Yerebatan Sarnıcı | Hikayesi, Tarihi ve Mimari Özellikleri
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan etkileyici bir yapıdır. İnşa edildiği dönemde su teminini sağlamak amacıyla kullanılan bu muhteşem sarnıç, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından M.S. 526-527 yıllarında yapılmıştır. Sütunlar, tonozlar ve gizemli Medusa başlıkları gibi mimari detaylarıyla büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un derinliklerine inme fırsatı sunan bir tarih ve kültür simgesidir.
Yerebatan Sarnıcı İstanbul'un en önemli tarihi güzelliklerinden bir tanesidir. Kullanıldığı dönemde İstanbul'un bütün su ihtiyacını karşılayan sarnıç günümüzde birçok farklı sektörde kullanılmaktadır.
İşte görenleri büyüleyen Yerebatan Sarnıcı hakkında bilgiler;
Yerebatan Sarnıcı Hakkında Kısa Bilgi
İstanbul'un tarihi zenginliklerinden biri olan Yerebatan Sarnıcı, 526-527 yıllarında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa edilmiş bir su sarnıcıdır. Ayasofya'nın güneybatısında bulunan bu benzersiz yapı, şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır.
Yerebatan Sarnıcı, içerisindeki etkileyici sütunlarla dikkat çeker. 336 adet sütun, tonoz sistemini taşımak için kullanılmıştır. Doğu-batı yönünde 28, güney-kuzey yönünde ise 12 sütun sırası bulunmaktadır. Bu sütunların üzerinde göze çarpan bezemeler, Korint sütun başlıkları ve ters çevrilmiş Medusa başlıkları bulunmaktadır.
Yerebatan Sarnıcı, geçmişte suyun depolanmasını sağlamış ve şehre dağıtım yapmış önemli bir su kaynağı olarak görev yapmıştır. Günümüzde ise İstanbul'un büyüleyici tarihi miraslarından biri olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Yerebatan Sarnıcı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilmektedir.
Bu büyüleyici yapının atmosferi sizi etkileyebilir. Sarnıca adını veren "Yerebatan Sarayı" ismi, içerisinde yükselen mermer sütunların etkileyici görüntüsünden kaynaklanmaktadır. Ayrıca bazilika kalıntılarına sahip olduğu için "Bazilika Sarnıcı" olarak da anılır.
Yerebatan Sarnıcı, turistler ve tarih meraklıları için popüler bir ziyaret noktasıdır. Sarnıcın mistik atmosferinde dolaşırken, İstanbul'un zengin tarihine ve geçmişine bir yolculuk yapabilirsiniz. Aynı zamanda, Yerebatan Sarnıcı, Dan Brown'un "Cehennem" adlı romanında önemli bir rol oynamış ve bu romanın uyarlaması olan bir filmde de yer almıştır.
Yerebatan Sarnıcı Hikayesi
İstanbul'un mistik güzelliklerinden biri olan Yerebatan Sarnıcı, tarih boyunca birçok hikaye ve efsaneyle süslenmiş bir yapıdır. İnşa tarihi M.S. 526-527 yıllarına uzanan bu sarnıç, zaman içinde birçok döneme tanıklık etmiş ve çeşitli amaçlar için kullanılmıştır.
Yerebatan Sarnıcı'nın hikayesi, Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde başlar. O dönemde İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen sarnıç, şehrin su teminini sağlamak için önemli bir rol oynamıştır. İnşa edildiği dönemde çevredeki su kaynaklarını toplama ve depolama konusunda büyük bir başarıya imza atmıştır.
Sarnıcın büyüleyici atmosferi ve içerisindeki etkileyici sütunlar, halk arasında ilginç hikayelere ilham kaynağı olmuştur. Bu nedenle sarnıca "Yerebatan Sarayı" adı verilmiştir. Birçok efsaneye göre, sarnıcın altında suyun içerisinden yükselen sütunlar, eski bir sarayın kalıntılarına benzetilmiştir.
