İstanbul ile İlgili En Güzel Şiirler, Anlamlı ve Etkileyici İstanbul Sözleri

İstanbul'a karşı duyguların anlatılmasının en güzel yolu şiirdir. İstanbul'u hissedebileceğimiz, bağrımıza basacağımız en güzel şiirleri sizler için derledik. İşte, İstanbul kokan en güzel şiirler, usta şairlerin İstanbul konulu şiirleri;
İstanbul ile İlgili En Güzel Şiirler, Anlamlı ve Etkileyici İstanbul Sözleri

Usta şairler tarafından yazılan, İstanbulu anlatan en güzel şiirleri sizler için derledik. Bu şiirleri okuyunca İstanbul'un kokusunu içine çekeceksiniz. Orhan Veli Kanık, Atilla İlhan, Nedim, Ümit Yaşar Oğuzcan gibi İstanbul aşığı şairleri tarafından ele alınan muhteşem İstanbul konulu şiirleri siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. İstanbul'u İstanbul yapan en güzel şiirler, facebook gibi sosyal ağlarda paylaşabileceğiniz en güzel İstanbul şiirleri;

En Güzel İstanbul Konulu Şiirler

Köprüde Sabah

Gece, yavaşça siyah mantosunu sürükler

Vapurlar, şimdi suya bırakılmış kütükler,

Ufuk, banyo edilen bir fotoğraf camıdır…

 

Dağlar dudaklarını boyar pembe bir tüyle

Köprüde fersiz gözler açılır üzüntüyle:

Sabah, ıstırap çeken kalplerin akşamıdır…

 

Kollarını gererken iş bekleyen bir sandal,

İlk ışıklar açılır esmer sularda dal dal;

Rüya görür kıyılar bir uyanık uykuda…

 

Gecenin bir mehtabı andırırken sonları,

Gemi fenerlerinin ziyadan bastonları

Kaybolur ağır ağır kurşunileşen suda…

 

Paslı mızraklar gibi uyuklayan direkler

Bir gün yapacakları muhayyel cengi bekler,

Uçuşur beyaz deniz kuşları alay alay…

 

Buruşuk bir deriyi andırır titreyen su,

İner merdivenlerden ilk vapurun yolcusu,

Uyandırır ihtiyar köprüyü bir tramvay…

Sabahattin Ali

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

Kaside

Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır

Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır

 

Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında

Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır

 

Bir kân-ı niamdır ki anın gevheri ikbâl

Bir bağ-ı iremdir ki gülü izz ü alâdır

 

Altında mı üstünde midir cennet-i a’lâ

El-hak bu ne halet bu ne hoş âb u hevâdır

 

Her bağçesi bir çemenistân-ı letâfet

Her kûşesi bir meclis-i pür-feyz ü safâdır

 

İnsaf değildir ânı dünyaya değişmek

Gülzarların cennete teşbih hatadır

 

Herkes irişür anda muradına ânınçün

Dergahları melce-i erbab-ı recâdır

 

Kala-yı meârif satılır sûklarında

Bazâr-ı hüner ma’den-i ilm ü ulemâdır

 

Camilerinin her biri bir kûh-i tecellî

Ebrû-yi melek andaki mihrâb-ı duâdır

 

Mescidlerinin her biri bir lücce-i envâr

Kandilleri meh gibi lebrîz-i ziyâdır

 

Ser-çeşmeleri olmada insana revân-bahş

Germ-âbeleri câna safâ cisme şifâdır

 

Hep halkının etvarı pesendîde-i makbul

Derler ki biraz dilleri bî-mihr ü vefâdır

 

Şimdi yapılan âlem-i nev-resm ü safânın

Evsafı hele başka kitâb olsa sezâdır

 

Nâmı gibi olmuşdur o hem sa’d hem âbâd

İstanbul’a sermâye-i fahr olsa revâdır

 

Kûh-sarları bağları kasrları hep

Güya ki bütün şevk ü tarab zevk u safâdır

 

İstanbul’un evsafını mümkün mi beyân hiç

Maksûd heman sadr-ı kerem-kâra senâdır

- Nedim

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

İstanbul Türküsü

İstanbul’da, Boğaziçi’nde,

Bir garip Orhan Veli’yim;

Veli’nin oğluyum,

Tarifsiz kederler içinde.

