Uhud Dağı ve Şehitliği Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Uhud Dağı Nerededir?
Medine'nin kurulduğu düzlüğü kuzeyden kuşatan 8 km. uzunluğundaki Uhud dağının Mescid-i Nebevi'ye uzaklığı 5 kilometredir.
Uhud Savaşı (627)
Bedir Savaşı’nda mağlup olan Mekkeliler, bu yenilginin intikamını almak için Ebu Süfyan komutanlığında Medine üzerine yürüdüler. Müslümanlar da Uhud dağı yakınlarına geldiler. Hz. Muhammed Uhud dağını arkasına vererek askerlerini yerleştirdi. Mekkeli süvarilere karşı da Ayneyn geçidine okçular bıraktı. Savaş başladıktan kısa bir süre sonra Mekke ordusu bozuldu. Bu durumu gören okçular yerlerini terk ettiler. Halit bin Velid komutasında saldırıya Mekkelilerin atlıları Müslümanları iki ateş arasında bıraktı. Hz. Muhammed’in yaralanmasıyla Müslümanlar geri çekilmiştir.
Uhud Savaşı'nın Önemi
Hz. Muhammed’in sözüne itaatin artık önemi anlaşıldı.
Uhud Dağı ve Şehitliği Hakkında Bilgi
- Harun (as)’ın bu dağda gömülü olması bu dağa ayrıca bir kıymet kazandırmaktadır.
- Rasûlullah (sav) zaman zaman ona bakar ve:“Bu dağ bizi sever biz de onu diyerek iltifatta bulunurdu.” demiştir.
- Uhud savaşı bu dağ ile Medine arasındaki vadinin Şam tarafında meydana gelmiştir.
- Uhud savaşında şehit olanlar kazılan kabirlere ikişer üçer kondular. Buna Sebeb ölü sayısının çokluğu ve geride kalan sahabenin yorgunluğu idi. Rasûlullah (sav) Efendimiz durumun farkında olduğundan:“Ben Uhud şehidlerinin şehidliklerine kıyamette şahidim, şehidleri elbiselerine sararak öyle gömün ve aynı kabre arka arkaya gelecek şekilde ikişer üçer koyun taki en üstün olanları en öne gelecek şekilde olsun.”Rasûlullah (sav) bu emri vermeden önce bazıları yakınlarının cenazelerini alarak harb meydanından uzaklaşmışlardı. Bunların her biri Peygamberimiz (sav)’in emri bunlara nerde ulaşmışsa hemen orada durdular ve cenazeyi oraya gömdüler.
- Uhud meydanında gömülü olanların kabirlerinin etrafına sonradan duvar çekilmiştir.
- Peygamberimiz(sav) her yıl Uhud şehitliğini ziyaret eder. Yüksek bir noktadan hepsini selamlardı. Ancak hicretin 8. yılında bütün kabirleri tek tek ziyaret edip sanki karşısında diri imişler gibi ayrı ayrı selam verdi.
Fatıma Hüzeyme'nin Uhud Dağı Hikayesi
Bir akşam Uhud meydanından kız kardeşimle birlikte geçiyorduk. Güneş batmış ortalık hafifçe kararmıştı. Hz. Hamza (ra)’ın kabrine yönelerek ziyarette bulunduk ve selam verdik. Kabirden, Aleykümüs-selam ve rahmetullah. Cevabı geldi. Biz büyük bir hayrete düştük. Hemen geçip gittik.
Uhud Dağı Sallanma Hikayesi
Bir gün Allah'ın Resulü, beraberlerinde hilm âlemi yüce Sıddik Hz. Ebu Bekir, hak ve adalet güneşi Hz. Ömer, hayâ ve edep incisi Hz. Osman (r.a) bulunduğu halde Uhud dağına çıktılar. Dağ şevkinden harekete geçti. Âlemin Fahri mübarek ayaklarıyla dağa vurup hitap ettiler. "Dur, ya Uhud! Senin üzerinde bir Nebi, bir Sıddik ve iki şehid var" Ve dağ hemen sakinleşti... Bu mucizede, dağın hareket ve sonra sükûnetine ait harikadan başka Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman'ın ileride şehit olacaklarını keşfetmek fevkaladeliği vardı...
► Suudi Arabistan Gezilecek Yerler
NeOldu.com / Özel Haber