Netflix The Crown İzleyici Yorumları ve Hakkında Bilgi
Netflix’in Dönem Dizisi: The Crown
Dünyanın en meşhur ve en uzun süre tahtta kalan kraliçesi olan 90 yaşındaki II. Elizabeth’in gençlik yıllarını konu alan dizi serisi The Crown, Peter Morgan imzalı son günlerin gündem dizisidir. IMBD’de 9.1 puan alarak gündemin ilk sıralarında yer almayı başaran The Crown, tıpkı Tudors, Vikings gibi masraflı olmasına rağmen risk alınarak çekilmiş ve başarı elde edebilmiş diziler arasındadır.Bu inceleme dizi içeriğimizde milyonlarca izleyiciye ulaşan Netflix dizileri arasında yer alan The Crown hakkında bilinmesi gerekenleri, izleyici yorumları ve tüm merak edilenleri sizler için bir araya getirdik.
The Crown Dizi İncelemesi
1. Netflix yapımı The Crown, bugün halen hayatta olan İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in hayatını tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. İzlediğiniz bir dizinin tüm karakterlerinin hatta aktarılan olayların bile birileri tarafından yaşandığını bilme gerçeği diziyi izlerken kesinlikle sizi derinden etkileyecek.
2. The Crown ile ilgili önemli detaylardan birisi ise; yapılmış birçok tarih dizisi, gerçeklikle ilgili olmadığı hatta uyarlamanın kurguya dönüştüğü gerekçesiyle eleştirilir. Ama bu dizinin aktardıklarını inkar etmek için bir tarihçiye ya da kaynak kitaplara ihtiyacınız olmayacak. Çünkü burada aktarılan olayları yaşayan kişiler halen hayatta ve etkileri sadece kendi bölgeleriyle sınırlı değil.
3. The Crown dizisi, 1952 yılından bu yana tahtta olan Kraliçe II. Elizabeth'in hikayesini seyirciye aktarıyor. Elizabeth'in tahta gelişi, kız kardeşiyle yaşadığı mücadeleler, eşi Prens Philip ile evliliklerinde oluşan sorunlar, ülke yönetiminde gizli kapılar ardında verilen kararlar... 2 sezon 20 bölümü geride bırakan The Crown dizisinden bir çok gerçeği öğrenebilmeniz mümkün.
4. Ama henüz 25 yaşındaki bir kadının tahta çıkmak gibi zorlu bir görevi üstlendiğinde ne kadar korktuğunu, sık sık katı kuralların arkasına sığınsa onun da kaygıları, hisleri olabileceğini, ne kadar zorlandığını da izliyoruz. Eşini, kardeşini karşısına almasını taht uğruna kendini kaybetmesinin öyküsünü izliyoruz.
5. Dizi boyunca öyküsü Elizabeth kadar ağırlıklı olan diğer kişi eşi Prens Philip. Doctor Who dizisindeki 11. doktor olarak tanınan 34 yaşındaki İngiliz aktör Matt Smith’in canlandırdığı Philip’i diziyi izledikten sonra hatırlayacaksınız. Yunan ve Danimarka kraliyet soyundan gelen, iyi eğitimli, sportmen ve entelektüel Philip Mountbatten, eşinin ”gölgesinde” kaldığı için yaşamı boyunca sadece kraliçeyi izleyen biri olarak görüyoruz.
6. Elizabeth’e karşılık gezmeyi, eğlenmeyi, fotoğraf çekmeyi, pilotluğu seven Philip, bu öyküdeki asıl renkli karakter. Halen 95 yaşında olan Philip’in dizinin bir sahnesinde Elizabeth’e, ”Ordunun, donanmanın, hükümetin başı olmayı bir defa olsun unutsan. Sevdiklerini, halkını, aileni bunların önüne koysan. Yaşayan, nefes alan bir kadın olsan” sözleri kraliçenin hayatını özetler nitelikte.
7. Kamuoyunun alkolik, eğlenceye düşkün, çılgınlık ve aşırılıklarla dolu özel hayatıyla tanıdığı Prenses Margaret ise dizide ”farklı yüzüyle” izlediğimiz bir başka karakter. 72 yaşında ölürken 101 yaşındaki annesinden daha yaşlı görünen Margaret, The Crown’un ilk sezonunda izleyiciyi oldukça üzmeyi başarıyor.
8. Margaret’i dizide 28 yaşındaki güzel oyuncu Vanessa Kirby canlandırıyor. Margaret’in babasının emir eri olan Peter Townsend ile yaşadığı hüzünlü aşk, dizinin yan konusu olarak izleyiciyle buluşuyor.
9. ”Purolu başbakan” Winston Churchill’in ”en düşkün” yılları diyebileceğimiz dönemini başarıyla işleyen The Crown, ”inatla koltuğunu bırakmayan” başbakan portresini çizerken Lithgow’un oyun gücünün de sayesinde kimi zaman gözleri yaşartacak sahnelere imza atıyor.
