Yunus Emre Sözleri | Kısa ve İbretlik Yunus Emre Sözleri
Yunus Emre Sözleri
Yunus Emre ibretlik sözlerle karşınızdayız. Yunus Emre'nin umut ile ilgili kısa ve hikmetli sözlerini maddeler halinde listeledik. En güzel Yunus Emre sözlerini aşağıdaki kısımda bulabilirsiniz. İşte güzel ahlakla ilgili Yunus Emre sözleri...
"Âşık öldü diye sala verirler. Ölen bedendir, âşıklar ölmez."
- Yunus Emre
Kendimi bir nokta olarak gördüğümde, bir bakmışım ki anlamlı bir cümlenin sonundayım…
"Bir garibin duasına gir. Kurtarırsa o kurtarır."
- Yunus Emre
Neyi çok bekler ve umursan senden uzaklaşır. Hem ne demiştik; İstenileni almak değil razı olmaktır imtihan.
"Sabır saadeti ebedi kalır. Sabır kimde ise o nasib olur."
- Yunus Emre
"Zulümle zenginleşenin, sonu berbat olur."
- Yunus Emre
Türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar.
"Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz."
- Yunus Emre
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.
"Söz ola kese başı, söz ola kese savaşı…"
- Yunus Emre
Yaradılanı hoş gör, yaradandan ötürü.
"Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan, ikilik ile gelen doğru yol bulmuş değil."
- Yunus Emre
Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil, eksiklik ile nazar erenlere hoş değil.
"Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kağıt ikiyüzlü. Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım."
- Yunus Emre
Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
"Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur."
- Yunus Emre
Yunus Emre Aşk Sözleri
Elbiseye kan bulaştığı zaman onu yıkamadıkça temiz olmaz. İnsan gönlünden dünya pasını temizlemedikçe kıldığı namazlar da yerini bulmaz.
Hiç kimseye yan bakma! Öfkelenip sert çıkma! Kalp Allah’ın evidir, bu evi sen yıkma.
Aşk ile yola çıkmak ise niyetin, Bela ile imtihan edilirsin. Zü’l Celali ve’l ikram; önce kahır sonra ikram
Her bildiğini söyleme, ama her söylediğini bil!
Zehirle pişen aşa kim gelir.
Aşk zehri benim için panzehirdir.
Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.
Hakk’ı gerçek sevenlere cümle alem kardeş gelir.
İnsan iyiliği kadar taşlanır, merhameti kadar dışlanır, kulluğu kadar da sınanır.
Sabır saadeti ebedi kalır. Sabır kimde ise o nasip olur.
Aşk ile yola çıkmaksa niyetin bela ile imtihan edilirsin. Zü’l Celali vel İkram. Önce kahır sonra ikram…
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Aşk zehri benim için panzehirdir.
Gönlü taş olanın dilinden zehir tüter. Ne kadar yumuşak konuşsa da onun sözleri “Savaş” gibidir.
Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.
Bir garibin duasına gir. Kurtarırsa o kurtarır.
Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.
İyi İnci Derviş’in gönlündedir. Onun büyük denizlerde olduğunu zannetme.
Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.
Ya Rabbena hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.
Aşık olamayan adem benzer yemişsiz ağaca.
Benim gönlüm şaşılacak haldedir, aşktan hiç usanmaz. Gider aşka düşer, beni hiç tanımaz.
Yunus artık düşünmekten vazgeç, bu işe gerek yok. İnsan olana aşk gereklidir. Gönlüne Aşk ateşi düştükten sonra dervişe benzer.
Yunus Emre İbretlik Sözler
Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan, ikilik ile gelen doğru yol bulmuş değil.
Hakk’ı uzaklarda arama, Hakk’ın durağı gönüldedir.
Neyi çok bekler ve umursan senden uzaklaşır. Hem ne demiştik “İstenileni almak değil razı olmaktır imtihan.”