Rumeli hisarı’na oturmuşum,

Oturmuş da bir türkü tutturmuşum:

 

“İstanbul’un mermer taşları;

Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;

Gözlerimden boşanıyor hicran yaşları;

Edalı’m,

Senin yüzünden bu halim.”

“İstanbul’un orta yeri sinema;

Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;

El konuşur, sevişirmiş, bana ne?

Sevdalı’m,

Boynuna vebalim!”

 

İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim.

Bir fakir Orhan Veli;

Veli’nin oğlu,

Tarifsiz kederler içindeyim.

Orhan Veli Kanık

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;

O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,

Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

 

İstanbul benim canım;

Vatanım da vatanım…

İstanbul,

İstanbul…

 

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik…

Bulutta şaha kalkmış Fatih’ten kalma kır at;

Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat…

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;

Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;

Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet…

 

O manayı bul da bul!

İlle İstanbul’da bul!

İstanbul,

İstanbul…

 

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Çamlıca’da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;

Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar…

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbalı odalarda inletir ‘ Katibim’i…

 

Kadını keskin bıçak,

Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,

İstanbul…

 

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!

Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler…

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,

Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından

Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;

Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar…

 

Gecesi sümbül kokan

Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,

İstanbul…

Necip Fazıl Kısakürek

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

Bir Gün Sabah Sabah

Ver elini Haydarpaşa demişiz,

Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,

Hava hafiften soğuk,

Deniz katran ve balık kokulu

Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,

Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu…

Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,

-Kim o? dersin uykulu sesinle içerden.

Saçların dağınıktır, mahmursundur.

Kim bilir ne güzel görünürsün sevgilim,

Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,

Uykudan uyandırsam seni,

Ki daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.

Fabrika düdükleri ötmededir.

- Turgut Uyar

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

Önce hafiften bir rüzgar esiyor;

Yavaş yavaş sallanıyor

Yapraklar, ağaçlarda;

Uzaklarda, çok uzaklarda,

Sucuların hiç durmayan çıngırakları

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Kuşlar geçiyor, derken;

Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.

Ağlar çekiliyor dalyanlarda;

Bir kadının suya değiyor ayakları;

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Serin serin Kapalıçarşı

Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa

Güvercin dolu avlular

Çekiç sesleri geliyor doklardan

Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Başımda eski alemlerin sarhoşluğu

Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;

Dinmiş lodosların uğultusu içinde

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Bir yosma geçiyor kaldırımdan;

Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.

Birşey düşüyor elinden yere;

Bir gül olmalı;

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;

Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;

Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;

Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından

Kalbinin vuruşundan anlıyorum;

İstanbul'u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

Gözlerin İstanbul Oluyor Birden

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,

Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.

Martılar konuyor omuzlarıma,

Gözlerin İstanbul oluyor birden.

 

Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım

Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen

Durgun sular gibi azalacağım

Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.

 

Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince

Yalnız gözlerime bak diyeceksin.

Ellerim usulca ellerine değince

Kaybolup gideceksin

Yavuz Bülent Bakiler

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

İstanbul

Sana geldim, içim ümitlerle dolu

Beni sarhoş etme İstanbul, ne olur

Bir gün ben de eririm caddelerinde

Çürür kemiklerim adım unutulur

Yine sen kalırsın dipdiri, sımsıcak

Göğü, bulutların, denizlerin kalır

Oynama İstanbul, benimle oynama

Bir gün öldürür beni bu dert, bu kahır

Ezilmiş ellerimin arasında başım

Bu yeryüzünde başka çarem kalmamış

İşte gelip kapılarına dayanmışım

Karşında yıkılmış bir duvar gibiyim

Beni sarhoş etme, başım dönüyor

Üstüme varma İstanbul, kederliyim

Ümit Yaşar Oğuzcan

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

Sen İstanbul Kokardın

Martıların gözlerinden dinledim

İstanbul'un boğazı yanmış dün gece

Yıldızlar şahitlik etmiş, güya suçlu benmişim

Oysa can, yemin olsun yanağımdan süzülen denize

Ben bu şehre yüreğimi içirmedim

 