10. Daha fazla spoiler vermemek adına dizinin entrika dolu anlara geçişinden önce kesiyoruz. Kısacası The Crown kesinlikle meraklıları için izlenmesi gereken muhteşem bir dizi diyebiliriz.
The Crown Dizisi İzleyici Yorumları
1. Şu an izlediğim bölümünde (s1e7) sör vinstın çörçil, 'atom bombası yapmakta olan stalin ve aleme nizam vermeye çalışan dünkü çocuk artis amariga arasından dünyaya bi denge getirmek lazım' dedi az önce. yoksa ağzına sıçacaklar dünyanın diye de ekledi. Hikayeyi öyle bir zanaatle yazmışlar ki, 'reluctant hero' kuralı bu kadar iyi uygulanabilir. ilk bölümden beridir kaderi icabı mevzunun ortasına çekilen ürkek kadının içinden 7'nci bölümde resmen kraliçe çıktı. En iyi kadın oyuncu ödülünü almış golden globe'da. alsın, helal olsun.
2. Eğer siz de benim gibi ağır akan tarihi dizileri seviyorsaniz muhtemelen diziyi çok seveceksiniz. Dizi bastan ayağa kalite, oyunculuklar kaliteli, kostumler kaliteli, dekor kaliteli ve senaryo kaliteli. dizi de her detay ince ince dusunulmus cok belli. Fakat agir akan dizileri sevmiyorsaniz hareket ariyorsaniz hic baslamayin derim cunku ben bile bazi yerlerde diziyi duraklatip mola verdim. dizide elestirebilecegim yegane sey elizabeth'in esiyle,annesiyle ve kizkardesiyle iliskisi cok guzel bir sekilde yansitilirken nedense cocuklariyla olan iliskisi pas gecilmis, pek yer verilmemis. prens philip'in cocuklarla iliskisine daha cok yer verilmis ben elizabethin de nasil bir anne oldugunu gormek isterdim.
3. Son zamanlarda izlediğim en güzel dizilerden biri. zamanında ikinci elizabeth ve prens charles için şiirler yazmış biri olarak elizabeth'i tanımak, anlamak gayet hoş oluyor ancak asıl bomba kocası philip imiş de haberim yokmuş. tam bir sefa pezevengi herif. ağır, akıllı dönem dizisi sevenler için birebir. elizabeth'i oynayan hatun da çok güzel.
4. Netflix sagolsun iki günde on bölümü halledip aradan çıkardım bunu da. parkta yanındaki banka oturacakken bile “az öteye kaykıl” yerine “darling, would you be a dear and move your lovely ass a little bit” diyen bu soğuk nevalelerin yaptığı şeyleri genelde seviyorum o sebeple size genel puanim 9 kanka. sürükleyici mi, hayır; bunaltıcı mı, bazen ama hem döneme ilgi duyuyor hem de ingiliz kraliyet ailesini merak ediyorsanız muhtemelen seversiniz. kraliçeyi oynayan yılan gözlü abla annemin favori kuzenine pek benzediği ve rolu gereği birazcık nemrut olduğu için kendisinden pek hazzetmedim lakin margaret öyle miydi? bir içim su, bir yudum şarap mübarek.
5. İngiltere kraliçesi elizabeth'in tahta çıkışını ve daha sonra gelişen olayları hem siyasi hem de saray hayatı ile birlikte anlatan dizi. Dizinin asıl amacı sanırım izleyenlere "the crown does not back down." cümlesini iliklerimize kadar hissettirmek. genç yaşta ve sıfır denilebilecek bir tecrübeyle tahta çıkmak zorunda kalmış bir kadının ailesi, gelenekleri ve önem verdiği her şey bir yana bütün gücünü ve enerjisini gerektiğinde sahibi olduğu devlete ve topraklara adayabileceğini izliyoruz. tarihe meraklı kişilerin izlemesini tavsiye ediyorum. ingiltere'nin de zor zamanlar geçirdiğini ve o zor zamanların bugünlere ne tür yansımaları olabileceğini her izleyen kendi penceresinden görecektir. churchill gibi bir devlet adamını da bizlere tanıtıyor olması açısından da keyifli bir dizi.
6. Resmen böyle bir dizi bekliyormuşum. tam olarak umduğum budur. kraliçe elizabeth bir şekilde hep ilgimi çeken bir figür. ölümsüzlük suyunu bulmuş gibi dinç bir şekilde ayakta kalması, hükümdar gibi görünmeyen ama hükümdarın ben ta kendisiyim şeklindeki tavırları, genç kızlığı, ailesiyle olan ilişkisi... yani ömrünün çoğunu hükmederek geçiren bir kadından söz ediyoruz. muhtemelen dünya tarihinde en fazla hüküm sürmüş bir yönetici. iyiliğini ya da kötülüğünü, faydasını, zararını bir kenara bırakarak çağımıza ters düşen monarşiyle beraber gerçekten yaşayan bir efsane. böyle bir tarihi figürün ilk dönemlerinin anlatılması ve bunun da çok başarılı bir şekilde yapılması the crown'u harika kılıyor gözümde.
7. Her şeyden önce gerçek bir görsel şölen bu dizi. prodüksiyon muhteşem. sıfır tempo ama zerre sıkmadı beni. sahnelerdeki ufak detayları hayranlıkla izledim. müzikler de genelde senfonik tonlarda alttan alttan iyi gidiyor. hemen her bölüm ayrı bir hikâyeyi anlatıyor. süveyş olayı, churchill, kennedy, sömürgeler gibi tarihsel yönü kuvvetli konular genel havaya güzel bir şekilde adapte edilmiş.
8. Gerçekte 150 cm boyu ve minyonluğuyla meşhur olan prenses margaret’ i 180 cm lik bir oyuncuya oynatmalarını saymazsak harika bir dizi. aynı şey ana kraliçe elizabeth için de geçerli o da çok daha kısa ve şişman olmalıydı. eski kral bu kadına kurabiye lakabını boşuna takmamıştı.
9. Dizi film konularında çok muhafazakarımdır, karakterleri oynayan oyuncular değişince yabancılık çekerim ama katlanıcaz artık napalım. konseptin böyle olması ve herkesin birden değişecek olması avutuyor. yalnız benim de en takdir ettiğim şey bu diziye kimsenin gak guk etmemesi ve "aman şöyle görünelim, aman bunu böyle göstermeyelim, aman kraliçemizi aciz göstermeyelim" kaygısına kapılmadan güç içine boğarak dizi yapmamaları. bizim tarihi dizilerde herkes güçten ölüyo mesela. İnsani yanları sadece haremdeki kadınlarda görüyoruz, ki onlar da genelde güçlü, kibirli vs. bu dizideki karakterler sen ben gibi yazılıyor. dizinin en beğendiğim, bana diziyi izleten özelliği muhtemelen bu.
10. Tarihle pek aram yok dönem dizilerini de pek sevmem ama bu dizinin ilk bölümünü izleyip sevdim sanırım sıkılmadan devam edebilirim. Hala da hiç bilgim yok kim kimdir ünvanları nelerdir bilmem. tek bildiğim anneciğim lady diana severdi ölümüne üzülmüş falan ben de şimdi ki gelini kate middleton'ın hastasıyım :d koskoca kraliyeti böyle de özetlerim asdfvg.
The Crown Oyuncu ve Karakter İncelemesi
1. II. Elizabeth - Claire Foy
The Crown’ da kesinlikle şirinleştirilen ve sempati uyandıran bir Kraliçe beklemeyin. Aşırı kuralcı, insani yönlerini çoğu zaman geride bırakabilen, protokol meraklısı bir devlet görevlisi ve halkı hatta ailesini bile kraliyet kurallarının ötesine bırakan bir kraliçe görüyoruz. Öncelikle söylememiz gerekecek ki ekran başında sık sık ona sinirleneceksiniz.
2. Prens Philip - Matt Smith
34 yaşındaki İngiliz aktör Matt Smith’in canlandırdığı Philip, Yunan ve Danimarka kraliyet soyundan gelen, iyi eğitimli, sportmen ve entelektüel birisi. Philip Mountbatten, eşinin ”gölgesinde” kaldığı için yaşamı boyunca sadece kraliçeyi izleyen ”boylu, poslu, yakışıklı bir figür” olarak biliniyor. Kısacası Elizabeth uğruna kariyerini, soyadını, hatta yaşamını geride bırakan bir adamın hikayesi işleniyor.
3. Margaret - Vanessa Kirby
Alkolik, eğlenceye düşkün, çılgınlık ve aşırılıklarla dolu özel hayatıyla tanıdığı Prenses Margaret’ı ise dizide ”farklı yüzüyle” görüyoruz. Kraliyet ailesinin zaten en alımlı üyesi olan Margaret’i dizide 28 yaşındaki güzel oyuncu Vanessa Kirby canlandırıyor. Margaret’in babasının emir eri olan Peter Townsend ile yaşadığı aşk bizi diziye bağlayan temalardan birisi haline geliyor.
4. Winston Churchill - John Lithgow
II. Dünya Savaşı’nda oynadığı rolle dünya tarihine yön veren ”purolu başbakan” Winston Churchill’in ”en düşkün” yılları diyebileceğimiz dönemini işleyen bu dizide Lithgow’un harikalar yarattığına şahit oluyorsunuz.
Netflix Dizileri – Gelmiş Geçmiş En İyi Orijinal Netflix Dizileri
NeOldu.com / Sinema