Anlatım Bozukluğu Nedir?
Anlatım bozukluğunu bir yazı yazarken de yapabiliriz, karşımızdakine bir şeyler anlatırken de. Genelde konuşurken anlatım bozukluğu yapıp yapmamaya dikkat etmeyiz çünkü sohbet halindeyizdir. Ancak örneğin ciddi bir iş görüşmesinde anlatım bozukluğu yapmamız kendimizi daha iyi ifade etmemizi engeller. Aynı şekilde anlatım bozukluğu yaptığımız yazı bir mektup değil de bir dilekçe ya da bir haber yazısı ise okuyan kişinin bizi tam anlamıyla anlayamamasına sebep olabilir.
Anlatım bozukluğu çoğu kişi tarafından hoş karşılanmaz fakat kimi zaman edebi yazılarda anlatım bozuklukları bilerek yapılır. Örneğin devrik cümle kurmak gibi… Bu durumlarda aslında bir hata olarak görülen anlatım bozukluğu, o yazıyı güzelleştiren bir oyuna dönüşür.
Anlatım bozuklukları iki ana başlıkta toplanıyor: Anlamsal bozukluklar ve yapısal bozukluklar.
Anlamsal Bozukluklar
Gereksiz Sözcük Kullanılması
Cümlede gereksiz sözcük kullanıldığında anlam bozukluğu ortaya çıkabilir. Peki, sözcüğün gereksiz olduğunu nasıl anlayacağız? Eğer kelimeyi cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamında bir değişiklik olmuyorsa o sözcük gereksiz demektir. Neden bir sözcüğün fazla olması anlam bozukluğuna yol açsın diyebilirsiniz ancak gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluklarında, eş anlamlı kelimelerin veya anlamca birbirini kapsayan kelimelerin bir arada kullanılması yer aldığı için anlam bozukluğunun oluşması kaçınılmazdır.
Örnek cümle: Bari hiç olmazsa bu sınav iyi geçseydi. (bari ve hiç olmazsa aynı anlamdadır.)
Örnek cümle: Hemen yardıma koşuverdi. (koşuvermek hemen kelimesini içeriyor)
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması
Cümle tek bir anlam ifade etmelidir. Yani o cümleden birbirinin zıttı iki anlam çıkmamalıdır.
Örnek cümle: Tam beş yıla yakın bir zamandır onu tanıyordu. (tam kelimesi kesin anlam katarken beş yıla yakın bir zamandır ifadesi tahmin anlamı katar)
Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
Düşünceleri tam ifade eden kelime seçilmelidir ki anlatmak istediğimiz şey tam anlamıyla karşılansın.
Örnek cümle: Göller kuraklık tehlikesi yaşamaktadır. (kuruma kelimesi olmalıydı)
Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Cümlede bir sözcüğün yanlış yerde kullanılması, anlatılmak istenenin tam tersi bir anlam çıkmasına veya anlaşılmamaya yol açabilir.
Örnek cümle: Yeni eve geldim ki kapı çaldı. (eve henüz gelindiği anlatılmaya çalışılırken evin yeni olduğu gibi bir anlam çıkmış)
Deyimin Yanlış Anlamda Kullanılması
Anlatım gücünü pekiştiren deyimler, kalıplaşmış anlamı dışında kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnek cümle: Ona yaptığı yardımlara göz yumdu. (minnettar kalmak deyimi kullanılmalıydı)
Anlam Belirsizliği
Kişilerden bahsederken onların yerini tutan zamirler kullanılmalıdır. Yoksa anlam belirsizliği ortaya çıkabilir. Aynı zamanda noktalama işaretlerinden de bu anlatım bozukluğu ortaya çıkabilir.
Örnek cümle: Evden ayrıldığını duymadım. (onun mu ayrıldığını söylüyor, yoksa karşısındaki kişiye senin ayrıldığını duymadım mı diyor)
Örnek cümle: Şişman kıza doğru yürüdü. (eğer şişman biri kıza doğru yürüdüyse şişman kelimesinden sonra virgül konulması gerekirdi, bu şekilde şişman kıza birinin yürüdüğü anlaşılıyor)
Mantık ve Sıralama Yanlışlığı
Cümlede kavramların önem sırası karıştırılırsa anlatım bozukluğu ortaya çıkabilir.
Örnek cümle: İlk kez yapılan festivale katılım rekor sayıdaydı. (ilk kez yapılan bir festivalin rekor sayısı olamaz)
Örnek cümle: Bırak ilmek atmayı, örgü bile öremez o. (örgü örmek ilmek atmaktan daha zor olduğu için öncelik onda olmalıydı
Yapısal Bozukluklar
Özne-Yüklem Uyumsuzluğu
* Kişi bakımından uyumsuzluk
Özne 1., 2. veya 3. tekil kişi ya da 1. ve 2. çoğul kişi ise yüklem 1. çoğul kişiye göre çekimlenmelidir.
Örnek cümle: Ben ve Cenk buraya daha önce gelmiştik.
Örnek cümle: Ben ve arkadaşlarım burayı sevmiyoruz. / Sen ve ablan oraya gitmelisiniz.
* Tekillik-çoğulluk bakımından uyumsuzluk
Özne insan ve çoğul ise yüklem tekil ya da çoğul olabilir fakat insan dışındaki varlıkların çoğul şekilleri özne ise yüklem tekil olur.
Örnek cümle: Çocuklar sınıfta koşuyorlar. / Kuşlar ne güzel ötüyor.
* Özne eksikliği bakımından uyumsuzluk
Örnek cümle: Bir milletin dili ve edebiyatı hür olmadıkça yükselemez. (o millet yükselemez denmeliydi)
Eklerle İlgili Yanlışlar
Örnek cümle: Onlar okumasını sevmiyorlar. (okumayı olmlaıydı) / Hayat kimine mutluluk verdiğini biliyoruz. (hayatın denmeliydi)
Öge Eksikliği
Nesne ve dolaylı tümleç eksikliği de anlatım bozukluğuna neden olur.
Örnek cümle: Ben kardeşime inanır ve severim. (onu severim denmeliydi)
Yüklem Eksikliği
Sıralı cümlelerde iki cümlenin bir yükleme bağlanması ile de anlatım bozukluğu ortaya çıkabilir.
Örnek cümle: İşimiz bitince o konsere ve ben eve döndüm. (konsere gitti denmeliydi)
Tamlama Yanlışları
Ad ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması ile de anlatım bozukluğu oluşabilir.
Örnek cümle: Özel ve devlet okulları listesi buradadır. (özel okullar olmalıydı çünkü özel okulları demek anlatım bozukluğuna neden olur)
Bağlaç Yanlışları
Örnek cümle: Onu çok seviyorum ama bir dediğini iki etmiyorum. (ama değil ayrıca bağlacı kullanılmalıydı)
NeOldu.com / Özel Haber