80 Yılı 8 Yıla Sığdıran Yavuz Sultan Selim'in Özlü Sözleri
Yavuz Sultan Selim Sözleri
Ey gönül! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama, düşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak ALLAH(c.c.)’ın verdiğidir.
Ümmetlerin cevahir madenlerinden çıkardıkları bütün lâ’l ve inciler Mustafa(s.a.v.)’nin (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir.
Her dertli, mihnete tahammül için biraz gönlünde kuvvet buluyorsa bu kuvvet Mustafa(s.a.v.)’dan gelir. Onun için her dertli O’na minnettardır.
Ümit eliyle Mustafa(s.a.v.)’nın eteğine yapışan herkes güneş gibi ayağını feleğin üstüne başar.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Gönlünü ve canını O’nun aşkına veren kimse ne kahramandır! Düşüncesi daima Mustafa(s.a.v.) olan kimse ne huzur ve rahat içindedir.
Kendine bir sandık içinde insan pisliği gönderen Şah İsmaile bir kutu güllü lokum göndererek: “Herkes yediğinden ikram eder” der.
Âlimlerin bindiği atın ayağından üstümüze sıçrayan çamur, şerefimizdir.
Güneş Mustafa(s.a.v.)’nın yüzünün aynasının bir aksidir. Her iki âlem, Mustafa(s.a.v.)’nın bir kılına bağlanmıştır..
Devletleri yıkan tüm hataların altında nice gururun gafleti yatar.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Ümit sabahı Mustafa(s.a.v.)’nin güzel yüzüdür. Gayıp sırları O’nun ârif olan gönlünden doğar.
Ey canım, eğer sana Selimi gibi yüz tane devlet ve saltanat dâhi verilse cihana bağlanıp dosttan uzak olma.
Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.
O peygamberlerin padişahıdır. Diğer peygamberler O’nun ordusudur. Yaradılıştan maksat O’dur. Bu kevn-u mekân O’ nun yüzü suyu hürmetine yaratılmış bir tufeyldir.
Yavuz Sultan Selim Yazıları
Vükela (vekillerin) ve ümeranın (amirlerin) süslü elbiseler giymesi padişahlarına tâzimden ileri gelir. Biz ALLAH(c.c.)’tan başka kime tâzime mecburuz ki bu külfeti ihtiyâr edelim? Bizim padişahımız ALLAH(c.c.), vücudu saran elbiseye değil, içindeki imâna bakar.(Sade giyinmesinin nedeni sorulduğunda)
Ben Allah’ın (c.c.) emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardım etmek için zırh giydim, kılıç kuşandım.
Yaralı gönlümü, sevgilinin gece renkli zülfünün hayaliyle sardım. Geceleyin merhem bulamayan o yaranın vay haline!
Ben devletime isyan edenlerle uğraşıyorum. Devletime isyan eden kişi oğlum Süleyman da olsa kellesini alırım.
Her dertli, mihnete tahammül için biraz gönlünde kuvvet buluyorsa bu kuvvet Mustafa(s.a.v.)’dan gelir. Onun için her dertli O’na minnettardır.
Ümmetlerin cevahir madenlerinden çıkardıkları bütün lâ’l ve inciler Mustafa(s.a.v.)’nin (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir.
Ümit eliyle Mustafa(s.a.v.)’nin eteğine yapışan herkes güneş gibi ayağını feleğin üstüne başar.
Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.
O peygamberlerin padişahıdır. Diğer peygamberler O’nun ordusudur. Yaradılıştan maksat O’dur. Bu kevn-u mekân O’ nun yüzü suyu hürmetine yaratılmış bir tufeyldir.
Haine cesaret veren merhamet, zulme yakındır
Âlimlerin bindiği atın ayağından üstümüze sıçrayan çamur, şerefimizdir.
O’nun aşkı ile gönlü mahzun olan her sine ne bahtiyardır! Mustafa(s.a.v.)’nın yoluna kurban edilen can, ne aziz bir candır!
Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.
Cesaretiyle yaşamayan esaretiyle ölür.
Gönlünü ve canını O’nun aşkına veren kimse ne kahramandır! Düşüncesi daima Mustafa(s.a.v.) olan kimse ne huzur ve rahat içindedir.
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzan; Beni bir gözler-i âhûya zebun etti felek.
Devletleri yıkan tüm hataların altında nice gururun gafleti yatar.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Haine cesaret veren merhamet, zulme yakındır.
O’nun aşkı ile gönlü mahzun olan her sine ne bahtiyardır! Mustafa (s.a.v.)’nın yoluna kurban edilen can, ne aziz bir candır.
Âlimlerin bindiği atın ayağından üstümüze sıçrayan çamur, şerefimizdir.
Ümmetlerin cevahir madenlerinden çıkardıkları bütün lâ’l ve inciler Mustafa(s.a.v.)’nın (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir
Kendine bir sandık içinde insan pisliği gönderen Şah İsmaile bir kutu güllü lokum göndererek: “Herkes yediğinden ikram eder” der.
Cesaretiyle yaşamayan esaretiyle ölür.
O’nun aşkı ile gönlü mahzun olan her sine ne bahtiyardır! Mustafa(s.a.v.)’nın yoluna kurban edilen can, ne aziz bir candır.
Tarihi Sözler | Abdülhamid Han'ın Güzel Sözleri |
---|---|
En Etkileyici Fatih Sultan Mehmet Sözleri | Osmanlı Padişahlarının Söylediği Sözler |
Diriliş Ertuğrul Sözleri | Ziya Paşa'dan En Özlü Sözler |