Yerebatan Sarnıcı'nın tarihi süreci boyunca kullanım amacı da değişmiştir. İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethedilmesinin ardından sarnıç, şehrin su dağıtım merkezi olarak kullanılmıştır. Ancak zamanla Osmanlılar kendi su tesislerini kurduğu için Yerebatan Sarnıcı'nın kullanımı azalmış ve sembolik bir değer kazanmıştır.
Yerebatan Sarnıcı, günümüzde İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır. İçerisinde dolaşırken, tarihin derinliklerine yolculuk yapar gibi hissedebilirsiniz. Sarnıcın sırlarını keşfederken, suyun akış sesi eşliğinde zamanda geriye doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
İstanbul'daki Müzeler, Saraylar ve Kasırlar
Yerebatan Sarnıcı Tarihi
İstanbul'un göz alıcı tarihi yapısı olan Yerebatan Sarnıcı, binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan bir yapıdır. İnşa tarihi M.S. 526-527 yıllarına dayanan bu sarnıç, Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde yapılmıştır.
Yerebatan Sarnıcı, şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiştir. O dönemde suyun depolanması ve dağıtımı büyük bir önem arz ediyordu. Sarnıç, İstanbul'un birinci ve ikinci tepeleri arasındaki bölgelerin su ihtiyacını karşılamak üzere Hadrianus su yollarına bağlanmıştır.
Yapının adı, içerisinde bulunan etkileyici sütunlar nedeniyle "Yerebatan Sarayı" olarak da bilinir. Sarnıçta toplamda 336 sütun bulunur ve bu sütunlar, özenle yapılmış tonoz sistemi üzerinde yükselir. Doğu-batı yönünde 28 sütun sırası ve güney-kuzey yönünde 12 sütun sırası yer alır. Bunun yanı sıra bazilika kalıntılarına sahip olması sebebiyle "Bazilika Sarnıcı" olarak da anılır.
Yerebatan Sarnıcı, tarihi boyunca farklı dönemlerde kullanım amacı değişmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'un fethinden sonra Sarayburnu ve Bahçe Kapısı civarında su dağıtım merkezi olarak hizmet vermiştir. Ancak Osmanlılar kendi su tesislerini kurduktan sonra Yerebatan Sarnıcı kullanılmamış, daha çok sembolik bir değer kazanmıştır. Bu dönemde sarnıcın ismi, çevresindeki saraya, sadrazamın ahırlarına, caddeye ve mahalleye verilmiştir.
Günümüzde Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un turistik cazibe merkezlerinden biri haline gelmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilen sarnıç, ziyaretçilere tarihi ve mistik bir atmosfer sunmaktadır. Sarnıcın içerisinde dolaşırken, devasa sütunları ve benzersiz mimarisiyle geçmişin izlerini hissedebilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı Mimari Özellikleri
Yerebatan Sarnıcı, uzunluğu 140 m. genişliği 70 m. dikdörtgen biçimde bir alanı kapsayan dev bir yapıdır. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 m. yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar, her sırada 28 tane 12 sıra meydana getirirler. Suyun içerisinde yükselen bu sütunlar ziyaretçilerini sarnıca girer girmez mimarisiyle büyülemektedir. Sarnıcın tavan ağırlığı haç biçiminde tonozlar yuvarlak, kemerler vasıtasıyla sütunlara aktarılmıştır, çoğunluğu daha eski yapılardan toplandığı anlaşılan ve çeşitli mermer cinslerinden granitten yontulmuş sütunların büyük bir kısmı tek parçadan, bir kısmı da üst üste iki parçadan oluşmaktadır.