Göklerden hicran yağdı, İstanbullu bir geceydi

Yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın

İsmin dudaklarımda idamlık bilmeceydi

Yalansa kahrolayım, sen İstanbul kokardın

 

Sevda dediğin gülüm bir busedir dudağımda

Bıçak gibi, yasak gibi, kan gibi...

Utanır, intihar ederdi ölüm,

Hayata rest çekip ağladığımda,

Korkak gibi, tutsak gibi, yaşanmamış an gibi...

Ben lal olmuş bülbülüm, sen deli gülsün bağımda

Toprak gibi, yaprak gibi, candan özge can gibi

Kuş uçmaz kervan geçmez dağımda,

Kah aşkı yağan kar tanesi

Kah Leyla tüten rüzgardın

Zambak gibi leylak gibi,

Sigaramda duman gibi

Sevdiceğim, sen İstanbul kokardın

 

Dayadım ondörtlüyü İstanbul'un şakağına

İstediğim gül içmekti gözlerinden bir yudum

Seni sordum gündüzlerce bu şehrin her sokağına

Söylemedi, inat ettim gece seni uyudum

 

Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim

Ayla toprak şahittir, şahittir denizle gece

Sensizken, İstanbul'da bir kez olsun gülmedim

Yıllar kapımı çaldı, ellerinde vur emri

Yokluğun var sen yoktun, ölüm geldi ölmedim

Ağladım yüreğimde sen, sende divane İstanbul

Aşkından hatıra dedim göz yaşımı silmedim

Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim

Belki de can ben bu şehri güller için çok sevdim

 

Gözlerimden dökülen yaş denizi ıslatıyor

Sevda kilim, hasret nakış, gönül derdi dokuyor

Çatlayası deli yürek 'sen sen' diye atıyor

Oy gece gözlüm oy, İstanbul seni kokuyor

Serdar Tuncer

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

İstanbul ve Sen

İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.

Çünkü onun gözleri de en az senin ki karar yeşil.

Hala, gülümseyen bir lale gibi

bana sürgününü gönderiyorsun

dört yanı çevrili bir kale gibi

ne sır umut, ne de sır veriyorsun

 

 

gemiler gidiyor, sen gidiyorsun

sulara yansıyor yeşil gözlerin

hüzün dalga dalga, ıssız ve derin

beni İstanbul’a terkediyorsun

sensiz ne şehrayin, ne deniz kalır

gidersin, harabe olur İstanbul

martılar göç eder; sular alçalır

kendini çöllerde bulur İstanbul

güneşi rengarenk şavkınla gökte

saçlarını tarar iken bulurum

beyazı, gecenin çizgilerinde

ellerini arar iken bulurum

sensiz çözülür mi gül ve mu/amma

yüreğimden hala habersiz misin

adını göklere yazarım amma

mehtabı kaybolur düşlerimin

 

 

- Nurullah Genç

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

İstanbul

Aşkı aldatan bir şehrin sancısındayım

denizinde bir terkediş bir hüzün

maviye nasıl kıydıysa yüreğin,nasıl kıydıysa

yapma nolur

.....topla kendini şehr-i İstanbul

vururum seni İstanbul

vururum boynundaki gerdanlıktan

vururum seni en sarı sonbaharından

topla kendini...

sana yalvaran kaçıncı şair

kaçıncı şiir bu

yarım kalan sevişmelerden geldik sana

şiirimiz öksüz kalsın diyemi

dilim yetmiyorsa kalbimi dinle

sevda de buna

ekmek parası de

aşk de

ar namus de

töre de

cefa de vefa de

topla kendini topla

vururum seni İstanbul

vururum en yeşil baharından

kız kulen'den Aşiyan'dan Bebek'den

denizinden vururum seni masmavi kanarsın

 

masmavi ağlarım sana

kendimi vurdurma bana

topla kendini

topla kendini şehr-i İstanbul

- Naşide Göktürk

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

İstanbul Yoktu Sen Olmasan

Ben nice İstanbul’lular gördüm sana gelinceye kadar

Kirli paçavralara benzerdi insanları

Dostluktan, vefadan yoksun.

Bölünmüş, dağılmış, parçalanmış

Ve herbiri kendi ağırlığıyla ezilmiş, yorgun.

Yüzümde dolaşan birer iğrenç böcekti gözleri

Bir tutsam

Yapışır kalırdı ellerime en çirkin yerleri

Evlerinde bulduğum yalnızlık

Sokaklarında bulduğum upuzun bir kahırdı.

Günler boyunca

Bir başka karanlık gelirdi

Karanlığın biri kaybolunca

Güneşler doğardı görmezdim.

Bir ses durmadan ölüme çağırırdı beni

Bilmezdim bu şehirde senin yaşadığını.

Bilmezdim...

 

Zindandı bütün meyhaneler

Duvarlar karaydı

Köhne bir bizans eskisiydi İstanbul sensiz.

Semt semt bir ağır yorgunluktu

Sürekli bir aldanıştı sokak sokak

Benden en uzak sevgilerde yaşadım yıllarca

O büyük yalanlarda yaşadım.

Senden habersiz bir ölü gibi

Senden uzak zamanlarda yaşadım.

 

Mabetler yıkıldı içimde

Umutlar hayaller yıkıldı

Bir gün bütün İstanbul yıkıldı.

Sokaklar kaydı ayaklarımın altında

Gün oldu kalabalık meydanlarında inançlarım yıkıldı

Gün oldu

Gözlerime çiviler çakıldı merhametsiz.

Toz toz oldum, duman duman oldum

Aldığını geri vermedi yıllar

Yitirdim kendimi bu rezil şehirde

Seni buluncaya kadar.

 

Eskiden bir lale hatırlardım

Yada mavi mavi bir deniz İstanbul denince

Serin rüzgarlar okşardı saçlarımı

Rıhtımlar balık balık kokardı.

Ne zaman

Yumsam gözlerimi bir gemi kalkardı.

Vapur düdükleri durmadan öterdi.

Eskiden bir İstanbul vardı bilmediğim

Bana yeterdi.

 

Sonra kaç yıl yaralı bir hayvan gibi

Gezdim sokaklarında

Sonra kaç yıl bir sevgi aradım

İstanbul’u aradım.

Belki de seni aradım bilmeden

Ayaklarımın dibinde den,izler can çekişti

Şehirler parçalandı

Bir çağ öldü gözlerimin önünde

Benim en güzel çağım öldü.

Bizi topraktan yarattılar

Gel gör ki...

Bu şehirde

Benim toprağım öldü.

 

Seni aradım bu şehirde yıllarca

Yana yakıla seni..

Sen kimdin, sen neredeydin kimbilir.

Hep böyle sensizmiydi bu şehir.

Bu şehir İstanbul’muydu ?

Öyleyse sensiz yaşanmazdı bu şehirde

Gemiler demir almazdı

Trenler işlemezdi

Sen olmasaydın

Bir ömür bitip

Yepyeni bir ömür başlamazdı içimde

Bahar gelmezdi

Ağaçlar çiçek açmazdı

Seni bulmasaydım

Ve ben yoktum

İstanbul yoktu

Sen olmasaydın.

