat işçiliği yaparken 31500W elektriğe kapılıp, ağır yaralanan aktaş bu olaydan sonra Antalya'da Nuri Keskin adındaki başkomiseri öldürdü ve tutuklandı.

Mahkeme akli yerinde olmadığına dair karar verdi. Ve Aktaş'ı Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastane'sine gönderildi. Burada 3-5 yıl kaldıktan sonra Denizli'nin Çambaşı Köyü'ne gidip yerleşti. Köyde geçirdiği 5 yılın ardından gene iç sesinin esiri olup yaşlı bir çiftin kafasına çekiçle vurarak sersemletip henüz hayattayken sol gözlerine ve alınlarına çivi çakarak öldürmüştü. Yaşlı çiftin cesetleri geç bulunduğundan bedenleri çürümüş ve kurtlanmıştı. Bu yüzden cinayet tespit edilememiş ve ölümlerin gıda zehirlenmesi olduğuna karar verilmişti.

Bu ölümlerin ardından 1 ay geçmişti ki köyde yine yaşı bir çift bu kez cinayet olduğu açıkça belli bir şekilde evlerinin önünde sol gözlerinde 2, alınlarında 1 çivi çakılı durmaktaydı. Panikleyip cinayetleri akrabasına haber vermeye giden köy halkı, akrabasını da aynı şekilde civilenmiş ve can çekişirken bulmuştu. Yaralı adamın son sözleri ise katilin adı olmuştu. Kurbanın ifadesiyle yakalanan Aktaş kolayca teslim olmuştu. Yapılan aramalarda evinin alt katında özenle sivriltilmiş beton çivileri ve öldüreceklerinin yazıldığı bir kağıt bulunmuştu.

Yapılan sorguda soğukkanlılığıyla dikkat çeken katil kendisine verilen ikinci görevi gereği 3 kişiyi öldürdüğünü ve 9 rakamının önemli olduğunu bu yüzden 3'er çivi kullandığını vurguladı. İkinci görev demesi üzerine 1 ay önce gıda zehirlenmesi olarak kayıtlara geçen ölümlerin de böylece onun işlediği cinayetler olduğu ortaya çıkmaktaydı. Soğukkanlılıkla ilk cinayetlerinin üçleme öncesi alıştırma olduğunu söyleyen Aktaş'ın ne kadar tehlikeli olduğunu bu sözlerinden anlayabilirsiniz.

14. Artvin Canavarı, Baltalı Katil (Adnan Çolak)

"Yaşlı insanları öldürüyorsam da bunlar zamanlarını zaten doldurmuşlar belki de bizim kısmetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyorum hem de onları öldürerek toplumu rahatlatıyorum." İşlediği cinayetleri bu sözlerle anlatan Çolak'ın ne kadar cahil, yobaz ve acımasız olduğunu anlamışsınızdır.

Günahsız insanları gözlerini kırmadan öldüren bu canavar, öldürdüğü 6 kadına da tecavüz etmiştir. Katilin ne kadar karanlık bir ruha sahip olduğu açıkça ortadadır. Yakalandıktan sonra Adnan Çolak'ın yargılanması 5 yıl sürmüştür. Bu yargılamadan 112 yıl ağır hapis cezasına çarptırmıştır.

15. İnsan Avcısı (Hamdi Kayapınar)

"Zaten avcıyım kurbanlarım da av, avların üstünden çıkan para ve eşyalarda ev ganimetidir." diyen Kayapınar ilk cinayetinin kurbanı kardeşiydi. İnsan kardeşini öldürür mü demeyin. Bu psikopat kendi kardeşini boğarak öldürüyor.

Bundan ayrı Kayseri'de 6 kişiyi daha öldüren Hamdi Kayapınar seri katil olarak tutuklandığında İstanbul'un ilk seri katili Seyit Ahmet Demirci ile girdiği iddia üzerine insan öldürmeye başladığını söylemiştir ve İstanbul EGM'de verdiği ifade de "Ben kazandım" demiştir.

16. Tornavidali Katil (Yavuz Yapıcıoğlu)

Polis kayıtlarına göre 18 görgü tanıklarına göre ve tahminlere göre ise 43 kişiyi öldüren Tornavidalı Katil, bir çok kurum tarafından verilmiş farklı raporlara sahiptir. En son aldığı raporda akli dengesi yerinde denilmiştir.

Yakalandıktan sonra 74 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Türk katillerin en acımasızlarından olan Yapıcıoğlu pişman olmadığını da dile getirmekten çekinmiyordu.

Dünyanın En Tehlikeli Kadın Mafya Liderleri

17. Kasımpaşa Canavarı (Baltalı Adam)

1976 yılında İstanbul'da sayıca çok cinayet işlenmiş, özellikle evinde 20 bıçak darbesiyle öldürülen liseli Handan Otak günlerce konuşulmuştu. Ancak bu cinayetlerin hiçbiri Kasımpaşa'da işlenen "seri cinayetler" kadar dehşet yaratmadı. Artık bütün İstanbul Kasımpaşa Canavarı'ndan söz ediyordu. Bir inşaatın gece bekçisi olan Hasan Kaya'nın kafası bir demir çubukla parçalanmıştı.

Cinayetler serisi artık gazetelerin manşetlerine tırmanmıştı. Ama küçük bir ipucu bile yoktu. Bir sonraki kurban bir aydan beri kayıp olan 20 yaşındaki Veli Özel'di. Kuştepe'de oturan Veli Özel, Dolapdere'de bir düğme atölyesinde işçi olarak çalışıyordu. 7 Eylül sabahı evinde çıkmış ve bir daha kendisinden haber alınamamıştı.

Kasımpaşa Canavarı son kez, sisli bir gecede, 4 Kasım günü ortaya çıktı. Sabaha karşı saat üçte Piyalepaşa'da lastiğini değiştirmekle uğraşan taksi şoförü Zekeriya Galipçi arkasını dönünce elindeki demir çubuğu havaya kaldırmış bir adamla karşı karşıya kaldı. Saldırganın ilk darbesini atlatan şoför "Elimdeki projektörü gözlerine tuttum. Mavi gözlerinde kelimelerle anlatılamayacak pırıltılar vardı. 'Yapma' diye haykırabildim" diye anlatıyordu yaşadığını.

Kasımpaşa Canavarı karanlığa karıştı ve sonrasında onu gören kimse olmadı. Ancak Kasımpaşa Canavarı ününü 80'li yıllara kadar korudu. Türkiye'nin bu meçhul kalan ilk seri katili filmlere, kitaplara ilham verdi ama asla onu bulamadı.