Sabah mezarlığa vardım, baktım herkes olmuş yatar, her biri câresiz olup, ömrünü yitirmiş yatar.
Her kim Kuran bilmedi sanki dünyaya gelmedi.
Kendimi bir nokta olarak gördüğümde, bir bakmışım ki anlamlı bir cümlenin sonundayım.
Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.
Söz ola kese başı, söz ola kese savaşı…
Gönlünde aşk ateşi olan kişi yandıkça mum gibi yumuşar. Taş gönüller ise kararmış sert katı kış gibidir.
Söz binlerce mücevher ve altın parayı kara toprak eder.
Dervişlik olsaydı tâç ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka.
Her kim Kuran bilmedi sanki dünyaya gelmedi.
Benlik davasını bırak muhabbetten olma ırak sevgi ile dolsun yürek hoşgörülü olmaya bak.
Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
İnsan iyiliği kadar taşlanır, merhameti kadar dışlanır, kulluğu kadar da sınanır.
Aldanma dünya malına zehir sunma balına düşüp dünya hayaline dalma gözüm bundan sonra.
Aşk aşıkı şir eder, aslanı zencir eder, katı taşı mum eder.
Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kağıt ikiyüzlü. Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.
Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
Dervişlik olsaydı taç ile biz alırdık otuza kırka…
Her bildiğini söyleme, ama her söylediğini bil!
Mazlumun ahı indirir şâhı.
Gönlü taş olanın dilinden zehir tüter. Ne kadar yumuşak konuşsa da onun sözleri “Savaş” gibidir.
Açlığın sonunda tokluk vardır, tokluğun sonu ise yokluktur. Bu yollar korkuludur. Bu yollarda Allah neyler sabredip görelim.
Sabır saadeti ebedi kalır. Sabır kimde ise o nasib olur.
Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.
Sabrı candan cana bırakma. Sabır ile Miraç’ı ve Tur’u (Hz. Musa’nın Allah ile konuştuğu yer.) bulasın. Sabrederek Hakk’a yakın olasın.
Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır.
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.
Bu dünyaya gelen gider.
Hakk’ı gerçek sevenlere cümle alem kardeş gelir.
Canını aşk yoluna vermeyen gerçek âşık değildir. Bu yolda baş koyup o dosta ermeyen gerçek âşık değildir.
Dağlar nice yüksek ise, yol anın üstünden geçer.
Sabır saadeti ebedi kalır sabır kimde ise o nasip alır.
Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil, eksiklik ile nazar erenlere hoş değil.
Aşk ile yola çıkmak ise niyetin, Bela ile imtihan edilirsin. Zü’l Celali ve’l ikram; önce kahır sonra ikram
Hakk’ı uzaklarda arama, Hakk’ın durağı gönüldedir.
Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
Söz var gönlü sevindirir. Söz var tanıdığı yabancı eder. Söz kişiyi yüceltir veya alçaltır.
Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.
Dünyada dertsiz baş olmaz.
Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan, ikilik ile gelen doğru yol bulmuş değil.
Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
Ya elim al kaldır beni. Ya vaslına erdir beni. Çok ağlattın güldür beni. Gel gör beni aşk neyledi.
Her şeyin bir vakti vardır.
Ey hoca, İstersen bin kere hacca git. Bir gönle girmek hepsinden daha üstündür, der.
Zehirle pişen aşa kim gelir.
İyi inci Derviş’in gönlündedir. Onun büyük denizlerde olduğunu zannetme.
Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Gönlünde aşk ateşi olan kişi yandıkça mum gibi yumuşar. Taş gönüller ise kararmış sert katı kış gibidir.
Bu dünyaya inanma, vefasın bulam sanma.
Hiç kimseye yan bakma! Öfkelenip sert çıkma! Kalp Allah’ın evidir, bu evi sen yıkma.
Ya Rabbena hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.
Dil söyler kulak dinler, kalp söyler kâinat dinler.
Söz bu dünya cehennemini, cennetin sekiz katına çevirir.