Ümit Yaşar Oğuzcan

istanbul ile ilgili sözler şiirler

İstanbul Ağrısı

kanatları parça parça bu ağustos geceleri

yıldızlar kaynarken

şangır şungur ayaklarımın dibine dökülen

sen

eğer yine İstanbul'san

yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğim

 

pancak pancak şiirler tüküreceğim

demek yine ben

limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor

kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler

yahudi sokaklarını aydınlatan telaviv şarkıları

mavi asfaltlara çökmüş

diz bağlıyor

eğer sen yine İstanbul'san

kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan

sirkeci Garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp

intihar dumanlari içindeki Haydarpaşa'dan

Anadolu üstlerine bakıp bakıp

ağlayan

sen eğer yine İstanbul'san

aldanmıyorsam

yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa

kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar

yine senin emrindeyim

utanmasam

gozlerimi damla damla kadehime damlatarak

kendimi yani şu bildigim attila ilhan'i

zehirleyebilirim

Sonbahar karanlıkları tuttu tutacak

tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor

imtihan çığlıkları yükseliyor üniversite'den

tophane iskelesi'nde diesel kamyonları sarhoş

direksiyonlarının koynuna girmiş bıçkın şoförler

uykusuz dalgalanıyor

 

ulan İstanbul sen misin

senin ellerin mi bu eller

ulan bu gemiler senin gemilerin mi

minarelerini kürdan gibi dişlerinin arasında

liman liman götüren

ulan bu mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi

akşamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar

neden durmaksızın imdat kıvılcımları fışkırıyor

antenlerinden

neden

peki İstanbul ya ben

ya mısralarını dört renkli duvar afişleri gibi boy boy

gümrük duvarlarına yapıştıran yolcu abbas

ya benim kahrım

ya senin ağrın

ağır kabaralarınla uykularımı ezerek deliksiz yaşattığın

çaresiz zehirle kusan çılgın bir yılan gibi

burgu burgu içime boşalttığın

o senin ağrın

o senin

 

eğer sen yine İstanbul'san

yanılmıyorsam

koltuğumun altında eski bir kitap diye götürmek istediğim

Sicilyalı balıkçılara Marsilyalı dok işçilerine

satır satır okumak istediğim

sen

eğer yine İstanbul'san

eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi her tarafımda hissettiğim

 

ulan yine sen kazandın İstanbul

sen kazandın ben yenildim

kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar

yine emrindeyim

ölsem yalnız kalsam cüzdanım kaybolsa

parasız kalsam tenhalarda kalsam çarpılsam

hiç bir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa

yanılmıyorsam

sen eğer yine İstanbul'san

senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar

gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımdan

bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir

 

ulan bunu sen de bilirsin İstanbul

kaç kere yazdım kim bilir

kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken

1949 eylül'ünde birader mırc ve ben

sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık

sana taptık ulan

unuttun mu

sana taptık

Attila İlhan

***

istanbul ile ilgili sözler şiirler

Seni Yine Görüyorum İstanbul

Seni görüyorum yine İstanbul

Gözlerimle kucaklar gibi uzaktan

Minare minare, ev ev,

Yol, meydan.

Geliyor Boğaziçi’nden doğru

Bir iskeleden kalkan vapurun sesi,

Mavi sular üstünde yine

Bembeyaz Kızkulesi.

Bir yanda, serin sabahlarla beraber,

Doğduğum kıyılar: Beşiktaşım.

Baktıkça hep, semt semt, yer yer,

Beş yaşım, on beş yaşım, ah yirmi yaşım!

Durmuş bir tepende okuduğum mektep,

Askerlik ettiğim kışladır ötesi.

Bir gün bir kızını benim eden

Evlendirme dairesi.

Benim de sayılmaz mı oralar?

Elimi tutar gibi iki yanımdan,

Babamın yattığı Küçüksu,

Anamın toprağı Eyüpsultan.

Önümde, açık kollarıyla Boğaz,

Çengelköy’den aktarma Rumelihisarı.

İstanbul, İstanbul’um benim.

Ziya Osman Saba

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum