İlhan Berk Sözleri | En Güzel İlhan Berk Şiirleri
İlhan Berk Sözleri
Geceye hey! dedim. bir bulut beyaz aydınlık ve ben görüyorum belki yalnızlık…
Bazen unutuyor insan, unutulduğunu da.
Seni anmamak için, dinlemediğim şarkılarım var benim..!
Ne zaman ki dinlediğiniz şarkılar size O’nu hatırlatmaz; işte ancak o zaman hayattan bi tat alabilirsiniz.
Hesabını veremeyeceğiniz işlere kalkışmayın… Çünkü öteki tarafta bulaşık yıkatmıyorlar.
En Güzel İlhan Berk Sözleri
İstediğin kadar hayatımın kıyısında, köşesinde bulunabilirsin. Üzgünüm ama bir daha asla ‘merkezinde’ olmayacaksın.
Oldu yine karanlık..fotoğraf çektirmiyorum artık.. her biri başka biri.. bu surata ya tutukluyum yani sanık yada bir tanık.!
Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de canıma okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim.
Dikkat et amalarla beni kaybettin, keşkeler ile kendini mahvedeceksin!
Umudunu kaybetme belki döner.. Ama çokta ümitli olma; Belki de gittiğini senden daha çok sever.
Sesini hatırlamıyorum bile; ama söyledikleri hala aklımda.
Akla gelen, başa gelir diyorlar ya, yalan ! Öyle olsa, milyonlarca sen düşerdi başıma.
Şiir bir bakıma ağacı yapraklarından görmeye çalışmaktır. Her şey o arada saklıdır.
Fazla büyütme kendini, en fazla sevebildiğim kadarsın; dahası yok.
Herkes yürüsün…sokaklar karanlık biliyorsunuz …köşe başlarında ölmek diye bir korkusu olmasın kimsenin…yürümek bir başkaldırıdır belki de ötesi…
Kadının yaşı sorulmaz çünkü o da bilmez ağladığı, sızladığı gecelerin hesabını..!
Manasız söz duymaktansa, horoz sesi duymayı tercih ederim; En azından öteceği zamanı bilir.
Kötü bir niyeti yoktu aslında, sakarlık işte. kalbimi kırdı gitti.
Allah’a emanet ol, dedi ve gitti. – güldüm. Zaten başka Kimim var ki?
Akla gelen, başa gelir diyorlar ya, yalan ! Öyle olsa, milyonlarca sen düşerdi basıma.
İstediğin kadar hayatımın kıyısında, köşesinde bulunabilirsin. Üzgünüm ama bir daha asla ‘merkezinde’ olmayacaksın .
Geleceği olmayan aşkın peşinden gidilmez; sen öldün benim için. Bilirim ki; ölenle ölünmez.
Ben dostlarımı hiç satmadım çünkü; ya beş para etmez çıktılar ya da paha biçilemez..
İlk izlenim çok önemlidir. İlk iki dakika kocaman bir yüreği var sanırsın; sonra bir ömür o yürekte, ilk iki dakikayı ararsın.
Yazı gelirse benimsin, tura gelirse seninim.
Tek pişmanlığım kelimelerimi bile hak etmeyen insanlara, saatlerce cümleler kurmaktır.
Hani ne yaparlarsa yapsınlar hep çok sevdiğin insanlar var ya, Onların seni en çok üzenler olması, ne garip.
Annemin Allah belanı versin” dediği gün tanışmıştık seninle.
Kadınların hepsi sabahları kendilerini sevmemizin imkansız olduğunu bilirler.
Kimseyi kırmayayım diyorum, bir de bakıyorum kendim paramparçayım!
Geleceği olmayan aşkın peşinden gidilmez; Sen öldün benim için. Bilirim ki; Ölenle ölünmez.
Ne gerek var kafiyeli cümleler kurmaya. Özledim işte, o kadar.
Varsa karşılığı, sonuna dek gideceksin ! Ama yoksa karşılığı; ilk kavşaktan döneceksin.
Aklıma gelme diye dinleyemediğim şarkılar var benim.
Korkuyorum, bir gün biri çıkıp Ey İnsanoğlu ! diyecek ve kimse üstüne alınmayacak .
