Uzun Zamandır Beklenen Çizgi Roman Uyarlaması: Watchmen Hakkında Merak Edilenler
Uzun Zamandır Beklenen Çizgi roman Uyarlaması: Watchmen Hakkında Merak Edilenler
2009 yılında sinemaya uyarlanan Watchmen çizgi romanının uzun zamandır merakla beklenen televizyon uyarlaması 20 Ekim tarihinde HBO’da yayınlanmaya başladı. Alan Moore ve David Gibbons’ın en sevilen çizgi romanından uyarlanan Watchmen dizisinin ilk sezonunun 10 bölümden oluşması bekleniyor. Bu inceleme dizi içeriğimizde çizgi roman severlerin 2009 yılındaki filminden sonra büyük bir ilgiyle beklenen Watchmen dizisi hakkında izleyici yorumları ve tüm merak edilenleri siz değerli okurlarımız için derliyoruz.
1. Watchmen dizisinin yaratıcısı olan Damon Lindelof’un ismini efsane dizi Lost’tan hatırlıyoruz. Çizgi roman severler için adeta bir kutsal olan Watchmen öyküsünün televizyon ekranlarına uyarlanmasının yanlış olduğunu düşünen Lindelof, çizgi romanın hikayesinin bittiği andan itibaren konuyu dizileştirmenin daha mantıklı olacağını dile getirmişti. Bu yüzden Lindelof bu dizinin 80’lerden daha ziyade günümüzü ve modern yaşamı temsil etmesini doğru buldu ve çizgi romandaki Thatcher ve Gorbaçov gibi başkanlara getirilen eleştirilerin yerine, Watchmen dizisinde okları Trump ve Putin gibi başkanlara yöneltmeye karar verdi.
2. DC Comics kitabı Watchmen, Time dergisinin “En İyi 100 Roman” listesine girerek kalitesini onaylatmıştı. Alan Moore’un yaratmış olduğu geniş evrende geçen dizide Damon Lindelof’un isteği üzerine bambaşka yeni karakterler de olacak. Aslında tamamıyla bir uyarlama diyemeyeceğimiz bu dizinin Watchmen hayranlarını mutlu edip etmeyeceği şimdilik bilinmiyor olsa da kesinlikle yaratıcı bir fikir olduğu kesin!
3. Regina King, Jean Smart, Tim Blake Nelson, Adelaide Clemens, Tom Mison, Jeremy Irons, Don Johnson gibi başarılı isimlerin kadrosunda yer aldığı Watchmen dizisi, Moore ve Gibbons’ın çizgiromanındaki Soğuk Savaş ve ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki nükleer savaş tehdidinin etkilerinden farklı olarak dün dünyadaki faşizmin yükselişine odaklanıyor. Bu dizide Damon Lindelof daha ilk bölümde faşizm ve ırkçılık temalarını işlemeye başlıyor.
4. Watchmen dizisinin ilk bölümü ‘Redford Amerikası’nda tarihin bildiğimizden çok da değişik yaşandığı alternatif bir dünyada başlıyor; Tulsa! Bu dünyada polis teşkilatı da dahil siyah kesim çok aktif bir rol oynuyor. Toplumsal yaşam ve hatta şehrin kültürü neredeyse tamamen siyah kesime ait ögelerle şekillenmiştir. Irkçı görüşlerin çok daha sert olduğu bu dünyanın çoğu açıdan şimdikinden daha eşit ve özgürlükçü olduğunu göreceksiniz.
5. 2009 yılında çekilen Watchmen filmini izleyenler üzerine kan damlamış gülen surat rozetini hatırlayacaklardır. Damon Lindelof’un yarattığı dizide ise bu simgeyi kana bulanmış polis rozeti olarak görüyoruz. Dizi henüz ilk bölümüyle sadece bir girizgah şeklinde başlıyor. Öncelikli olarak dizide kurulan dünyayı bize tanıtmaya çalışıyor. Çizgi romanda geçen paralel evrenler ve zaman makineleri dizinin konusuna ilerleyen bölümlerde dahil olacak mı merak ediyoruz.
6. Watchmen dizisinin müzikleri oldukça konuşulacak gibi duruyor. Çünkü dizinin tüm müziklerini The Girl with the Dragon Tattoo filmindeki müziklerle Grammy ödülüne, Sosyal Ağ filmi müzikleri ile de Oscar ödülüne layık görülen Trent Reznor ve Atticus Ross hazırlayacak. Böylesine başarılı bir senaryo ve akılda kalıcı enfes müziklerle ortaklaşa çıkarılan bir işin izleyiciden nasıl tepki alacağı kesinlikle merak uyandırıyor!
7. Watchmen dizisi hakkında şimdilik söyleyebileceklerimiz bu kadar fakat şunu söylemeliyiz ki Watchmen bu yılın seyirciyi en çok heyecanlandıran çizgi roman yapımlarından biri olacak!