Oğuz Atay'ın Efsane Eseri Tutunamayanlar'dan Alıntı Sözler
Oğuz Atay Tutunamayanlar Sözleri
Büyük usta Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar kitabından alıntıladığımız sözleri bugün sizlerle paylaşacağız. Sosyal medya platformlarında sık sık karşımıza çıkan Oğuz Atay'ın ölümsüz eseri Tutunamayanlar'dan sözler sizlerle.
İşte Tutunamayanlar kitabından alıntılanmış en güzel 10 söz;
1. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.
2. Ne kadar ürkünç bir iş. Kafamın içinde belirsiz yaratıklar olarak yüzen ve sadece var olmalarıyla yetindiğim cisimciklerin resmini çizmek. Rüyaların resmini çizmek kadar güç.
3. Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada?
4. Sevmek zor geliyor. Alışmamışım yoruluyorum. Her an sevdiğimi düşünemiyorum. Bazen atlıyorum. Boşluklar oluyor. Bunları boş sözlerle doldurmaya çalışıyorum.
5. Ben de hepinizden farklı bir solucandım kim bilir?
6. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
7. Kelimeden önce de yalnızlık vardı. Ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.
8. Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim.
9. Çok yükseğe çıkamam; bende yükseklik korkusu var. Kimseyi yarı yolda bırakamam; bende ‘alçaklık’ korkusu var.
10. Hayatım ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu.
Tutunamayanlar Olric Sözleri
Olric, insan nedir biliyor musun? Ağaçları kesip kâğıt yapan,sonra o kâğıda “ağaçları koruyun” yazandır.
Beni ölünce onun yanaklarındaki gamzelere gömsünler Olric.
-Hep geçer diyorlar ya Olric! Sence geçer mi?
-Geçer elbet efendim;
bazısı teğet geçer,
bazısı deler geçer,
bazısı deşer geçer,
bazısı parçalar geçer.
Ama mutlaka geçer.
– Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var.
– Görüyorum efendimiz. Hepsinin sırtınızda izleri var.
-En tehlikeli kelime nedir Olriç?
-“Ama”dır efendim bana göre.
-Neden Olriç?
-Önceden söylenen her cümleyi öldürür! Mesela, ‘seni seviyorum ama…” gibi.
Ne zoruma gidiyor biliyor musun Olric? Ona yazdıklarımı ondan başka herkes okuyor.
Mutsuz sanıyorlar bizi Olric. Oysa biz mutsuz değiliz, onlar boş yere bu kadar mutlu.
Ne imlâ, ne satır arası, ne paragraf, boşluk yok Olric, dopdoluyum.
-Hani yarınlar güzel olurmuş diyorlardı Olric bu yaşadığımız gün de dünün yarını değil mi?
-Kandırıyorlar efendim kandırıyorlar.
-Kolundaki yaralar efendim.
-Tutunurken oldu Olric.
-Ya yüreğindeki yaralar efendim.
-Tutulurken oldu Olric!
-Peki ya gözlerindeki suskunluk; ne efendim?
-Hiç dokunma, sus Olric!
-Hadi gidelim Olric.
-Nereye efendimiz?
-Ona Olric.
-O artık başkasıyla efendimiz.
-Olsun onun mutlu olduğunu uzaktan izlemek de yeter bize Olric.
-Elimde değil Olric.
-Ne efendimiz?
-Elleri Olric, elleri.
-Gelir mi dersin Olric?
-Gelmez, gelemez efendimiz.
-Hayatta üç yanlışım oldu Olric.
-Ne gibi efendim?
-Tanıdım, inandım, güvendim. Ama bir doğrum oldu.
-O nedir efendimiz?
-Sevdim Olric. Fakat sende bilirsin ki üç yanlış bir doğruyu götürür.
-Can çekişmek nasıl bir şey bilir misin Olric?
-Hayır efendimiz, nasıl bir şey?
-Ona söyleyebileceğin o kadar şey varken susmaktır Olric.
-Olric.
-Efendim efendimiz?
-Bana uzun bir kelime söyle Olric!
-Unutmak efendimiz.
-Bu yalnız 7 harf Olric.
-Ama bir ömür sürüyor efendimiz!
Yağmur yağıyor Olric. Islanıyor etraf, ağlasak kimse anlamaz değil mi?
-Gözden ırak, gönülden de ırak olur mu efendimiz?
-Hayır Olric. Yüreğinde bir yer açıp oraya oturttuğun her kimse, seninle birlikte gider her yere.
-Neden Olric?
-Yüreği o kadar büyük sevemez de ondan efendimiz
-Biliyor musun Olric, iki şey hep vardır?
-Nedir onlar efendim?
-Her işte bir yanlışlık, her içte bir yanmışlık.
-Tut ki güneş açtı, papatyalardan taç yapar mı bize Olric?
-Bilinmez efendimiz.
-Yıldız kaydığında diler mi bizimle olmayı?
-Sanmam efendimiz.
-Ben de sanmam gidelim.
– Keşke nedir Olric?
-Hatalarımız efendimiz.
-Çok mu hata yaptık?
-Keşke diyecek kadar efendimiz.
-Bu yol nereye çıkar Olric?
-Hiçbir yere efendimiz!
-Hiçbir yer neresidir Olric?
-Doğru yerdir efendimiz.
-Gidelim mi?
-Vardık efendimiz.
Onu düşünerek yazdıklarımı, o kimi düşünerek okuyor Olric?
-Biliyor musun Olric?
-Neyi efendimiz?
-Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
-Neden efendimiz?
-Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim.
Biliyor musun Olric? Artık yalnızlığı bile çok seviyorum, sırf onun eseri diye.
Geçmiş aslında geçmezmiş efendim. Hep bir köşede, yerinden çıkmak için geceyi beklermiş.
-Gözlerimi kaybettim Olric
-Sözlerini de kaybedenler var efendim.
-Evet Olric, asıl kör onlardır.
Nefes alamıyorum Olric. Bu insanlar içinde kendime rol biçemiyorum. Ah Olric, ölemiyorum bile!
İnsanlar diyorum Olric. Seni sen yapan özellikleri severler. Sonra da onu senden alıp seni değiştirmeye çalışırlar.
-Bazen yok olmak hiç olmaktan iyidir Olric!
-Yok mu olalım efendimiz?
-Var mıyız ki Olric?
Artık yaşamak istemiyorum Olric, onların istediği gibi yaşamak istemiyorum.
– Gittikçe eskici oluyoruz Olric.
– Ne yapalım efendimiz.
– Yeniliklere yetişemiyoruz. –
– Doğru nefes nefese kalıyoruz.
-Ne çok şey biliyor bu insanlar Olric!
-Herkes işine geleni biliyor efendimiz.
Bir yerde durup kahvaltı edelim Olric. Hususi arabaların henüz şımartmadığı bir yer olsun.