Bazen ihtiyaç duyuyor insan, sevildiğini bilmeye.
Dize her şeydir. Şairin adıdır. 'Namusumdur' mu diyordu Yahya Kemal?
Her şiirde 'dünyanın yaşamından bir anı' görürüz.
Kimseyi kırmayayım diyorum, bir de bakıyorum kendim paramparçayım!
Bu senin akşamüstü sesin hiç unutmam.
Ben ki yatağından tedirgin bir suyum
Besbelli ki aşka ve ölüme çalışıyorum.
Annemin Allah belanı versin” dediği gün tanışmıştık seninle.
Unutulmaz İlhan Berk Şiirleri
Şiirleriyle aşkı, hüznü ve güzellikleri dışa yansıtan İlhan Berk'in unutulmaz şiirlerini sosyal mecralarda sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Şiirlerinde duyguyu birinci sırada tutan İlhan Berk'e ait en çok bilinen şiirleri sizler için derledik. İşte, en güzel İlhan Berk şiirleri;
Pera'nın Eski Bir Sokağında
Kuşlar kalkıyor Aya İrini üstünden
Bir sap ot kulaklarının arkasında.
Ben sonunda burdasın işte diyorum kendi kendime
Burda eski bir atlasın kesiştiği yerde.
Bir kedi gözlerini dikmiş sana bakıyor
Ve aşağılarda gök ne kadar aşağılarda olursa.
Ve karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor bir kadın.
Ben seni düşünüp korkunç ince diyorum görmediğim boynu.
Önümden çerçiler askerler bıçak bileyiciler geçiyor
Ve asık suratlı kazmacıları dünyamızın.
Bir ses seninle aynı yarımadadayız diyor
Ve yitiyor sonra Pera'nın eski bir sokağında.
Pera'nın eski bir sokağını tepiyorum ben böyle her akşam
Her akşam tabanımda senin çamurun.
***
Ayrılığın Yüreği
Sessiz sedasız yaşayan bir ayrık otuydu Orta Anadolu’da
Kıtlıktan önce.
En küçük bir şeyden coşardı
Mesela bir kuş uçmasın Kızılırmak ‘a doğru
Köklerine su yürümüş gibi sevinirdi.
Bir bulut geçsin üstünden
Ayrılıktan çıkardı.
Dünyayı, derdi, dünyayı
Hiçbir şeylere değişmem.
Şimdi yaşamak istemiyor.
***
Üç Kez Seni Seviyorum Diye Uyandım
Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut almış başını gidiyordu görüyordum
Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün
Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün
Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum
Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun
***
Aşk
Sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk
Mutsuzluklar,bu karalar yaşamda yoktu
Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
Sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler
Nicedir bir pencereden deniz güzel değil
Nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden.
Sen gel bizi yeni vakitlere çıkar
***
Ne Böyle Sevdalar Gördüm Ne Böyle Ayrılıklar
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları
***
Acının Adı
Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz
Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz
Yavaş sessiz senin buyruğunda bölünür halkın ekmeği
Seninle hızla kararır bozulur ipek seninle hızla
Hızla düğümlenir bulanır su seninle
Körlenir seninle hızla emeğin tarihi
Ve seninle yavaş yavaş çıkar bakıra kuvarsa tunca yavaş yavaş
Acının uzun uzun yazılan adı.
Yavaş Yavaş Geçtim Kalabalıkların arasında
Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından
bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen
geçtiği yeri
yavaş yavaş çıktım içimden.Dokundum
yavaş yavaş acıya,kuvarsa,şiire
yavaş yavaş tarttım suyu,anladım nedir ağırlık
kokular
coğrafya.
Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzenini
gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü
gördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şey
böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana
insanlaştırdım yavaş yavaş dışımı
böyle karıştım kalabalıklara
kalabalıklaştım böylece..
***
Otağ
Sevgilim, işte eylül
Ve işte senin usul usul seğiren yüzün.
Zaman ki sonsuzdur
Bitmemiş şiirler gibidir.
Bazı hüzünleri
Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.
Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
(İsteğin bulanık kıyısında).