Bu sütunların başlıkları yer yer farklı özellikler taşır. Bunlardan 98 adedi Corinth üslubu yansıtırken bir bölümünde Dor üslübunu yansıtmaktadır. Sarnıcın tuğladan örülmüş, 4.80 m. kalınlığındaki duvarları ve tuğla döşeli zemini Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiştir. Toplam 9.800 m2 bir alanı bulunan bu sarnıç yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir.
Etkileyici sütunların üzeri oyma ve kabartma halinde Tavus Gözü, Sarkık Dal, Gözyaşı şekillerinin tekrarıyla süslenmiştir. Bilinen rivayetlere göre; üzerindeki şekillerin gözyaşına benzemesin nedeni Büyük Bazilika’nın inşasında ölen yüzlerce köleyi anlatmaktadır. Sarnıcın orta yerini geçtikten sonra, güneybatı duvarından içeriye doğru, yaklaşık 40 m. uzunluğunda 30 m. genişliğinde düzensiz bir çıkıntı halinde görülen kısım ağırlığı taşıyabilmesi için geçmiş, yüzyıllarda yapılan onarımlar sırasında örülen duvarlardır. En uzun yerinde 9 sütun, en dar yerinde ise 2 sütun olmak üzere toplam 40 sütun bu duvarların arkasında kaldığı için görülmemektedir.
İstanbul'un en etkileyici yapılarından biri olan Yerebatan Sarnıcı, benzersiz mimari özellikleriyle büyüleyici bir yapıdır. İşte bu muhteşem sarnıcın mimari detaylarına bir göz atalım:
Sütunlar
Yerebatan Sarnıcı'nın en dikkat çeken özelliği, etkileyici sütunlarıdır. Toplamda 336 sütun bulunur ve bu sütunlar, sarnıcın üzerindeki tonoz sistemi üzerinde yükselir. Sütunlar arasındaki mesafe ve düzen, yapıya büyüleyici bir görünüm kazandırır.
Sütun Başlıkları
Sarnıçta kullanılan sütun başlıkları da önemli bir detaydır. Çoğunlukla Korint üslubu kullanılmış olup, süslü ve ayrıntılı tasarımlarıyla dikkat çekerler. Bu başlıklar, sarnıcın estetik değerini artırır ve Bizans döneminin mimari tarzını yansıtır.
Medusa Başlıkları
Yerebatan Sarnıcı'ndaki sütun başlıkları arasında en ilgi çekici olanları Medusa başlıklarıdır. Bu başlıkların ters yüz edilmiş Medusa figürlerini içermesi, sarnıcın gizemli ve mistik atmosferine katkıda bulunur. Medusa başlıkları, dikkatlice işlenmiş ve detaylarıyla büyüleyici bir görünüm sergiler.
Özel Yapılmış Sütunlar
Sarnıcın mimari detaylarından biri de özel yapım sütunlardır. 98 adet sütun, Yerebatan Sarnıcı için özel olarak üretilmiştir. Bu sütunlar, diğer sütunlarla birlikte sarnıcın destek sistemini oluştururken, yapının dayanıklılığını ve sağlamlığını sağlar.
Tuğla Örgülü Tonoz
Sarnıcın üzerinde yer alan tuğla örgülü tonoz sistemi, mimari açıdan önemli bir detaydır. Bu tonozlar, yapıya destek sağlar ve sarnıcın geniş iç mekanını korur. Tuğlaların düzenli ve sağlam bir şekilde örülmesi, yapıya dayanıklılık ve stabilite kazandırır.
Yerebatan Sarnıcı Medusa Başı'nın Sırrı
Yerebatan Sarnıcı'nın kuzeybatı yönündeki köşelerindeki sütunlarının altında yer alan ve kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı, adeta şahaser denilebilecek güzellikte olan Roma dönemi heykel sanatının ortaya koyulmuş en güzel simgelerindendir. Sarnıcı ziyaret eden yerli yabancı her turistin mutlaka ilgisini çeken bu yapıların, nereden alınıp buraya getirildiği günümüzde hala bir soru işaretidir. Medusa Başı hakkında hala efsanelerden söz edilmektedir.
Bir rivayete göre Medusa, simsiyah gözleri, upuzun saçları ve mükemmel vücudu ile hep övünen bir kadındır ve Zeus'un oğlu Perseus'a aşıktır. Fakat Athena'nın da Perseus'a aşık olduğu ve Medusa'yı kıskandığı bilinmektedir. Rivayet Athena'nın Medusa'nın saçlarını yılana çevirdiğine işaret eder. Ve bunun üstüne Medusa'nın baktığı herkesin taşa dönüştüğü söylenmektedir. Söylenene göre Medusa aynaya bakarak kendini taşa çevirmiştir. Heykeltıraş ışığın yansıma açılarına göre Medusa'yı üç farklı konumda yapmıştır.
Yerebatan Sarnıcı'na Nasıl Gidilir?
Sarnıc, Ayasofya Müzesi’nin hemen yanında bulunuyor. Ulaşmak isteyenler Eminönü’nden tramvaya binerek Sarnıca ulaşabilirler. Sultanahmet durağında inmeniz gerekmektedir, Sarnıç Yerebatan Caddesi’nde yer alıyor.
Eminönü’ne Anadolu Yakası’ndan ulaşmak isterseniz, vapurla gitmeniz daha hızlı olacaktır. Taksim’den Eminönü’ne geçecek olanlar isterlerse otobüse binebilirler, ancak yürümek, denizi ve balıkçıları seyrederek gitmek istiyorsanız yürüyerek de yirmi dakikada Eminönü’ne ulaşabilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı Hakkında Sorular
Yerebatan Sarnıcı nedir?
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'da yer alan tarihi bir yapıdır. İnşa edildiği dönemde su teminini sağlamak amacıyla kullanılan büyük bir sarnıçtır. İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak için Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde M.S. 526-527 yıllarında inşa edilmiştir.
Yerebatan Sarnıcı nerede?
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un Sultanahmet semtinde yer alır. Ayasofya Müzesi'nin yakınında, İstanbul'un tarihi yarımadasında bulunur. Sarnıca kolaylıkla ulaşmak için toplu taşıma araçları veya taksi kullanabilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı'nın ziyaret saatleri nelerdir?
Yerebatan Sarnıcı, genellikle sabah saatlerinde açılır ve akşam saatlerine kadar ziyaretçilere açıktır. Ziyaret saatleri mevsime ve özel gün veya etkinliklere göre değişebilir, bu yüzden ziyaret etmeden önce güncel saatleri kontrol etmeniz önerilir.
Yerebatan Sarnıcı'na giriş ücretli midir?
Evet, Yerebatan Sarnıcı'nı ziyaret etmek için giriş ücreti ödenmesi gerekmektedir. Ücretler yetişkinler ve öğrenciler için farklılık gösterebilir. Ayrıca, özel turlar veya müze kartları gibi seçeneklerden yararlanarak indirimli veya ücretsiz giriş imkanları da bulunabilir.
Yerebatan Sarnıcı'nda ne tür eserler bulunur?
Yerebatan Sarnıcı'nda etkileyici sütunlar, tonozlar ve sarnıcın mimari yapısına ait detaylar bulunur. Sarnıcın içinde dolaşırken, tarihi kalıntılar arasında gezebilir ve sütun başlıklarını inceleyebilirsiniz. Ayrıca, sarnıcın atmosferi ve görkemli yapısıyla da büyülenebilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı'na nasıl ulaşabilirim?
Yerebatan Sarnıcı'na ulaşmak için birkaç seçenek vardır. Eğer İstanbul'da iseniz, toplu taşıma araçlarından tramvay veya otobüsleri kullanabilirsiniz. Sultanahmet tramvay durağına yakın olduğu için tramvayla kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca, taksi veya özel araçla da sarnıca gidebilirsiniz. Yakın çevrede otopark alanları da bulunmaktadır.