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim. Aşkın ile avunurum; bana seni gerek seni.
3 şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.
Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kağıt ikiyüzlü. Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.
Zulümle zenginleşenin, sonu berbat olur.
Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.
Zehirle pişen aşa kim gelir.
Sanma ki zalimin ettiği kârdır.
Ey aciz Yunus kimseye kibirlenme, toprak gibi alçakgönüllü ol. Gül bahçelerinin tümü toprakta biter.
Hakk’ı uzaklarda arama, Hakk’ın durağı gönüldedir.
Neyi çok bekler ve umursan senden uzaklaşır. Hem ne demiştik “İstenileni almak değil razı olmaktır imtihan.”
İnsan iyiliği kadar taşlanır, merhameti kadar dışlanır, kulluğu kadar da sınanır.
Elbiseye kan bulaştığı zaman onu yıkamadıkça temiz olmaz. İnsan gönlünden dünya pasını temizlemedikçe kıldığı namazlar da yerini bulmaz.
Mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.
Yürü fani dünya, sana gelende gülmüş var mıdır?
Söz var gönlü sevindirir. Söz var tanıdığı yabancı eder. Söz kişiyi yüceltir veya alçaltır.
Hakk’ı uzaklarda arama, Hakk’ın durağı gönüldedir.
İyi İnci Derviş’in gönlündedir. Onun büyük denizlerde olduğunu zannetme.
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Gönlü taş olanın dilinden zehir tüter. Ne kadar yumuşak konuşsa da onun sözleri “Savaş” gibidir.
Gönlünde aşk ateşi olan kişi yandıkça mum gibi yumuşar. Taş gönüller ise kararmış sert katı kış gibidir.
Yunus artık düşünmekten vazgeç, bu işe gerek yok. İnsan olana aşk gereklidir. Gönlüne Aşk ateşi düştükten sonra dervişe benzer.
Her kim Kuran bilmedi sanki dünyaya gelmedi.
Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için.. Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, 72 millet dahi elin yüzün yunmaz değil.
Ey aciz Yunus kimseye kibirlenme, toprak gibi alçakgönüllü ol. Gül bahçelerinin tümü toprakta biter.
Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.
Dışı hoş görünen kişinin içinin boş olduğunu bil. Baykuş gece-gündüz ötüp durur ama onun bir varlığının olduğunu zannetme.
Gözün her nereye bakarsa Allah mutlaka orada hazırdır. Hakkı bulmayan can fayda bulmak yerine zarardadır.
Yunus Emre Dostluk Sözleri
Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır…
Bu dünyada gönül veren kişi, sonunda pişman olacaktır. Dünyada benim dediği şeyler sonra ona düşman olacaktır.
Ey dostunu düşman sayan, gıybet etme, yalan konuşma. Bu dünyada fitneye düşen, iftira edenin öbür dünyada yeri dar olur.
Ey dostlar işitin, aşk bir güneşe benzer. Aşkı olmayan gönül ise bir taş misalidir.
Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, alem herkes bilsin ki şunu; en büyük ibadet sevebilmektir..
Türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar.
Biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevda için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik.
Hoştur bana senden gelen. Ya gonca gül, yahut diken. Ya hayattır, yahut kefen. Nârın da hoş, nurun da hoş. Kahrın da hoş, lütfun da hoş.
Olsun be aldırma Yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır.
Beni bende demen bende değilem, bir ben vardır bende benden içeri.
Eğer hor eğer hürmet kişiye sözden gelir. Zehr ile pişen aşı yemeğe kim gelir.
Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.
Dünyada dertsiz baş olmaz. Derd’olanın ahi dinmez.
Ey hayat ırmağından şu içenler! Gelin soralım canlara ki güzelliği ne oldu da gidiyor. Ben hep seninim diyordu, şimdi neyi buldu da gidiyor.
Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Elif okuduk ötürü, pazar eyledik götürü, Yaratılmışı hoş gördük, Yaratandan ötürü.
Aşk aşıkı şiir eder, aslanı zencir eder, katı taşı mum eder.
Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin, yüzün, yumaz değil.
Ya elim al kaldır beni. Ya vaslına erdir beni. Çok ağlattın güldür beni. Gel gör beni aşk neyledi.
Eğer, ilerde bir gün ‘keşke’ demek istemiyorsan, üç şeyi doğru seç: Eşini, işini, arkadaşını.
Eğer hor eğer hürmet Kişiye sözden gelir. Zehr ile pişen aşı Yemeğe kim gelir.
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Bu dünyaya gelen gider
Yürü fani dünya, sana gelende gülmüş var mıdır?
En Güzel Yunus Emre Şiirleri
Şöyle Garip Bencileyen
Acep şu yerde var mı ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı, gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin
Gezdim Rum ile Şam'ı
Yukarı elleri kamu
Çok istedim, bulamadım
Şöyle garip bencileyin
Bendeler garip olmasın
Firkat oduna yanmasın
Hocam kimseler olmasın
Şöyle garip bencileyin
Bir garip ölmüş diyeler
üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin
Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göyner özüm
Meğer ki gökte yıldızım
Ola garip bencileyin
Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin
Emrem Yunus biçare
Bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şare
İste garip bencileyin
***
Gel Gör Beni Aşk Neyledi
Baştan Ayağa Yareyim
Gönlüm düştü bu sevdaya
Gel gör beni aşk neyledi
Başımı verdim kavgaya
Gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne akilim ne divane
Gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluben yürürüm
Dostu düşümde görürüm
Uyanır melul olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Aşkın beni mest eyledi
Aldı gönküm hasteyledi
Öldürmeğe kast eyledi
Gel gör beni aşk neyledi
Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akan sulayın çağlarım
Dertli yüreğim dağlarım
Yarim için ben ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi
Benzim sarı, gözlerim yaş
Bağrım pare, ciğerim baş
Halden bilen dertli kardaş
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost elinden avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
***
Bir Ben Vardır Benden İçeri
Severim ben Seni candan içeru
Yolum vardır bu erkandan içeru
Şeriat, tarikat yoldur varana
Hakikat meyvası andan içeru
Dinin terk edenin küfürdür işi
Ol ne küfürdür, imandan içeru
Beni bende demen, ben de değilim
Bir ben vardır bende, benden içeru
Beni benden alana ermez elim
Kim kadem basa Sultandan içeru
Süleyman kuş dilin bilir dediler
Süleyman var, Süleyman'dan içeru
Tecelliden nasip erdi kimine
Kiminin maksudu bundan içeru
Senin aşkın beni benden alıptır
Ne şirin dert bu, dermandan içeru
Miskin Yunus, gözü tuş oldu Sana
Kapıda bir kuldur, Sultandan içeru
***
Bana Seni Gerek Seni
Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni
Aşkın aşıkları öldürür, aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur, bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ü gün endişem, bana seni gerek seni
Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek
Mecnunlara Leyli gerek, bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler, külüm göke savuralar
Toprağım anda çağıra, bana seni gerek seni
Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni
Yunus'dürür benim adım, gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni
***
Çıktım Erik Dalına
Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü
Bostan issi kakıyup, der ne yersin kozumu
Kerpiç koydum kazana, poyraz ile kaynattım
Nedir deyip sorana, bandım verdim özünü
İplik verdim çulhaya, sarıp yumak etmemiş
Becit becit ısmarlar, gelsin alsın bezini
Bir serçenin kanadın, kırk kağnıya yüklettim
Kırk çift dahi çekmedi, şöyle kaldı yazılı
Bir sinek bir kartalı, salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir, ben de gördüm tozunu
Bir küt ile güreştim, elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım, göyündürdü özümü
Kaf dağından bir taşı şöyle attılar bana
Öğlelik yere düştü, bozayazdı yüzümü
Balık kavağa çıkmış, zift turşusun yemeğe
Leylek koduk doğurmuş, bak a şunun sözünü
Gözsüze çu el eyledim, sağır sözüm anladı
Dilsiz çağırıp söyler, dilimdeki sözümü
Bir öküz boğazladım, kakladım sere kodum
Öküz issi geldi eydür, boğazladın kazımı
Anda da kurtulmadım, nidesimi bilmedim
Bir çerçi de geldi eydür, kanı aldın gözgümü
Gördüm kaplubağayı, yanın seğirdüpdür gider
Sordum kanda gidersin, Kayseriyedir azimi
Yunus bir söz söylemiş, hiç bir söze benzemez
Münafıklar elinden, örttü mana yüzünü
***
Bir Gün
Bir gün ol Hazret'e karşu varam ağlayu ağlayu
Azraile hem canımı verem ağlayu ağlayu
Çün Azrail ala canım, geçe benim ömrüm günüm
Kefen ola cümle donum, geyem ağlayu ağlayu
Ben yürürem yana yana, gözüm yaşı döne kana
Bir gün şol karanlık sine, girem ağlayu ağlayu
Mühür uralar dilime, zincir uralar koluma
Amel defterim elime, alam ağlayu ağlayu
Aşık Yunus'un budur işi, yoluna fedadır başı
İman et bize yoldaşı, deyem ağlayu ağlayu
***
Ben Gelmedim Dava İçin
Benim bunda kararım yok, ben bunda gitmeğe geldim
Bezirganem metaım çok, alana satmağa geldim
Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için
Dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim
Dost esrüğü deliliğim, aşıklar bilim neliğim
Denşürüben ikiliğim, birliğe bitmeğe geldim
Ol hocamdır ben kuluyum, Dost bağçesi bülbülüyüm
Ol hocamın bağçesine, şad olup ötmeğe geldim
Bunda biliş olan canlar, anda bilişirlermiş
Bilişüben Hocamla, halim arzetmeğe geldim
Yunus Emre aşık olmuş, Maşuka derdinden ölmüş
Gerçek erin kapısında, canım arz etmeğe geldim.
***
Allah Sana Sundum Elim
Sensin kerim, sensin rahim, Allah sana sundum elim
Senden artık yoktur emin, Allah sana sundum elim
Ecel geldi vade erdi, bu ömrüm kadehi doldu
Kimdir ki içmeden kaldı, Allah sana sundum elim
Gözlerim göğe süzüldü, canım göğüsten üzüldü
Dilim tetiği bozuldu, Allah sana sundum elim
Üş biçildi kefen donum, Hazret'e yönelttim yönüm
Acep nice ola halim, Allah sana sundum elim
Urdular suyum ılıdı, kavim kardeş cümle geldi
Esen kalsın kavim kardeş, Allah sana sundum elim
Geldi salacam sarılır, dört yana sala verilir
El namazıma derilir, Allah sana sundum elim
Salacamı getirdiler, makberime yetirdiler
Halka olup oturdular, Allah sana sundum elim
Çün cenazeden şeştiler, üstüme toprak saçtılar
Hep koyubeni kaçtılar, Allah sana sundum elim
Yedi Tamu, sekiz Uçmak, her birinin vardır yolu
Her bir yolda yüzbin çarşı, Allah sana sundum elim
Geldi Münker ile Nekir, her birisi sordu bir dil
İlahi Sen cevap vergil, Allah sana sundum elim
Görün acep oldu zaman, gönülden eyleniz figan
Ölür çün anadan doğan, Allah sana sundum elim
Yunus tap uzat bu sözü, Allahına dutgıl yüzü
Didardan ayırma bizi, Allah sana sundum elim
Mevlana Sözleri | İnsanlık Sözleri |
---|---|
En Güzel Hadisler | İslami Sözler |
Cami İle İlgili Sözler | Dualı Sözler |