Bundan değil midir bizim aşkımızda
Sürekli bir akşam hüznü vardır.
delta ve çocuk
***
İstanbul'dan
İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul'dasın
Havada kaçan bulutların hışırtısı
Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor
Yenicami Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişler
Hiç kımıldamıyorlar
Ayasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor
İnsanlar sokak sokak çarşı çarşı ev ev
İnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlar
Boyunları bükük
Yorgun asabi kederli kindar
Yığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyor
Bir anda şehrin dört bucağına akacaklar
Bir anda iki ayrı kıtadaki insanlar gibi
Fatihliyle Beşiktaşlı sarmaş dolaş olacak
Sarı uzun yüzlü cesur işçiler
Dört köşe halinde veya dağınık bir şekilde durmuşlar
Hiç konuşmuyorlar
Benim onları birer birer çalıştıkları yerlere götürüp bıraktığım olmuştur
Hepsi dar kapanık yerlerde, sıkıntılı işlerde çalışırlar
Hepsi deli gibi severler yaşamayı
Bu en önde giden grup
Tophane'de Dikimevi'nde çalışır
Sekiz kızdır ancak üçü evlenmiştir
Bu saçları darmadağın asık suratlı delikanlılar
Kömür işçisidir
Bu üç kız, Beyoğlu'nda büyük bir mağazada tezgâhtar
Bunlar yol amelesidir
Bunlar vapur işçisi
Öbürleri duvarcı hamal ırgat kayıkçı
Hepsi bu gök altında sarmaş dolaş olmuş yürüyorlar
Dünyada işlerine giden insanları görmek kadar güzel bir şey yoktur
(Biliyorum artık akşama kadar onları hiç görmeyeceğim)
Durduğun yerden İstanbul köprüsü tramvayları mavnalarıyla sanki yürüyor
Bu sislerin ve bulutların arasından en sonra harekete geçen Kız Kulesi'dir
Kayıkların direkleri insanların üzerinde
Büyük bir bulut gelip durmuştur
İşte karın karına vermiş motorlardaki balıkların üstlerine yağmur yağıyor
Bir defa olsun akıllarına gelmemiştir
Gözleri pırıl pırıl balıkların
Bir İstanbul göğü altında ağlamak
Hepsi denizde geçen hayatlarını düşünüyorlar
Dokunsanız ağlayacaklardır
İstanbul açları tokları hastalarıyla aynı kıta üzerinde bulunuyor.
İlhan Berk Kısaca Hayatı
İlhan Berk, 1918 yılında Manisa’da doğdu. Liseye kadar Manisa’da yaşayan İlhan Berk, Lise eğitimi için Balıkesir’e yerleşmiştir. Lise eğitimini tamamladıktan sonra iki yıl öğretmenlik yapan usta şair, Ankara Gazi Eğitim Fakültesi Fransızca Bölümünü kazanmıştır. Yüksek öğrenimini bitirdikten sonra Samsun, Zonguldak ve Kırşehir illerinde öğretmenlik yapmıştır. İlhan Berk 1956 tarihinde ise Ankara’da Ziraat Bankası yayın bürosunda mürtecimlik yapmış ve bu görevini 13 yıl sürdürdükten sonra emekli olmuştur. Usta Şair İlhan Berk, 28 Ağustos 2008 tarihinde Bodrum’da hayata gözlerini yummuştur.
Peki, İlhan Berk yazım hayatına ne gibi kazanımları olmuş, ne tür özellikte şiirler yazmıştır?
İlhan Berk şiir yazmaya küçük yaşlarda başlamıştır. Öyle ki 19 yaşına geldiğinde “ Güneşi Yakanların Selamı” adlı şiir kitabını çıkartmıştır. Modern şiirin en önemli şairlerinden İlhan Berk şiirlerini hece ölçüsü ile kaleme almıştır. Şiirleri lirik düşünmelerden ileri geliyor ve bu çizgi doğrultusunda ilerliyor. Şiirlerinde aşk ve erotizmin yanı sıra tarih ve mitoloji de önemli yer tutuyor.
Edip Cansever Sözleri | Ece Ayhan Sözleri |
---|---|
Tomris Uyar Sözleri | Ahmet Arif Sözleri |
Sezai Karakoç Sözleri | İsmet Özel Sözleri |
Ahmet Telli Sözleri | Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri |